حدثنا محمد بن عقبة قال حدثنا محمد بن إبراهيم اليشكري البصري قال حدثتني جدتي أم كلثوم بنت ثمامة : أنها قدمت حاجة فإن أخاها المخارق بن ثمامة قال ادخلي على عائشة وسليها عن عثمان بن عفان فان الناس قد أكثروا فيه عندنا قالت فدخلت عليها فقلت بعض بنيك يقريك السلام ويسألك عن عثمان بن عفان قالت وعليه السلام ورحمة الله قالت أما أنا فأشهد على أني رأيت عثمان في هذا البيت في ليلة قائظة ونبي الله صلى الله عليه وسلم وجبريل يوحي إليه والنبي صلى الله عليه وسلم يضرب كف أو كتف بن عفان بيده اكتب عثم فما كان الله ينزل تلك المنزلة من نبيه صلى الله عليه وسلم إلا رجلا عليه كريما فمن سب بن عفان فعليه لعنة الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165521, EM000828
Hadis:
حدثنا محمد بن عقبة قال حدثنا محمد بن إبراهيم اليشكري البصري قال حدثتني جدتي أم كلثوم بنت ثمامة : أنها قدمت حاجة فإن أخاها المخارق بن ثمامة قال ادخلي على عائشة وسليها عن عثمان بن عفان فان الناس قد أكثروا فيه عندنا قالت فدخلت عليها فقلت بعض بنيك يقريك السلام ويسألك عن عثمان بن عفان قالت وعليه السلام ورحمة الله قالت أما أنا فأشهد على أني رأيت عثمان في هذا البيت في ليلة قائظة ونبي الله صلى الله عليه وسلم وجبريل يوحي إليه والنبي صلى الله عليه وسلم يضرب كف أو كتف بن عفان بيده اكتب عثم فما كان الله ينزل تلك المنزلة من نبيه صلى الله عليه وسلم إلا رجلا عليه كريما فمن سب بن عفان فعليه لعنة الله
Tercemesi:
— Hacdan dönen Sümame kızı Ümmü Gülsüm anlatmıştır ki, kardeşi Sümame oğlu Muharık kendisine şöyle dedi:
Âişe'nin yanma git ve ona, Osman ibni Affan'dan sor; zira yanımızda insanlar onun hakkında çok söz ettiler. (Aleyhinde konuştular). Ümmü Gülsüm şöyle anlattı:
— Ben Âişe'nin yanma varıp dedim ki, evlâdlanndan biri sana selâm gönderiyor ve Osman ibni Affan'dan sana soruyor, (onun durumu nedir) ? Âişe:
— Selâm ve Allah'ın rahmeti onun üzerine olsun, dedikten sonra şöyle buyurdu:
— Bana gelince, ben şahidlik ederim ki, çok sıcak bir gecede Osman'ı bu evde gördüm; Allah'ın Peygamberi (Satlallahü Aleyhi ve Sellem) de vardı, Cibril ona vahy ediyordu: Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Settem) ibni Affan'ın (Osman'ın) eline veya omuzuna eliyle «yaz, ösme!» diye vuruyordu. Allah'ın peygamber'i (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e bu derece yükselttiği kimse, ancak iyi bir adam olur. İbni Affan'a (Osman'a) kim söver, kötü söylerse Allah'ın laneti üzerine olsun.[377]
Burada.da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seüem) Hz. O s m a n 'a hitap ederken isminin sonundan kısaltarak «Ösme» diye hitap etmiş ve Cibril'in getirdiği vahyi yazmasını emretmiştir. Vahy, Allah Tealâ'dan gelen kelâm olduğu için bundan daha ciddî ve önemli bir İş olamaz. Böyle ilâhî kelâmı yazmaya memur edilen Hz. Osman 'in Peygamber yanındaki şerefi de muhakkak ki büyüktür. Hazreti Osman zamanında çıkarılan ve sehid edilmesine kadar büyük fitnelere yol açan dedikoduların şahsından uzak tutulması gereken birer fesad olduğunu Hazreti A i ş e bu beyanı ile ispatlamaktadır.[378]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 828, /654
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ümmü Gülsüm bt. Sümame (Ümmü Gülsüm bt. Sümame)
3. Muhammed b. İbrahim el-Yeşküri (Muhammed b. İbrahim)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Ukbe eş-Şeybanî (Muhammed b. Ukbe b. Muğîra)
Konular:
Dostluk, Hz. Peygamber'in özel dostları
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, vahyi gizlemeyip tebliğ etmesi
Kur'an, yazılışı ve yazıldığı malzeme
Vahiy, geliş şekilleri
حدثنا عبد الله قال أخبرني عبد العزيز بن أبي سلمة عن هشام عن أبيه عن عائشة : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يسرب إلى صواحبي يلعبن باللعب البنات الصغار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166534, EM001299
