Öneri Formu
Hadis Id, No:
14203, T002446
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو حَصِينٍ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ يُونُسَ كُوفِىٌّ حَدَّثَنَا عَبْثَرُ بْنُ الْقَاسِمِ حَدَّثَنَا حُصَيْنٌ هُوَ ابْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : لَمَّا أُسْرِىَ بِالنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم جَعَلَ يَمُرُّ بِالنَّبِىِّ وَالنَّبِيَّيْنِ وَمَعَهُمُ الْقَوْمُ وَالنَّبِىِّ وَالنَّبِيَّيْنِ وَمَعَهُمُ الرَّهْطُ وَالنَّبِىِّ وَالنَّبِيِّينَ وَلَيْسَ مَعَهُمْ أَحَدٌ حَتَّى مَرَّ بِسَوَادٍ عَظِيمٍ فَقُلْتُ ؟مَنْ هَذَا قِيلَ مُوسَى وَقَوْمُهُ وَلَكِنِ ارْفَعْ رَأْسَكَ فَانْظُرْ . قَالَ: فَإِذَا سَوَادٌ عَظِيمٌ قَدْ سَدَّ الأُفُقَ مِنْ ذَا الْجَانِبِ وَمِنْ ذَا الْجَانِبِ فَقِيلَ هَؤُلاَءِ أُمَّتُكَ وَسِوَى هَؤُلاَءِ مِنْ أُمَّتِكَ سَبْعُونَ أَلْفًا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ بِغَيْرِ حِسَابٍ . فَدَخَلَ وَلَمْ يَسْأَلُوهُ وَلَمْ يُفَسِّرْ لَهُمْ فَقَالُوا نَحْنُ هُمْ . وَقَالَ قَائِلُونَ: هُمْ أَبْنَاؤُنَا الَّذِينَ وُلِدُوا عَلَى الْفِطْرَةِ وَالإِسْلاَمِ . فَخَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ : « هُمُ الَّذِينَ لاَ يَكْتَوُونَ وَلاَ يَسْتَرْقُونَ وَلاَ يَتَطَيَّرُونَ وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ » . فَقَامَ عُكَّاشَةُ بْنُ مِحْصَنٍ فَقَالَ أَنَا مِنْهُمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟قَالَ « نَعَمْ » . ثُمَّ قَامَ آخَرُ فَقَالَ أَنَا مِنْهُمْ ؟ فَقَالَ: « سَبَقَكَ بِهَا عُكَّاشَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Hasîn Abdullah b. Ahmed b. Yunus el-Kûfî, ona Abser b. Kasım, ona Husayn b. Abdurrahman, ona da Said b. Cübeyr, Abdullah b. Abbas’ın (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav) Mîrâc’a çıkarıldığında beraberinde büyük toplumlar bulunan bir ve birkaç peygambere, yine beraberinde birer cemaat bulunan bir ve birkaç peygambere, beraberinde hiç kimse bulunmayan bir ve birkaç peygambere uğramıştı ki, sonunda çok büyük bir kalabalığa uğradı.Ve bunlar kimlerdir? diye sordum. 'Musa ve kavmi!' dediler. Fakat başını kaldır ve bak! Rasulullah (sav) buyurdu ki: 'Şu yandan ve bu yandan tamamen ufku kaplamış bir kalabalık gözüme ilişti, işte bunlar senin ümmetindir denildi. Ve bunlardan başka yetmiş bin kişi hesapsız bir şekilde cennete girecektir' denildi. Bu sözleri söyleyince Rasulullah (sav), hanımlarından birinin odasına girdi bunların kimler olduğunu kimse sormamıştı. Kendisi de bir açıklamada bulunmadı. Sonra Ashab (r.anhüm): Kendi aralarında onlar biziz! dediler. Bir kısmı da onlar; fıtrat üzerine doğan ve Müslüman olarak ölenlerdir! Dediler. Bu arada Rasulullah (sav) çıktı ve şöyle buyurdu: 'Onlar tedavi olarak dağlamayı kullanmayan, büyü yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvenenlerdir' Ukkaşe b. Mihsan ayağa kalktı ve 'Ey Allah’ın Rasulü! Ben onlardan mıyım?' dedi,Rasulullah (sav) 'evet!' buyurdu. Sonra bir başkası kalktı ve 'ben de onlardan mıyım?' deyince; Rasulullah (sav), 'Ukkaşe seni geçti!' buyurdu. Ebu İsa (Tirmizî): Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda İbn Mesud ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 16, 4/631
Senetler:
()
Konular:
Cennet, cennet müslümanlara aittir
Hz. Peygamber, ümmetinin çokluğu
Mirac, İsra
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Tedavi, şekilleri, dağlamak,
Uğur-uğursuzluk
Ümmet, yetmiş bininin hesapsız cennete girmesi
Yaratılış, fıtrat üzere doğmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14215, T002450
