حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ مُوسَى الْخُتَّلِىُّ وَزِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ - وَحَدِيثُ عَبَّادٍ أَتَمُّ - قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ أَبِى بِشْرٍ - قَالَ زِيَادٌ أَخْبَرَنَا أَبُو بِشْرٍ - عَنْ أَبِى عُمَيْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ عُمُومَةٍ لَهُ مِنَ الأَنْصَارِ قَالَ:
اهْتَمَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِلصَّلاَةِ كَيْفَ يَجْمَعُ النَّاسَ لَهَا فَقِيلَ لَهُ: انْصِبْ رَايَةً عِنْدَ حُضُورِ الصَّلاَةِ فَإِذَا رَأَوْهَا آذَنَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا فَلَمْ يُعْجِبْهُ ذَلِكَ قَالَ: فَذُكِرَ لَهُ الْقُنْعُ - يَعْنِى الشَّبُّورَ - وَقَالَ زِيَادٌ: شَبُّورَ الْيَهُودِ فَلَمْ يُعْجِبْهُ ذَلِكَ وَقَالَ:
"هُوَ مِنْ أَمْرِ الْيَهُودِ." قَالَ: فَذُكِرَ لَهُ النَّاقُوسُ فَقَالَ:
"هُوَ مِنْ أَمْرِ النَّصَارَى." فَانْصَرَفَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدِ بْنِ عَبْدِ رَبِّهِ وَهُوَ مُهْتَمٌّ لِهَمِّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُرِىَ الأَذَانَ فِى مَنَامِهِ - قَالَ: - فَغَدَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَهُ فَقَالَ لَهُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لَبَيْنَ نَائِمٍ وَيَقْظَانَ إِذْ أَتَانِى آتٍ فَأَرَانِى الأَذَانَ. قَالَ: وَكَانَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - قَدْ رَآهُ قَبْلَ ذَلِكَ فَكَتَمَهُ عِشْرِينَ يَوْمًا - قَالَ: - ثُمَّ أَخْبَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لَهُ:
"مَا مَنَعَكَ أَنْ تُخْبِرَنِى." فَقَالَ: سَبَقَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ فَاسْتَحْيَيْتُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"يَا بِلاَلُ قُمْ فَانْظُرْ مَا يَأْمُرُكَ بِهِ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ فَافْعَلْهُ." قَالَ: فَأَذَّنَ بِلاَلٌ.
[قَالَ أَبُو بِشْرٍ: فَأَخْبَرَنِى أَبُو عُمَيْرٍ أَنَّ الأَنْصَارَ تَزْعُمُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ زَيْدٍ لَوْلاَ أَنَّهُ كَانَ يَوْمَئِذٍ مَرِيضًا لَجَعَلَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُؤَذِّنًا.]
Bize Abbad b. Musa el-Hutelî ve Ziyad b. Eyyüb -Eyyüb'ün rivayeti daha tamdır-, onlara Hüşeym, ona Ebu Bişr -Ziyad, (Abbad gibi an'ane ile değil), ihbâren rivayet etmiştir-, ona Ebu Umeyr b. Enes, ona da Ensar'dan olan halası şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), insanları nasıl namaza toplayacağı hakkında düşünüp duruyordu. Kendisine, namaz vakti geldiğinde bir bayrak dikmesi teklifinde bulunuldu; böylece insanlar onu görecekler ve birbirlerine haber vereceklerdi. Ancak bu teklif onun hoşuna gitmedi. Kendisine borazan (kullanılması) teklif edildi. (Ravi) Ziyad, Yahudilerin borazanı teklif edildi diye rivayette bulundu. Bu teklif de onun hoşuna gitmedi ve "o, Yahudiler'in adetidir," diye reddetti. Çan (çalınması da) kendisine teklif edildiyse de "o, Hristiyan adetidir" diye reddetti. Abdullah b. Zeyd b. Abdurabbih, Hz. Peygamber'in (sav) düşünceli halini kendine dert edinerek onun huzurundan ayrıldı. Rüyasında ezanı gördü. Ertesi sabah, hemen Rasulullah'ın (sav) huzuruna gitti ve durumu ona anlattı. Ona, Ya Rasulullah, ben uyku ile uyanıklık arasında iken biri bana geldi ve bana ezanı gösterdi dedi. Ömer b. Hattab ise, bu rüyayı günler önce görmüş ancak yirmi gün boyunca onu gizlemişti. Sonra o da Hz. Peygamber'e (sav) durumu haber verdi. Rasulullah (sav), Ömer'e "Bunu bana niçin haber vermedin?" diye sordu. O da Abdullah b. Zeyd benden önce davrandı, utanmıştım dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "Bilal, kalk da Abdullah b. Zeyd'in sana dediklerini yap" buyurdu. Bilal de gidip ezanı okudu.