Hadis:
حدثنا عبد الله قال أخبرني عبد العزيز بن أبي سلمة عن هشام عن أبيه عن عائشة : أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يسرب إلى صواحبي يلعبن باللعب البنات الصغار
Tercemesi:
— Hazreti Âişe (Radiyallahuanha)'dan rivayet edilmiştir: «Peygamber (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) kız çocuklardan ibaret arkadaşlarımı bana gönderdi. Onlar oyuncakla oynarlardı: Küçük bebeklerle...»[1332]
Bilhassa kız çocukların oyuncak bebeklerle oynamaları onların yaratılışlarındaki Özelliğe en uygun bîr eğlencedir. Çocukluk çağında olan Hz. Âişe'nin kız arkadaşlarıyla bebek eğlentisinde bulunmasına Peygamber (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) müsaade etmişler ve çocukları eğlenmeye teşvik buyurmuşlardı. Bu Hadîs-i Şerîf daha geniş bir mânâ ile 368. sayıda geçmişti. Oraya müracaat edilsin.[1333]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1299, /973
Senetler:
()
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
Eğlence, oyun
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا عبدة عن هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة رضي الله عنها قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : انى لأعرف غضبك ورضاك قالت قلت وكيف تعرف ذلك يا رسول الله قال انك إذا كنت راضية قلت بلى ورب محمد وإذا كنت ساخطة قلت لا ورب إبراهيم قالت قلت أجل لست أهاجر إلا اسمك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164409, EM000403
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا عبدة عن هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة رضي الله عنها قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : انى لأعرف غضبك ورضاك قالت قلت وكيف تعرف ذلك يا رسول الله قال انك إذا كنت راضية قلت بلى ورب محمد وإذا كنت ساخطة قلت لا ورب إبراهيم قالت قلت أجل لست أهاجر إلا اسمك
Tercemesi:
— Hazreti Âişe'den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seîlemfm. şöyle buyurduğunu anlatmıştır:
— (Ey Âişe!) Senin öfke ve rıza halini ben bilirim.»
Âişe demiştir ki, ben ona:
«— Bunu nasıl bilirsin, ya Resûlüllah?» dedim. Hazreti Peygamber:
— Sen memnun ve razı olduğun «aman şöyle dersin: Evet, Muham-med'in Rabbİ hakkı için. Öfkeli olduğun zaman da şöyle dersin: Hayır, İbrahim'in Rabbi hakkı için.» dedi. Hazreti Âişe demiştir ki, ben de: «Evet!» dedim. Ben (öfkeli halimde) ancak ismini söylemem.[791]
Hz. A i ş e 'nin ahlâk ve ilim üstünlüğü çok yüksek olmakla beraber kadınlara has olan bazı, kıskançlıklar İcabı öfkelenip dargınlık alâmetleri gösterdiği diğer hadîs-i şeriflerde de beyan edilmektedir. Kadınların tabiî hallerinden sayılan bu hareketine karşı Resûlüllah Efendimiz ya sükût ederler, ya da hoş bir mukabele ile teskinde bulunurlardı. Bu da müminlere bir edeb dersidif.[792]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 403, /330
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا أبو معاوية قال حدثنا هشام بن عروة عن يحيى بن عباد بن حمزة عن عائشة رضي الله عنها قالت : أتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله كنيت نساءك فاكنني فقال تكني بابن أختك عبد الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165544, EM000850
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا أبو معاوية قال حدثنا هشام بن عروة عن يحيى بن عباد بن حمزة عن عائشة رضي الله عنها قالت : أتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله كنيت نساءك فاكنني فقال تكني بابن أختك عبد الله
Tercemesi:
— Hz. Âişe (Radiyallahü anha) 'dan rivayet edildiğine göre, şöyle anlatmıştır:
— Peygamber (Sallalkhü Aleyhi ve Sellem) 'e varıp dedim ki: — Ya Resûlallah! Hanımlarına künye verdin, (arkadaşlarımın künyesi var, benim çocuğum olmadığından künyem yok) bana da künye ver.
