Giriş

Bize İbrahim b. Hasan, ona Haccac, ona İbn Cüreyc, ona Osman b. Sâib, ona babası Sâib ve Ümmü Abdülmelik b. Ebû Mahzure'nin naklettiğine göre Ebu Mahzure şöyle demiştir:

Hz. Peygamber (sav) Huneyn'den yola çıkınca biz de on kişilik bir Mekkeli grubuyla peşlerine takıldık. Onların namaz için ezan okuduklarını işitince alay etmek için müezzini taklit etmeye başladık. Hz. Peygamber (sav) 'şu ezan okuyanların içinde güzel sesli birini duydum' dedi. Sonra bizi yanına çağırdı. Yanına gelince tek tek ezan okuduk, okuma sırası en son bendeydi. Ben okuduğum zaman bana 'gel!' dedi ve beni önüne oturttu. Başımı okşayıp üç kere dua etti. Daha sonra, 'şimdi git ve Mescid-i Haram'da ezan oku!' dedi. Ben de 'nasıl okuyayım?' diye sordum. Bana şimdi sizin okuduğunuz gibi, şu ezanı öğretti:

"Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber!
Eşhedü en lâ ilâhe illallâh, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh!
Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh, Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh!
(Eşhedü en lâ ilâhe illallâh, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh!)
(Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh, Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh!)
Hayye alessalâh, Hayye alessalâh
Hayye alel felâh, Hayye alel felâh
Essalâtü hayrun minennevm, essalâtü hayrun minennevm. Bunu sabah ilk okunan ezana eklememi söyledi."

Kameti de ikişer defa söyleyerek yapmamı öğretti:

"Allahü ekber,Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber!
Eşhedü en lâ ilâhe illallâh, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh!
Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah, Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah!
Hayye alessalâh, Hayye alessalâh
Hayye alel felâh, Hayye alel felâh
Kad kameti's-salâh, Kad kameti's-salâh!
Allahü ekber Allahü ekber!
Lâ ilâhe illallâh!"

İbn Cüreyc dedi ki: Bana bu hadisin tamamını, Osman b. Sâib, babası Sâib'den ve Ümmü Abdülmelik b. Ebû Mahzure'den, onlar da Ebu Mahzure'den nakletmişlerdir.


    Öneri Formu
279804 N000634-2 Nesai, Ezan, 6

Bize İbrahim, ona Hişâm, ona Ma'mer (T) Bize Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Rasulullah'ın (sav) eşi Aişe şöyle söylemiştir: Ben, anne ve babamın sadece Müslüman olarak yaşadıkları dönemi biliyorum. Onlar hayatta iken Rasulullah'ın (sav) sabah-akşam bize gelmediği gün olmazdı. Yine biz bir gün öğlenin ilk saatlerinde (sıcağında) Ebu Bekir'in (babamın) evinde oturuyorduk. Evden birisi: 'İşte Rasulullah (sav), bize her zamankinden farklı bir vakitte geliyor!' dedi. Ebu Bekir de: 'O, bu saatte buraya mutlaka çok önemli bir iş için geliyordur' dedi. Rasulullah (sav) geldiğinde şöyle buyurdu: "Bana buradan çıkmam (Mekke'den Medine'ye hicret etmem) için izin verildi."


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
279604 B006079-2 Buhari, Edeb, 64

Bize Kuteybe b. Said, ona Süfyân, ona Amr, ona Ebu Abbas, ona da Abdullah b. Amr şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) Taif gazvesinde iken (muhasara uzayınca) "İnşallah yarın dönüyoruz" diye (orduya) bildirdi. Bunun üzerine sahabilerden bazıları (savaşı bırakıp dönmek ağır geldiği için) 'Biz buradan Taif'i fethedinceye kadar ayrılmayız!' dediler. Rasulullah da (sav) "Öyleyse yarın sabah savaş için hazır olun" diye emretti. Ravi dedi ki: Ertesi sabah çok çetin bir savaş oldu ve çok sayıda Müslüman yaralandı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "İnşallah yarın döneceğiz" buyurdu. Bu defa sahabiler bu karara sevinip sessiz kaldılar (itiraz etmediler). Rasulullah da (sav) onların bu haline gülümsedi.
Humeydî dedi ki: Bize Süfyân (b. Uyeyne) bu hadisin tamamını ihbar lafzıyla rivayet etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile el-Humeydî arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
279605 B006086-2 Buhari, Edeb, 68

Sabah gidişi bir aylık mesafe, akşam dönüşü yine bir aylık mesafe olan rüzgârı da Süleyman'a (onun emrine) verdik ve onun için erimiş bakırı kaynağından sel gibi akıttık. Rabbinin izniyle cinlerden bir kısmı, onun önünde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden sapsa, ona alevli azabı tattırırdık.


