Bize Fadl b. Sabbâh -Bağdatlıdır-, ona Said b. Zekeriyya, ona Anbese b. Abdurrahman, ona Muhammed b. Zâzân, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Selam, konuşmadan önce verilir.”
Aynı senedle rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Bir kimseyi, selam vermeden önce yemeğe davet etmeyin.”
Ebu İsa şöyle demiştir: "Bu hadis münkerdir. Bu rivayeti sadece bu tarikle biliyoruz. Muhammed’in "Anbese b. Abdurrahman, hadis konusunda zayıf ve metruktur; Muhammed b. Zâzân’ın rivâyeti ise münkerdir" dediğini işittim.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15911, T002699
Hadis:
حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ الصَّبَّاحِ - بَغْدَادِىٌّ - حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ زَكَرِيَّا عَنْ عَنْبَسَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زَاذَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « السَّلاَمُ قَبْلَ الْكَلاَمِ » . وَبِهَذَا الإِسْنَادِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ :« لاَ تَدْعُوا أَحَدًا إِلَى الطَّعَامِ حَتَّى يُسَلِّمَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ مُنْكَرٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَسَمِعْتُ مُحَمَّدًا يَقُولُ عَنْبَسَةُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ضَعِيفٌ فِى الْحَدِيثِ ذَاهِبٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ زَاذَانَ مُنْكَرُ الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Bize Fadl b. Sabbâh -Bağdatlıdır-, ona Said b. Zekeriyya, ona Anbese b. Abdurrahman, ona Muhammed b. Zâzân, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Selam, konuşmadan önce verilir.”
Aynı senedle rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Bir kimseyi, selam vermeden önce yemeğe davet etmeyin.”
Ebu İsa şöyle demiştir: "Bu hadis münkerdir. Bu rivayeti sadece bu tarikle biliyoruz. Muhammed’in "Anbese b. Abdurrahman, hadis konusunda zayıf ve metruktur; Muhammed b. Zâzân’ın rivâyeti ise münkerdir" dediğini işittim.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
السَّلاَمُ قَبْلَ الْكَلاَمِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İsti'zân ve'l-edeb 11, 5/59
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Muhammed b. Zâzân el-Medenî (Muhammed b. Zâzân)
4. Anbese b. Abdurrahman el-Kuraşî (Anbese b. Abdurrahman b. Anbese b. Said b. As)
5. Ebu Osman Said b. Zekeriyya Kuraşi (Said b. Zekeriyya)
6. Ebu Abbas Fadl b. Sabbah Simsar (Fadl b. Sabbah)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Bize Süfyan b. Vekî' ve İshak b. Mansur, onlara Abdullah b. Nümeyr,
Bize İshak b. Mansur, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Eclah, ona Ebu İshak, ona da Berâ b. Azib, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"İki Müslüman karşılaştıklarında tokalaşırlarsa birbirlerinden ayrılmadan önce Allah onları bağışlar."
[Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu İshak’ın Berâ b. Azib’ten rivayet ettiği bu hadis hasen garibtir. Bu hadis başka bir şekilde yine Berâ’dan rivâyet edilmiştir. Eclah’ın ismi İbn Abdullah b. Huceyye b. Adiyy el Kindî’dir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15971, T002727
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ قال:وحدثنا اسحاق بن منصور اخبرنا عبد الله ابن نمير عَنِ الأَجْلَحِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
" مَا مِنْ مُسْلِمَيْنِ يَلْتَقِيَانِ فَيَتَصَافَحَانِ إِلاَّ غُفِرَ لَهُمَا قَبْلَ أَنْ يَفْتَرِقَا " .
[قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنِ الْبَرَاءِ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ وَالأَجْلَحُ هُوَ ابْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حُجَيَّةَ بْنِ عَدِىٍّ الْكِنْدِىُّ .]
Tercemesi:
Bize Süfyan b. Vekî' ve İshak b. Mansur, onlara Abdullah b. Nümeyr,
Bize İshak b. Mansur, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Eclah, ona Ebu İshak, ona da Berâ b. Azib, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"İki Müslüman karşılaştıklarında tokalaşırlarsa birbirlerinden ayrılmadan önce Allah onları bağışlar."
[Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu İshak’ın Berâ b. Azib’ten rivayet ettiği bu hadis hasen garibtir. Bu hadis başka bir şekilde yine Berâ’dan rivâyet edilmiştir. Eclah’ın ismi İbn Abdullah b. Huceyye b. Adiyy el Kindî’dir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İsti'zân ve'l-edeb 31, 5/74
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Ebu Huceyye Eclah b. Abdullah el-Kindi (Eclah b. Abdullah b. Huceyye)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Veki' er-Ruâsî (Süfyan b. Veki' b. Cerrâh b. Melîc b. Adî)
Konular:
Musafaha, iki müslümanın musafahası bağışlanmalarına vesile olur
Tokalaşma, Musafaha, tokalaşma, musâfaha, el sıkışma, kucaklaşma
Bize Süfyan b. Vekî' ve İshak b. Mansur, onlara Abdullah b. Nümeyr;
Bize İshak b. Mansur, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Eclah, ona Ebu İshak, ona Berâ b. Azib, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"İki Müslüman karşılaştıklarında musafaha ederlerse, birbirlerinden ayrılmadan önce Allah onları bağışlar."
[Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu İshak’ın Berâ b. Azib’ten rivayet ettiği bu hadis hasen garibtir. Bu hadis başka bir şekilde yine Berâ’dan rivâyet edilmiştir. Eclah’ın ismi İbn Abdullah b. Huceyye b. Adiyy el Kindî’dir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279628, T002727-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ قال:وحدثنا اسحاق بن منصور اخبرنا عبد الله ابن نمير عَنِ الأَجْلَحِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
" مَا مِنْ مُسْلِمَيْنِ يَلْتَقِيَانِ فَيَتَصَافَحَانِ إِلاَّ غُفِرَ لَهُمَا قَبْلَ أَنْ يَفْتَرِقَا " .
[قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنِ الْبَرَاءِ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ وَالأَجْلَحُ هُوَ ابْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حُجَيَّةَ بْنِ عَدِىٍّ الْكِنْدِىُّ .]
Tercemesi:
Bize Süfyan b. Vekî' ve İshak b. Mansur, onlara Abdullah b. Nümeyr;
Bize İshak b. Mansur, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Eclah, ona Ebu İshak, ona Berâ b. Azib, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"İki Müslüman karşılaştıklarında musafaha ederlerse, birbirlerinden ayrılmadan önce Allah onları bağışlar."
[Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu İshak’ın Berâ b. Azib’ten rivayet ettiği bu hadis hasen garibtir. Bu hadis başka bir şekilde yine Berâ’dan rivâyet edilmiştir. Eclah’ın ismi İbn Abdullah b. Huceyye b. Adiyy el Kindî’dir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İsti'zân ve'l-edeb 31, 5/74
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Ebu Huceyye Eclah b. Abdullah el-Kindi (Eclah b. Abdullah b. Huceyye)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Musafaha, iki müslümanın musafahası bağışlanmalarına vesile olur
Tokalaşma, Musafaha, tokalaşma, musâfaha, el sıkışma, kucaklaşma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15976, T002730
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ الضَّبِّىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سُلَيْمٍ الطَّائِفِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنْ رَجُلٍ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « مِنْ تَمَامِ التَّحِيَّةِ الأَخْذُ بِالْيَدِ » . وَفِى الْبَابِ عَنِ الْبَرَاءِ وَابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ وَلاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ يَحْيَى بْنِ سُلَيْمٍ عَنْ سُفْيَانَ .سَأَلْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ عَنْ هَذَا الْحَدِيثِ فَلَمْ يَعُدَّهُ مَحْفُوظًا وَقَالَ: إِنَّمَا أَرَادَ عِنْدِى حَدِيثَ سُفْيَانَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ خَيْثَمَةَ عَمَّنْ سَمِعَ ابْنَ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « لاَ سَمَرَ إِلاَّ لِمُصَلٍّ أَوْ مُسَافِرٍ » . قَالَ مُحَمَّدٌ: وَإِنَّمَا يُرْوَى عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ أَوْ غَيْرِهِ قَالَ: مِنْ تَمَامِ التَّحِيَّةِ الأَخْذُ بِالْيَدِ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî, ona Yahya b. Süleym et-Tâifî, ona Süfyan, ona Mansur, ona Hayseme, ona bir adam, ona İbn Mesud, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "El sıkışmak selamı tam anlamıyla yapmaktır."
