حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ الْبَزَّازُ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا الإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ بِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17209, D002757
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ الْبَزَّازُ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا الإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ بِهِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sabbah el-Bezzaz, ona Abdurrahman b. Ebu Zinad, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Yönetici (el-İmâm), kendisi ile savaşılan bir kalkandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 163, /639
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. İbn Ebü'z-Zinad Abdurrahman b. Ebu Zinad el-Kuraşi (Abdurrahman b. Abdullah b. Zekvan)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Sabbah ed-Dûlâbî (Muhammed b. Sabbah)
Konular:
Savaş, ve Barış
Yönetim, Yöneticilik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17213, D002761
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو الرَّازِىُّ حَدَّثَنَا سَلَمَةُ - يَعْنِى ابْنَ الْفَضْلِ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ قَالَ كَانَ مُسَيْلِمَةُ كَتَبَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ وَقَدْ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ شَيْخٍ مِنْ أَشْجَعَ يُقَالُ لَهُ سَعْدُ بْنُ طَارِقٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ نُعَيْمِ بْنِ مَسْعُودٍ الأَشْجَعِىِّ عَنْ أَبِيهِ نُعَيْمٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ لَهُمَا حِينَ قَرَآ كِتَابَ مُسَيْلِمَةَ
"مَا تَقُولاَنِ أَنْتُمَا." قَالاَ نَقُولُ كَمَا قَالَ . قَالَ
"أَمَا وَاللَّهِ لَوْلاَ أَنَّ الرُّسُلَ لاَ تُقْتَلُ لَضَرَبْتُ أَعْنَاقَكُمَا."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Amr er-Râzî, ona Seleme b. Fadl, ona da Muhammed b. İshak şöyle rivayet etmiştir: Müseylime, Rasulullah'a (sav) bir mektup yazdı. Muhammed b. İshak'a, Eşca' kabilesinden olup kendisine Sa'd b. Tarık denen bir râvi (şeyh), ona Seleme b. Nuaym b. Mesud el-Eşca'î, ona da babası Nuaym şöyle rivayet etmiştir:
Müseylime'nin mektubunu okuduğunda Rasulullah'ın (sav), (iki elçiye), "siz ikiniz ne diyorsunuz?" buyurduğunu işittim. (Elçiler), Onun dediğini diyoruz dediler. Hz. Peygamber de (sav) "vallahi! Elçilerin öldürülmemesi söz konusu olmasaydı muhakkak boyunlarınızı vururdum!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 166, /640
Senetler:
1. Nuaym b. Mesud b. Amir (Nuaym b. Mesud b. Amir b. Üneyf b. Salebe)
2. Seleme b. Nu'aym el-Eşca'î (Seleme b. Nu'aym)
3. Ebu Malik Sa'd b. Tarık el-Eşca'i (Sa'd b. Tarık b. eşyem)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Abdullah Seleme b. Fadl el-Ensarî (Seleme b. Fadl)
6. Muhammed b. Amr et-Temimi (Muhammed b. Amr b. Bekir b. Salim b. Habhab)
Konular:
Savaş, ve Barış
Tarihsel şahsiyetler, Müseyleme (Sahte Peygamberler)
Yönetim, Diplomasi, Elçilik/Sefaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17214, D002762