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى النَّضْرِ حَدَّثَنَا أَبُو النَّضْرِ حَدَّثَنَا أَبُو عَقِيلٍ الثَّقَفِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو فَرْوَةَ يَزِيدُ بْنُ سِنَانٍ التَّمِيمِىُّ حَدَّثَنِى بُكَيْرُ بْنُ فَيْرُوزَ قَالَ: سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « مَنْ خَافَ أَدْلَجَ وَمَنْ أَدْلَجَ بَلَغَ الْمَنْزِلَ أَلاَ إِنَّ سِلْعَةَ اللَّهِ غَالِيَةٌ أَلاَ إِنَّ سِلْعَةَ اللَّهِ الْجَنَّةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ أَبِى النَّضْرِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Nadr, ona Ebu Nadr (Haşim b. Kasım el-Leysi), ona (Ebu Akîl es-Sekafî) Abdullah b. Akil, ona Ebu Ferve Yezid b. Sinan, ona Bükeyr b. Feyrûz , ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim Allah’ın azabından korkup sakınırsa cenneti elde etmek için hemen yola koyulur. Kim de yola koyulursa arzusuna kavuşur. Ama dikkat edin! Allah’ın ticaret için ortaya koyduğu malı çok pahalıdır. Dikkat edin! Allah’ın ticaret eşyası ise cennettir."
Ebu İsa (Tirmizî): Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi döneminde sadece Ebu Nadr rivayetiyle bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 18, 4/633
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Bükeyr b. Feyrûz er-Rehâvî (Bükeyr b. Feyrûz)
3. Ebu Ferve Yezid b. Sinan et-Temimî (Yezid b. Sinan b. Yezid)
4. Abdullah b. Akil es-Sekafî (Abdullah b. Akil)
5. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
6. Ebu Bekir b. Ebu Nadr (Ebu Bekir b. Nadr b. Haşim)
Konular:
Cennet, Cenneti kazanmak için çalışmak
Cennet, Cennetin ucuz olmadığı
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ الأَشْجَعِىِّ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « أَتَانِى آتٍ مِنْ عِنْدِ رَبِّى فَخَيَّرَنِى بَيْنَ أَنْ يُدْخِلَ نِصْفَ أُمَّتِى الْجَنَّةَ وَبَيْنَ الشَّفَاعَةِ فَاخْتَرْتُ الشَّفَاعَةَ وَهِىَ لِمَنْ مَاتَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا » . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ عَنْ رَجُلٍ آخَرَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَذْكُرْ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ وَفِى الْحَدِيثِ قِصَّةٌ طَوِيلَةٌ . حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14191, T002441
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ الأَشْجَعِىِّ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « أَتَانِى آتٍ مِنْ عِنْدِ رَبِّى فَخَيَّرَنِى بَيْنَ أَنْ يُدْخِلَ نِصْفَ أُمَّتِى الْجَنَّةَ وَبَيْنَ الشَّفَاعَةِ فَاخْتَرْتُ الشَّفَاعَةَ وَهِىَ لِمَنْ مَاتَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا » . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ عَنْ رَجُلٍ آخَرَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَذْكُرْ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ وَفِى الْحَدِيثِ قِصَّةٌ طَوِيلَةٌ . حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Avf b. Mâlik el Eşcaî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Rabbimin katından bir melek bana geldi ve beni ümmetimin yarısını Cennete sokmak ileşefaat yetkisi arasında serbest bıraktı da ben şefaat etmeyi seçtim. Bu şefaat de Allah’a ortak koşmadan ölenleredir.”Bu hadis Ebû’l Melih’den ve Peygamber ashabından başka bir kimseden rivâyet edilmiş olup “Avf b. Mâlik’den” denmemiştir. Bu hadis buradakinden uzuncadır.Kuteybe Ebû Avâne vasıtasıyla Katâde’den, Ebû’l Melih’den, Avf b. Mâlik’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmışlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 13, 4/627
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Hz. Peygamber, ümmetine şefkat göstermesi
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Şefaat, şefaat
Tevhid, İslam inancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14195, T002443
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ نِيزَكَ الْبَغْدَادِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكَّارٍ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ بَشِيرٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّ لِكُلِّ نَبِىٍّ حَوْضًا وَإِنَّهُمْ يَتَبَاهَوْنَ أَيُّهُمْ أَكْثَرُ وَارِدَةً وَإِنِّى أَرْجُو أَنْ أَكُونَ أَكْثَرَهُمْ وَارِدَةً » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ . وَقَدْ رَوَى الأَشْعَثُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مُرْسَلاً وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَنْ سَمُرَةَ وَهُوَ أَصَحُّ .
