حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا عَمَّارُ بْنُ رُزَيْقٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ "كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى مِنَ اللَّيْلِ حَتَّى يَكُونَ آخِرَ صَلاَتِهِ الْوِتْرُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6117, M001729
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا عَمَّارُ بْنُ رُزَيْقٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ "كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى مِنَ اللَّيْلِ حَتَّى يَكُونَ آخِرَ صَلاَتِهِ الْوِتْرُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Yahya b. Adem, ona Ammar b. Rüzeyk, ona Ebu İshak, ona el-Esved, ona Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) geceleyin namaz kılardı ve nihayetinde son kıldığı namaz da vitir olurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1729, /291
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6140, M001735
Hadis:
وَحَدَّثَنِى هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ "أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُصَلِّى صَلاَتَهُ بِاللَّيْلِ وَهِىَ مُعْتَرِضَةٌ بَيْنَ يَدَيْهِ فَإِذَا بَقِىَ الْوِتْرُ أَيْقَظَهَا فَأَوْتَرَتْ."
Tercemesi:
Bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Süleyman b. Bilal, ona Rabia b. Ebu Abdurrahman, ona el-Kasım b. Muhammed, ona Aişe'nin rivayet ettiğine göre; "Rasulullah (sav) -kendisi onun önünde enine uzanmış yattığı halde- gece namazını kılardı. Sadece vitir kalınca onu uyandırır, o da vitir namazını kılardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1735, /292
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Namaz, namaz için uyandırmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6142, M001736
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى يَعْفُورٍ - وَاسْمُهُ وَاقِدٌ وَلَقَبُهُ وَقْدَانُ - ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَ أَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ كِلاَهُمَا عَنْ مُسْلِمٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ "مِنْ كُلِّ اللَّيْلِ قَدْ أَوْتَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَانْتَهَى وِتْرُهُ إِلَى السَّحَرِ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Ya'fur – adı: Vâkid olup lakabı da Vekdân'dır-; (T)
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Müslim, ona Mesruk, ona da Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) gecenin her bir bölümünde vitir namazı kılmıştır. Nihayetinde vitir namazı kılmayı seher vaktine kadar geciktirmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1736, /292
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı Vitir Namazı, Vitir namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6148, M001739
