Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zeyd b. Eslem, ona Abdurrahman b. Beylemânî, ona da Abdullah b. Amr şöyle demiştir:
"Şehidin kanından yere düşen ilk damla ile birlikte, Allah onun geçmişte işlemiş olduğu tüm günahları bağışlar. Ardından Allah Teâlâ, ona cennetten iki melek yollayıp bir reyhan (güzel koku veren yeşillik) ve bir örtü gönderir. O esnada göklerin eteklerinde bulunan melekler 'Sübhânallah! Bugün yeryüzünden hoş bir esinti, latif bir koku geldi' derler. O şehit, geçtiği her kapıda memnuniyetle karşılanır, uğradığı hiçbir kapı ona kapanmaz, karşılaştığı her melek ona selâm verip, dua ve eşlik eder. Nihayet Allah’ın huzuruna getirilir. Şehit, meleklerden önce secdeye kapanır, melekler ise ondan sonra secde eder. Ardından, Allah tarafından şehitlerin yanına gönderilmesi emredilir. Onları yeşil bahçelerde, ipekten elbiseler içinde bulur. Yanlarında bir öküz ve bir balık vardır. Bu iki hayvan onlara her gün öyle bir lokma sunar ki, daha önceki günden daha lezzetlidir. Balık, cennetin nehirlerinde gezinir, akşam olunca öküz onu boynuzuyla dürter ve onun için kesilir. Onlar balığın etinden yerler; etinde cennet ırmaklarının her birinden gelen bir koku bulurlar. Ertesi gün, öküz cennet içinde gezinir. Sabah olunca bu kez balık ona kuyruğu ile vurur ve onu keser. Öküzün etinden yerler; bu kez de o ette cennetin bütün meyvelerinin tadını alırlar. Sabah akşam kendi cennetteki makamlarını seyrederler ve 'Rabbimiz, kıyameti getir!' diyerek Allah’a dua ederler"
"Mümin öldüğünde ise Allah ona cennetten bir reyhan ve bir hırka gönderir. Canı bu örtüyle alınır. Ona 'Ey hoş ve temiz can! Allah’ın rahmeti ve hoşnutluğu içinde çık. Rabbin senden razıdır; sana ne öfke vardır ne de gazap' diye seslenilir. Sonra ruhu, bir kimsenin şimdiye kadar koklamış olduğu en güzel koku gibi çıkar. Gökyüzünün melekleri 'Sübhânallah! Bugün yeryüzünden hoş bir esinti, değerli bir ruh geldi' derler. Ona göklerdeki hiçbir kapı kapanmaz. Geçtiği her kapı açılır, karşılaştığı her melek, ona dua ve eşlik eder. Sonunda Allah Teâlâ’nın huzuruna getirilir. Melekler ondan önce secde eder, o ise onlardan sonra secde eder. Daha sonra Mikail (as) çağrılır ve ona 'Bu ruhu al, müminlerin ruhlarının yanına götür. Kıyamet günü sana soracağım vakte kadar (orada kalsın)' denilir. Ardından o ruh sahibinin kabri hazırlanır. Kabri, yetmiş arşın uzunluğunda ve yetmiş arşın genişliğinde genişletilir. İçine reyhan serilir, ipekten örtülerle donatılır. Eğer yanında Kur’an’dan bir şeyler varsa, onun için nur olur. Eğer Kur’an’dan bir şey yoksa, onun için güneş gibi bir nur verilir. Kabir hâli, bir geline benzer; kendisini sadece en çok sevdiği kimse uyandırır."
"Kâfir öldüğünde ise Allah ona, her türlü kötü kokudan daha fena kokan ve her türlü sertlikten daha kaba bir kumaştan yapılmış bir bez parçası gönderir. Ona 'Ey kötü ruh! Çık! Kendin için ne de kötü bir azık hazırladın' denilir. Ruhu, insanların şimdiye kadar duymuş olduğu en ağır ve pis koku ile çıkar. Kabre konulur ve kabri öylesine daraltılır ki, kaburgaları iç içe geçer. Ardından, deve boynu kalınlığında yılanlar üzerine salınır; bu yılanlar onun etini yer. Kendisine sağır, dilsiz ve kör melekler görevlendirilir. Onlar onun çığlıklarını işitmez, yüzüne bakmaz, acımazlar. Vurduklarında usanmaz, dövdüklerinde yorulmazlar. O, bu azabın son bulması için Allah’a dua eder, fakat duası kabul edilmez. Böylece bu hâl, doğrudan cehenneme girene kadar sürer."
"وَإِنَّ الْكَافِرَ إِذَا تُوُفِّيَ، بَعَثَ اللَّهُ إِلَيْهِ مَلَكَيْنِ بِخِرْقَةٍ مِنْ بَجَادٍ، أَنْتَنَ مِنْ كُلِّ نَتْنٍ، وَأَخْشَنَ مِنْ كُلِّ خَشِنٍ، فَيُقَالُ: اخْرُجِي أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْخَبِيثَةُ، وَلَبِئْسَ مَا قَدَّمْتِ لِنَفْسِكِ، فَتَخْرُجُ كَأَنْتَنِ رَائِحَةٍ وَجَدَهَا أَحَدٌ قَطُّ بِأَنْفِهِ، ثُمَّ يُؤْمَرُ بِهِ فِي قَبْرِهِ، فَيُضَيَّقُ عَلَيْهِ حَتَّى تَخْتَلِفَ أَضْلَاعُهُ، ثُمَّ يُرْسَلُ عَلَيْهِ حَيَّاتٌ كَأَنَّهَا أَعْنَاقُ الْبُخْتِ، تَأْكُلُ لَحْمَهُ، وَيُقَيَّضُ لَهُ مَلَائِكَةٌ صُمٌّ، بُكْمٌ، عُمْيٌ، لَا يَسْمَعُونَ لَهُ صَوْتًا، وَلَا يَرَوْنَهُ، فَيَرْحَمُوهُ، وَلَا يَمَلُّونَ إِذَا ضَرَبُوا، يَدْعُونَ اللَّهَ أَنْ يُدِيمَ ذَلِكَ عَلَيْهِ حَتَّى يُخْلَصَ إِلَى النَّارِ."