Bunun üzerine Hz. Peygamber:
— Kız kardeşin (Esma) oğlu Abdullah (ibni Zübeyr) ile künyelen.» buyurdu. (Ümmü Abdullah = Abdullah'ın annesi diye künyeler).[422]
Hanımların en faziletlisi olan Hz. Peygamber İn zevcesi A i ş e 'nin hiç çocuğu dünyaya gelmediği İçin, çocuğuna İzafeten künyetenememişti. Bundan müteessir olan Hz. A i ş e 'nin gönlünü hoş etmek için, ona en yakın bulunan yeğeni Abdullah ile onu künyelemiş ve Ommü A b d u I -I a h diye yad edilmiştir. Abdullah İbni Zübeyr hakkında bilgi için 244 sayılı hadîs-i şerîf açıklamasına müracaat edilsin.[423]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 850, /665
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Hz. Peygamber, hanımlarıyla ilişkileri
Künye, künye kültürü
حدثنا موسى قال حدثنا وهيب قال حدثنا هشام عن عباد بن حمزة بن عبد الله بن الزبير أن عائشة رضي الله عنها قالت : يا نبي الله ألا تكنيني فقال اكتني بابنك يعني عبد الله بن الزبير فكانت تكنى أم عبد الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165545, EM000851
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا وهيب قال حدثنا هشام عن عباد بن حمزة بن عبد الله بن الزبير أن عائشة رضي الله عنها قالت : يا نبي الله ألا تكنيني فقال اكتني بابنك يعني عبد الله بن الزبير فكانت تكنى أم عبد الله
Tercemesi:
— Rivayet edildiğine göre, Hz. Aişe (Radiyollahü tm&) göyle demiştir :
— Ey Allah'ın Peygamberi, bana künye vermez misin? Peygamber de:
«— Oğlunla kttnyelen!» buyurdu.
— (Peygamber bu sözle) Abdullah ibni Zübeyr'i kasdediyordu. Hz. Âişe de, Ümmü Abdullah = Abdullah'ın annesi diye künyelenmişti.[424]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 851, /666
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Hz. Peygamber, hanımlarıyla ilişkileri
Künye, künye kültürü
حدثنا الحميدي قال حدثنا سفيان عن مسعر عن موسى بن أبي كثير عن مجاهد عن عائشة رضي الله عنها قالت : كنت آكل مع النبي صلى الله عليه وسلم حيسا فمر عمر فدعاه فأكل فأصابت يده اصبعي فقال حس لو أطاع فيكن ما رأتكن عين فنزل الحجاب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165755, EM001053
Hadis:
حدثنا الحميدي قال حدثنا سفيان عن مسعر عن موسى بن أبي كثير عن مجاهد عن عائشة رضي الله عنها قالت : كنت آكل مع النبي صلى الله عليه وسلم حيسا فمر عمر فدعاه فأكل فأصابت يده اصبعي فقال حس لو أطاع فيكن ما رأتكن عين فنزل الحجاب
Tercemesi:
Hz. Aişe'deıi rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: — Peygamber (SülUtltehü Aleyhi ve Settem) ile Ukt (— hurma ve yo-kurusundan yapılmış bir yemek) yiyordum da, Ömer geldi. Peygamber onu (yemeğe) davet etti; o da yedi. Yerken eli parmağıma dokundu. Bunun üzerine şöyle dedi :
«— Ay!.. Sizin hakkınızda bana yetki verilmiş olsaydı, sizi hiç bir gön göremezdi.» îşte hicab âyeti bunun üzerine nazil oldu.[833]
Hz. Enes'den rivayet edilen 1051 sayılı hadîs-İ şerif münasebetiyle anlatılan hâdise üzerine hicab == örtünme âyetinin nazil olduğu bildirilmişti. Burada İse, âyetin nüzulüne Hz. Â i ş e 'nin naklettiği bu yemek hâdisesi sebep gösterilmekte ve Hz. Ömer'in arzusuna uygun olarak âyetin nazil olduğu belirtilmektedir. Her iki hâdisenin birbirine yakın zamanda vuku bulmasiyle. ikisinin de nüzul sebebi olması mümkündür.