    Öneri Formu

Bize Müemmel b. Hişam, ona İsmail, ona Cüreyrî, ona Ebu Osman veya Ebu Selil, ona da Abdurrahman b. Ebu Bekir şöyle rivayet etmiştir: Bize misafirler geldi. (Babam) Ebu Bekir, Hz. Peygamber'in (sav) yanında geceleyin konuşuyordu. Bana sen bunların ziyafetini tamamlayıncaya kadar yanına dönmeyeceğim dedi. Misafirlerin yemeklerini getirdim. Onlar Vallahi, Ebu Bekir gelene kadar ağzımıza bir şey sürmeyiz dediler. Sonunda (babam) Ebu Bekir, geldi ve misafirleriniz ne yaptı, yemek yediler mi? diye sordu. Misafirler, hayır, (yemedik) dediler. Ben, onlara yemeklerini getirdim, yemediler. Vallahi, Ebu Bekir gelinceye kadar yemeyiz dediler, dedim. Onlar da doğru söylüyor, bize yemek getirdi ama sen gelene kadar yemek istemedik dediler. Babam onlara sizi yemekten meneden nedir? (Neden yemediniz) diye sordu. Senin Hz. Peygamber (sav) nezdindeki mevkiin (sebebiyle bekledik)dediler. Babam, vallahi, ben bu gece yemek yemeyeceğim dedi. Onlar da vallahi, biz de sen yemek yiyene kadar bir şey yemeyeceğiz dediler. Ebu Bekir, vallahi, hayatımda böyle kötü bir gece görmedim. Yemeğinizi yaklaştırın dedi. Yemekler, yaklaştırıldı. Ebu Bekir, besmele çekti ve yemekten aldı. Onlar da yediler. Öğrendim ki sabah olunca Ebu Bekir, Hz. Peygamber'e (sav) gidip kendisinin ve misafirlerin yaptığını haber vermiş. Hz. Peygamber (sav) de şöyle buyurmuş:
"Bilakis (iyi etmişsin), sen yeminine onlardan daha itaatli ve (sözüne) daha sadıksın."


    Öneri Formu
278964 D003270-2 Ebu Davud, Eyman ve Nüzur, 11

Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim ve ed-Derâverdî, onlara Yezid, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) Ramazan ayının ortasındaki on günde itikaf yapardı. Geçen yirmin­ci gecenin akşamı olup da yirmi birinci günü karşılayacağı zaman evine dönerdi. Kendisiyle birlikte itikafa girenler de evlerine dönerlerdi. Ra­sulullah itikafa girdiği bir Ramazan ayında evine dönmeyi adet haline getirdiği gece itikaf yerinde kaldı ve insanlara bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında (hutbe), insanlara Allah'ın dilediği kadar konuştu. Sonra şöyle buyurdu: Ben Ramazan ayının ortasındaki on günde itikaf yapardım. Sonra bana şu son on gün içinde itikaf etme fikri zahir oldu. Şimdi kim benimle birlikte itikaf yapmışsa itikafa girdiği yerde kalsın. Kadir gecesi bana gösterildi sonra o bana unutturuldu. Siz onu son on gün içinde arayınız. Ve yine siz onu bu on gün içindeki tek sayılı gecelerde arayınız. Ben (rüyada) kendimi su ve çamur içinde secde ederken gördüm."
(Biz gökyüzünde bulut göremiyorduk.) Bu gece gök boşandı ve şiddetli bir yağmur yağdı. Mescitte yirmi birinci gece Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı yere su aktı. Ben Peygamber (sav) sabah namazından ayrıldığında kendisine baktım ve yüzünün çamur ve su ile kaplandığını gördüm.


    Öneri Formu
279078 B002018-2 Buhari, Fadlu leyleti'l- kadr, 3


    Öneri Formu
278952 M001745-4 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 142


    Öneri Formu
278953 M001745-5 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 142


    Öneri Formu
278954 M001745-6 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 142


    Öneri Formu
280673 T000152-3 Tirmizi, Salat, 1