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ حَارِثَةَ بْنِ مُضَرِّبٍ أَنَّهُ أَتَى عَبْدَ اللَّهِ فَقَالَ مَا بَيْنِى وَبَيْنَ أَحَدٍ مِنَ الْعَرَبِ حِنَةٌ وَإِنِّى مَرَرْتُ بِمَسْجِدٍ لِبَنِى حَنِيفَةَ فَإِذَا هُمْ يُؤْمِنُونَ بِمُسَيْلِمَةَ. فَأَرْسَلَ إِلَيْهِمْ عَبْدُ اللَّهِ فَجِىءَ بِهِمْ فَاسْتَتَابَهُمْ غَيْرَ ابْنِ النَّوَّاحَةِ قَالَ لَهُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"لَوْلاَ أَنَّكَ رَسُولٌ لَضَرَبْتُ عُنُقَكَ." فَأَنْتَ الْيَوْمَ لَسْتَ بِرَسُولٍ فَأَمَرَ قَرَظَةَ بْنَ كَعْبٍ فَضَرَبَ عُنُقَهُ فِى السُّوقِ ثُمَّ قَالَ مَنْ أَرَادَ أَنْ يَنْظُرَ إِلَى ابْنِ النَّوَّاحَةِ قَتِيلاً بِالسُّوقِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona Ebu İshak, ona da Harise b. Mudarrib şöyle rivayet etmiştir: Kendisi Abdullah'ın yanına gelip benimle Araplar'dan biri arasında bir düşmanlık yoktur! Ben, Hanîfe oğulları mescidine uğradım. Bir de baktım ki onlar Müseylime'ye iman ediyorlar! (Bunun üzerine) Abdullah onlara (haber) yolladı. Onlar da yanına getirildi. İbn Nevvâha hariç onlardan tövbe etmelerini istedi. Abdullah, ona, Rasulullah'ın (sav), sen elçi olmasaydın muhakkak boynunu vurmuştum!" buyurduğunu işittim. Sen bugün elçi (falan) değilsin! deyip Karaza b. Ka'b'a emretti de çarşıda onun boynunu vurdu! Ardından, İbn Nevvaha'ya çarşıda öldürülmüş olarak bakmak isteyen (çarşıya gitsin)! dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 166, /640
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Harise b. Mudarrib el-Abdi (Harise b. Mudarrib)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
KTB, TEVBE, İSTİĞFAR
Savaş, ve Barış
Tarihsel şahsiyetler, Müseyleme (Sahte Peygamberler)
Yönetim, Diplomasi, Elçilik/Sefaret
حَدَّثَنَا أَبُو تَوْبَةَ الرَّبِيعُ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا عِيسَى عَنْ إِسْمَاعِيلَ عَنْ قَيْسٍ عَنْ جَرِيرٍ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَلاَ تُرِيحُنِى مِنْ ذِى الْخَلَصَةِ." فَأَتَاهَا فَحَرَّقَهَا ثُمَّ بَعَثَ رَجُلاً مِنْ أَحْمَسَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يُبَشِّرُهُ يُكْنَى أَبَا أَرْطَاةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17235, D002772
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو تَوْبَةَ الرَّبِيعُ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا عِيسَى عَنْ إِسْمَاعِيلَ عَنْ قَيْسٍ عَنْ جَرِيرٍ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَلاَ تُرِيحُنِى مِنْ ذِى الْخَلَصَةِ." فَأَتَاهَا فَحَرَّقَهَا ثُمَّ بَعَثَ رَجُلاً مِنْ أَحْمَسَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يُبَشِّرُهُ يُكْنَى أَبَا أَرْطَاةَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Tevbe Rabî' b. Nâfi', ona İsa, ona İsmail, ona da Kays, Cerir'den naklen şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), bana, "Zi'l-Halesa (denilen puthanenin icabına bakıp) beni rahatlatmaz mısın?" buyurdu. O da (oraya) gidip onu yaktı. Ardından, Ahmes'den, Ebu Ertat diye künyelenen bir adamı müjde vermesi için Nebî'ye (sav) yolladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 172, /643
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Ebu Tevbe Rabî' b. Nâfi' el-Halebî (Rabî' b. Nâfi')
Konular:
Cihad, seriyyeye katılmak
