221 Kayıt Bulundu.
Bize Seleme b. Şebîb, ona Hasan b. A'yen, ona Ma'kil, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) gelip yemek istemişti. Hz. Peygamber de ona yarım vasak (yaklaşık yüz kg) arpa verdi. Adam bundan hem kendisi yedi, hem de eşine ve misafirine yedirdi. Sonra kalan arpayı tarttı ve Hz. Peygamber'e (sav) geldi. Hz. Peygamber (sav) ona; "eğer tartmasaydın ondan daha çok yerdiniz ve elinizde de kalırdı" buyurdu.
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb, ona Süleyman b. Bilal, ona Amr b. Yahya, ona Abbas b. Sehl b. Sa'd es-Sâidî, ona da Ebu Humeyd şöyle demiştir: Biz, Peygamber'in (sav) beraberinde Tebük gazvesine çıktık ve Vâdî'l-Kurâ'da bir kadının bahçesine vardık. Hz. Peygamber (sav); "(bahçedeki) hurmanın miktarını tahmin edin" buyurdu. Biz tahminde bulunduk. Rasulullah da on vesk olduğuna dair tahminde bulundu va bahçe sahibi kadına; "inşallah bir sana geri dönünceye kadar buradan kaç kilo hurma çıkacağını say" buyurdu. Tebük'e geldiğimizde Peygamber (sav); "bu gece muhakkak şiddetli bir rüzgâr esecek. Sakın kimse bulunduğu yerden ayağa kalkmasın! Yanında devesi olan da devesini sıkı bağlasın" buyurdu. Ve gece şiddetli bir rüzgar esti. O sırada birisi ayağa kalkmıştı. Rüzgar onu Tay Dağı'na sürükledi. Bu sefer sırasında Eyle Meliki İbn Almâ'nın elçisi, Peygamber'e beyaz bir katır hediye ile bir mektup getirdi. Hz. Peygamber de bu Melik'e bir hırka hediye etti ve deniz kenarındaki belde halkının idaresini ona bırkatığına dair bir mektup yazdı. Sonra geri dönüp Vâdî'l-Kurâ'ya geldik. Hz. Peygamber (sav) kadına; "ürün ne kadar oldu" diye sordu. O da Allah Rasulü'nün tahmini doğrultusunda on vesk oldu dedi. Sonra Hz. Peygamber (sav); "ben Medine'ye (yetişmek için) acele edeceğim. Sizden her kim benim yanımda Medine'ye varmak isterse acele etsin" buyurdu. Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yola çıktık. Medine'yi uzaktan görünce Hz. Peygamber; "bu Tâbe, bu da Uhud'dur. Bu dağ bizi sever, biz de onu severiz" buyurdu. Sonra da "ensar hanelerinin en hayırlısı Neccâroğulları, sonra Abduleşheloğoulları, sonra Haris b. Hazrecoğulları, sonra da Sâideoğullarıdır. Ensâr hanelerinin hepsinde hayır vardır" buyurdu. Biraz sonra Sa'd b. Ubade'nin yanına vardık. Ebu Üseyd (ona); görmedin mi Rasulullah (sav) Ensar hanelerinin hayırlılarını saydı da bizi en sona bıraktı dedi. Bunun üzerine Sa'd, Rasulullah'a (sav) ya yetişerek; ey Allah'ın Rasulü! Ensar hanelerinin hayırlılarını söylemiş, bizi de en sona bırakmışsın dedi. Hz. Peygamber (sav); "hayırlılardan olmanız size yetmez mi" buyurdu.