Tercemesi:
Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zeyd b. Eslem, ona Abdurrahman b. Beylemânî, ona da Abdullah b. Amr şöyle demiştir:
"Şehidin kanından yere düşen ilk damla ile birlikte, Allah onun geçmişte işlemiş olduğu tüm günahları bağışlar. Ardından Allah Teâlâ, ona cennetten iki melek yollayıp bir reyhan (güzel koku veren yeşillik) ve bir örtü gönderir. O esnada göklerin eteklerinde bulunan melekler 'Sübhânallah! Bugün yeryüzünden hoş bir esinti, latif bir koku geldi' derler. O şehit, geçtiği her kapıda memnuniyetle karşılanır, uğradığı hiçbir kapı ona kapanmaz, karşılaştığı her melek ona selâm verip, dua ve eşlik eder. Nihayet Allah’ın huzuruna getirilir. Şehit, meleklerden önce secdeye kapanır, melekler ise ondan sonra secde eder. Ardından, Allah tarafından şehitlerin yanına gönderilmesi emredilir. Onları yeşil bahçelerde, ipekten elbiseler içinde bulur. Yanlarında bir öküz ve bir balık vardır. Bu iki hayvan onlara her gün öyle bir lokma sunar ki, daha önceki günden daha lezzetlidir. Balık, cennetin nehirlerinde gezinir, akşam olunca öküz onu boynuzuyla dürter ve onun için kesilir. Onlar balığın etinden yerler; etinde cennet ırmaklarının her birinden gelen bir koku bulurlar. Ertesi gün, öküz cennet içinde gezinir. Sabah olunca bu kez balık ona kuyruğu ile vurur ve onu keser. Öküzün etinden yerler; bu kez de o ette cennetin bütün meyvelerinin tadını alırlar. Sabah akşam kendi cennetteki makamlarını seyrederler ve 'Rabbimiz, kıyameti getir!' diyerek Allah’a dua ederler"
"Mümin öldüğünde ise Allah ona cennetten bir reyhan ve bir hırka gönderir. Canı bu örtüyle alınır. Ona 'Ey hoş ve temiz can! Allah’ın rahmeti ve hoşnutluğu içinde çık. Rabbin senden razıdır; sana ne öfke vardır ne de gazap' diye seslenilir. Sonra ruhu, bir kimsenin şimdiye kadar koklamış olduğu en güzel koku gibi çıkar. Gökyüzünün melekleri 'Sübhânallah! Bugün yeryüzünden hoş bir esinti, değerli bir ruh geldi' derler. Ona göklerdeki hiçbir kapı kapanmaz. Geçtiği her kapı açılır, karşılaştığı her melek, ona dua ve eşlik eder. Sonunda Allah Teâlâ’nın huzuruna getirilir. Melekler ondan önce secde eder, o ise onlardan sonra secde eder. Daha sonra Mikail (as) çağrılır ve ona 'Bu ruhu al, müminlerin ruhlarının yanına götür. Kıyamet günü sana soracağım vakte kadar (orada kalsın)' denilir. Ardından o ruh sahibinin kabri hazırlanır. Kabri, yetmiş arşın uzunluğunda ve yetmiş arşın genişliğinde genişletilir. İçine reyhan serilir, ipekten örtülerle donatılır. Eğer yanında Kur’an’dan bir şeyler varsa, onun için nur olur. Eğer Kur’an’dan bir şey yoksa, onun için güneş gibi bir nur verilir. Kabir hâli, bir geline benzer; kendisini sadece en çok sevdiği kimse uyandırır."
"Kâfir öldüğünde ise Allah ona, her türlü kötü kokudan daha fena kokan ve her türlü sertlikten daha kaba bir kumaştan yapılmış bir bez parçası gönderir. Ona 'Ey kötü ruh! Çık! Kendin için ne de kötü bir azık hazırladın' denilir. Ruhu, insanların şimdiye kadar duymuş olduğu en ağır ve pis koku ile çıkar. Kabre konulur ve kabri öylesine daraltılır ki, kaburgaları iç içe geçer. Ardından, deve boynu kalınlığında yılanlar üzerine salınır; bu yılanlar onun etini yer. Kendisine sağır, dilsiz ve kör melekler görevlendirilir. Onlar onun çığlıklarını işitmez, yüzüne bakmaz, acımazlar. Vurduklarında usanmaz, dövdüklerinde yorulmazlar. O, bu azabın son bulması için Allah’a dua eder, fakat duası kabul edilmez. Böylece bu hâl, doğrudan cehenneme girene kadar sürer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Cenâiz 6702, 3/564
Senetler:
()
Konular:
İman, Esasları, Melek sembolizmi
İman, Melekler, Melek-insan ilişkisi
KTB, İMAN
Şehit, mükafatı
عبد الرزاق عن ابن جريج عن ابن شهاب عن أبي أمامة بن سهل بن حنيف قال؟ "اشتكت امرأة من أهل العوالي. فكان رسول الله صلى الله عليه وسلم يسأل عنها. وكان أحسن شئ أو قال أحسن الناس عيادة للمريض. قال فقال إن ماتت فآذنوني بها. فتوفيت ليلا فأصبح النبي صلى الله عليه وسلم فسأل، فأخبروه بخبرها، وأنهم دفنونها ليلا. قال فأتى النبي صلى الله عليه وسلم قبرها فصلى عليها وكبر أربعا."