Anlaşıldığına göre, hicab âyeti nazil olmadan önce ashab-ı kiram, Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve 5cltem;'in hanelerinde müminlerin anneleriyle bir sofrada yemek yedikleri oluyordu. Müminlerin annelerine mqhsus: olmak üzere hicab âyeti nazil olunca, artık ihtiyaçlar ve sualler perde qr-. kasından arzedilmeye başlandı ve böylece aşhablö bir arada bulunmalga-yasaklandı.
Hz. Peygamber'in kendi zevcesîyle bir arada yemek yemesi ise edebe, en uygun bîr harekettir ve müminledir de buna uyması gerekli-' bir sünnettir»
(Bu hadîs-İ şerif için başka.,kaynak bulunamamıştır.).[834]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1053, /817
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, ev hayatı
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Kur'an, Nüzul sebebleri
Tesettür, Tesettür / Hicab Ayetinin nazil olması
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
وعن هشام عن أبيه قال : ذهبت أسب حسان عند عائشة فقالت لا تسبه فإنه كان ينافح عن رسول الله صلى الله عليه وسلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165557, EM000863
Hadis:
وعن هشام عن أبيه قال : ذهبت أسب حسان عند عائشة فقالت لا تسبه فإنه كان ينافح عن رسول الله صلى الله عليه وسلم
Tercemesi:
— Hişam, babasından şöyle dediğini rivayet etmiştir:
— Hz. Ai|e'nin yanında (şair) Hassan'ı kötülemeğe gittim de, o bana dedi kt, Hassan'ı kötüleme; çünkü o, Resûlüllah (SalUüîahü Aleyhi ve Sellemfı (düşmanlarına karşı şiirleriyle) savunurdu.[449]
M ü s I i m "in yine H i s a m 'in babasından ettiği rivayet ise şöyledir: «Hassan İbni Sabit, Hz. Aişe aleyhinde fazla söz söyleyenlerden biri idi. Bunun için ben ona sövdüm, kötü söyledim. Hz. Âişe dedi ki :
— Ey kardeşim oğlu! Onu bırak; çünkü o. Resulü İlah (SaltatlahO Aleyhi veSeUemy'ı (düşmanlarına karşı şiirleriyle) savunurdu.»
Her iki rivayetten de anlaşılıyor kt, şiirle düşmanları hicvetmek caizdir ve müslömanlann kusurlarını bağışlamak lâzımdır.
Hassan ibni Sabit kimdir?:
Ashqb-ı kiramdan olup, Arap şairlerinin meşhurlarındandir. Ömrünün 60 yılı cahiliyef devrinde ve geri kalan 60 yılını da İslâm devrinde yaşayarak geçirmiş ve böylece yüz yirmi yıl yaşamıştır. Acayip bir tesadüf olarak babası ile dedesinin de bu kadar yaşadıkları nakledilir.
Künyesi E b u ' I - V e I î d 'dır. Kureyş kâfirlerinden Hz. Peygamber'e hicivde bulunan şairlere ve bilhassa Ebû Süfyan'a güzel beyitleri ile cevap verir ve Resûlüllah'ı savunurdu. Hatta Mescid'de, Hassan için Hz. Peygamberin özel bir minber yaptırdığı rivayet edilir.