[Ebu Bişr, Ebu Umeyr'den naklen anlattığına göre Ensar, Abdullah b. Zeyd o gün hasta olmasaydı Hz. Peygamber'in (sav) onu müezzin yapacağını söylerdi.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4923, D000498
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ مُوسَى الْخُتَّلِىُّ وَزِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ - وَحَدِيثُ عَبَّادٍ أَتَمُّ - قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ أَبِى بِشْرٍ - قَالَ زِيَادٌ أَخْبَرَنَا أَبُو بِشْرٍ - عَنْ أَبِى عُمَيْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ عُمُومَةٍ لَهُ مِنَ الأَنْصَارِ قَالَ:
اهْتَمَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِلصَّلاَةِ كَيْفَ يَجْمَعُ النَّاسَ لَهَا فَقِيلَ لَهُ: انْصِبْ رَايَةً عِنْدَ حُضُورِ الصَّلاَةِ فَإِذَا رَأَوْهَا آذَنَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا فَلَمْ يُعْجِبْهُ ذَلِكَ قَالَ: فَذُكِرَ لَهُ الْقُنْعُ - يَعْنِى الشَّبُّورَ - وَقَالَ زِيَادٌ: شَبُّورَ الْيَهُودِ فَلَمْ يُعْجِبْهُ ذَلِكَ وَقَالَ:
"هُوَ مِنْ أَمْرِ الْيَهُودِ." قَالَ: فَذُكِرَ لَهُ النَّاقُوسُ فَقَالَ:
"هُوَ مِنْ أَمْرِ النَّصَارَى." فَانْصَرَفَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدِ بْنِ عَبْدِ رَبِّهِ وَهُوَ مُهْتَمٌّ لِهَمِّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُرِىَ الأَذَانَ فِى مَنَامِهِ - قَالَ: - فَغَدَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَهُ فَقَالَ لَهُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لَبَيْنَ نَائِمٍ وَيَقْظَانَ إِذْ أَتَانِى آتٍ فَأَرَانِى الأَذَانَ. قَالَ: وَكَانَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - قَدْ رَآهُ قَبْلَ ذَلِكَ فَكَتَمَهُ عِشْرِينَ يَوْمًا - قَالَ: - ثُمَّ أَخْبَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لَهُ:
"مَا مَنَعَكَ أَنْ تُخْبِرَنِى." فَقَالَ: سَبَقَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ فَاسْتَحْيَيْتُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"يَا بِلاَلُ قُمْ فَانْظُرْ مَا يَأْمُرُكَ بِهِ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ فَافْعَلْهُ." قَالَ: فَأَذَّنَ بِلاَلٌ.
[قَالَ أَبُو بِشْرٍ: فَأَخْبَرَنِى أَبُو عُمَيْرٍ أَنَّ الأَنْصَارَ تَزْعُمُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ زَيْدٍ لَوْلاَ أَنَّهُ كَانَ يَوْمَئِذٍ مَرِيضًا لَجَعَلَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُؤَذِّنًا.]
Tercemesi:
Bize Abbad b. Musa el-Hutelî ve Ziyad b. Eyyüb -Eyyüb'ün rivayeti daha tamdır-, onlara Hüşeym, ona Ebu Bişr -Ziyad, (Abbad gibi an'ane ile değil), ihbâren rivayet etmiştir-, ona Ebu Umeyr b. Enes, ona da Ensar'dan olan halası şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), insanları nasıl namaza toplayacağı hakkında düşünüp duruyordu. Kendisine, namaz vakti geldiğinde bir bayrak dikmesi teklifinde bulunuldu; böylece insanlar onu görecekler ve birbirlerine haber vereceklerdi. Ancak bu teklif onun hoşuna gitmedi. Kendisine borazan (kullanılması) teklif edildi. (Ravi) Ziyad, Yahudilerin borazanı teklif edildi diye rivayette bulundu. Bu teklif de onun hoşuna gitmedi ve "o, Yahudiler'in adetidir," diye reddetti. Çan (çalınması da) kendisine teklif edildiyse de "o, Hristiyan adetidir" diye reddetti. Abdullah b. Zeyd b. Abdurabbih, Hz. Peygamber'in (sav) düşünceli halini kendine dert edinerek onun huzurundan ayrıldı. Rüyasında ezanı gördü. Ertesi sabah, hemen Rasulullah'ın (sav) huzuruna gitti ve durumu ona anlattı. Ona, Ya Rasulullah, ben uyku ile uyanıklık arasında iken biri bana geldi ve bana ezanı gösterdi dedi. Ömer b. Hattab ise, bu rüyayı günler önce görmüş ancak yirmi gün boyunca onu gizlemişti. Sonra o da Hz. Peygamber'e (sav) durumu haber verdi. Rasulullah (sav), Ömer'e "Bunu bana niçin haber vermedin?" diye sordu. O da Abdullah b. Zeyd benden önce davrandı, utanmıştım dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "Bilal, kalk da Abdullah b. Zeyd'in sana dediklerini yap" buyurdu. Bilal de gidip ezanı okudu.