Tirmizi şöyle demiştir: Bu konuda Berâ ve İbn Ömer'den de hadis rivayet edilmiştir. Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Yahya b. Süleym'in Süfyan'dan rivayetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail'e bu hadisi sordum. O, bu hadisi mahfuz (makbul) saymadı. Bundan da şunu kastetti: Bende Süfyan'ın Mansur'dan, onun Hayseme'den, onun da İbn Mesud'u duyan kişiden Hz. Peygamber'in 'Gece sohbeti sadece seferde olan ve namaz kılan içindir.' dediği ile alakalı bir hadis vardır. Muhammed b. İsmail şöyle dedi: Mansur, Ebu İshak'tan, o Abdurrahman b. Yezid'ten veya başkasından şöyle rivayet etmiştir: "El sıkışmak selamı tam anlamıyla yapmaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İsti'zân ve'l-edeb 31, 5/75
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Racül (Racül)
3. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Yahya b. Süleym et-Taifi (Yahya b. Süleyman)
7. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
KTB, ADAB
Tokalaşma, Musafaha, tokalaşma, musâfaha, el sıkışma, kucaklaşma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15986, T002734
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى النَّضْرِ أَنَّ أَبَا مُرَّةَ مَوْلَى أُمِّ هَانِئٍ بِنْتِ أَبِى طَالِبٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ أُمَّ هَانِئٍ تَقُولُ ذَهَبْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ الْفَتْحِ فَوَجَدْتُهُ يَغْتَسِلُ وَفَاطِمَةُ تَسْتُرُهُ بِثَوْبٍ قَالَتْ فَسَلَّمْتُ فَقَالَ « مَنْ هَذِهِ » . قُلْتُ أَنَا أُمُّ هَانِئٍ فَقَالَ « مَرْحَبًا بِأُمِّ هَانِئٍ » . قَالَ فَذَكَرَ فِى الْحَدِيثِ قِصَّةً طَوِيلَةً هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Musa el-Ensarî, ona Ma'n, ona Malik, ona Ebu Nadr, ona Ümmü Hanî bt. Ali b. Ebu Talib'in azatlısı Ebu Mürre, ona Ümmü Hânî şöyle demiştir: Fetih yılında Hz. Peygamber'e gittim. O esnada Hz. Peygamber yıkanıyordu. Fatıma da bir elbiseyle önünde örtü olarak duruyordu. Hz. Peygamber'e selam verdim. O, 'Bu kişi kmidir?' dedi. Ben de 'Ben Ümmü Hânî'yim.' dedim. Hz. Peygamber 'Merhaba Ümmü Hânî!' dedi.
Tirmizi şöyle dedi: 'Ravi konuyla alakalı uzunca bir kıssa anlattı. Bu hadis hasen sahihtir.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İsti'zân ve'l-edeb 34, 5/78
Senetler:
1. Ümmü Hani Fahite bt. Ebu Talib el-Haşimiyye (Fahite bt. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Adbümenaf)
2. Ebu Mürra Yezid Mevlâ Akîl (Yezid)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
6. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15981, T002732
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَحْيَى بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَبَّادٍ الْمَدَنِىُّ حَدَّثَنِى أَبُو يَحْيَى بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمٍ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :قَدِمَ زَيْدُ بْنُ حَارِثَةَ الْمَدِينَةَ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَيْتِى فَأَتَاهُ فَقَرَعَ الْبَابَ فَقَامَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عُرْيَانًا يَجُرُّ ثَوْبَهُ وَاللَّهِ مَا رَأَيْتُهُ عُرْيَانًا قَبْلَهُ وَلاَ بَعْدَهُ فَاعْتَنَقَهُ وَقَبَّلَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ الزُّهْرِىِّ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsmail, ona İbrahim b. Yahya b. Muhammed b. Abbad el-Medenî, ona Ebu Yahya b. Muhammed, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. Müslim ez-Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona Hz. Aişe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber benim evimdeyken Zeyd b. Harise Medine'ye geldi ve kapıyı çaldı. Hz. Peygamber çıplakken elbisesini çekiştirerek kalktı. Ben Hz. Peygamber'i ne bundan önce ne de bundan sonra bir daha çıplak olarak görmedim. Hz. Peygamber, Zeyd'e sarılarak onu öptü."