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى الْعَنَزِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ زُرَارَةَ أَنَّ سَعْدَ بْنَ هِشَامِ بْنِ عَامِرٍ أَرَادَ أَنْ يَغْزُوَ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَقَدِمَ الْمَدِينَةَ فَأَرَادَ أَنْ يَبِيعَ عَقَارًا لَهُ بِهَا فَيَجْعَلَهُ فِى السِّلاَحِ وَالْكُرَاعِ وَيُجَاهِدَ الرُّومَ حَتَّى يَمُوتَ فَلَمَّا قَدِمَ الْمَدِينَةَ لَقِىَ أُنَاسًا مِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ فَنَهَوْهُ عَنْ ذَلِكَ وَأَخْبَرُوهُ أَنَّ رَهْطًا سِتَّةً أَرَادُوا ذَلِكَ فِى حَيَاةِ نَبِىِّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَنَهَاهُمْ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ "أَلَيْسَ لَكُمْ فِىَّ أُسْوَةٌ." فَلَمَّا حَدَّثُوهُ بِذَلِكَ رَاجَعَ امْرَأَتَهُ وَقَدْ كَانَ طَلَّقَهَا وَأَشْهَدَ عَلَى رَجْعَتِهَا فَأَتَى ابْنَ عَبَّاسٍ فَسَأَلَهُ عَنْ وِتْرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ أَلاَ أَدُلُّكَ عَلَى أَعْلَمِ أَهْلِ الأَرْضِ بِوِتْرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَنْ قَالَ عَائِشَةُ. فَأْتِهَا فَاسْأَلْهَا ثُمَّ ائْتِنِى فَأَخْبِرْنِى بِرَدِّهَا عَلَيْكَ فَانْطَلَقْتُ إِلَيْهَا فَأَتَيْتُ عَلَى حَكِيمِ بْنِ أَفْلَحَ فَاسْتَلْحَقْتُهُ إِلَيْهَا فَقَالَ مَا أَنَا بِقَارِبِهَا لأَنِّى نَهَيْتُهَا أَنْ تَقُولَ فِى هَاتَيْنِ الشِّيعَتَيْنِ شَيْئًا فَأَبَتْ فِيهِمَا إِلاَّ مُضِيًّا. - قَالَ - فَأَقْسَمْتُ عَلَيْهِ فَجَاءَ فَانْطَلَقْنَا إِلَى عَائِشَةَ فَاسْتَأْذَنَّا عَلَيْهَا فَأَذِنَتْ لَنَا فَدَخَلْنَا عَلَيْهَا. فَقَالَتْ أَحَكِيمٌ فَعَرَفَتْهُ. فَقَالَ نَعَمْ. فَقَالَتْ مَنْ مَعَكَ قَالَ سَعْدُ بْنُ هِشَامٍ. قَالَتْ مَنْ هِشَامٌ قَالَ ابْنُ عَامِرٍ فَتَرَحَّمَتْ عَلَيْهِ وَقَالَتْ خَيْرًا - قَالَ قَتَادَةُ وَكَانَ أُصِيبَ يَوْمَ أُحُدٍ. فَقُلْتُ يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ أَنْبِئِينِى عَنْ خُلُقِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَتْ أَلَسْتَ تَقْرَأُ الْقُرْآنَ قُلْتُ بَلَى. قَالَتْ فَإِنَّ خُلُقَ نَبِىِّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ الْقُرْآنَ. - قَالَ - فَهَمَمْتُ أَنْ أَقُومَ وَلاَ أَسْأَلَ أَحَدًا عَنْ شَىْءٍ حَتَّى أَمُوتَ ثُمَّ بَدَا لِى فَقُلْتُ أَنْبِئِينِى عَنْ قِيَامِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَتْ أَلَسْتَ تَقْرَأُ (يَا أَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ) قُلْتُ بَلَى. قَالَتْ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ افْتَرَضَ قِيَامَ اللَّيْلِ فِى أَوَّلِ هَذِهِ السُّورَةِ فَقَامَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابُهُ حَوْلاً وَأَمْسَكَ اللَّهُ خَاتِمَتَهَا اثْنَىْ عَشَرَ شَهْرًا فِى السَّمَاءِ حَتَّى أَنْزَلَ اللَّهُ فِى آخِرِ هَذِهِ السُّورَةِ التَّخْفِيفَ فَصَارَ قِيَامُ اللَّيْلِ تَطَوُّعًا بَعْدَ فَرِيضَةٍ. - قَالَ - قُلْتُ يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ أَنْبِئِينِى عَنْ وِتْرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَتْ كُنَّا نُعِدُّ لَهُ سِوَاكَهُ وَطَهُورَهُ فَيَبْعَثُهُ اللَّهُ مَا شَاءَ أَنْ يَبْعَثَهُ مِنَ اللَّيْلِ فَيَتَسَوَّكُ وَيَتَوَضَّأُ وَيُصَلِّى تِسْعَ رَكَعَاتٍ لاَ يَجْلِسُ فِيهَا إِلاَّ فِى الثَّامِنَةِ فَيَذْكُرُ اللَّهَ وَيَحْمَدُهُ وَيَدْعُوهُ ثُمَّ يَنْهَضُ وَلاَ يُسَلِّمُ ثُمَّ يَقُومُ فَيُصَلِّى التَّاسِعَةَ ثُمَّ يَقْعُدُ فَيَذْكُرُ اللَّهَ وَيَحْمَدُهُ وَيَدْعُوهُ ثُمَّ يُسَلِّمُ تَسْلِيمًا