[Ebu Bişr, Ebu Umeyr'den naklen anlattığına göre Ensar, Abdullah b. Zeyd o gün hasta olmasaydı Hz. Peygamber'in (sav) onu müezzin yapacağını söylerdi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 27, /122
Senetler:
1. Umûmetun Leh Mine'l-Ensâr (Umûmetun Leh Mine'l-Ensâr)
2. Ebu Umeyr Abdullah b. Enes el-Ensari (Abdullah b. Enes b. Malik)
3. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Abbad b. Musa el-Hutelî (Abbad b. Musa)
Konular:
Ezan, dinde alem oluşu
Ezan, tarihçesi
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Rüya, rüya ile amel
Zihin İnşası, ehl-i kitaba muhalefet
Bize Muhammed b. Mansur et-Tusi, ona Yakub, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim b. Hâris et-Teymi, ona Muhammed b. Abdullah b. Zeyd b. Abdurabbih, ona da Abdullah b. Zeyd şöyle rivayet etti:
Rasulullah (sav), insanları namaza toplamak için kullanılacak bir çan edinilmesini emrettiği sırada ben, rüyamda, elinde çan taşıyan bir adamın yanımda belirdiğini gördüm. Ona, ey Allah'ın kulu, çanı bana satar mısın? diye sordum. Bana onunla ne yapacaksın? dedi. Ben de insanları onunla namaza davet edeceğim dedim. Bana, bundan daha hayırlısını sana göstereyim mi? diye sordu. Ben ise elbette dedim. (Adam), şöyle dersin dedi: Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Allah'tan başka ilâh olmadığına şahitlik ederim. Muhammed'in, Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Haydi kurtuluşa. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah yoktur. Ardından (adam), biraz arkamda kaldı. Sonra da namaz için kamet getireceğin zaman da şöyle dersin dedi: Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Ben Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Ben Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Namaz başladı. Namaz başladı. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah yoktur. Uyandığımda Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim ve rüyada gördüklerimi ona anlattım. O, şöyle buyurdu:
"İnşallah bu, hak bir rüyadır. Haydi Bilal ile kalk, gördüklerini ona öğret, o da ezan okusun. Onun sesi senden daha gürdür."
Ben, Bilal ile kalktım, gördüklerimi ona söyledim, o da ezan okudu. Ömer b. Hattâb evindeyken, ezanı işitti. Cübbesini sürükleyerek acelece (evden) çıktı ve şöyle dedi: Seni hak ile gönderene yemin olsun ki ya Rasulullah, onun gördüğünün bir benzerini ben de gördüm. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), "Allah'a Hamd olsun" buyurdu.
[Ebu Davud şöyle dedi: Zührî de hadisi, Said b. Müseyyeb'den, o da Abdullah b. Zeyd'den bu şekilde rivayet etmiştir. İbn İshak, Zührî'den rivayet ettiği bu hadiste dört kere "Allah en büyüktür" demiştir. Mamer ve Yunus ise, Zührî'den rivayet ettikleri hadiste iki kere "Allah en büyüktür" demişlerdir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4924, D000499
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ الطُّوسِىُّ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْحَارِثِ التَّيْمِىُّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ زَيْدِ بْنِ عَبْدِ رَبِّهِ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ قَالَ:
لَمَّا أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالنَّاقُوسِ يُعْمَلُ لِيُضْرَبَ بِهِ لِلنَّاسِ لِجَمْعِ الصَّلاَةِ طَافَ بِى وَأَنَا نَائِمٌ رَجُلٌ يَحْمِلُ نَاقُوسًا فِى يَدِهِ فَقُلْتُ يَا عَبْدَ اللَّهِ أَتَبِيعُ النَّاقُوسَ قَالَ: وَمَا تَصْنَعُ بِهِ فَقُلْتُ: نَدْعُو بِهِ إِلَى الصَّلاَةِ . قَالَ: أَفَلاَ أَدُلُّكَ عَلَى مَا هُوَ خَيْرٌ مِنْ ذَلِكَ فَقُلْتُ لَهُ بَلَى . قَالَ: فَقَالَ: تَقُولُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ, أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ, أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ, أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ, أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ, حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ, حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ, حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ, حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ, اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ, لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ. قَالَ: ثُمَّ اسْتَأْخَرَ عَنِّى غَيْرَ بَعِيدٍ ثُمَّ قَالَ: وَتَقُولُ إِذَا أَقَمْتَ الصَّلاَةَ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ, أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ, أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ, حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ, حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ, قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ, قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ, اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ, لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ. فَلَمَّا أَصْبَحْتُ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ بِمَا رَأَيْتُ فَقَالَ:
"إِنَّهَا لَرُؤْيَا حَقٌّ إِنْ شَاءَ اللَّهُ فَقُمْ مَعَ بِلاَلٍ فَأَلْقِ عَلَيْهِ مَا رَأَيْتَ فَلْيُؤَذِّنْ بِهِ فَإِنَّهُ أَنْدَى صَوْتًا مِنْكَ."