Savaş, ve Barış
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17224, D002768
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ لِكَعْبِ بْنِ الأَشْرَفِ فَإِنَّهُ قَدْ آذَى اللَّهَ وَرَسُولَهُ." فَقَامَ مُحَمَّدُ بْنُ مَسْلَمَةَ فَقَالَ أَنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتُحِبُّ أَنْ أَقْتُلَهُ قَالَ
"نَعَمْ." قَالَ فَأْذَنْ لِى أَنْ أَقُولَ شَيْئًا. قَالَ
"نَعَمْ قُلْ." فَأَتَاهُ فَقَالَ إِنَّ هَذَا الرَّجُلَ قَدْ سَأَلَنَا الصَّدَقَةَ وَقَدْ عَنَّانَا قَالَ وَأَيْضًا لَتَمَلُّنَّهُ. قَالَ اتَّبَعْنَاهُ فَنَحْنُ نَكْرَهُ أَنْ نَدَعَهُ حَتَّى نَنْظُرَ إِلَى أَىِّ شَىْءٍ يَصِيرُ أَمْرُهُ وَقَدْ أَرَدْنَا أَنْ تُسْلِفَنَا وَسْقًا أَوْ وَسْقَيْنِ. قَالَ كَعْبٌ أَىَّ شَىْءٍ تَرْهَنُونِى قَالَ وَمَا تُرِيدُ مِنَّا قَالَ نِسَاءَكُمْ قَالُوا سُبْحَانَ اللَّهِ أَنْتَ أَجْمَلُ الْعَرَبِ نَرْهَنُكَ نِسَاءَنَا فَيَكُونُ ذَلِكَ عَارًا عَلَيْنَا. قَالَ فَتَرْهَنُونِى أَوْلاَدَكُمْ. قَالُوا سُبْحَانَ اللَّهِ يُسَبُّ ابْنُ أَحَدِنَا فَيُقَالُ رُهِنْتَ بِوَسْقٍ أَوْ وَسْقَيْنِ. قَالُوا نَرْهَنُكَ اللأْمَةَ يُرِيدُ السِّلاَحَ قَالَ نَعَمْ. فَلَمَّا أَتَاهُ نَادَاهُ فَخَرَجَ إِلَيْهِ وَهُوَ مُتَطَيِّبٌ يَنْضَخُ رَأْسُهُ فَلَمَّا أَنْ جَلَسَ إِلَيْهِ وَقَدْ كَانَ جَاءَ مَعَهُ بِنَفَرٍ ثَلاَثَةٍ أَوْ أَرْبَعَةٍ فَذَكَرُوا لَهُ قَالَ عِنْدِى فُلاَنَةُ وَهِىَ أَعْطَرُ نِسَاءِ النَّاسِ. قَالَ تَأْذَنُ لِى فَأَشُمُّ قَالَ نَعَمْ. فَأَدْخَلَ يَدَهُ فِى رَأْسِهِ فَشَمَّهُ قَالَ أَعُودُ قَالَ نَعَمْ فَأَدْخَلَ يَدَهُ فِى رَأْسِهِ فَلَمَّا اسْتَمْكَنَ مِنْهُ قَالَ دُونَكُمْ. فَضَرَبُوهُ حَتَّى قَتَلُوهُ.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona Süfyan, ona Amr b. Dinar, ona da Cabir şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), "Ka'b b. Eşref'i kim halleder? Zira o, Allah'a ve Rasulüne eziyet etmekte!" buyurdu. Muhammed b. Meseleme (hemen) kalkıp ya Rasulullah! Ben! Onu öldürmemi ister misin? dedi. Nebî (sav), "evet!" buyurdu. (Muhammed), (Senin hakkında olumsuz) şey(ler) söylememe izin ver! dedi. Hz. Peygamber (sav), "tabi, söyle!" buyurdu. (Muhammed, Kâ'b'ın) yanına gidip bu zât bizden sadaka istedi ve bizi sıkıntıya soktu! dedi. (Kâ'b), Siz ondan daha çok çekeceksiniz! dedi. (Muhammed), Ona tabi olduk; işinin sonunu nereye varacağını görene dek onu bırakmayı hoş görmüyoruz! Senden bize bir ya da iki vesak hurma vermeniz istiyoruz! dedi. Kâ'b, bana neyi rehin vereceksiniz? dedi. (Muhammed), bizden ne istiyorsun? dedi. (Kâ'b), Kadınlarınızı! dedi. (Muhammed'in beraberindeki diğer sahabîler de) Subhânallah! (Yok artık!) Sen Araplar'ın en yakışıklısısın; kadınlarımızı sana rehin verelim de bu bize utanç (mı) olsun! dediler. (Kâ'b), (O zaman) bana oğullarınızı rehin verin! dedi. (Onlar), Subhânallah! (Daha neler!) Bir ya da iki vesak hurmaya rehin verildin denilerek birimizin oğullarına sövülsün (mü yani)! dediler. (Onlar), Sana savaş teçhizatımızı (le'me) -ravilerden bunun silah anlamına geldiği açıklamasında bulunmuştur- verelim! dediler. (Kâ'b), Olur dedi. (Sonraki bir vakitte Muhammed, Kâ'b'a) gelip ona seslendi. (Kâ'b) da kokulanmış bir vaziyette çıktı. Başından kokular yayılıyor(du). (Muhammed) onunla