Giriş


    Öneri Formu
31400 B004488 Buhari, Tefsir, (Bakara), 14


    Öneri Formu
31402 B004490 Buhari, Tefsir, (Bakara), 16


    Öneri Formu
31403 B004491 Buhari, Tefsir, (Bakara), 17


    Öneri Formu
31405 B004493 Buhari, Tefsir, (Bakara), 19


    Öneri Formu
31406 B004494 Buhari, Tefsir, (Bakara), 20

Bize Hibban b. Musâ, Abdullah, Ma'mer b. Raşid, Zuhrî, ona Salim, ona da babası (Abdullah ibn Ömer) şöyle rivayet etmiştir:

"Hz. Peygamber (sav), (Uhud'da, yaralanıp dişi kırıldığı zaman) sabah namazının son rekâtında, rükûdan başını kaldırıp “Semiallâhu li-men hamideh. Rabbe­na leke'l-hamd” dedikten sonra “Allah'ım, Falancaya, Falâncaya ve Filâncaya et lanet et” diye beddua etti. Bunun üzerine Allah “Onların tevbelerini kabul etmek veya zulümleri yüzünden onlara azap vermek konusunda sana bir şey düşmez.” Ali İmrân, 128 ayetini indirdi"


    Öneri Formu
31676 B004559 Buhari, Tefsir, (Âl-i İmran) 9

Bize Musa b. İsmail, ona İbrahim, ona Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:

Rasulullah (sav) bir kimseye dua veya beddua etmek istediğinde rükûdan kalktıktan sonra kunut duası yapar ve çoğunlukla "Semiallâhu limen hamideh, Rabbena leke'l-hamd" dedikten sonra "Allah'ım! Velid b. Velid'i kurtar, Seleme b. Hişâm'ı, Ay­yaş b. Rabîa'yı kurtar! Allah'ım! Mudar kabilesini zora düşür. İçinde bulundukları bu yılları Yusuf Peygamber'in o şiddetli (kuraklık) yıllarına benzet!" buyurur ve bunu açıktan söylerdi. Yine Rasulullah (sav) bazen sabah namazının bir kısmında "Allah'ım!, Falancaya filancaya lanet et!" diye bazı Arap kabi­lelerine beddua ederdi. Bunun üzerine Allah "Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur." (Âli İmrân, 128) ayetini indirdi.


    Öneri Formu
31677 B004560 Buhari, Tefsir, (Âl-i İmran) 9


    Öneri Formu
31437 B004509 Buhari, Tefsir, (Bakara), 28


    Öneri Formu
31494 D004157 Ebu Davud, Libas, 45


    Öneri Formu
31553 İM003808 İbn Mâce, Edeb, 56