يُسْمِعُنَا ثُمَّ يُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ بَعْدَ مَا يُسَلِّمُ وَهُوَ قَاعِدٌ فَتِلْكَ إِحْدَى عَشْرَةَ رَكْعَةً يَا بُنَىَّ فَلَمَّا أَسَنَّ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَخَذَ اللَّحْمَ أَوْتَرَ بِسَبْعٍ وَصَنَعَ فِى الرَّكْعَتَيْنِ مِثْلَ صَنِيعِهِ الأَوَّلِ فَتِلْكَ تِسْعٌ يَا بُنَىَّ وَكَانَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا صَلَّى صَلاَةً أَحَبَّ أَنْ يُدَاوِمَ عَلَيْهَا وَكَانَ إِذَا غَلَبَهُ نَوْمٌ أَوْ وَجَعٌ عَنْ قِيَامِ اللَّيْلِ صَلَّى مِنَ النَّهَارِ ثِنْتَىْ عَشْرَةَ رَكْعَةً وَلاَ أَعْلَمُ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَرَأَ الْقُرْآنَ كُلَّهُ فِى لَيْلَةٍ وَلاَ صَلَّى لَيْلَةً إِلَى الصُّبْحِ وَلاَ صَامَ شَهْرًا كَامِلاً غَيْرَ رَمَضَانَ. - قَالَ - فَانْطَلَقْتُ إِلَى ابْنِ عَبَّاسِ فَحَدَّثْتُهُ بِحَدِيثِهَا فَقَالَ صَدَقَتْ لَوْ كُنْتُ أَقْرَبُهَا أَوْ أَدْخُلُ عَلَيْهَا لأَتَيْتُهَا حَتَّى تُشَافِهَنِى بِهِ. - قَالَ - قُلْتُ لَوْ عَلِمْتُ أَنَّكَ لاَ تَدْخُلُ عَلَيْهَا مَا حَدَّثْتُكَ حَدِيثَهَا.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna el-Anezî, ona Muhammed b. Ebu Adî (İbrahim es-Sülemî), ona (Ebu Nadr) Said (b. Ebu Arûbe el-Adevî), ona Katade (b. Diame es-Sedusî), Zürâre'nin (b. Evfâ el-Haraşî) şöyle dediğini rivayet etti: Sa'd b. Hişam b. Amir, Allah yolunda gazaya niyet ederek Medine'ye geldi ve Medine'de kendine ait bulunan bir arsayı satarak, bedeli ile silâh ve at satın almak, böylece ölünceye kadar Bizanslılara karşı cihâdda bulunmak istedi. Medine'ye gelince, Medinelilerden bazı kimselerle karşılaştı. Onlar kendisini bu işten nehy ettiler ve ona Nebi'nin (sav) hayatında altı kişilik bir cemaatin bunu yapmak istediğini fakat Nebiyyullah'ın (sav), onları bundan nehyettiğini ve kendilerine; "Benim şahsımda sizin için güzel bir örnek yok mudur?" buyurdu. Onlar, bunu söyleyince Sa'd evvelce boşadığı karısına ric'at etmiş ve ric'at ettiğine şahit de getirdi. Peşinden İbn Abbas'a (ra) gelerek, ona Rasulullah'ın (sav) vitir namazını sordu. İbn Abbas; Sana Rasulullah'ın (sav) vitrini yeryüzünde en iyi bilenini göstereyim mi? dedi. Sa'd; o kimdir? diye sordu. İbn Abbas; Aişe'dir. Hemen ona git de sor. Sonra gel de sana verdiği cevabı bana haber ver!, dedi. (Sa'd diyor ki): Bunun üzerine ben, Aişe'ye gitmek üzere yola çıktım ve Hakim b. Eflah'a vararak Aişe'ye beraber gitmek üzere, onu yanıma almak istedim. Hakim; ben, ona yaklaşmam. Çünkü ben, onu şu iki fırka hakkında bir şey söylemekten nehyettim de o, buna razı olmayarak bildiğini işledi dedi. Ben, Hakim'e yeminle ısrar ettim. Bunun üzerine (benimle) geldi. Beraberce Aişe'ye gittik. Ve yanına girmek için izin istedik. Aişe, bize izin verdi. Yanına girdik. Hakim'i (görünce onu) tanıyarak sen Hakim misin? dedi. Hakim; evet cevabını verdi. Aişe; yanındaki kimdir? dedi. Hakim; Sa'd b. Hişam'dır cevabını verdi. Aişe; hangi Hişam? dedi. Hakim; Amir'in oğlu!, dedi. Bunun üzerine Aişe; ona rahmet okudu ve hayırdır inşallah! dedi.
