7 Kayıt Bulundu.
Bize Mahmud b. Halid, ona Velîd, ona da Ebu Amr el-Evzâ'î şöyle rivayet etmiştir: "Bu (ikindi vaktinin çıktığı an), güneşe sarılığın nüfuz ettiğini görmendir."
Açıklama: İbn Hacer, Evzaî'nin bu sözünün mezhebi gereği söylenmiş bir söz olabileceğini ifade etmiştir (Avnü'l-Ma'bûd, II, 62).
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona İbn Şihab, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav), ikindi namazını güneş ışıklarını saçar, tepede ve canlı iken kılardı. Namazdan sonra kişi, güneş henüz tepede iken Medine'nin çevresindeki yerleşim yerlerine gidebilirdi."
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Dâvud et-Tayâlisî, ona Şu'be, ona Muhâcir Ebu Hasan, ona da Zeyd b. Vehb, Ebu Zer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir yolculuktaydı. Beraberinde Bilal de vardı. Bilal kamet getirmek istedi. Nebî (sav) ise, 'serinliği bekle (acele etme).' buyurdu. (Bir müddet sonra Bilal (tekrar) kamet getirmek isteyince Rasulullah (sav) yine: 'Öğle namazını serinliğe bırak' buyurdu. Ebu Zer (anlatmaya şöyle devam etti ve) şöyle dedi: 'Nihayet (bir müddet sonra) tepelerin gölgesini gördüğümüzde, Bilal kamet getirdi, Nebî de (sav) (öğle) namazını kıldı ve: 'Sıcağın şiddeti cehennemin kaynar nefesidir (esintisidir). (Öğle) namazını serinliğe bırakın (geciktirin).' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]