Giriş

Bize Ebu Bedr Abbâd b. Velid, ona Mutahhar b. Heysem, ona Alkame b. Ebu Cemre ed-Dubaî, ona babası Ebu Cemre ed-Dubaî ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav), abdest alma ve sadaka verme konusunda kimseden yardım almaz, bu işleri bizzat kendisi yapardı.


Açıklama: Hadiste geçen "tuhûr/طهور" kelimesi Hz. Peygamber'in abdest de dâhil genel olarak temizlik için yardım almadığı şeklinde de anlaşılabilir. Bununla birlikte hadis zayıftır, zira hem isnadında biri mechûl, diğeri metrûk iki râvi yer almakta hem de sahih rivayetlerde yer alan, bazı sahâbenin abdest alırken Hz. Peygamber'e su dökerek yardım ettiği bilgisi ile örtüşmemektedir.

    Öneri Formu
9260 İM000362 İbn Mâce, Tahâret, 30


Açıklama: Sa': Eski bir ölçek.

    Öneri Formu
7644 B001415 Buhari, Zekat, 10


    Öneri Formu
9775 B001449 Buhari, Zekat, 33


    Öneri Formu
45104 HM008363 İbn Hanbel, II, 331


    Öneri Formu
148592 BS011757 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 189


    Öneri Formu
37396 HM000100 İbn Hanbel, I, 17

Bana Muhammed b. Hakem, ona en-Nadr, ona İsrâîl, ona Sa'd et-Tâî, ona Muhıl b. Halîfe, ona da Adiy b. Hâtim şöyle rivâyet etti: "Hz. Peygamber’in (sav) huzurunda otururken bir adam gelip fakirlikten şikâyette bulundu. Sonra başka biri gelip yolların kesilmesinden şikâyet etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) bana; “Ya Adiyy, Hîre’yi gördün mü?” diye sordu. Ben, “Görmedim, ancak bana o şehir hakkında bazı haberler verildi” dedim. O zaman Rasûlullah (sav), “Eğer ömrün uzun olursa, deve sırtında Hîre’den (tek başına) yola çıkan bir kadının Kâbe’ye kadar gelip onu tavaf edeceğini görürsün; bu seyahat esnasında o kadın, yüreğinde Allah korkusundan başka hiçbir korku hissetmeyecektir” dedi. Bunun üzerine ben kendi kendime; “Ülkelere dehşet saçan Tayy kabilesinin yol kesici eşkıyaları nereye gidecek?” dedim. Hz. Peygamber (sav) sözüne şöyle devam etti: "Eğer ömrün uzun olursa, Kisrâ hazinelerinin fethedildiğini de görürsün.” Ben, “Hürmüz’ün oğlu Kisrâ mı?” diye sordum. “Evet, Hürmüz’ün oğlu Kisrâ” buyurdu ve şöyle devam etti: “Eğer ömrün uzun olursa, eli altın ve gümüşle dolu olan bir adamın, bunları kabul edecek bir insan aradığını, ama kimsenin onları kabul etmediğini de göreceksin. Hepiniz mutlaka bir gün Allah’a kavuşacaksınız; hem de aranızda hiçbir tercüman olmadan O’na varacaksınız. Allah; “Ben sana, (emirlerimi) tebliğ eden bir Peygamber göndermedim mi?” diye soracak. İnsan da; “Evet, ya Rabbi” diyecek. Allah tekrar; “Ben sana mal vermedim mi? Sana lütufta bulunmadım mı?” diye soracak. İnsan, “Evet, ya Rabbi” diyecek. Sonra sağına bakacak, cehennemden başka bir şey göremeyecek. Soluna bakacak, yine cehennemden başka bir şey göremeyecek.” Adiyy şöyle der: “Ben, Rasûlullah’ın (sav) şöyle söylediğini de işittim: “Yarım hurma ile olsa da (onu tasadduk ederek) kendinizi cehennemden koruyun! Yarım hurmayı bile bulamazsanız, bari güzel bir sözle cehennemden korunun!” Bana Abdullah, ona Ebû Âsım, ona Sa'dân b. Bişr, ona Ebû Mücâhid, ona Muhıll b. Halîfe, ona da Adiyy rivâyet etti: "Ben Peygamber aleyhisselâmın huzurunda oturuyordum..."


    Öneri Formu
280697 B003595-2 Buhari, Menakıb, 25


    Öneri Formu
7523 M007422 Müslim, Zühd ve Rekâik, 4


    Öneri Formu
17645 İM001842 İbn Mâce, Zekat, 28


    Öneri Formu
144576 BS007816 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 291