Tercemesi:
Semure (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her Peygamberin kıyamet gününde bir havuzu vardır ve Peygamberler su içmeye gelenlerin fazlalığıyla birbirine karşı övünürler. Ben; içmeye geleni, en çok olacak Peygamber olacağımı ümid ediyorum.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)Tirmizî: Bu hadis garibtir. Eş’as b. Abdulmelik bu hadisi Hasan vasıtasıyla mürsel olarak rivâyet etmiş senedinde “Semure”yi zikretmemiştir ki bu rivâyet daha sağlamdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 14, 4/628
Senetler:
()
Konular:
Havz, Havz'da toplanma
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Hz. Peygamber, ümmetinin çokluğu
Kıyamet, ahvali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14198, T002444
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُهَاجِرِ عَنِ الْعَبَّاسِ عَنْ أَبِى سَلاَّمٍ الْحَبَشِىِّ قَالَ: بَعَثَ إِلَىَّ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ فَحُمِلْتُ عَلَى الْبَرِيدِ . قَالَ : فَلَمَّا دَخَلَ عَلَيْهِ قَالَ: يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ لَقَدْ شَقَّ عَلَى مَرْكَبِى الْبَرِيدُ . فَقَالَ : يَا أَبَا سَلاَّمٍ مَا أَرَدْتُ أَنْ أَشُقَّ عَلَيْكَ وَلَكِنْ بَلَغَنِى عَنْكَ حَدِيثٌ تُحَدِّثُهُ عَنْ ثَوْبَانَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى الْحَوْضِ فَأَحْبَبْتُ أَنْ تُشَافِهَنِى بِهِ . قَالَ أَبُو سَلاَّمٍ: حَدَّثَنِى ثَوْبَانُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « حَوْضِى مِنْ عَدَنَ إِلَى عَمَّانَ الْبَلْقَاءِ مَاؤُهُ أَشَدُّ بَيَاضًا مِنَ اللَّبَنِ وَأَحْلَى مِنَ الْعَسَلِ وَأَكَاوِيبُهُ عَدَدُ نُجُومِ السَّمَاءِ مَنْ شَرِبَ مِنْهُ شَرْبَةً لَمْ يَظْمَأْ بَعْدَهَا أَبَدًا أَوَّلُ النَّاسِ وُرُودًا عَلَيْهِ فُقَرَاءُ الْمُهَاجِرِينَ الشُّعْثُ رُءُوسًا الدُّنْسُ ثِيَابًا الَّذِينَ لاَ يَنْكِحُونَ الْمُتَنَعِّمَاتِ وَلاَ تُفْتَحُ لَهُمُ السُّدَدُ » . قَالَ عُمَرُ: لَكِنِّى نَكَحْتُ الْمُتَنَعِّمَاتِ وَفُتِحَ لِىَ السُّدَدُ وَنَكَحْتُ فَاطِمَةَ بِنْتَ عَبْدِ الْمَلِكِ لاَ جَرَمَ أَنِّى لاَ أَغْسِلُ رَأْسِى حَتَّى يَشْعَثَ وَلاَ أَغْسِلُ ثَوْبِى الَّذِى يَلِى جَسَدِى حَتَّى يَتَّسِخَ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ مَعْدَانَ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ ثَوْبَانَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَأَبُو سَلاَّمٍ الْحَبَشِىُّ اسْمُهُ مَمْطُورٌ وَهُوَ شَامِىٌّ ثِقَةٌ .