Bize İbn Cüreyc, ona da İbn Şihâb, Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Medine’nin kenar mahallelerinden birinde bir kadın hastalanmıştı. Rasulullah (sav) ashabına onun durumunu soruyordu. Zira Hz. Peygamber (sav), insanlar arasında hasta ziyaretini en iyi yapan kişiydi. Rasulullah (sav) 'Bu kadın vefat ederse bana haber verin' diye tembihledi. Kadın bir gece ölüverdi. Sabah olunca Rasulullah (sav) yine kadını sordu. Kendisine olup biteni ve onu gece defnettiklerini haber verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), kadının kabrine geldi ve dört tekbir getirerek cenaze namazını kıldı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
95737, MA006542
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج عن ابن شهاب عن أبي أمامة بن سهل بن حنيف قال؟ "اشتكت امرأة من أهل العوالي. فكان رسول الله صلى الله عليه وسلم يسأل عنها. وكان أحسن شئ أو قال أحسن الناس عيادة للمريض. قال فقال إن ماتت فآذنوني بها. فتوفيت ليلا فأصبح النبي صلى الله عليه وسلم فسأل، فأخبروه بخبرها، وأنهم دفنونها ليلا. قال فأتى النبي صلى الله عليه وسلم قبرها فصلى عليها وكبر أربعا."
Tercemesi:
Bize İbn Cüreyc, ona da İbn Şihâb, Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Medine’nin kenar mahallelerinden birinde bir kadın hastalanmıştı. Rasulullah (sav) ashabına onun durumunu soruyordu. Zira Hz. Peygamber (sav), insanlar arasında hasta ziyaretini en iyi yapan kişiydi. Rasulullah (sav) 'Bu kadın vefat ederse bana haber verin' diye tembihledi. Kadın bir gece ölüverdi. Sabah olunca Rasulullah (sav) yine kadını sordu. Kendisine olup biteni ve onu gece defnettiklerini haber verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), kadının kabrine geldi ve dört tekbir getirerek cenaze namazını kıldı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Cenâiz 6542, 3/518
Senetler:
1. Ebu Ümame Es'ad b. Sehl el-Ensarî (Es'ad b. Sehl b. Huneyf b. Vahib)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
Konular:
Cenaze namazı, kabirdekine/kabir üzerine
Cenaze namazı, tekbirleri
Cenaze, gece defnedilmesi
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK
KTB, NAMAZ,
أخبرنا يزيد بن هارون عن يحيى بن سعيد عن سعيد بن المسيب أن رسول الله صلى الله عليه وسلم صلى إلى بيت المقدس بعد أن قدم المدينة ستة عشر شهرا ثم حول إلى الكعبة قبل بدر بشهرين أخبرنا الفضل بن دكين أخبرنا زهير عن أبي إسحاق عن البراء أن رسول الله صلى الله عليه وسلم صلى قبل بيت المقدس ستة عشر شهرا أو سبعة عشر شهرا وكان يعجبه أن تكون قبلته قبل البيت وأنه صلاها أو صلى صلاة العصر وصلى معه قوم فخرج رجل ممن كان صلى معه فمر على أهل مسجد وهم راكعون فقال أشهد بالله لقد صليت مع رسول الله صلى الله عليه وسلم قبل مكة فداروا كما هم قبل البيت أخبرنا عفان بن مسلم أخبرنا حماد بن سلمة قال أخبرنا ثابت عن أنس بن مالك أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يصلي نحو بيت المقدس فنزلت قد نرى تقلب وجهك في السماء فلنولينك قبلة ترضاها فول وجهك شطر المسجد الحرام فمر رجل من بني سلمة يقوم وهم ركوع في صلاة الفجر وقد صلوا ركعة فنادى ألا إن القبلة قد حولت إلى الكعبة فمالوا إلى الكعبة أخبرنا إسماعيل بن عبد الله بن أبي أويس المدني أخبرنا كثير بن عبد الله المزني عن أبيه عن جده أنه قال كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم حين قدم المدينة فصلى نحو بيت المقدس سبعة عشر شهرا
İbn Sâd'ın Tabakât'ında aktardığına göre, Efendimiz, Medine'ye geldikten sonra on altı ay Kudüs'e doğru namaz kıldı. Bedir Savaşından iki ay önce kıble Kabe'ye çevrildi. el-Fazl'ın bir isnadla haber verdiğine göre, Efendimiz, Kudüs'e doğru on altı veya on yedi ay namaz kıldı.Kıblenin tekrar Kabe'ye çevrilmesi Peygamberimizi memnun etmişti. Oraya doğru bir namaz kılmış , belki de İkindi namazını kılmış, beraberinde de bir cemaat hazır bulunmuştu. Bunlardan biri bir namazgahta namaz kılanlara rastladı. Onlar tam rukudayken, Ben şehadet ederim ki, Peygamberimizle Mekke'ye doğru namaz kıldım diye seslendi. Cemaat Kudüs yönünden Mekke'ye döndü. Affân'ın Enes b. Malik'e dayandırdığı başka bir rivayete göre, Efendimiz, Kudüs'e doğru namaz kıldığı sırada "Elbette ilâhî buyruğu bekleyerek yüzünün semada aranıp durduğunu görüyoruz. Artık müsterih ol, işte memnun