Tirmizi şöyle demiştir: 'Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi Zührî'den sadece bu tarikle bilmekteyiz.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İsti'zân ve'l-edeb 32, 5/76
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Yahya Yahya b. Abbâd eş-Şecerî (Yahya b. Muhammed b. Abbâd b. Hânî)
6. İbrahim b. Yahya eş-Şecerî (İbrahim b. Yahya b. Muhammed b. Abbâd)
7. Muhammed b. İsmail el-Buharî (Muhammed b. İsmail el-Buharî)
Konular:
Hz. Peygamber, hayası
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15985, T002733
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ وَأَبُو أُسَامَةَ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلِمَةَ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَسَّالٍ قَالَ :قَالَ يَهُودِىٌّ لِصَاحِبِهِ: اذْهَبْ بِنَا إِلَى هَذَا النَّبِىِّ . فَقَالَ صَاحِبُهُ: لاَ تَقُلْ نَبِىٌّ إِنَّهُ لَوْ سَمِعَكَ كَانَ لَهُ أَرْبَعَةُ أَعْيُنٍ . فَأَتَيَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلاَهُ عَنْ تِسْعِ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ . فَقَالَ لَهُمْ: « لاَ تُشْرِكُوا بِاللَّهِ شَيْئًا وَلاَ تَسْرِقُوا وَلاَ تَزْنُوا وَلاَ تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِى حَرَّمَ اللَّهُ إِلاَّ بِالْحَقِّ وَلاَ تَمْشُوا بِبَرِىءٍ إِلَى ذِى سُلْطَانٍ لِيَقْتُلَهُ وَلاَ تَسْحَرُوا وَلاَ تَأْكُلُوا الرِّبَا وَلاَ تَقْذِفُوا مُحْصَنَةً وَلاَ تُوَلُّوا الْفِرَارَ يَوْمَ الزَّحْفِ وَعَلَيْكُمْ خَاصَّةً الْيَهُودَ أَنْ لاَ تَعْتَدُوا فِى السَّبْتِ » . قَالَ: فَقَبَّلُوا يَدَهُ وَرِجْلَهُ فَقَالاَ: نَشْهَدُ أَنَّكَ نَبِىٌّ . قَالَ :« فَمَا يَمْنَعُكُمْ أَنْ تَتَّبِعُونِى؟ » . قَالُوا: إِنَّ دَاوُدَ دَعَا رَبَّهُ أَنْ لاَ يَزَالَ فِى ذُرِّيَّتِهِ نَبِىٌّ وَإِنَّا نَخَافُ إِنْ تَبِعْنَاكَ أَنْ تَقْتُلَنَا الْيَهُودُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ الأَسْوَدِ وَابْنِ عُمَرَ وَكَعْبِ بْنِ مَالِكٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Abdullah b. İdris ve Ebu Üsame, onlara Şube, ona Amr b. Mürre, ona Abdullah b. Seleme, ona Safvan b. Assâl şöyle demiştir: "Bir Yahudi, arkadaşına şöyle dedi: 'Bizi şu peygambere götür.' Arkadaşı ona 'Peygamber deme, eğer senin öyle dediğini duyarsa sevinçten gözleri dört açar.' dedi. Hz. Peygamber'e geldiler ve (Hz. Musa'ya verilen) dokuz emirle ilgili sordular. Hz. Peygamber şöyle dedi: 'Allah'a şirk koşmayın, hırsızlık yapmayın, zina etmeyin, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı bir cana kıymayın, suçsuz bir kimseyi öldürülmesi için idarecilerin yanına götürmeyin, sihirle uğraşmayın, faiz yemeyin, iffetli bir kadına zina iftirasında bulunmayın, savaş günü cepheden kaçmayın, yalnız siz yahudilere mahsus olmak üzere cumartesi günleri haddi aşmayın. Bunun üzerine o Yahudiler senin peygamber olduğuna şâhidlik ederiz dediler ve peygamberin elini ve ayağını öptüler. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “O halde bana uymaktan sizi engelleyen nedir? Safvan şöyle dedi: Yahudiler şöyle dediler: Davut, zürriyetinden daima bir peygamber bulunması için duâ etmiştir. Şayet sana uyacak olursak Yahudilerin bizi öldürmelerinden korkarız." Bu konuda Yezid b. Esved, İbn Ömer ve Ka’b b. Malik'ten de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizi: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İsti'zân ve'l-edeb 33, 5/77