(Ravi Katade: Hişam, Uhud harbinde yaralanmıştı demiştir.) (Sa'd diyor ki :) Ey Mü'minlerin annesi! Bana, Resulullah'ın (sav) ahlâkını anlat dedim. Aişe; sen Kur'an okuyorsun değil mi? dedi. Evet okuyorum dedim. İşte Nebiyyullah'ın (sav) ahlâkı Kur'an'dı dedi. Bunun üzerine ben kalkmaya davrandım. Ve (bundan sonra) ölünceye kadar kimseye bir şey sormamaya niyet ettim. Sonra aklıma geldi de bana, Rasulullah'ın (sav) gece namazını anlat! dedim; Aişe; sen Müzemmil suresini okuyorsun değil mi? dedi. Evet okurum cevabını verdim. Aişe; işte Allah (ac) bu surenin başında gece namazını farz kıldı. Bunun üzerine Nebiyyullah (sav) ile ashabı bir sene gece namazına kalktılar. Allah, bu surenin sonunu on iki ay semada tuttu. Nihayet bu surenin sonunda tahfifi indirdi de artık gece namazı farzından sonra kılınan bir nafile oldu dedi. Ben; ey Mü'minlerin annesi! Bana, Rasulullah'ın (sav) vitrinden haber ver dedim. Aişe; biz, onun misvakını ve abdest suyunu hazırlardık. Allah da onu geceleyin ne zaman uyandırmak dilerse uyandırırdı. Bunu müteâkib misvak tutunur abdest alır ve dokuz rekât namaz kılardı. Bu rekâtların yalnız sekizincisinde oturur da Allah'ı zikreder; ona hamd eyler ve duada bulunurdu. Sonra selâm vermeden ayağa kalkar, dokuzuncu rekâtı da kılardı. Sonra oturarak Allah'ı zikreder, ona hamdeyler ve duada bulunurdu. Sonra bize işittirecek derecede selâm verirdi. Selâm verdikten sonra oturduğu yerden iki rekât namaz kılardı. İşte evladım bu namaz on bir rekâttır. Nebiyyullah (sav) yaşlanıp biraz kilo alınca vitri yedi rekât kılmaya başladı. Bu iki rekâtı yine eskiden kıldığı gibi kıldı. Böylece bu da dokuz rekât oldu yavrucuğum! Nebiyyullah (sav) bir namazı kıldı mı, artık ona devam etmeyi severdi. Şayet kendisine uyku veya bir ağrı galebe çalar da gece namazını kılamazsa (onun yerine) gündüz on iki rekât namaz kılardı Nebiyyullah'ın (sav) bütün Kur'an'ı bir gecede okuduğunu, bütün bir gece sabaha kadar namaz kıldığını ve Ramazandan başka tam bir ay oruç tuttuğunu bilmiyorum dedi. Bunun üzerine ben; İbn Abbas'a giderek Aişe'nin söylediklerini ona anlattım. İbn Abbas; Aişe doğru söylemiş! Onun yakınına gidebilsem yahut yanına girip çıkabilsem mutlaka onun yanına gider, bunları onun ağzından dinlerdim dedi. Ben; senin onun yanına girmediğini bilseydim, onun hadisini sana söylemezdim dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1739, /292
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Sa'd b. Hişam el-Ensari (Sa'd b. Hişam b. Amir)
3. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Abdest, abdest alırken misvak kullanmak
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Namaz, misvak kullanmak
Savaş, ve Barış
Seçki, Güzel ahlak Vitir Namazı, Vitir namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6149, M001740
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ سَعْدِ بْنِ هِشَامٍ أَنَّهُ طَلَّقَ امْرَأَتَهُ ثُمَّ انْطَلَقَ إِلَى الْمَدِينَةِ لِيَبِيعَ عَقَارَهُ. فَذَكَرَ نَحْوَهُ. أَنَّ سَعْدَ بْنَ هِشَامِ بْنِ عَامِرٍ أَرَادَ أَنْ يَغْزُوَ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَقَدِمَ الْمَدِينَةَ فَأَرَادَ أَنْ يَبِيعَ عَقَارًا لَهُ بِهَا فَيَجْعَلَهُ فِى السِّلاَحِ وَالْكُرَاعِ وَيُجَاهِدَ الرُّومَ حَتَّى يَمُوتَ فَلَمَّا قَدِمَ الْمَدِينَةَ لَقِىَ أُنَاسًا مِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ فَنَهَوْهُ عَنْ ذَلِكَ وَأَخْبَرُوهُ أَنَّ رَهْطًا سِتَّةً