Tercemesi:
Ebû Sellam el Hubşî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer bin Abdülaziz bana haber göndermişti; posta beygirine bindirilerek yanına vardım, girince Ey Müminlerin emiri dedim posta beygiriyle gelmem pek zahmetli oldu. Bunun üzerine Ömer b. Abdülaziz dedi ki: “Sana zahmet etmek istemezdim. Fakat Rasûlullah (s.a.v.)’in havuz hakkında Sevbân’dan rivâyeti bana ulaştı da bir de bizzat senin ağzından dinleyim istedim.” Ebû Sellam şöyle dedi: “Sevbân, Rasûlullah (s.a.v.)’den şu şekilde aktardı. Benim havuzum, Aden'den, Belka Ammanı'na ulaşacak kadar büyüktür. Suyu, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Kadehleri, gökteki yıldızların sayısı kadardır. Her kim ondan bir yudum içerse bir daha ebediyyen susamaz. Havuza ilk gelecek insanlar; muhâcirlerin fakirlerinden olup başları, saçları dağınık, elbiseleri kirli, konfor içinde yaşayan kadınlarla evlenemeyen, kendilerine kapıların ve imkanların açılmadığı kimselerdir.” Ömer b. Abdülaziz dedi ki: “Fakat ben, konfor içinde yaşayan kadınlarla da evlendim ve her türlü kapılar da bana açıldı. Abdülmelik'in kızı Fatıma ile evlenmiş durumdayım ben saçlarım dağılmadan başımı yıkamam, vücuduma değen elbisemi de kirlenmeden yıkamam.” Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garib’tir.Bu hadis, aynı şekilde Ma'dan b. Ebî Talha'dan, Sevbân'dan da rivayet edilmiştir. Ebû Sellam EI Habeşî'nin ismi Memtûr'dur. Şamlıdır ve güvenilen bir kimsedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 15, 4/629
Senetler:
()
Konular:
Havz, Havz'da toplanma
Havz, özellikleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14207, T002447
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بَزِيعٍ حَدَّثَنَا زِيَادُ بْنُ الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا أَبُو عِمْرَانَ الْجَوْنِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: مَا أَعْرِفُ شَيْئًا مِمَّا كُنَّا عَلَيْهِ عَلَى عَهْدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . فَقُلْتُ : أَيْنَ الصَّلاَةُ قَالَ: أَوَلَمْ تَصْنَعُوا فِى صَلاَتِكُمْ مَا قَدْ عَلِمْتُمْ . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ مِنْ حَدِيثِ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ أَنَسٍ .
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivayete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) zamanında kulluk ve ibadet olarak yapıp ettiğiniz hiçbirşeyi bugün üzerinde görüp tanıyamıyorum.” Ravi diyorki: “Ya namazlarımız hakkında ne dersin?” Enes dedi ki: “Bildiğiniz gibi namazlarınızda da aynı şekilde o dönemin hassasiyeti yok ve kalmamıştır.” Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle Ebû Imrân el Cevnî rivâyeti olarak hasen garibtir. Enes’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 17, 4/632
Senetler:
()
Konular:
Kulluk, hassasiyetin zayıflaması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14277, T002455
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ قَا: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « يَهْرَمُ ابْنُ آدَمَ وَيَشِبُّ مِنْهُ اثْنَانِ الْحِرْصُ عَلَى الْمَالِ وَالْحِرْصُ عَلَى الْعُمُرِ » . هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Enes (r.a.)’den rivayete göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İnsanoğlu ihtiyarlar, fakat onun iki özelliği gençleşir: Mal hırsı ve uzun yaşama hırsı.” Tirmizî: Bu hadis sahih'tir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 22, 4/636
Senetler:
()
Konular:
Dünya, mal ve ömür sevgisi / hırsı
İnsan, ecel ve emel arasında
Mal, mal - mülk hırsı