فَقُمْتُ مَعَ بِلاَلٍ فَجَعَلْتُ أُلْقِيهِ عَلَيْهِ وَيُؤَذِّنُ بِهِ - قَالَ: - فَسَمِعَ ذَلِكَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ وَهُوَ فِى بَيْتِهِ فَخَرَجَ يَجُرُّ رِدَاءَهُ وَيَقُولُ: وَالَّذِى بَعَثَكَ بِالْحَقِّ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَقَدْ رَأَيْتُ مِثْلَ مَا رَأَى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"فَلِلَّهِ الْحَمْدُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: هَكَذَا رِوَايَةُ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ زَيْدٍ وَقَالَ فِيهِ: ابْنُ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ "اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ." وَقَالَ مَعْمَرٌ وَيُونُسُ: عَنِ الزُّهْرِىِّ فِيهِ "اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ." لَمْ يُثَنِّيَا.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mansur et-Tusi, ona Yakub, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim b. Hâris et-Teymi, ona Muhammed b. Abdullah b. Zeyd b. Abdurabbih, ona da Abdullah b. Zeyd şöyle rivayet etti:
Rasulullah (sav), insanları namaza toplamak için kullanılacak bir çan edinilmesini emrettiği sırada ben, rüyamda, elinde çan taşıyan bir adamın yanımda belirdiğini gördüm. Ona, ey Allah'ın kulu, çanı bana satar mısın? diye sordum. Bana onunla ne yapacaksın? dedi. Ben de insanları onunla namaza davet edeceğim dedim. Bana, bundan daha hayırlısını sana göstereyim mi? diye sordu. Ben ise elbette dedim. (Adam), şöyle dersin dedi: Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Allah'tan başka ilâh olmadığına şahitlik ederim. Muhammed'in, Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Haydi kurtuluşa. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah yoktur. Ardından (adam), biraz arkamda kaldı. Sonra da namaz için kamet getireceğin zaman da şöyle dersin dedi: Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Ben Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Ben Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Namaz başladı. Namaz başladı. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah yoktur. Uyandığımda Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim ve rüyada gördüklerimi ona anlattım. O, şöyle buyurdu:
"İnşallah bu, hak bir rüyadır. Haydi Bilal ile kalk, gördüklerini ona öğret, o da ezan okusun. Onun sesi senden daha gürdür."
Ben, Bilal ile kalktım, gördüklerimi ona söyledim, o da ezan okudu. Ömer b. Hattâb evindeyken, ezanı işitti. Cübbesini sürükleyerek acelece (evden) çıktı ve şöyle dedi: Seni hak ile gönderene yemin olsun ki ya Rasulullah, onun gördüğünün bir benzerini ben de gördüm. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), "Allah'a Hamd olsun" buyurdu.
[Ebu Davud şöyle dedi: Zührî de hadisi, Said b. Müseyyeb'den, o da Abdullah b. Zeyd'den bu şekilde rivayet etmiştir. İbn İshak, Zührî'den rivayet ettiği bu hadiste dört kere "Allah en büyüktür" demiştir. Mamer ve Yunus ise, Zührî'den rivayet ettikleri hadiste iki kere "Allah en büyüktür" demişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 28, /123
Senetler:
1. Abdullah b. Zeyd el-Ensarî (Abdullah b. Zeyd b. Sa'lebe b. Abdurabbih)
2. Muhammed b. Abdullah el-Ensari (Muhammed b. Abdullah b. Zeyd b. Abdurabbih b. Zeyd)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
7. Ebu Cafer Muhammed b. Mansur et-Tusi (Muhammed b. Mansur b. Davud b. İbrahim)
Konular:
Ezan, dinde alem oluşu
Ezan, tarihçesi
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Rüya, rüya ile amel
Zihin İnşası, ehl-i kitaba muhalefet
حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ مُوسَى الْخُتَّلِىُّ وَزِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ - وَحَدِيثُ عَبَّادٍ أَتَمُّ - قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ أَبِى بِشْرٍ - قَالَ زِيَادٌ أَخْبَرَنَا أَبُو بِشْرٍ - عَنْ أَبِى عُمَيْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ عُمُومَةٍ لَهُ مِنَ الأَنْصَارِ قَالَ اهْتَمَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِلصَّلاَةِ كَيْفَ يَجْمَعُ النَّاسَ لَهَا فَقِيلَ لَهُ انْصِبْ رَايَةً عِنْدَ حُضُورِ الصَّلاَةِ فَإِذَا رَأَوْهَا آذَنَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا فَلَمْ يُعْجِبْهُ ذَلِكَ قَالَ فَذُكِرَ لَهُ الْقُنْعُ - يَعْنِى الشَّبُّورَ - وَقَالَ زِيَادٌ شَبُّورَ الْيَهُودِ فَلَمْ يُعْجِبْهُ ذَلِكَ وَقَالَ
"هُوَ مِنْ أَمْرِ الْيَهُودِ." قَالَ فَذُكِرَ لَهُ النَّاقُوسُ فَقَالَ
"هُوَ مِنْ أَمْرِ النَّصَارَى." فَانْصَرَفَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدِ بْنِ عَبْدِ رَبِّهِ وَهُوَ مُهْتَمٌّ لِهَمِّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُرِىَ الأَذَانَ فِى مَنَامِهِ - قَالَ - فَغَدَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَهُ فَقَالَ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لَبَيْنَ نَائِمٍ وَيَقْظَانَ إِذْ أَتَانِى آتٍ فَأَرَانِى الأَذَانَ. قَالَ وَكَانَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - قَدْ رَآهُ قَبْلَ ذَلِكَ فَكَتَمَهُ عِشْرِينَ يَوْمًا - قَالَ - ثُمَّ أَخْبَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لَهُ
"مَا مَنَعَكَ أَنْ تُخْبِرَنِى." فَقَالَ سَبَقَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ فَاسْتَحْيَيْتُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا بِلاَلُ قُمْ فَانْظُرْ مَا يَأْمُرُكَ بِهِ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ فَافْعَلْهُ." قَالَ فَأَذَّنَ بِلاَلٌ.