أَرَادُوا ذَلِكَ فِى حَيَاةِ نَبِىِّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَنَهَاهُمْ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ "أَلَيْسَ لَكُمْ فِىَّ أُسْوَةٌ." فَلَمَّا حَدَّثُوهُ بِذَلِكَ رَاجَعَ امْرَأَتَهُ وَقَدْ كَانَ طَلَّقَهَا وَأَشْهَدَ عَلَى رَجْعَتِهَا فَأَتَى ابْنَ عَبَّاسٍ فَسَأَلَهُ عَنْ وِتْرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ أَلاَ أَدُلُّكَ عَلَى أَعْلَمِ أَهْلِ الأَرْضِ بِوِتْرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَنْ قَالَ عَائِشَةُ. فَأْتِهَا فَاسْأَلْهَا ثُمَّ ائْتِنِى فَأَخْبِرْنِى بِرَدِّهَا عَلَيْكَ فَانْطَلَقْتُ إِلَيْهَا فَأَتَيْتُ عَلَى حَكِيمِ بْنِ أَفْلَحَ فَاسْتَلْحَقْتُهُ إِلَيْهَا فَقَالَ مَا أَنَا بِقَارِبِهَا لأَنِّى نَهَيْتُهَا أَنْ تَقُولَ فِى هَاتَيْنِ الشِّيعَتَيْنِ شَيْئًا فَأَبَتْ فِيهِمَا إِلاَّ مُضِيًّا. - قَالَ - فَأَقْسَمْتُ عَلَيْهِ فَجَاءَ فَانْطَلَقْنَا إِلَى عَائِشَةَ فَاسْتَأْذَنَّا عَلَيْهَا فَأَذِنَتْ لَنَا فَدَخَلْنَا عَلَيْهَا. فَقَالَتْ أَحَكِيمٌ فَعَرَفَتْهُ. فَقَالَ نَعَمْ. فَقَالَتْ مَنْ مَعَكَ قَالَ سَعْدُ بْنُ هِشَامٍ. قَالَتْ مَنْ هِشَامٌ قَالَ ابْنُ عَامِرٍ فَتَرَحَّمَتْ عَلَيْهِ وَقَالَتْ خَيْرًا - قَالَ قَتَادَةُ وَكَانَ أُصِيبَ يَوْمَ أُحُدٍ. فَقُلْتُ يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ أَنْبِئِينِى عَنْ خُلُقِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَتْ أَلَسْتَ تَقْرَأُ الْقُرْآنَ قُلْتُ بَلَى. قَالَتْ فَإِنَّ خُلُقَ نَبِىِّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ الْقُرْآنَ. - قَالَ - فَهَمَمْتُ أَنْ أَقُومَ وَلاَ أَسْأَلَ أَحَدًا عَنْ شَىْءٍ حَتَّى أَمُوتَ ثُمَّ بَدَا لِى فَقُلْتُ أَنْبِئِينِى عَنْ قِيَامِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَتْ أَلَسْتَ تَقْرَأُ "(يَا أَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ)" قُلْتُ بَلَى. قَالَتْ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ افْتَرَضَ قِيَامَ اللَّيْلِ فِى أَوَّلِ هَذِهِ السُّورَةِ فَقَامَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابُهُ حَوْلاً وَأَمْسَكَ اللَّهُ خَاتِمَتَهَا اثْنَىْ عَشَرَ شَهْرًا فِى السَّمَاءِ حَتَّى أَنْزَلَ اللَّهُ فِى آخِرِ هَذِهِ السُّورَةِ التَّخْفِيفَ فَصَارَ قِيَامُ اللَّيْلِ تَطَوُّعًا بَعْدَ فَرِيضَةٍ. - قَالَ - قُلْتُ يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ أَنْبِئِينِى عَنْ وِتْرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَتْ كُنَّا نُعِدُّ لَهُ سِوَاكَهُ وَطَهُورَهُ فَيَبْعَثُهُ اللَّهُ مَا شَاءَ أَنْ يَبْعَثَهُ مِنَ اللَّيْلِ فَيَتَسَوَّكُ وَيَتَوَضَّأُ وَيُصَلِّى تِسْعَ رَكَعَاتٍ لاَ يَجْلِسُ فِيهَا إِلاَّ فِى الثَّامِنَةِ فَيَذْكُرُ اللَّهَ وَيَحْمَدُهُ وَيَدْعُوهُ ثُمَّ يَنْهَضُ وَلاَ يُسَلِّمُ ثُمَّ يَقُومُ فَيُصَلِّى التَّاسِعَةَ ثُمَّ يَقْعُدُ فَيَذْكُرُ اللَّهَ وَيَحْمَدُهُ وَيَدْعُوهُ ثُمَّ يُسَلِّمُ تَسْلِيمًا يُسْمِعُنَا ثُمَّ يُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ بَعْدَ مَا يُسَلِّمُ وَهُوَ قَاعِدٌ فَتِلْكَ إِحْدَى عَشْرَةَ رَكْعَةً يَا بُنَىَّ فَلَمَّا أَسَنَّ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَخَذَ اللَّحْمَ أَوْتَرَ بِسَبْعٍ وَصَنَعَ فِى الرَّكْعَتَيْنِ مِثْلَ صَنِيعِهِ الأَوَّلِ فَتِلْكَ تِسْعٌ يَا بُنَىَّ وَكَانَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا صَلَّى صَلاَةً أَحَبَّ أَنْ يُدَاوِمَ عَلَيْهَا وَكَانَ إِذَا غَلَبَهُ نَوْمٌ أَوْ وَجَعٌ عَنْ قِيَامِ اللَّيْلِ صَلَّى مِنَ النَّهَارِ ثِنْتَىْ عَشْرَةَ رَكْعَةً وَلاَ أَعْلَمُ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَرَأَ الْقُرْآنَ كُلَّهُ فِى لَيْلَةٍ وَلاَ صَلَّى لَيْلَةً إِلَى الصُّبْحِ وَلاَ صَامَ شَهْرًا كَامِلاً غَيْرَ رَمَضَانَ. - قَالَ - فَانْطَلَقْتُ إِلَى ابْنِ عَبَّاسِ فَحَدَّثْتُهُ بِحَدِيثِهَا فَقَالَ صَدَقَتْ لَوْ كُنْتُ أَقْرَبُهَا أَوْ أَدْخُلُ عَلَيْهَا لأَتَيْتُهَا حَتَّى تُشَافِهَنِى بِهِ. - قَالَ - قُلْتُ لَوْ عَلِمْتُ أَنَّكَ لاَ تَدْخُلُ عَلَيْهَا مَا حَدَّثْتُكَ حَدِيثَهَا.