olacağın kıbleye seni yöneltiyoruz. Hadi çevir yüzünü Mescid-i Haram’a doğru! Kendilerine Kitap verilmiş olanlar, kıbleyi çevirmenin gerçekten Rableri tarafından olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir. " (Bakara 2:144)âyeti indi. Benû Seleme'den bir adam sabah namazında insanlar rukudayken yetişti de kıble Kabe'ye çevrildi diye bağırdı.Cemaat bunun üzerine Ka'be'ye yöneldi. İsmail b. Abdullah'ın aktardığı bir başka rivayette Abdullah el-Müzenî'nin dedesi anlatıyor: Hazreti Peygamber Medine'ye geldiklerinde on yedi ay Kudüs'e doğru namaz kılmışlardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
96162, ST1/242
Hadis:
أخبرنا يزيد بن هارون عن يحيى بن سعيد عن سعيد بن المسيب أن رسول الله صلى الله عليه وسلم صلى إلى بيت المقدس بعد أن قدم المدينة ستة عشر شهرا ثم حول إلى الكعبة قبل بدر بشهرين أخبرنا الفضل بن دكين أخبرنا زهير عن أبي إسحاق عن البراء أن رسول الله صلى الله عليه وسلم صلى قبل بيت المقدس ستة عشر شهرا أو سبعة عشر شهرا وكان يعجبه أن تكون قبلته قبل البيت وأنه صلاها أو صلى صلاة العصر وصلى معه قوم فخرج رجل ممن كان صلى معه فمر على أهل مسجد وهم راكعون فقال أشهد بالله لقد صليت مع رسول الله صلى الله عليه وسلم قبل مكة فداروا كما هم قبل البيت أخبرنا عفان بن مسلم أخبرنا حماد بن سلمة قال أخبرنا ثابت عن أنس بن مالك أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يصلي نحو بيت المقدس فنزلت قد نرى تقلب وجهك في السماء فلنولينك قبلة ترضاها فول وجهك شطر المسجد الحرام فمر رجل من بني سلمة يقوم وهم ركوع في صلاة الفجر وقد صلوا ركعة فنادى ألا إن القبلة قد حولت إلى الكعبة فمالوا إلى الكعبة أخبرنا إسماعيل بن عبد الله بن أبي أويس المدني أخبرنا كثير بن عبد الله المزني عن أبيه عن جده أنه قال كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم حين قدم المدينة فصلى نحو بيت المقدس سبعة عشر شهرا
Tercemesi:
İbn Sâd'ın Tabakât'ında aktardığına göre, Efendimiz, Medine'ye geldikten sonra on altı ay Kudüs'e doğru namaz kıldı. Bedir Savaşından iki ay önce kıble Kabe'ye çevrildi. el-Fazl'ın bir isnadla haber verdiğine göre, Efendimiz, Kudüs'e doğru on altı veya on yedi ay namaz kıldı.Kıblenin tekrar Kabe'ye çevrilmesi Peygamberimizi memnun etmişti. Oraya doğru bir namaz kılmış , belki de İkindi namazını kılmış, beraberinde de bir cemaat hazır bulunmuştu. Bunlardan biri bir namazgahta namaz kılanlara rastladı. Onlar tam rukudayken, Ben şehadet ederim ki, Peygamberimizle Mekke'ye doğru namaz kıldım diye seslendi. Cemaat Kudüs yönünden Mekke'ye döndü. Affân'ın Enes b. Malik'e dayandırdığı başka bir rivayete göre, Efendimiz, Kudüs'e doğru namaz kıldığı sırada "Elbette ilâhî buyruğu bekleyerek yüzünün semada aranıp durduğunu görüyoruz. Artık müsterih ol, işte memnun olacağın kıbleye seni yöneltiyoruz. Hadi çevir yüzünü Mescid-i Haram’a doğru! Kendilerine Kitap verilmiş olanlar, kıbleyi çevirmenin gerçekten Rableri tarafından olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir. " (Bakara 2:144)âyeti indi. Benû Seleme'den bir adam sabah namazında insanlar rukudayken yetişti de kıble Kabe'ye çevrildi diye bağırdı.Cemaat bunun üzerine Ka'be'ye yöneldi. İsmail b. Abdullah'ın aktardığı bir başka rivayette Abdullah el-Müzenî'nin dedesi anlatıyor: Hazreti Peygamber Medine'ye geldiklerinde on yedi ay Kudüs'e doğru namaz kılmışlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
3. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Ezan, tarihçesi
Namaz, Kıble
أخبرنا سليمان بن كثير أخبرنا حصين عن عبد الرحمن بن أبي ليلى عن عبد الله بن زيد الأنصاري ثم من بني النجار قال استشار رسول الله صلى الله عليه وسلم الناس في الأذان فقال لقد هممت أن أبعث رجالا فيقومون على آطام المدينة فيؤذنون الناس بالصلاة حتى هموا أن ينقسوا قال فأتى عبد الله بن زيد أهله فقالوا ألا نعشيك قال لا أذوق طعاما فإني قد رأيت نبي الله صلى الله عليه وسلم قد أهمه أمره للصلاة فنام فرأى في المنام كأن رجلا عليه ثياب خضر وهو قائم على سقف المسجد فأذن ثم قعد قعدة ثم قام فأقام الصلاة قال فقام إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فأخبره بالذي رأى فأمره أن يعلم بلالا ففعل قال فأقبل الناس لما سمعوا ذلك وجاء عمر بن الخطاب فقال يا رسول الله لقد رأيت الذي رأى فقال له نبي الله صلى الله عليه وسلم فما منعك أن تأتيني