oturunca beraberinde üç ya da dört kişilik bir grup da çıkageldi. (Kâ'b'a, kokudan) bahsettiler. O da yanımda falanca kadın vardır ki o, insanlar (içinde) kadınların en hoş kokulusudur! dedi. (Muhammed), Bana izin ver de (başını) koklayayım dedi. O da tabi dedi. Elini saçlarına sokup onu kokladı. (Ardından), Tekrarlayabilir miyim? dedi. O, tabi dedi. (Muhammed) de elini saçlarına soktu! Fırsatını bulunca da yakalayın onu! dedi. Onlar da (Kâ'b'a) darbeler indirdiler. Neticede onu öldürdüler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 169, /642
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Hz. Peygamber, kendisine yapılan eziyetler
Savaş, ve Barış
Tarihsel şahsiyetler, Ka'b. b. Eşref, öldürülmesi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ ثَوْرٍ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ فِى قَوْلِهِ "(فَمَا أَوْجَفْتُمْ عَلَيْهِ مِنْ خَيْلٍ وَلاَ رِكَابٍ)" قَالَ صَالَحَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَهْلَ فَدَكَ وَقُرًى قَدْ سَمَّاهَا لاَ أَحْفَظُهَا وَهُوَ مُحَاصِرٌ قَوْمًا آخَرِينَ فَأَرْسَلُوا إِلَيْهِ بِالصُّلْحِ قَالَ "(فَمَا أَوْجَفْتُمْ عَلَيْهِ مِنْ خَيْلٍ وَلاَ رِكَابٍ)" يَقُولُ بِغَيْرِ قِتَالٍ
[قَالَ الزُّهْرِىُّ وَكَانَتْ بَنُو النَّضِيرِ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم خَالِصًا لَمْ يَفْتَحُوهَا عَنْوَةً افْتَتَحُوهَا عَلَى صُلْحٍ فَقَسَمَهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ الْمُهَاجِرِينَ لَمْ يُعْطِ الأَنْصَارَ مِنْهَا شَيْئًا إِلاَّ رَجُلَيْنِ كَانَتْ بِهِمَا حَاجَةٌ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18312, D002971
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ ثَوْرٍ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ فِى قَوْلِهِ "(فَمَا أَوْجَفْتُمْ عَلَيْهِ مِنْ خَيْلٍ وَلاَ رِكَابٍ)" قَالَ صَالَحَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَهْلَ فَدَكَ وَقُرًى قَدْ سَمَّاهَا لاَ أَحْفَظُهَا وَهُوَ مُحَاصِرٌ قَوْمًا آخَرِينَ فَأَرْسَلُوا إِلَيْهِ بِالصُّلْحِ قَالَ "(فَمَا أَوْجَفْتُمْ عَلَيْهِ مِنْ خَيْلٍ وَلاَ رِكَابٍ)" يَقُولُ بِغَيْرِ قِتَالٍ
[قَالَ الزُّهْرِىُّ وَكَانَتْ بَنُو النَّضِيرِ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم خَالِصًا لَمْ يَفْتَحُوهَا عَنْوَةً افْتَتَحُوهَا عَلَى صُلْحٍ فَقَسَمَهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ الْمُهَاجِرِينَ لَمْ يُعْطِ الأَنْصَارَ مِنْهَا شَيْئًا إِلاَّ رَجُلَيْنِ كَانَتْ بِهِمَا حَاجَةٌ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona İbn Sevr, ona da Mamer, ez-Zührî’nin; "(Onu elde etmek için at veya deve koşturmadınız)" (Haşr,59/6) ayeti hakkında şöyle dediğini nakletmiştir: Peygamber (sav) Fedek ve (bazı) köylerin halkıyla sulh yaptı. (Mamer dedi ki: ez-Zührî) şüphesiz o (köylerin) isimlerini saydı (ama) ben onları hafızamda tutamadım. (O sırada) O (sav) başka bir kavmi (ki onlar Hayber’in geri kalan halkıdır) kuşatmıştı. Onlar da O’na haber gönderip sulh (yapmak istediklerini bildirdiler). (Bunun üzerine Allah Teâlâ) "(Onu elde etmek için at veya deve koşturmadınız)" buyurdu. (Ravilerden biri bu ayette, bahsi geçen malları) savaşsız (elde ettiklerinin kastedildiğini) söylemiştir.