Hz. Peygamberin cariyesi bulunan M â r i y e hanımın hemşiresi Şirin hanım Hassan'a nikahlanmış ve ondan Abdurrahman adında bir oğlu olmuştu. Böylece Hz. Peygamberin Mariye'den olan oğlu İbrahim İle teyze çocukları olmuşlardı. Bütün mücadelesini, şiirlerle yapmış ve Resûlüllah'ın :
«— Hassan'ın beyitleri, düşmana olan ok darbelerinden daha tesirlidir.»
Kelâmına mazhar olmuştur. Hassan hicivlerini yazacağı zaman, Kureyş kabilesinin soyca bütün hususiyetlerini bilen Hz. Ebû Bekir 'den bilgi alır ve ondan sonra şiirlerini hazırlardı. Zira Peygamber (Salîallafıü Aleyhi ve Sellem) ona şöyle demişti :
— Sen Ebû Bekir'e git; çünkü o, Kureyş kavminin soyunu senden daha iyi bilir.»
Hz. Ebû Bekir de : Şunları söyle, şunları «öyleme diye ona talimat verirdi. Kâ'b ibni Malık de bu şekilde Peygamber'in müdafaasını yapan şairlerdendi. Şair Abdullah ibni Revaha, daha ziyade Kü-reyı'in küfrünü ve batıl inançları ile kötü âdetlerini hedef edinerek şiir söylerdi. Bu bakımdan cahiliyet tarzı üzere olan Hassan ve Kâb'ın şiirlerini okumayı Hz. Dm er kendi hilâfeti zamanında yasaklamıştı.
Hassan, Hz. Ali'nin hilâfeti zamanında vefat etti. Allah hepsinden razı olsun.[450]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 863, /672
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Sahabe, birbirine kaba sözleri
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
حدثنا بن رافع قال حدثنا أبو أسامة قال حدثني موسى بن عبد الله قال حدثتنا عائشة بنت طلحة قالت : قلت لعائشة وأنا في حجرها وكان الناس يأتونها من كل مصر فكان الشيوخ ينتابوني لمكاني منها وكان الشباب يتأخوني فيهدون إلي ويكتبون إلي من الأمصار فأقول لعائشة يا خالة هذا كتاب فلان وهديته فتقول لي عائشة أي بنية فأجيبيه وأثيبيه فإن لم يكن عندك ثواب أعطيتك فقالت فتعطيني
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165942, EM001118
Hadis:
حدثنا بن رافع قال حدثنا أبو أسامة قال حدثني موسى بن عبد الله قال حدثتنا عائشة بنت طلحة قالت : قلت لعائشة وأنا في حجرها وكان الناس يأتونها من كل مصر فكان الشيوخ ينتابوني لمكاني منها وكان الشباب يتأخوني فيهدون إلي ويكتبون إلي من الأمصار فأقول لعائشة يا خالة هذا كتاب فلان وهديته فتقول لي عائشة أي بنية فأجيبيه وأثيبيه فإن لم يكن عندك ثواب أعطيتك فقالت فتعطيني
Tercemesi:
Talha'nm kızı Âişe anlatarak şöyle demiştir:
«— Ben Hazreti Âişe'nin (Ratfiyalkthü onto) himayesinde idim. Her şehirden insanlar ona gelirlerdi. Onun yanında benim mevkiim bulunduğundan yaşlılar da sıra ile bana gelirlerdi. Gençler de beni kardeş edinirlerdi ve bana hediye verirlerdi; ve şehirlerden bana mektup yazarlardı. Hazreti Âişe'ye derdim ki:
— Teyzeciğim! Bu falanın mektubu ve hediyesidir. Hazreti Âişe de bana şöyle derdi:
— Kızcağızım! Ona cevap ver ve ona mukabelede bulun, eğer ss verecek mükâfat (hediye) yoksa, ben sana veririm. Talha kızı demiştir ki, Hz. Âişe bana (hediyelik) verirdi.[966]
Bu rivayet bize şu vazifeleri öğretmektedir:
a) Dinî meseleleri öğrenmek ve bazı İhtiyaçları karşılamak üzere hanımlara mektup yazılır,
b) Alınan mektuplar cevapsız bırakılmaz, onlara gerekli cevaplar verilir.
c) Hediyeleşmek sünnettir, sevgi bağlan kuvvetlendirilir. Hediye tek taraflı olmamalı, alınan hediyeye karşı bir şey vermelidir.
(Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.).[967]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1118, /854
Senetler:
()
Konular:
Hediye, hediyeleşmek muhabbeti artırır
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا عبد الله بن دكين سمع كثير بن عبيد قال : كانت عائشة رضي الله عنها إذا ولد فيهم مولود يعني في أهلها لا تسأل غلاما ولا جارية تقول خلق سويا فإذا قيل نعم قالت الحمد لله رب العالمين
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166435, EM001256
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا عبد الله بن دكين سمع كثير بن عبيد قال : كانت عائشة رضي الله عنها إذا ولد فيهم مولود يعني في أهلها لا تسأل غلاما ولا جارية تقول خلق سويا فإذا قيل نعم قالت الحمد لله رب العالمين
Tercemesi:
— (34Ö-s.) Kesir ibni Ubeyd'in şöyle dediği işitil mistir : Hazreti Âige (EtâdiyetUahü tmha) kendilerinde (yâni: akrabaları içinde) bir çocuk doğduğu zaman, erkek mi, kız rm? sormazdı. Kusursuz yaratıldı mı? derdi. Kendisine :
— Evet, dendiği zaman, ELHAMDÜ LİLLÂHİ KABBİLÂLEMİN = Hamd alemlerin Rabbine mahsustur, derdi.[1246]
Doğan çocuk hakkında önemliolan noksansız ve kusursuz olarak dün-1 yayo( gelişidir. Sırf erkeklik veya dişilik istenilmesi gereken bir husus değildir, frkeklerde de hayır umulur, kadınlarda da hayır umulur. Erkekler içinde kötü de çıkabilir, kadınlar içinde de kötü çıkabilir. Mutlak erkeklik veya mutlak dişilik iyilik sebebi veya hayır alâmeti olamaz. Mühim oian çocuğun kusursuz olarak dünyaya gelmesidir. Böyle noksansız ve ayıpsız olarck çocuğu yaratan Allah'a do, verdiği bu büyük nimete karşılık hamd etmek insanın kulluk vazifesidir. Bu hcber için yine başka bir kaynak bulunamadı.[1247]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1256, /947
Senetler:
()
Konular:
Aile, Çocuk, doğumu ve sonrasındaki görevler
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Kültürel Hayat, hadislerden kültürümüze
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن علقمة بن أبي علقمة عن أمه عن عائشة رضي الله عنها أنه : بلغها أن أهل بيت في دارها كانوا سكانا فيها عندهم نرد فأرسلت إليهم لئن لم تخرجوها لأخرجنكم من داري وأنكرت ذلك عليهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166475, EM001274
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن علقمة بن أبي علقمة عن أمه عن عائشة رضي الله عنها أنه : بلغها أن أهل بيت في دارها كانوا سكانا فيها عندهم نرد فأرسلت إليهم لئن لم تخرجوها لأخرجنكم من داري وأنكرت ذلك عليهم
Tercemesi:
Hazreti Âi.şe (Radiy^Uahuanhaydan rivayet edildiğine göre, kendi arazisinde oturmakta 0İan aile halkından bazı kişilerin yanında tavla olduğu haberi kendisine ulaştı. Bunun üzerine Hz. Âişe onlara şu haberi gönderdi:
«Eğer o tavlayı çıkarıp atmazsanız, muhakkak surette sizi yerimden çıkaracağım.» Böylece Hz. Âişe tavlayı onlara çirkin gördü.[1282]
Hz. Âİşe (Rüdiyailahuanha) da, diğer haber ve Hadîs-i Şeriflere uygun olarak îavla hakkında gerekli sözü söylemiş ve onu çirkin bulmuştur.[1283]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1274, /958
Senetler:
()
Konular:
Eğlence, Oyun, tavla, satranç vs.
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Yargı, Hadler-Cezalar