قال استحييت لما رأيتني قد سبقت يا رسول الله أخبرنا أحمد بن محمد بن الوليد الأزرقي أخبرنا مسلم بن خالد حدثني عبد الرحيم بن عمر عن بن شهاب عن سالم بن عبد الله بن عمر عن عبد الله بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم أراد أن يجعل شيئا يجمع به الناس للصلاة فذكر عنده البوق وأهله فكرهه وذكر الناقوس وأهله فكرهه حتى أري رجل من الأنصار يقال له عبد الله بن زيد الأذان وأريه عمر بن الخطاب تلك الليلة فأما عمر فقال إذا أخبرت رسول الله صلى الله عليه وسلم وأما الأنصاري فطرق رسول الله صلى الله عليه وسلم من الليل فأخبره وأمر رسول الله صلى الله عليه وسلم بلالا فأذن بالصلاة وذكر أذان الناس اليوم قال فزاد بلال في الصبح الصلاة خير من النوم فأقرها رسول الله صلى الله عليه وسلم وليست فيما أري الأنصاري (ص. 247)
أخبرت رسول الله صلى الله عليه و سلم وأما الأنصاري فطرق رسول الله صلى الله عليه و سلم من الليل فأخبره وأمر رسول الله صلى الله عليه و سلم بلالا فأذن بالصلاة وذكر أذان الناس اليوم قال فزاد بلال في الصبح الصلاة خير من النوم فأقرها رسول الله صلى الله عليه و سلم وليست فيما أري الأنصاري
( ذكر فرض شهر رمضان وزكاة الفطر وصلاة العيدين وسنة الأضحية )
أخبرنا محمد بن عمر أخبرنا عبد الله بن عبد الرحمن الجمحي عن الزهري عن عروة عن عائشة قال وأخبرنا عبيد الله بن عمر عن نافع عن بن عمر قال وأخبرنا عبد العزيز بن محمد عن ربيح بن عبد الرحمن بن أبي سعيد الخدري عن أبيه عن جده قالوا نزل فرض شهر رمضان بعدما صرفت القبلة إلى الكعبة بشهر في شعبان على رأس ثمانية عشر شهرا من مهاجر رسول الله صلى الله عليه و سلم وأمر رسول الله صلى الله عليه و سلم في هذه السنة بزكاة الفطر وذلك قبل أن تفرض الزكاة في الأموال وأن تخرج عن الصغير والكبير والحر والعبد والذكر والأثنى صاع من تمر أو صاع من شعير أو صاع من زبيب أو مدان من بر وكان يخطب رسول الله صلى الله عليه و سلم قبل الفطر بيومين فيأمر بإخراجها قبل أن يغدو إلى المصلى وقال أغنوهم يعني المساكين عن طواف هذا اليوم وكان يقسمها إذا رجع وصلى رسول الله صلى الله عليه و سلم صلاة العيد يوم الفطر بالمصلى قبل الخطبة وصلى العيد يوم الأضحى وأمر بالأضحية وأقام بالمدينة عشر سنين يضحي في
(ص. 248)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
96160, ST1/247
Hadis:
أخبرنا سليمان بن كثير أخبرنا حصين عن عبد الرحمن بن أبي ليلى عن عبد الله بن زيد الأنصاري ثم من بني النجار قال استشار رسول الله صلى الله عليه وسلم الناس في الأذان فقال لقد هممت أن أبعث رجالا فيقومون على آطام المدينة فيؤذنون الناس بالصلاة حتى هموا أن ينقسوا قال فأتى عبد الله بن زيد أهله فقالوا ألا نعشيك قال لا أذوق طعاما فإني قد رأيت نبي الله صلى الله عليه وسلم قد أهمه أمره للصلاة فنام فرأى في المنام كأن رجلا عليه ثياب خضر وهو قائم على سقف المسجد فأذن ثم قعد قعدة ثم قام فأقام الصلاة قال فقام إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فأخبره بالذي رأى فأمره أن يعلم بلالا ففعل قال فأقبل الناس لما سمعوا ذلك وجاء عمر بن الخطاب فقال يا رسول الله لقد رأيت الذي رأى فقال له نبي الله صلى الله عليه وسلم فما منعك أن تأتيني قال استحييت لما رأيتني قد سبقت يا رسول الله أخبرنا أحمد بن محمد بن الوليد الأزرقي أخبرنا مسلم بن خالد حدثني عبد الرحيم بن عمر عن بن شهاب عن سالم بن عبد الله بن عمر عن عبد الله بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم أراد أن يجعل شيئا يجمع به الناس للصلاة فذكر عنده البوق وأهله فكرهه وذكر الناقوس وأهله فكرهه حتى أري رجل من الأنصار يقال له عبد الله بن زيد الأذان وأريه عمر بن الخطاب تلك الليلة فأما عمر فقال إذا أخبرت رسول الله صلى الله عليه وسلم وأما الأنصاري فطرق رسول الله صلى الله عليه وسلم من الليل فأخبره وأمر رسول الله صلى الله عليه وسلم بلالا فأذن بالصلاة وذكر أذان الناس اليوم قال فزاد بلال في الصبح الصلاة خير من النوم فأقرها رسول الله صلى الله عليه وسلم وليست فيما أري الأنصاري (ص. 247)
أخبرت رسول الله صلى الله عليه و سلم وأما الأنصاري فطرق رسول الله صلى الله عليه و سلم من الليل فأخبره وأمر رسول الله صلى الله عليه و سلم بلالا فأذن بالصلاة وذكر أذان الناس اليوم قال فزاد بلال في الصبح الصلاة خير من النوم فأقرها رسول الله صلى الله عليه و سلم وليست فيما أري الأنصاري
( ذكر فرض شهر رمضان وزكاة الفطر وصلاة العيدين وسنة الأضحية )