[ez-Zührî dedi ki: Nadiroğullarının (malları), zorla ele geçirmeyip onları sulh (yoluyla) aldıkları için sadece Peygamber'e (sav) ait oldu. Bundan dolayı Peygamber (sav) o (malları) muhacirler arasında paylaştırdı. İhtiyaç sahibi iki adam hariç ensara ondan bir şey vermedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /692
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
2. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Sevr es-San'ai (Muhammed b. Sevr)
4. Muhammed b. Ubeyd el-Guberî (Muhammed b. Ubeyd b. Hisab)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Ganimet, hak sahiplerine taksimi
Kur'an, Nüzul sebebleri
Savaş, ve Barış
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32903, D004293
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَمْرٍو عَنْ حَسَّانَ بْنِ عَطِيَّةَ بِهَذَا الْحَدِيثِ زَادَ فِيهِ
"وَيَثُورُ الْمُسْلِمُونَ إِلَى أَسْلِحَتِهِمْ فَيَقْتَتِلُونَ فَيُكْرِمُ اللَّهُ تِلْكَ الْعِصَابَةَ بِالشَّهَادَةِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ إِلاَّ أَنَّ الْوَلِيدَ جَعَلَ الْحَدِيثَ عَنْ جُبَيْرٍ عَنْ ذِى مِخْبَرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ رَوْحٌ وَيَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ وَبِشْرُ بْنُ بَكْرٍ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ كَمَا قَالَ عِيسَى.]
Tercemesi:
Bize Müemmel b. el-Fadl el-Harrânî, ona el-Velid b. Müslim, ona Ebu Amr, ona Hassan b. Atiyye bu hadisi rivayet etmekle birlikte rivayetinde şunu da ilave etmiştir:
"Ve müslümanlar silahlarına sarılıp onlarla savaşırlar, Allah da o birliğe şehitliği lütfedecektir."
[Ebû Davud dedi ki: Ancak el-Velid hadisi Cübeyr’e, Zûmihber’in Nebi’den (sav) rivayeti olarak zikretmiştir.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Ravh, Yahya b. Hamza ve Bişr b. Bekr’e –İsa’nın dediği gibi- el-Evzâî rivayet etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 2, /978
Senetler:
1. Ebu Sellam Zü Mihber el-Habeşî (Zü Mihber el-Habeşi)
2. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
3. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
4. Hassan b. Atiyye el-Muharibî (Hassan b. Atiyye)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
7. Ebu Said Müemmel b. Fadl el-Cezerî (Müemmel b. Fadl b. Mücahid b. Umeyr)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Savaş, ve Barış
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَبِى الزَّرْقَاءِ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ - أَحْسِبُهُ - عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَاتَلَ أَهْلَ خَيْبَرَ فَغَلَبَ عَلَى النَّخْلِ وَالأَرْضِ وَأَلْجَأَهُمْ إِلَى قَصْرِهِمْ فَصَالَحُوهُ عَلَى أَنَّ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الصَّفْرَاءَ وَالْبَيْضَاءَ وَالْحَلْقَةَ وَلَهُمْ مَا حَمَلَتْ رِكَابُهُمْ عَلَى أَنْ لاَ يَكْتُمُوا وَلاَ يُغَيِّبُوا شَيْئًا فَإِنْ فَعَلُوا فَلاَ ذِمَّةَ لَهُمْ وَلاَ عَهْدَ فَغَيَّبُوا مَسْكًا لِحُيَىِّ بْنِ أَخْطَبَ وَقَدْ كَانَ قُتِلَ قَبْلَ خَيْبَرَ كَانَ احْتَمَلَهُ مَعَهُ يَوْمَ بَنِى النَّضِيرِ حِينَ أُجْلِيَتِ النَّضِيرُ فِيهِ حُلِيُّهُمْ قَالَ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِسَعْيَةَ
"أَيْنَ مَسْكُ حُيَىِّ بْنِ أَخْطَبَ." قَالَ أَذْهَبَتْهُ الْحُرُوبُ وَالنَّفَقَاتُ. فَوَجَدُوا الْمَسْكَ فَقَتَلَ ابْنَ أَبِى الْحُقَيْقِ وَسَبَى نِسَاءَهُمْ وَذَرَارِيَّهُمْ وَأَرَادَ أَنْ يُجْلِيَهُمْ فَقَالُوا يَا مُحَمَّدُ دَعْنَا نَعْمَلْ فِى هَذِهِ الأَرْضِ وَلَنَا الشَّطْرُ مَا بَدَا لَكَ وَلَكُمُ الشَّطْرُ. وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُعْطِى كُلَّ امْرَأَةٍ مِنْ نِسَائِهِ ثَمَانِينَ وَسْقًا مِنْ تَمْرٍ وَعِشْرِينَ وَسْقًا مِنْ شَعِيرٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18765, D003006
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَبِى الزَّرْقَاءِ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ - أَحْسِبُهُ - عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَاتَلَ أَهْلَ خَيْبَرَ فَغَلَبَ عَلَى النَّخْلِ وَالأَرْضِ وَأَلْجَأَهُمْ إِلَى قَصْرِهِمْ فَصَالَحُوهُ عَلَى أَنَّ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الصَّفْرَاءَ وَالْبَيْضَاءَ وَالْحَلْقَةَ وَلَهُمْ مَا حَمَلَتْ رِكَابُهُمْ عَلَى أَنْ لاَ يَكْتُمُوا وَلاَ يُغَيِّبُوا شَيْئًا فَإِنْ فَعَلُوا فَلاَ ذِمَّةَ لَهُمْ وَلاَ عَهْدَ فَغَيَّبُوا مَسْكًا لِحُيَىِّ بْنِ أَخْطَبَ وَقَدْ كَانَ قُتِلَ قَبْلَ خَيْبَرَ كَانَ احْتَمَلَهُ مَعَهُ يَوْمَ بَنِى النَّضِيرِ حِينَ أُجْلِيَتِ النَّضِيرُ فِيهِ حُلِيُّهُمْ قَالَ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِسَعْيَةَ
"أَيْنَ مَسْكُ حُيَىِّ بْنِ أَخْطَبَ." قَالَ أَذْهَبَتْهُ الْحُرُوبُ وَالنَّفَقَاتُ. فَوَجَدُوا الْمَسْكَ فَقَتَلَ ابْنَ أَبِى الْحُقَيْقِ وَسَبَى نِسَاءَهُمْ وَذَرَارِيَّهُمْ وَأَرَادَ أَنْ يُجْلِيَهُمْ فَقَالُوا يَا مُحَمَّدُ دَعْنَا نَعْمَلْ فِى هَذِهِ الأَرْضِ وَلَنَا الشَّطْرُ مَا بَدَا لَكَ وَلَكُمُ الشَّطْرُ. وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُعْطِى كُلَّ امْرَأَةٍ مِنْ نِسَائِهِ ثَمَانِينَ وَسْقًا مِنْ تَمْرٍ وَعِشْرِينَ وَسْقًا مِنْ شَعِيرٍ.
Tercemesi:
Bize Harun b. Zeyd b. Ebu Zerka, ona babası (Zeyd b. Ebu Zerka), ona Hammad b. Seleme, ona Ubeydullah b. Ömer, -sanıyorum ki- ona Nafi', ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle haber vermiştir. Hz. Peygamber (sav), Hayber halkıyla savaştı ve hurma bahçelerini ve arazilerini ele geçirdi. Onlar da kalelerine kaçıp sığındılar. Onlar altınlarının, gümüşlerinin ve silah-zırh gibi savaş aletlerinin Hz. Peygamber'e (sav) ait olması ve develerine yükleyebilecekleri eşyaların kendilerine ait olması, hiçbir şeyi gizlemek ve saklamamak eğer saklarlarsa emanları ve anlaşmanın olmayacağı konusunda Hz. Peygamber'le (sav) anlaşma yaptılar. Huyey b. Ahtab'a ait (kıymetli maden dolu) bir deri çantayı sakladılar. Huyey b. Ahtab, Hayber'den önce öldürülmüştü. Nadir oğulları sürgün edildiği gün içerisinde Nadir'in kıymetli madenleri olan o deriyi almıştı. Hz. Peygamber (sav), (Huyey b. Ahtab'ın amcası) Sa'ye'ye şöyle dedi.