[قَالَ أَبُو بِشْرٍ فَأَخْبَرَنِى أَبُو عُمَيْرٍ أَنَّ الأَنْصَارَ تَزْعُمُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ زَيْدٍ لَوْلاَ أَنَّهُ كَانَ يَوْمَئِذٍ مَرِيضًا لَجَعَلَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُؤَذِّنًا.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270717, D000498-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ مُوسَى الْخُتَّلِىُّ وَزِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ - وَحَدِيثُ عَبَّادٍ أَتَمُّ - قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ أَبِى بِشْرٍ - قَالَ زِيَادٌ أَخْبَرَنَا أَبُو بِشْرٍ - عَنْ أَبِى عُمَيْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ عُمُومَةٍ لَهُ مِنَ الأَنْصَارِ قَالَ اهْتَمَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِلصَّلاَةِ كَيْفَ يَجْمَعُ النَّاسَ لَهَا فَقِيلَ لَهُ انْصِبْ رَايَةً عِنْدَ حُضُورِ الصَّلاَةِ فَإِذَا رَأَوْهَا آذَنَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا فَلَمْ يُعْجِبْهُ ذَلِكَ قَالَ فَذُكِرَ لَهُ الْقُنْعُ - يَعْنِى الشَّبُّورَ - وَقَالَ زِيَادٌ شَبُّورَ الْيَهُودِ فَلَمْ يُعْجِبْهُ ذَلِكَ وَقَالَ
"هُوَ مِنْ أَمْرِ الْيَهُودِ." قَالَ فَذُكِرَ لَهُ النَّاقُوسُ فَقَالَ
"هُوَ مِنْ أَمْرِ النَّصَارَى." فَانْصَرَفَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدِ بْنِ عَبْدِ رَبِّهِ وَهُوَ مُهْتَمٌّ لِهَمِّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُرِىَ الأَذَانَ فِى مَنَامِهِ - قَالَ - فَغَدَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَهُ فَقَالَ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لَبَيْنَ نَائِمٍ وَيَقْظَانَ إِذْ أَتَانِى آتٍ فَأَرَانِى الأَذَانَ. قَالَ وَكَانَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - قَدْ رَآهُ قَبْلَ ذَلِكَ فَكَتَمَهُ عِشْرِينَ يَوْمًا - قَالَ - ثُمَّ أَخْبَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لَهُ
"مَا مَنَعَكَ أَنْ تُخْبِرَنِى." فَقَالَ سَبَقَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ فَاسْتَحْيَيْتُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا بِلاَلُ قُمْ فَانْظُرْ مَا يَأْمُرُكَ بِهِ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ فَافْعَلْهُ." قَالَ فَأَذَّنَ بِلاَلٌ.
[قَالَ أَبُو بِشْرٍ فَأَخْبَرَنِى أَبُو عُمَيْرٍ أَنَّ الأَنْصَارَ تَزْعُمُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ زَيْدٍ لَوْلاَ أَنَّهُ كَانَ يَوْمَئِذٍ مَرِيضًا لَجَعَلَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُؤَذِّنًا.]
Tercemesi:
Bize Abbad b. Musa el-Hutelî ve Ziyad b. Eyyüb -Eyyüb'ün rivayeti daha tamdır-, onlara Hüşeym, ona Ebu Bişr -Ziyad, (Abbad gibi an'ane ile değil), ihbâren rivayet etmiştir-, ona Ebu Umeyr b. Enes, ona da Ensar'dan olan halası şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), insanları nasıl namaza toplayacağı hakkında düşünüp duruyordu. Kendisine, namaz vakti geldiğinde bir bayrak dikmesi teklifinde bulunuldu; böylece insanlar onu görecekler ve birbirlerine haber vereceklerdi. Ancak bu teklif onun hoşuna gitmedi. Kendisine borazan (kullanılması) teklif edildi. (Ravi) Ziyad, Yahudilerin borazanı teklif edildi diye rivayette bulundu. Bu teklif de onun hoşuna gitmedi ve "o, Yahudiler'in adetidir," diye buyurdu. Çan (çalınması da) kendisine teklif edildiyse de "o, Hristiyan adetidir" diye buyurdu. Abdullah b. Zeyd b. Abdurabbih, Hz. Peygamber'in (sav) düşünceli halini kendine dert edinerek onun huzurundan ayrıldı. Rüyasında ezanı gördü. Ertesi sabah, hemen Rasulullah'ın (sav) huzuruna gitti ve durumu ona anlattı. Ona, Ya Rasulullah, ben uyku ile uyanıklık arasında iken biri bana geldi ve bana ezanı gösterdi dedi. Ömer b. Hattab ise, bu rüyayı günler önce görmüş ancak yirmi gün boyunca onu gizlemişti. Sonra o da Hz. Peygamber'e (sav) durumu haber verdi. Rasulullah (sav), Ömer'e "bunu bana niçin haber vermedin?" diye sormuş, o da Abdullah b. Zeyd benden önce davrandı, utanmıştım dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "Bilal, kalk da Abdullah b. Zeyd'in sana dediklerini yap" buyurdu. Bilal de ezanı okudu.