أخبرنا محمد بن عمر أخبرنا عبد الله بن عبد الرحمن الجمحي عن الزهري عن عروة عن عائشة قال وأخبرنا عبيد الله بن عمر عن نافع عن بن عمر قال وأخبرنا عبد العزيز بن محمد عن ربيح بن عبد الرحمن بن أبي سعيد الخدري عن أبيه عن جده قالوا نزل فرض شهر رمضان بعدما صرفت القبلة إلى الكعبة بشهر في شعبان على رأس ثمانية عشر شهرا من مهاجر رسول الله صلى الله عليه و سلم وأمر رسول الله صلى الله عليه و سلم في هذه السنة بزكاة الفطر وذلك قبل أن تفرض الزكاة في الأموال وأن تخرج عن الصغير والكبير والحر والعبد والذكر والأثنى صاع من تمر أو صاع من شعير أو صاع من زبيب أو مدان من بر وكان يخطب رسول الله صلى الله عليه و سلم قبل الفطر بيومين فيأمر بإخراجها قبل أن يغدو إلى المصلى وقال أغنوهم يعني المساكين عن طواف هذا اليوم وكان يقسمها إذا رجع وصلى رسول الله صلى الله عليه و سلم صلاة العيد يوم الفطر بالمصلى قبل الخطبة وصلى العيد يوم الأضحى وأمر بالأضحية وأقام بالمدينة عشر سنين يضحي في
(ص. 248)
Tercemesi:
İbn Sâd'ın Tabakatında aktardığına göre, Efendimiz, namaza çağrının nasıl yapılacağı konusunu insanların müzakeresine açtı. Buyurdu ki: "Ben bazılarını Medine'nin yüksek yerlerine gönderip namaz vaktini insanlara duyurmalarını düşünüyorum. Böylece insanlar bulundukları yerleri bırakarak mescide gidebilecekler" Abdullah b. Zeyd (bu konuyu kendine çok dert edinmişti. Yine böyle) evine vardı. Ailesi biz seninle yaşamıyor muyuz diye dert yandı.O Yediğimin tadı yok. Efendimizi bu sorunun çok üzdüğünü görüyorum diye karşılık verdi. Gece rüyasında Yeşil elbiseler içinde bir adamın Mescidin damına çıkmış, ezan okuduğunu gördü. Yatağından sıçrayarak kalktı, dikildi, namaz kıldı. Sonra Efendimize gelerek rüyasını anlattı. Bilale bunu öğretmesini istedi. O da öğretti. Ezanı duyan geldi. Ömer 'Ben de aynı rüyayı görmüştüm' dedi. Efendimiz, niye daha önce söylemediğini sorunca, O benden önce davranmış, bensöylemeye utandım, ey Allah'ın Resulü' dedi. Ahmed b. Muhammed kanalıyla aktarıldığına göre, Abdullah b. Ömer anlatıyor: Efendimiz insanların namaza toplanabilmeleri için bir yöntem arayışındayken, borazan önerildi, borazan fikri ve Yahudiler hoşuna gitmedi. Çan öneridi, çan fikri ve Hıristiyanlar hoşuna gitmedi. Nihayet Abdullah b. Zeyd adındaki bir Ensârî rüyasında ezanı gördü. Ömer de o gece aynı rüyayı görmüştü. Ömer'in belirttiğine göre, ben rüyamdan bahsettiğimde Ensârî geceleyin çoktan Peygamberimizin kapısına varmış, Efendimiz Bilal namaza çağırmak için ezanı okumuştu. O gün ezan belirlenmiş, Bilal sonradan sabah ezanına es-salatu hayrun minennevm (namaz uykudan hayırlıdır) sözünü eklemiş, Efendimiz de bunu tasdik etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Abdullah b. Zeyd el-Ensarî (Abdullah b. Zeyd b. Sa'lebe b. Abdurabbih)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
4. Ebu Davud Süleyman b. Kesir el-Abdî (Süleyman b. Kesir)
Konular:
Ezan, dinde alem oluşu
Ezan, tarihçesi
KTB, EZAN
- حدثنا وكيع عن هشام بن الغاز عن سليمان بن موسى عن عقبة بن عامر الجهني قال كنت مع النبي صلى الله عليه وسلم في سفر فلما طلع الفجر أذن وأقام ثم أقامني عن يمينه فقرأ بالمعوذتين فلما انصرف قال كيف رأيت قلت قد رأيت يا رسول الله قال فاقرأ بهما كلما نمت وكلما قمت
Bize Vekî, ona Hişâm b. Gâz, ona Süleyman b. Musa, ona da Ukbe b. Âmir el-Cühenî şöyle demiştir:
Bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile birlikte idim. Sabah namazı vakti oldu, ezan okuyup kamet getirdi ve beni sağ tarafına dikip (namaza durdu.) Namazda Muavvizeteyn (Felâk ve Nas) surelerini okudun. Namazı bitirince bana "nasıl buldun?" diye sordu. Ben de “iyi buldum (bu sureleri öğrenmek beni sevindirdi)” dedim, bana "o zaman her uykuya daldığında ve her uyandığında bu sureleri oku" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
103162, MŞ003708
Hadis:
- حدثنا وكيع عن هشام بن الغاز عن سليمان بن موسى عن عقبة بن عامر الجهني قال كنت مع النبي صلى الله عليه وسلم في سفر فلما طلع الفجر أذن وأقام ثم أقامني عن يمينه فقرأ بالمعوذتين فلما انصرف قال كيف رأيت قلت قد رأيت يا رسول الله قال فاقرأ بهما كلما نمت وكلما قمت
Tercemesi:
Bize Vekî, ona Hişâm b. Gâz, ona Süleyman b. Musa, ona da Ukbe b. Âmir el-Cühenî şöyle demiştir:
Bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile birlikte idim. Sabah namazı vakti oldu, ezan okuyup kamet getirdi ve beni sağ tarafına dikip (namaza durdu.) Namazda Muavvizeteyn (Felâk ve Nas) surelerini okudun. Namazı bitirince bana "nasıl buldun?" diye sordu. Ben de “iyi buldum (bu sureleri öğrenmek beni sevindirdi)” dedim, bana "o zaman her uykuya daldığında ve her uyandığında bu sureleri oku" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Salât 3708, 3/253