"Huyey b. Ahtab'ın deri çantası nerede?" Amcası Sa'ye, savaş giderleri ve nafakalar onu tüketti, dedi. Daha sonra deri çantayı bulup getirdiler ve Hz. Peygamber (sav) (Hayber Yahudilerinin lideri) İbn Ebu Hukayk'ı öldürdü. Kadınlarını ve çocuklarını esir olarak aldı. Hz. Peygamber (sav), onları sürgün etmek istemişti. Ancak onlar Ey Muhammed! Bizi bırak bu topraklarda çalışalım. Toprağın çıkardığı ürünün yarısı bizim yarısı da sizindir, dediler. Hz. Peygamber (sav), hanımlarından her birine (Hayber ürünlerinden) seksen vesk hurma, yirmi vesk de arpa verirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 24, /703
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Muhammed Zeyd b. Ebu Zerka es-Sa'lebî (Zeyd b. Yezid b. Ebu Zerka)
6. Ebu Musa Harun b. Zeyd es-Salebî (Harun b. Zeyd b. Yezid)
Konular:
Ehl-i Kitap, Hicazdan sürülmeleri
Savaş, ilan etme ve savaş hukuku
Savaş, ve Barış
Siyer, Hayber günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32905, D004295
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنْ أَبِى بَكْرِ بْنِ أَبِى مَرْيَمَ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ سُفْيَانَ الْغَسَّانِىِّ عَنْ يَزِيدَ بْنِ قُتَيْبٍ السَّكُونِىِّ عَنْ أَبِى بَحْرِيَّةَ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الْمَلْحَمَةُ الْكُبْرَى وَفَتْحُ الْقُسْطَنْطِينِيَّةِ وَخُرُوجُ الدَّجَّالِ فِى سَبْعَةِ أَشْهُرٍ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammet Nufeyl, ona İsa b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ebu Meryem, ona Velid b. Süfyan el-Ğassânî, Yezid b. Kuteyb es-Sekûnî, ona Ebu Bahriyye, ona da Muaz b. Cebel'den (ra) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Büyük savaş, İstanbul'un fethi ve Deccal'in çıkışı yedi ay içerisinde olacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 4, /979
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ebu Bahriyye Abdullah b. Kays el-Kindi (Abdullah b. Kays)
3. Ebu Bahriyye Yezid b. Kuteyb es-Sekûnî (Yezid b. Kuteyb)
4. İbn Ebu Meryem Velid b. Süfyan el-Ğassânî (Velid b. Süfyan b. Ebu Meryem)
5. Ebu Bekir b. Ebu Meryem el-Ğassanî (Bükeyr b. Abdullah b. Ebu Meryem)
6. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
7. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Savaş, ve Barış
Şehirler, İstanbul, fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32906, D004296
Hadis:
حَدَّثَنَا حَيْوَةُ بْنُ شُرَيْحٍ الْحِمْصِىُّ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ عَنْ بَحِيرٍ عَنْ خَالِدٍ عَنِ ابْنِ أَبِى بِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُسْرٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"بَيْنَ الْمَلْحَمَةِ وَفَتْحِ الْمَدِينَةِ سِتُّ سِنِينَ وَيَخْرُجُ الْمَسِيحُ الدَّجَّالُ فِى السَّابِعَةِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ عِيسَى.]
Tercemesi:
Bize Hayve b. Şurayh Hımsi, ona Bakiyye, ona Bahîr, ona Halid, ona İbn Ebu Bilal, ona da Abdullah b. Büsr (ra) demiştir ki; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"(Büyük) Savaş ile İstanbul'un fethi arasında altı sene vardır. Yedinci senede Mesihu'd -Deccal çıkacaktır."
[Ebû Davud der ki: Bu hadis, İsa'nın hadisinden (önceki hadisten) daha sahihtir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 4, /979
Senetler:
1. Ebu Safvân Abdullah b. Büsr en-Nasrî (Abdullah b. Büsr b. Ebu Büsr)
2. Abdullah b. Ebu Bilal el-Huzai (Abdullah b. Ebu Bilal)
3. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
4. Ebu Halid Bahîr b. Sa'd es-Suhûlî (Bahîr b. Sa'd)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Abbas Hayve b. Şurayh el-Hadramî (Hayve b. Şurayh b. Yezid)
Konular:
Kıyamet, alametleri, Deccal
Savaş, ve Barış
Şehirler, İstanbul, fethi