[Ebu Bişr, Ebu Umeyr'den naklen anlattığına göre Ensar, Abdullah b. Zeyd o gün hasta olmasaydı Hz. Peygamber'in (sav) onu müezzin yapacağını söylerdi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 27, /122
Senetler:
1. Umûmetun Leh Mine'l-Ensâr (Umûmetun Leh Mine'l-Ensâr)
2. Ebu Umeyr Abdullah b. Enes el-Ensari (Abdullah b. Enes b. Malik)
3. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Haşim Ziyad b. Eyyüb et-Tusî (Ziyad b. Eyyüb b. Ziyad)
Konular:
Ezan, dinde alem oluşu
Ezan, tarihçesi
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Rüya, rüya ile amel
Zihin İnşası, ehl-i kitaba muhalefet
Açıklama: Ebu Seleme ile Talha b. Ubeydullah arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32161, İM003925
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ الْهَادِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ أَنَّ رَجُلَيْنِ مِنْ بَلِىٍّ قَدِمَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَانَ إِسْلاَمُهُمَا جَمِيعًا فَكَانَ أَحَدُهُمَا أَشَدَّ اجْتِهَادًا مِنَ الآخَرِ فَغَزَا الْمُجْتَهِدُ مِنْهُمَا فَاسْتُشْهِدَ ثُمَّ مَكَثَ الآخَرُ بَعْدَهُ سَنَةً ثُمَّ تُوُفِّىَ . قَالَ طَلْحَةُ فَرَأَيْتُ فِى الْمَنَامِ بَيْنَا أَنَا عِنْدَ بَابِ الْجَنَّةِ إِذَا أَنَا بِهِمَا فَخَرَجَ خَارِجٌ مِنَ الْجَنَّةِ فَأَذِنَ لِلَّذِى تُوُفِّىَ الآخِرَ مِنْهُمَا ثُمَّ خَرَجَ فَأَذِنَ لِلَّذِى اسْتُشْهِدَ ثُمَّ رَجَعَ إِلَىَّ فَقَالَ ارْجِعْ فَإِنَّكَ لَمْ يَأْنِ لَكَ بَعْدُ . فَأَصْبَحَ طَلْحَةُ يُحَدِّثُ بِهِ النَّاسَ فَعَجِبُوا لِذَلِكَ فَبَلَغَ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَحَدَّثُوهُ الْحَدِيثَ فَقَالَ « مِنْ أَىِّ ذَلِكَ تَعْجَبُونَ » فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا كَانَ أَشَدَّ الرَّجُلَيْنِ اجْتِهَادًا ثُمَّ اسْتُشْهِدَ وَدَخَلَ هَذَا الآخِرُ الْجَنَّةَ قَبْلَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَلَيْسَ قَدْ مَكَثَ هَذَا بَعْدَهُ سَنَةً » . قَالُوا بَلَى . قَالَ « وَأَدْرَكَ رَمَضَانَ فَصَامَ وَصَلَّى كَذَا وَكَذَا مِنْ سَجْدَةٍ فِى السَّنَةِ » . قَالُوا بَلَى قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَمَا بَيْنَهُمَا أَبْعَدُ مِمَّا بَيْنَ السَّمَاءِ وَالأَرْضِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Rumh, ona el-Leys b. Sa'd, ona İbn el-Hâd, ona Muhammed b. İbrahim et-Teymi, ona Ebu Seleme, ona da Talha b. Ubeydullah (ra) şöyle demiştir: Beli (kabilesin) den iki adam Rasulullah'ın (sav) yanına geldiler. İkisinin müslümanlığı kabul etmeleri beraber olmuştu. Bunlardan birisinin (İslâmiyet uğrundaki) çalışma ve gayreti diğerininkinden fazla ve daha kuvvetli İdi. Bunlardan çok çalışkan olanı savaşa gidip şehid edildi. Diğeri ondan sonra bir yıl daha yaşadı. Sonra o da vefat etti. Talha demiştir ki: Ben uyurken rüyalarda cennetin kapısı yanında olduğum sırada bu iki adamla karşılaştım. Sonra cennetten bir zat çıktı ve bu iki adamdan sonradan vefat edene (cennete girmesi için) izin verdi. Bir süre sonra (görevli olan) aynı zât (tekrar dışarı) çıktı ve şehid olan adama (cennete girmesi için) izin verdi. Daha sonra (görevli) zât bana döndü ve sen geri dön. Çünkü senin cennete girmen zamanı henüz gelmedi, dedi. Talha sabahleyin bu rüyasını halka anlattı. Herkes şehîd olan adamın diğerinden sonra cennete girmesine şaştı. Nihayet bu haber Rasulullah'a (sav)'e ulaştı ve halk O'na bu rüya olayım arz ettiler. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav):
"Bu olayın neyine şaşıyorsunuz?" buyurdu. Sahabeler: Yâ Rasulullah! Bu (yâni önce ölüp sonradan cennete giren adam) arkadaşından daha gayretli, daha çalışkandı. Sonra şehîd edildi. Halbuki şu diğeri (yâni arkadaşı) ondan önce cennete girdi, dediler. Rasulullah (sav):
"Cennete önce giren adam, şehid edilen adamdan sonra bir yıl daha yaşamadı mı?" diye sordu. Sahabeler; Evet yaşadı, dediler. Resûl-İ Ekrem (sav):
"Ve Ramazan ayına erişip oruç tuttu, bir yılda şu kadar namaz, şu kadar secde etti, değil mi?" buyurdu. Sahabeler: Evet doğrudur, dediler. Rasulullah (sav):
"Şu halde ikisinin arasında bulunan mesafe gök ile yer arasındaki mesafeden daha uzaktır," buyurdu.
