Giriş

Bize Abbad b. Musa el-Hutelî ve Ziyad b. Eyyüb -Eyyüb'ün rivayeti daha tamdır-, onlara Hüşeym, ona Ebu Bişr -Ziyad, (Abbad gibi an'ane ile değil), ihbâren rivayet etmiştir-, ona Ebu Umeyr b. Enes, ona da Ensar'dan olan halası şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), insanları nasıl namaza toplayacağı hakkında düşünüp duruyordu. Kendisine, namaz vakti geldiğinde bir bayrak dikmesi teklifinde bulunuldu; böylece insanlar onu görecekler ve birbirlerine haber vereceklerdi. Ancak bu teklif onun hoşuna gitmedi. Kendisine borazan (kullanılması) teklif edildi. (Ravi) Ziyad, Yahudilerin borazanı teklif edildi diye rivayette bulundu. Bu teklif de onun hoşuna gitmedi ve "o, Yahudiler'in adetidir," diye reddetti. Çan (çalınması da) kendisine teklif edildiyse de "o, Hristiyan adetidir" diye reddetti. Abdullah b. Zeyd b. Abdurabbih, Hz. Peygamber'in (sav) düşünceli halini kendine dert edinerek onun huzurundan ayrıldı. Rüyasında ezanı gördü. Ertesi sabah, hemen Rasulullah'ın (sav) huzuruna gitti ve durumu ona anlattı. Ona, Ya Rasulullah, ben uyku ile uyanıklık arasında iken biri bana geldi ve bana ezanı gösterdi dedi. Ömer b. Hattab ise, bu rüyayı günler önce görmüş ancak yirmi gün boyunca onu gizlemişti. Sonra o da Hz. Peygamber'e (sav) durumu haber verdi. Rasulullah (sav), Ömer'e "Bunu bana niçin haber vermedin?" diye sordu. O da Abdullah b. Zeyd benden önce davrandı, utanmıştım dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "Bilal, kalk da Abdullah b. Zeyd'in sana dediklerini yap" buyurdu. Bilal de gidip ezanı okudu.
Ebu Bişr, Ebu Umeyr'den naklen anlattığına göre Ensar, Abdullah b. Zeyd o gün hasta olmasaydı Hz. Peygamber'in (sav) onu müezzin yapacağını söylerdi.


    Öneri Formu
4923 D000498 Ebu Davud, Salat, 27

Bize Müsedded, ona Haris b. Ubeyd, ona Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Mahzûre, ona babası (Abdulmelik b. Mahzûre), ona da (Muhammed'in) dedesi (Ebu Mahzûre Semure b. Mi'yer) şöyle rivayet etmiştir:
Ben, Rasulullah'a (sav) bana ezanı öğretin dedim. Hz. Peygamber (sav), başımın ön tarafını okşadı ve şöyle buyurdu:
"Sesini yükselterek Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür dersin. Ardından sesini kısarak şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasuludür, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasuludür, dersin. Sonra sesini yükselterek Allah'tan başka ilah yoktur, Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasuludür, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasuludür, haydi namaza, haydi namaza, haydi kurtuluşa, haydi kurtuluşa dersin. Eğer sabah namazı için ezan okuyorsan da namaz uykudan hayırlıdır, namaz uykudan hayırlıdır, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah'tan başka ilah yoktur, dersin."


    Öneri Formu
4925 D000500 Ebu Davud, Salat, 28

Bize en-Nüfeylî, ona İbrahim b. İsmail b. Abdülmelik b. Ebu Mahzûre, ona dedesi Abdulmelik b. Ebu Mahzûre, ona da Ebu Mahzûre şöyle rivayet etmiştir:
Bana, ezanı, Rasulullah (sav) harf harf öğretti: "Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür. Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın rasulüdür. Haydi namaza. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Haydi kurtuluşa."
(Ravi) dedi ki: Ebu Mahzûre, sabah ezanında namaz uykudan hayırlıdır derdi.


    Öneri Formu
4929 D000504 Ebu Davud, Salat, 28

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys b. Sa'd, ona Ukayl, ona da İbn Şihab'ın rivayet ettiğine göre Enes (ra) şöyle demiştir:
"Müs­lümanlar (Hz. Peygamber'in son hastalığı sırasında bir gün) sabah namazını kılarlarken, aniden Rasulullah (sav) Âişe'nin odasının perdesini açtı ve saf tutup namaz kılmakta olan ashâba baktı. Sonra tebessüm etti, (hatta) güldü. (O sırada imamlık yapmakta olan) Ebu Bekir, Hz. Peygamber'in (sav) namaza gelmek istediğini zannettiğinden, geri çekilerek safa katılmak istedi. Müslümanlar ise (sevinçten) neredeyse namazlarını bozacaklardı. Hz. Peygamber (sav) onlara, "namazınızı tamamlayın!" diye işaret etti ve perdeyi indirdi. O günün sonunda da vefat etti."


    Öneri Formu
5023 B000754 Buhari, Ezan, 94

Bize Adem, ona da Şu'be, Seyyar b. Seleme'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Ba­bam ile birlikte Ebu Berze el-Eslemî'nin yanma girdik ve ona na­mazların vakitlerini sorduk. Ebu Berze şöyle cevap verdi:
"Peygamber (sav) öğle namazını güneş tam tepe noktasından (batıya doğru) meylettiği zaman kılardı. İkindiyi de öyle bir saatte kılardı ki, birisi Medine'nin en uzak yerine gidip dönse bile güneş hala canlılığını koruyacak bir durumda olurdu. Ebu Berze'nin akşam namazı hak­kında ne söylediğini unuttum. Rasulullah (sav) yatsı namazını gecenin üçte birine kadar ertelemekte bir sakınca görmezdi. Yatsı namazını kılmadan uyumayı ve onu kıldıktan sonra konuşmayı sevmezdi. Sabah namazını da, bir kişi namazı tamamladığında yanında oturan kişiyi tanıyabilecek kadar aydınlık olduğu bir vakitte kılardı. Sabah namazının iki rekâtında yahut bir rekâtta altmış ile yüz (ayet) arasında okurdu."


    Öneri Formu
5040 B000771 Buhari, Ezan, 104


    Öneri Formu
4969 B000702 Buhari, Ezan, 61


    Öneri Formu
4971 B000704 Buhari, Ezan, 63


    Öneri Formu
4989 B000721 Buhari, Ezan, 73


    Öneri Formu
5028 B000759 Buhari, Ezan, 96


    Öneri Formu
4997 B000729 Buhari, Ezan, 80