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muaz b. Hişam (Destevâî), ona babası (Hişam b. Ebu Abdullah Destevâî), ona Katade (b. Di'âme es-Sedusî), ona Zürâre b. Evfâ, ona da Sa'd b. Hişam şöyle rivayet etmiştir: Sa'd b. Hişam hanımını boşadı sonra arazisini satmak için Medine'ye gitti...(6148 nolu) hadisi mana ile rivayette bulundu. Sa'd b. Hişam b. Amir, Allah yolunda gazaya niyet ederek Medine'ye geldi ve Medine'de kendine ait bulunan bir arsayı satarak, bedeli ile silah ve at satın almak, böylece ölünceye kadar Bizanslılara karşı cihatta bulunmak istedi. Medine'ye gelince, Medinelilerden bazı kimselerle karşılaştı. Onlar kendisini bu işten nehy ettiler ve ona Nebi'nin (sav) hayatında altı kişilik bir cemaatin bunu yapmak istediğini fakat Hz. Peygamber'in (sav), onları bundan nehyettiğini ve kendilerine; "Benim şahsımda sizin için güzel bir örnek yok mudur?" buyurdu. Onlar, bunu söyleyince Sa'd evvelce boşadığı karısına ric'at etmiş ve ric'at ettiğine şahit de getirdi. Peşinden İbn Abbas'a (ra) gelerek, ona Rasulullah'ın (sav) vitir namazını sordu. İbn Abbas; sana Rasulullah'ın (sav) vitrini yeryüzünde en iyi bilenini göstereyim mi? dedi. Sa'd; o kimdir? diye sordu. İbn Abbas; Aişe'dir. Hemen ona git de sor. Sonra gel de sana verdiği cevabı bana haber ver!, dedi. (Sa'd diyor ki): Bunun üzerine ben, Aişe'ye gitmek üzere yola çıktım ve Hakim b. Eflah'a vararak Aişe'ye beraber gitmek üzere, onu yanıma almak istedim. Hakim; ben ona yaklaşmam. Çünkü ben, onu şu iki fırka hakkında bir şey söylemekten nehyettim de o, buna razı olmayarak bildiğini işledi dedi. Ben, Hakim'e yeminle ısrar ettim. Bunun üzerine (Benimle) geldi. Beraberce Aişe'ye gittik. Ve yanına girmek için izin istedik. Aişe bize izin verdi. Yanına girdik. Hakim'i (görünce onu) tanıyarak sen, Hakim misin? dedi. Hakim; evet cevabını verdi. Aişe; yanındaki kimdir? dedi. Hakim; Sa'd b. Hişam'dır cevabını verdi. Aişe; hangi Hişam? dedi. Hakim; Amir'in oğlu dedi. Bunun üzerine Aişe, ona rahmet okudu ve hayırdır inşallah! dedi. (Ravi Katade: Hişam, Uhud harbinde yaralanmıştı demiştir.) (Sa'd diyor ki :) Ey Mü'minlerin annesi! Bana, Resulullah'ın (sav) ahlâkını anlat dedim. Aişe; sen, Kur'an okuyorsun değil mi? dedi. Evet okuyorum dedim. İşte Nebiyyullah'ın (sav) ahlâkı Kur'an'dı dedi. Bunun üzerine ben kalkmaya davrandım. Ve (bundan sonra) ölünceye kadar kimseye bir şey sormamaya niyet ettim. Sonra aklıma geldi de bana, Rasulullah'ın (sav) gece namazını anlat dedim. Aişe; sen Müzemmil sûresini okuyorsun değil mi? dedi. Evet okurum cevabını verdim. Aişe; işte Allah (ac) bu surenin başında gece namazını farz kıldı. Bunun üzerine Nebiyyullah (sav) ile ashabı bir sene gece namazına kalktılar. Allah, bu surenin sonunu on iki ay semada tuttu. Nihayet bu surenin sonunda tahfifi indirdi de artık gece namazı farzdan sonra kılınan bir nafile oldu dedi. Ben; ey Mü'minlerin annesi! Bana Rasulullah'ın (sav) vitrinden haber ver dedim. Aişe; biz, onun misvakını ve abdest suyunu hazırlardık. Allah da onu geceleyin ne zaman uyandırmak dilerse uyandırırdı. Bunu müteâkib misvak tutunur; abdest alır ve dokuz rekât namaz kılardı. Bu rekâtların yalnız sekizincisinde oturur da Allah'ı zikreder; ona hamd eyler ve duada bulunurdu. Sonra selâm vermeden ayağa kalkar, dokuzuncu rekâtı da kılardı. Sonra oturarak Allah'ı zikreder, ona hamd eyler ve duada bulunurdu. Sonra bize işittirecek derecede selâm verirdi. Selam verdikten sonra oturduğu yerden iki rekât namaz kılardı. İşte evladım bu namaz on bir rekâttır. Nebiyyullah (sav) yaşlanıp biraz kilo alınca vitri yedi rekât kılmaya başladı. Bu iki rekâtı yine eskiden kıldığı gibi kıldı. Böylece bu da dokuz rekât oldu yavrucuğum! Nebiyyullah (sav) bir namazı kıldı mı, artık ona devam etmeyi severdi. Şayet kendisine uyku veya bir ağrı galebe çalar da gece namazını kılamazsa (onun yerine) gündüz on iki rekât namaz kılardı Nebiyyullah'ın (sav) bütün Kur'an'ı bir gecede okuduğunu, bütün bir gece sabaha kadar namaz kıldığını ve Ramazandan başka tam bir ay oruç tuttuğunu bilmiyorum dedi. Bunun üzerine ben, İbn Abbas'a giderek Aişe'nin söylediklerini ona anlattım. İbn Abbas; Aişe doğru söylemiş! Onun yakınına gidebilsem yahut yanına girip çıkabilsem mutlaka onun yanma gider, bunları onun ağzından dinlerdim dedi. Ben; senin onun yanına girmediğini bilseydim, onun hadisini sana aktarmazdım dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1740, /293
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Sa'd b. Hişam el-Ensari (Sa'd b. Hişam b. Amir)
3. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Abdest, abdest alırken misvak kullanmak
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Namaz, misvak kullanmak
Savaş, ve Barış
Seçki, Güzel ahlak Vitir Namazı, Vitir namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6143, M001737
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى حَصِينٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ وَثَّابٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ "مِنْ كُلِّ اللَّيْلِ قَدْ أَوْتَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ أَوَّلِ اللَّيْلِ وَأَوْسَطِهِ وَآخِرِهِ فَانْتَهَى وِتْرُهُ إِلَى السَّحَرِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Veki', ona Süfyan, ona Ebu Husayn, ona Yahya b. Vessâb, ona Mesruk, ona Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) gecenin bütün vakitlerinde, gecenin başlangıcında da ortasında da sonunda da vitir namazı kılmıştır. Nihayetinde vitri seher vaktinde kılmıştır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1737, /292
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı Vitir Namazı, Vitir namazı
Zaman, gece- gündüz/sabah-akşam vakti
حَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا حَسَّانُ - قَاضِى كِرْمَانَ - عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ أَبِى الضُّحَى عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ "كُلَّ اللَّيْلِ قَدْ أَوْتَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَانْتَهَى وِتْرُهُ إِلَى آخِرِ اللَّيْلِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6145, M001738
Hadis:
حَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا حَسَّانُ - قَاضِى كِرْمَانَ - عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ أَبِى الضُّحَى عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ "كُلَّ اللَّيْلِ قَدْ أَوْتَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَانْتَهَى وِتْرُهُ إِلَى آخِرِ اللَّيْلِ."