Senetler:
1. Safvan b. Assâl el-Murâdî (Safvan b. Assâl)
2. Ebu Aliye Abdullah b. Seleme el-Muradî (Abdullah b. Seleme)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Ehl-i Kitap, Hz. Peygamber ve yahudiler
KTB, ADAB
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281274, T002733-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ وَأَبُو أُسَامَةَ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلِمَةَ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَسَّالٍ قَالَ :قَالَ يَهُودِىٌّ لِصَاحِبِهِ: اذْهَبْ بِنَا إِلَى هَذَا النَّبِىِّ . فَقَالَ صَاحِبُهُ: لاَ تَقُلْ نَبِىٌّ إِنَّهُ لَوْ سَمِعَكَ كَانَ لَهُ أَرْبَعَةُ أَعْيُنٍ . فَأَتَيَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلاَهُ عَنْ تِسْعِ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ . فَقَالَ لَهُمْ: « لاَ تُشْرِكُوا بِاللَّهِ شَيْئًا وَلاَ تَسْرِقُوا وَلاَ تَزْنُوا وَلاَ تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِى حَرَّمَ اللَّهُ إِلاَّ بِالْحَقِّ وَلاَ تَمْشُوا بِبَرِىءٍ إِلَى ذِى سُلْطَانٍ لِيَقْتُلَهُ وَلاَ تَسْحَرُوا وَلاَ تَأْكُلُوا الرِّبَا وَلاَ تَقْذِفُوا مُحْصَنَةً وَلاَ تُوَلُّوا الْفِرَارَ يَوْمَ الزَّحْفِ وَعَلَيْكُمْ خَاصَّةً الْيَهُودَ أَنْ لاَ تَعْتَدُوا فِى السَّبْتِ » . قَالَ: فَقَبَّلُوا يَدَهُ وَرِجْلَهُ فَقَالاَ: نَشْهَدُ أَنَّكَ نَبِىٌّ . قَالَ :« فَمَا يَمْنَعُكُمْ أَنْ تَتَّبِعُونِى؟ » . قَالُوا: إِنَّ دَاوُدَ دَعَا رَبَّهُ أَنْ لاَ يَزَالَ فِى ذُرِّيَّتِهِ نَبِىٌّ وَإِنَّا نَخَافُ إِنْ تَبِعْنَاكَ أَنْ تَقْتُلَنَا الْيَهُودُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ الأَسْوَدِ وَابْنِ عُمَرَ وَكَعْبِ بْنِ مَالِكٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Abdullah b. İdris ve Ebu Üsame, ona Şube (b. Haccac), ona Amr b. Mürre, ona Abdullah b. Seleme, ona Safvan b. Assal şöyle demiştir. Bir Yahudi, arkadaşın, bizi şu Peygamber'e götür, dedi. Arkadaşı da ona şöyle dedi. Ona Peygamber deme, eğer öyle dediğini (sevinçten) duyarsa dört gözünü açar. Hz. Peygamber'e (sav) geldiler ve (Hz. Musa'ya verilen) dokuz emirden (ayet) sordular. Hz. Peygamber (sav) onlara şöyle dedi. Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayın, hırsızlık yapmayın, zina etmeyin, Allah'ın haram kıldığı cana (hadler dışında) kıymayın, suçsuz birisini yöneticilerin yanına onu öldürsünler diye götürmeyin, sihir yapmayın, faiz yemeyin, namuslu bir kadına zina iftirası atmayın, savaş zamanı cepheden kaçmayın, sadece Yahudilere özel olan Cumartesi yasağını çiğnemeyin. Bunun üzerine Yahudiler Hz. Peygamber'in elini ve ayağını öpüp, senin Peygamber olduğuna şehadet ederiz, dediler. Hz. Peygamber de (sav) sizi bana tabi olmaktan alıkoyan nedir? buyurdu. Onlar da Davud (as), peygamberlerin daima kendi soyundan gelmesi için rabbine dua etti. Biz sana tabi olursak Yahudilerin bizi öldüreceğinden korkarız, dediler.
Tirmizi şöyle demiştir: Bu konuda Yezid b. Esved, İbn Ömer ve Ka'b b. Malik de hadis rivayet etmiştir. Bu hadis Hasen-Sahih'tir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İsti'zân ve'l-edeb 33, 5/77
Senetler:
1. Safvan b. Assâl el-Murâdî (Safvan b. Assâl)
2. Ebu Aliye Abdullah b. Seleme el-Muradî (Abdullah b. Seleme)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Ehl-i Kitap, Hz. Peygamber ve yahudiler
KTB, ADAB
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi