Giriş

Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr, onlara İsmail (T); Bize Yahya b. Yahya -hadisin metni ona aittir-, ona İsmail b. Cafer, ona Muhammed b. Ebu Harmele, ona İbn Abbas'ın azatlısı Küreyb, ona da Üsâme b. Zeyd şöyle demiştir:
Arafat'tan dönerken Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasına binmiştim. Hz. Peygamber (sav) Müzdelife'ye yakın olan vadiye girince devesini çökertti ve sonra bevledip geldi. Ben de kendisine abdest alması için su döktüm ve hafif bir abdest aldı. Ben "Namaz! Ey Allah'ın Rasulü" dedim. "Namaz ileride" buyurdu. Hz. Peygamber (sav) devesine bindi, Müzdelife'ye gelince namaz kıldı. Ertesi sabah Rasulullah'ın (sav) bineğinin arkasına Fadl bindi.
Küreyb dedi ki: Abdullah b. Abbas, Fadl'dan Rasulullah'ın (sav), şeytan taşlama yerine (cemerat) gelinceye kadar telbiye getirmeye devam ettiğini nakletti.


Açıklama: Üsame b. Zeyd'in "Namaz! Ey Allah'ın Rasulü!" ifadesi, Hz. Peygamber'in abdest aldıktan sonra namaz kılma teamülünü bilmesi nedeniyle, kılmadığını gördüğünde oluşan şaşkınlığın beyanı olarak görülmektedir.

    Öneri Formu
282111 M003087-2 Müslim, Hac, 266

Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Saîd ve İbn Hucr, onlara İsmail rivayet etti. (T) Yine bize Yahya b. Yahya –bu hadisin metni ona aittir-, ona İsmail b. Cafer, ona Muhammed b. Ebî Harmele, ona İbn Abbas'ın azatlısı Küreyb, ona da Üsâme b. Zeyd şöyle demiştir:
“Arafat'tan dönerken Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasına binmiştim. Rasûlullah (sav) Müzdelife'nin gerisinde sol taraftaki vadiye girince devesini çökertti, gidip küçük abdestini yaptı, sonra geldi. Ben de kendisine abdest alması için su döktüm ve hafif bir abdest aldı. Ben,
“- Namaz, ey Allah'ın Rasulü?" dedim. Ama o,
"- Namaz ileride" buyurdu. Tekrar devesine bindi, Müzdelife'ye gelince namazını kıldı. Ertesi sabah Rasûlullah'ın (sav) bineğinin arkasına Fadl bindi.”
Küreyb dedi ki: Bana Abdullah b. Abbas’ın, Fadl'dan naklen haber verdiğine göre, Rasûlullah (sav) şeytan taşlama yerine gelinceye kadar telbiye getirmeye devam etti.


    Öneri Formu
282112 M003087-3 Müslim, Hac, 266

Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Saîd ve İbn Hucr, onlara İsmail rivayet etti. (T) Yine bize Yahya b. Yahya –bu hadisin metni ona aittir-, ona İsmail b. Cafer, ona Muhammed b. Ebî Harmele, ona İbn Abbas'ın azatlısı Küreyb, ona da Üsâme b. Zeyd şöyle demiştir:
“Arafat'tan dönerken Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasına binmiştim. Rasûlullah (sav) Müzdelife'nin gerisinde sol taraftaki vadiye girince devesini çökertti, gidip küçük abdestini yaptı, sonra geldi. Ben de kendisine abdest alması için su döktüm ve hafif bir abdest aldı. Ben,
“- Namaz, ey Allah'ın Rasulü?" dedim. Ama o,
"- Namaz ileride" buyurdu. Tekrar devesine bindi, Müzdelife'ye gelince namazını kıldı. Ertesi sabah Rasûlullah'ın (sav) bineğinin arkasına Fadl bindi.”
Küreyb dedi ki: Bana Abdullah b. Abbas’ın, Fadl'dan naklen haber verdiğine göre, Rasûlullah (sav) şeytan taşlama yerine gelinceye kadar telbiye getirmeye devam etti.


    Öneri Formu
282113 M003087-4 Müslim, Hac, 266


    Öneri Formu
281646 M001178-2 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 13


    Öneri Formu
281647 M001179-2 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 14

Bana Harmele b. Yahya et-Tucibî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona da Mahmud b. Rabi el-Ensarî şöyle rivayet etmiştir:

Nebi’nin (sav) ashabından ve Ensar arasından Bedir’de hazır bulunanlardan birisi olan İtbân b. Malik Rasulullah’a (sav) gitti ve “Ey Allah’ın Rasulü, artık gözlerim iyi görmüyor, kavmime de ben namaz kıldırıyorum, yağmur yağdığı ve benimle onlar arasındaki vadide seller aktığı zaman onların mescidine varıp onlara namaz kıldıramıyorum. Bu sebeple ey Allah’ın Rasulü, arzu ederim ki sen gelip evin bir yerinde namaz kılasın ben de orayı namazgâh edineyim” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "İnşallah yapacağım" buyurdu. İtbân der ki: Ertesi günü sabah, Rasulullah (sav) ve Ebu Bekir es-Sıddık güneşin yükseldiği bir vakitte geldiler, Rasulullah (sav) izin istedi. Ben de içeri girmesi için izin verdim. Oturmadan evin içine girdi sonra "Evinin neresinde namaz kılmamı arzu edersin" buyurdu. (İtbân) der ki: Ben ona evin bir tarafını işaret ettim, Rasulullah (sav) kalkıp tekbir aldı, biz de onun arkasında saf tuttuk ve (bize) iki rekât namaz kıldırdıktan sonra selam verdi. (İtbân devamla) der ki: Biz de kendisi için hazırlamış olduğumuz hazîr denilen bir yemek için onu alıkoyduk. Hane halkından bir takım kimseler de gelip etrafımıza toplandı ve evde çok sayıda adam bir araya geldi. İçlerinden birisi “Malik b. Duhşum nerede?” dedi. Bir diğeri “O münafık birisidir, Allah’ı ve Rasulü’nü sevmez” dedi. Rasulullah (sav) "Onun için böyle deme, sen onun ancak Allah’ın rızasını arzu ederek Lâ ilâhe illallah dediğini görmüyor musun?" buyurdu. (İtbân) der ki: Orada bulunanlar “Allah ve Rasulü elbette en iyi bilir” dediler. O kişi “Ama biz onun teveccühünün ve samimi öğütlerinin hep münafıklara olduğunu görüyoruz” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Şüphesiz Allah, yalnız Allah’ın rızasını isteyerek Lâ ilâhe illallah diyen kimseyi cehennem ateşine haram kılmıştır" buyurdu.

İbn Şihab der ki: Daha sonra ben Mahmud'un bu rivayetini Salim oğullarının ileri gelenlerinden birisi olan Husayn b. Muhammed el-Ensarî’ye sordum, o da, bu rivayetini tasdik etti.


    Öneri Formu
281912 M001496-2 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 263


Açıklama: Nurdan kastedilen hidayettir. Bakara 2/164: Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.

    Öneri Formu
281757 D001353-2 Ebu Davud, Tatavvu', 26


    Öneri Formu
281482 M002087-2 Müslim, Salâtul İstiska, 17


    Öneri Formu
281483 M002087-3 Müslim, Salâtul İstiska, 17


    Öneri Formu
281500 M001028-2 Müslim, Salât, 169