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Kirman kadısı Hassan, ona Said b. Mesruk, ona Ebu Duhâ, ona da Mesruk, Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) gecenin bütün vakitlerinde vitir kılmıştır. Sonunda vitir namazını gecenin son vakitlerinde kılmıştır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1738, /292
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6151, M001741
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ سَعْدِ بْنِ هِشَامٍ أَنَّهُ قَالَ "انْطَلَقْتُ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ فَسَأَلْتُهُ عَنِ الْوِتْرِ. وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِقِصَّتِهِ وَقَالَ فِيهِ قَالَتْ مَنْ هِشَامٌ قُلْتُ ابْنُ عَامِرٍ. قَالَتْ نِعْمَ الْمَرْءُ كَانَ عَامِرٌ أُصِيبَ يَوْمَ أُحُدٍ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katade, ona Zürare b. Evfâ, ona da Sa'd b. Hişam'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Abdullah b. Abbas'ın yanına giderek ona vitir namazını sordum deyip, hadisi sözü edilen olayı rivayetinde zikretmiş ve bu rivayetinde şunları söylemiştir: Aişe, Hişam kimdir? diye sordu. Ben, Amir'in oğludur dedim. Aişe; Amir ne iyi bir adamdı. Uhud gününde şehit oldu demiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1741, /293
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı Vitir Namazı, Vitir namazı
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَجُلاً سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ صَلاَةِ اللَّيْلِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "صَلاَةُ اللَّيْلِ مَثْنَى مَثْنَى فَإِذَا خَشِىَ أَحَدُكُمُ الصُّبْحَ صَلَّى رَكْعَةً وَاحِدَةً تُوتِرُ لَهُ مَا قَدْ صَلَّى."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6183, M001748
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَجُلاً سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ صَلاَةِ اللَّيْلِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "صَلاَةُ اللَّيْلِ مَثْنَى مَثْنَى فَإِذَا خَشِىَ أَحَدُكُمُ الصُّبْحَ صَلَّى رَكْعَةً وَاحِدَةً تُوتِرُ لَهُ مَا قَدْ صَلَّى."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Nafi' ve Abdullah b. Dinar, o ikisine İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre bir adam Rasulullah'a (sav) gece namazına dair soru sorunca, Rasulullah (sav); "gece namazı ikişer ikişer (rekâtlar) halinde kılınır. Biriniz sabahın olacağından korkarsa bir tek rekât olarak kılar. Bu onun kılmış olduklarını vitir yapar" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1748, /294
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı Vitir Namazı, Vitir namazı
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا عَمْرٌو عَنْ طَاوُسٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ ح
وَحَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَجُلاً سَأَلَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنْ صَلاَةِ اللَّيْلِ فَقَالَ "مَثْنَى مَثْنَى فَإِذَا خَشِيتَ الصُّبْحَ فَأَوْتِرْ بِرَكْعَةٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6184, M001749
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا عَمْرٌو عَنْ طَاوُسٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ ح
وَحَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَجُلاً سَأَلَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنْ صَلاَةِ اللَّيْلِ فَقَالَ "مَثْنَى مَثْنَى فَإِذَا خَشِيتَ الصُّبْحَ فَأَوْتِرْ بِرَكْعَةٍ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, ona Züheyr, ona Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Salim, ona babasının rivayet ettiğine göre o, Nebi'yi (sav) şöyle buyururken dinlemiştir; (T)
Bize Muhammed b. Abbad –lafız ona ait olmak üzere-, ona Süfyan, ona Amr, ona Tâvus, ona İbn Ömer; (T)
Bize ez-Zührî, ona Salim, ona babasının rivayet ettiğine göre bir adam Nebi'ye (sav) gece namazına dair soru sormuş, O; "ikişer ikişer kılınır, sabahın olacağından korkarsa bir rekât ile vitir (o kıldıklarını tek rekâtlı) yap" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1749, /294
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Osman Amr b. Muhammed en-Nakıd (Amr b. Muhammed b. Bükeyr)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, gece namazı ve kılınışı Vitir Namazı, Vitir namazı