Senetler:
()
Konular:
Namaz, hazar ve seferde
Namaz, seferde namazları kısaltmak
أخبرنا عمران بن موسى بن مجاشع حدثنا عثمان بن أبي شيبة حدثنا يحيى بن زكريا عن إبراهيم بن سويد النخعي حدثنا عبدالملك بن أبي سليمان عن عطاء قال : دخلت أنا و عبيد بن عمير على عائشة فقالت لعبيد بن عمير : قد آن لك أن تزورنا فقال : أقول يا أمه كما قال الأول : زر غبا تزدد حبا قال : فقالت : دعونا من رطانتكم هذه قال ابن عمير : أخبرينا بأعجب شيء رأيته من رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : فسكتت ثم قالت : لما كان ليلة من الليالي قال : ( يا عائشة ذريني أتعبد الليلة لربي ) قلت : والله إني لأحب قربك وأحب ما سرك قالت : فقام فتطهر ثم قام يصلي قالت : فلم يزل يبكي حتى بل حجره قالت : ثم بكى فلم يزل يبكي حتى بل لحيته قالت : ثم بكى فلم يزل يبكي حتى بل الأرض فجاء بلال يؤذنه بالصلاة فلما رآه يبكي قال : يا رسول الله لم تبكي وقد غفر الله لك ما تقدم وما تأخر ؟ قال : ( أفلا أكون عبدا شكورا لقد نزلت علي الليلة آية ويل لمن قرأها ولم يتفكر فيها { إن في خلق السموات والأرض } ) الآية كلها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
100533, Sİ620
Hadis:
أخبرنا عمران بن موسى بن مجاشع حدثنا عثمان بن أبي شيبة حدثنا يحيى بن زكريا عن إبراهيم بن سويد النخعي حدثنا عبدالملك بن أبي سليمان عن عطاء قال : دخلت أنا و عبيد بن عمير على عائشة فقالت لعبيد بن عمير : قد آن لك أن تزورنا فقال : أقول يا أمه كما قال الأول : زر غبا تزدد حبا قال : فقالت : دعونا من رطانتكم هذه قال ابن عمير : أخبرينا بأعجب شيء رأيته من رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : فسكتت ثم قالت : لما كان ليلة من الليالي قال : ( يا عائشة ذريني أتعبد الليلة لربي ) قلت : والله إني لأحب قربك وأحب ما سرك قالت : فقام فتطهر ثم قام يصلي قالت : فلم يزل يبكي حتى بل حجره قالت : ثم بكى فلم يزل يبكي حتى بل لحيته قالت : ثم بكى فلم يزل يبكي حتى بل الأرض فجاء بلال يؤذنه بالصلاة فلما رآه يبكي قال : يا رسول الله لم تبكي وقد غفر الله لك ما تقدم وما تأخر ؟ قال : ( أفلا أكون عبدا شكورا لقد نزلت علي الليلة آية ويل لمن قرأها ولم يتفكر فيها { إن في خلق السموات والأرض } ) الآية كلها
Tercemesi:
Sahih-i İbn Hibban'da, İmrân b. Musa b. Mücâşi-Osmân b. Ebû Şeybe-Yahya b. Zekeriya-İbrahim b. Süveyd en-Nehaî-Abdülmelik b. Ebû Süleyman-Atâ isnadıyla nakledildiğine göre, Atâ' anlatıyor: "Ubeydullah b. Amîr ile beraber ben Aişe'nin yanına gittik. Aişe Validemiz, Ubeydullah'a dedi ki: 'Senin bizi ziyaret etme zamanın gelmişti'. Ubeydullah, (ziyareti geciktirmesinin mazereti olarak, şakayla karışık) 'Eskilerin bir sözü var, anneciğim! 'Ara sıra ziyaret et ki, sevgiyi artır' diye' ben de böyle diyorum' diyebildi. Aişe Validemiz, 'Boş verelim bu özlü sözleri' diye karşılık verdi. Ubeydullah: 'Validemiz! Bize Allah'ın Resulünden duyduğun daha güzel şeyler anlat' diye ricada bulundu. Aişe Validemiz bir müddet sessizliğe gömüldü. 'Bir gece' diye başladı söze. Allah'ın Resulü: 'Aişe! İzin ver bana, bu geceyi Rabbime ibadetle geçireyim' dedi. Efendimize, 'Allah biliyor ya! Ben senin Allah'a yaklaşmandan, seni sevindirecek şeyleri yapmandan mutluluk duyarım' dedim. Bunun üzerine kalkıp, abdest aldı, namaza durdu. Göz pınarlarından yaşlar süzülüyordu. Ağlayıp durdu, gözyaşları sakalına inene kadar… Ağladı, ağladı, namaz kıldığı yer gözyaşlarıyla yıkandı. Derken Bilal geldi, sabah namazı vakti gelmişti, Bilal ezan okuyacaktı. Efendimizi ağlar görünce 'Ey Allah'ın Resulü! Allah senin gelmiş geçmiş günahlarını bağışlamışken, niçin ağlıyorsun?' diye sordu. Allah'ın Resulü buyurdu ki: "Şükreden bir kul olmayayım mı? Bu gece bana bir ayet indirildi. Onu okuyup da üzerinde düşünmeyene yazık: 'Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.(Bakara, 2/164)' "
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
HAMD VE ŞÜKÜR
Hamd, Allah'a hamdetmek
İbadet, Hz. Peygamber'in gece ibadeti
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري عن عروة عن عائشة قالت : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا طلع الفجر يصلي ركعتين خفيفتين ، ثم يضطجع على شقة الايمن حتى يأتيه المؤذن فيؤذنه بالصلاة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