Açıklama:
Ebu Seleme ile Talha b. Ubeydullah arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ta'bîru'r-ru'ya 10, /631
Senetler:
1. Ebu Muhammed Talha b. Ubeydullah el-Kuraşî (Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr b. Ka'b)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Rumh et-Tücibî (Muhammed b. Rumh b. Muhacir b. Muharrar)
Konular:
Amel, faziletlileri
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Rüya, rüya ile amel
Rüya, rüyanın tabiri
Rüya, tabirleri, Hz. Peygamber'in
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ رُمْحٍ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ لأَعْرَابِىٍّ جَاءَهُ فَقَالَ إِنِّى حَلَمْتُ أَنَّ رَأْسِى قُطِعَ فَأَنَا أَتَّبِعُهُ فَزَجَرَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ:
"لاَ تُخْبِرْ بِتَلَعُّبِ الشَّيْطَانِ بِكَ فِى الْمَنَامِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6602, M005925
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ رُمْحٍ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ لأَعْرَابِىٍّ جَاءَهُ فَقَالَ إِنِّى حَلَمْتُ أَنَّ رَأْسِى قُطِعَ فَأَنَا أَتَّبِعُهُ فَزَجَرَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ:
"لاَ تُخْبِرْ بِتَلَعُّبِ الشَّيْطَانِ بِكَ فِى الْمَنَامِ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; (T)
Bize İbn Rumh, ona Leys Ebu Zübeyr, ona da Cabir, Rasulullah (sav) kendisine gelerek; ben düşümde başımın kesildiğini ve onu kovaladığımı gördüm diyen bir bedeviyi menederek, "uyku esnasında şeytanın seninle oynadığını haber verme" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Ru'yâ 5925, /959
Senetler:
()
Konular:
Rüya, çeşitleri, hulm vs.
Rüya, rüya ile amel
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ جَاءَ أَعْرَابِىٌّ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ رَأَيْتُ فِى الْمَنَامِ كَأَنَّ رَأْسِى ضُرِبَ فَتَدَحْرَجَ فَاشْتَدَدْتُ عَلَى أَثَرِهِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلأَعْرَابِىِّ
"لاَ تُحَدِّثِ النَّاسَ بِتَلَعُّبِ الشَّيْطَانِ بِكَ فِى مَنَامِكَ." وَقَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَعْدُ يَخْطُبُ فَقَالَ:
"لاَ يُحَدِّثَنَّ أَحَدُكُمْ بِتَلَعُّبِ الشَّيْطَانِ بِهِ فِى مَنَامِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6603, M005926
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ جَاءَ أَعْرَابِىٌّ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ رَأَيْتُ فِى الْمَنَامِ كَأَنَّ رَأْسِى ضُرِبَ فَتَدَحْرَجَ فَاشْتَدَدْتُ عَلَى أَثَرِهِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلأَعْرَابِىِّ
"لاَ تُحَدِّثِ النَّاسَ بِتَلَعُّبِ الشَّيْطَانِ بِكَ فِى مَنَامِكَ." وَقَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَعْدُ يَخْطُبُ فَقَالَ:
"لاَ يُحَدِّثَنَّ أَحَدُكُمْ بِتَلَعُّبِ الشَّيْطَانِ بِهِ فِى مَنَامِهِ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir şöyle rivayet etti: Bir bedevi Peygamber'e (sav) gelerek; ya Rasulullah! Rüyamda başımın vurulup yuvarlandığını, kendimin de izinden koştuğumu gördüm dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o bedeviye; "uykun esnasında şeytanın seninle oynamasını âleme anlatma" buyurdu. Cabir demiş ki: Bundan sonra Peygamber'i (sav) hutbe okurken dinledim:
"Sakın biriniz uykusunda şeytanın kendisiyle oynadığını söylemesin" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Ru'yâ 5926, /959
Senetler:
()
Konular:
Rüya, çeşitleri, hulm vs.
Rüya, rüya ile amel
Rüya, rüyanın tabiri
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ رَأَيْتُ فِى الْمَنَامِ كَأَنَّ رَأْسِى قُطِعَ. قَالَ فَضَحِكَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ:
"إِذَا لَعِبَ الشَّيْطَانُ بِأَحَدِكُمْ فِى مَنَامِهِ فَلاَ يُحَدِّثْ بِهِ النَّاسَ."
وَفِى رِوَايَةِ أَبِى بَكْرٍ "إِذَا لُعِبَ بِأَحَدِكُمْ." وَلَمْ يَذْكُرِ الشَّيْطَانَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6604, M005927
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ رَأَيْتُ فِى الْمَنَامِ كَأَنَّ رَأْسِى قُطِعَ. قَالَ فَضَحِكَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ:
"إِذَا لَعِبَ الشَّيْطَانُ بِأَحَدِكُمْ فِى مَنَامِهِ فَلاَ يُحَدِّثْ بِهِ النَّاسَ."
وَفِى رِوَايَةِ أَبِى بَكْرٍ "إِذَا لُعِبَ بِأَحَدِكُمْ." وَلَمْ يَذْكُرِ الشَّيْطَانَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Said el-Eşec, o ikisine Veki', ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir şöyle rivayet etti: Bir adam Peygamber'e (sav) gelerek; ya Rasulullah! Rü'yamda başımın kesildiğini gördüm dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) güldü ve "şeytan birinizle uykusunda oynadığı vakit onu âleme söylemesin" buyurdu.
Ebu Bekir'in rivayetinde; "birinizle oynanırsa" ibaresi vardır. Şeytanı anmamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Ru'yâ 5927, /959
Senetler:
()
Konular:
Rüya, çeşitleri, hulm vs.
Rüya, rüya ile amel
Rüya, rüyanın tabiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32083, İM003906
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا هَوْذَةُ بْنُ خَلِيفَةَ حَدَّثَنَا عَوْفٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الرُّؤْيَا ثَلاَثٌ فَبُشْرَى مِنَ اللَّهِ وَحَدِيثُ النَّفْسِ وَتَخْوِيفٌ مِنَ الشَّيْطَانِ فَإِذَا رَأَى أَحَدُكُمْ رُؤْيَا تُعْجِبُهُ فَلْيَقُصَّهَا إِنْ شَاءَ وَإِنْ رَأَى شَيْئًا يَكْرَهُهُ فَلاَ يَقُصَّهُ عَلَى أَحَدٍ وَلْيَقُمْ يُصَلِّى » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Hevze b. Halife, ona Avf, ona Muhammed b. Sirin, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre; Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Rüya üç çeşittir: Allah tarafından (melek vasıtasıyla mü'minin kalbine rüyasında telkin edilen) bir müjde (yâni sevindirici güzel rüya), kişinin uyanık hâlinde önemseyip kalben meşgul olduğu bir şeyle ilgili olarak gördüğü rüya ve şeytan tarafından (uyku hâlinde kalbe sokulan) korkutmak. Bu itibarla biriniz sevindirici bir rüya gördüğü zaman dilerse anlatsın ve hoşlanmadığı bir rüya görürse onu kimseye anlatmasın ve (şeytanı defetmek için) kalkıp namaz kılsın."
Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Hevze b. Halife bulunur. İbn Muin, bunun zayıf olduğunu söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ta'bîru'r-ru'ya 3, /627
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
4. Ebu Eşheb Hevze b. Halife es-Sekafî (Hevze b. Halife b. Abdullah)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Rüya, çeşitleri, hulm vs.
Rüya, rüya ile amel
Rüya, rüyanın tabiri
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنه - أَنَّ أُنَاسًا أُرُوا لَيْلَةَ الْقَدْرِ فِى السَّبْعِ الأَوَاخِرِ ، وَأَنَّ أُنَاسًا أُرُوا أَنَّهَا فِى الْعَشْرِ الأَوَاخِرِ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « الْتَمِسُوهَا فِى السَّبْعِ الأَوَاخِرِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27554, B006991
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنه - أَنَّ أُنَاسًا أُرُوا لَيْلَةَ الْقَدْرِ فِى السَّبْعِ الأَوَاخِرِ ، وَأَنَّ أُنَاسًا أُرُوا أَنَّهَا فِى الْعَشْرِ الأَوَاخِرِ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « الْتَمِسُوهَا فِى السَّبْعِ الأَوَاخِرِ » .
Tercemesi:
-.......Bize el-Leys, UkayPden; o da İbn Şihâb'dan; o da Sâlim ibmı Abdillah'tan; o da babası Abdullah ibn Umer(R)'den şöyle tahdîs etti: Birtakım insanlara, kadir gecesi ru'yâlarında ramazânın son yedi günü içinde gösterildi; diğer birtakımlarına da o, ramazânın son on günü içinde gösterildi. Bunun üzerine Peygamber (S):
— "Sizler kadir gecesini ramazânın son yedi gecesi içinde araştırınız*' buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ta'bîr 8, 2/670
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Kadir Gecesi, fazileti ve zamanı
Rüya, rüya ile amel