94646, MA004721
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري عن عروة عن عائشة قالت : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا طلع الفجر يصلي ركعتين خفيفتين ، ثم يضطجع على شقة الايمن حتى يأتيه المؤذن فيؤذنه بالصلاة.
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Urve (b. Zübeyr), ona da Hz. Aişe şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav), fecr olup sabah namazı vakti girdiğinde iki rekat hafif bir namaz kılardı. Sonra müezzin ona gelip sabah namazı için çağırana dek sağ tarafı üzerine uzanırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 4721, 3/43
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak
Vitir Namazı, Vitir namazı
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : أخبرني من أصدق أن عائشة قالت : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا طلع الفجر يصلي ركعتين خفيفتين ، ثم يضطجع على شقه الايمن حتى يأتيه المؤذن فيؤذنه بالصلاة ، لم يضطجع لسنة ، ولكنه كان يدأب ليله فيستريح ، قال : فكان ابن عمر يحصبهم إذا رآهم يضطجعون على أيمانهم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
94647, MA004722
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : أخبرني من أصدق أن عائشة قالت : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا طلع الفجر يصلي ركعتين خفيفتين ، ثم يضطجع على شقه الايمن حتى يأتيه المؤذن فيؤذنه بالصلاة ، لم يضطجع لسنة ، ولكنه كان يدأب ليله فيستريح ، قال : فكان ابن عمر يحصبهم إذا رآهم يضطجعون على أيمانهم .
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak (b. Hemmam), ona İbn Cüreyc, ona doğru sözlü birisi ona da Hz. Aişe şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav) fecr olup sabah namazı vakti girdiğinden iki rekat hafif bir namaz kılardı. Sonra müezzin ona gelip sabah namazı için çağırana dek sağ tarafı üzerine uzanırdı. Bunu sünnet olsun diye yapmazdı. Geceleyin (namaz kıldığı için) yorgun düşer ve istirahat etmek için uzanırdı.
Abdullah b. Ömer, insanların sağ tarafları üzerine uzandıklarını gördüğü zaman onları engellemeye ve uzaklaştırmaya çalışırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 4722, 3/43
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Men Usaddik (Men Usaddik)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak
Vitir Namazı, Vitir namazı
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري عن عروة عن عائشة قالت : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يصلي إذا طلع الفجر ركعتين خفيفتين ثم يضطجع على شقه الايمن .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
94878, MA004770
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري عن عروة عن عائشة قالت : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يصلي إذا طلع الفجر ركعتين خفيفتين ثم يضطجع على شقه الايمن .
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Urve (b. Zübeyr), ona da Hz. Aişe şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav), fecr olup sabah namazı vakti girdiğinde hafifçe iki rekat namaz (sabah namazının sünnetini) kılar ve sağ yanı üzerine uzanırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 4770, 3/55
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Namaz, sabah namazı
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
96861, MŞ006457
Hadis:
حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ , قَالَ : أَخْبَرَنَا حُصَيْنٌ ، وَمُغِيرَةَ ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ ، قَالَ عَبْدُ اللهِ : مَا هَذَا التَّمَرُّغُ بَعْدَ رَكْعَتَيِ الْفَجْرِ كَتَمَرُّغِ الْحِمَارِ.
Tercemesi:
Bize Hüşeym (b. Beşir), ona Husayn (b. Abdurrahman) ve Muğira, o ikisine İbrahim (en-Nehaî), ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: Bu sabah namazının (sünnet) iki rekatını kıldıktan sonra bu eşeklerin yuvarlanıp yattığı gibi yatış da nedir?
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Salât 6457, 4/389
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
3. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Nafile İbadet, Sabah Namazın'den Önce
Namaz, sabah namazı
Uyku, kerih görülen uyuma şekilleri