Giriş


Açıklama: Muhammed b. İshak müdelles olsa ve an'ane yapmış olsa da tâbî olunmuştur (mutaba'at vardır). Ricalin gerisi sikadır.

    Öneri Formu
65599 HM016686 İbn Hanbel, IV, 58


    Öneri Formu
65955 HM018322 İbn Hanbel, IV, 245


    Öneri Formu
66027 HM018347 İbn Hanbel, IV, 247

Bize Hüseyin b. Muhammed, ona Cerîr b. Hâzım, ona Ali b. Zeyd b. Cüd'an, ona da Ebu Bekir b. Enes b. Malik şöyle demiştir:

Babam Şam bölgesine elçi olarak geldi, ben de onunla beraberdim. Mahmud b. Rabî ile karşılaştık, babama Itban b. Malik'ten bir hadis rivayet etti. Babam bana “Yavrucağım, bu hadisi ezberle, çünkü bu hadis hazinelerinden birisidir” dedi. Yola koyulup Medine'ye döndüğümüzde Itban b. Malik'i soruşturduk, baktık ki gözleri görmeyen bir ihtiyar olmuş yaşıyor. Hemen bu hadisi sorduk, o da şöyle anlattı: Gözlerim Rasulullah döneminde görmez oldu. Bunun üzerine ben “ey Allah'ın Rasulü, gözlerim görmez oldu. Senin arkanda namaz kılmaya gelemiyorum. Evimde bir yeri mescit olarak belirleyip orada namaz kılsan, ben de o mekanı namazgah edinsem” dedim. Rasulullah (sav) "peki, ben sana yarın gelirim" buyurdu. (Ravi) der ki: Rasulullah (sav) ertesi günü sabah namazını kıldıktan Itban'ın evine yöneldi, eve gelince "Ey İtban, nereyi mescit edinmek istersin?" buyurdu. Itban ona bir yer tarif etti, Rasulullah da orayı onun için mescit haline getirip orada namaz kıldı. Sonra Peygamber (sav) (yemek için) alıkondu, ya da kendisi oturdu. (Hz. Peygamberin (sav) geldiği haberi) etrafımızdaki insanlara ulaştı, onlar da akın akın gelip evi doldurdular. Orada münafıklardan ve onlardan gördükleri eziyet ve kötülükten bahsederek bu yapılanlardan Malik b. Duhşum isimli birisini sorumlu tutup “onun şu hali, şöyle bir durumu var” dediler. Bu arada suskun olan Hz. Peygamber (sav) onların çokça konuşmaları üzerine "Bu adam Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet etmiyor mu?" buyurdu. Üçüncü defa bu sözü tekrarlayınca oradakiler “o (inanmadan) sadece diliyle söylüyor” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Beni hak din ile gönderen Allah'a yemin ederim ki eğer o kişi içten ve samimi olarak bunu söylerse ateş onu hiç yakmayacak" buyurdu. Orada bulunanlar der ki: İnsanlar Rasulullah'ın bu sözüne sevindikleri kadar bir başka şeye böyle sevinmemişlerdi.


Açıklama: Bu siyaka'sı ile hadis zayıftır. Ali b. Zeyd b. Cud'ân zayıftır.

    Öneri Formu
65408 HM016598 İbn Hanbel, IV, 44

Bize Ebu Âmir, ona Yezîd b. Yezîd b. Câbir, ona Hâlid b. Laclâc, ona da Abdurrahman b. Âiş, ona da Sahabede bazıları şöyle rivayet etmiştir:

"Rasulullah (sav) bir sabah yanımıza çıktı. Yüzü parlak, gönlü huzurlu, sevinçliydi. Biz 'Ey Allah’ın Rasulü, bugün seni ne kadar neşeli ve yüzü nurlu görüyoruz' dedik, şöyle buyurdu: Beni (böyle olmaktan) ne alıkoyabilir ki! Bu gece Rabbim bana en güzel surette geldi ve 'Ey Muhammed!' buyurdu. Ben 'Buyur Rabbim, emrine amadeyim' dedim. 'Mele-i a'lâ (Yüce Melekler Topluluğu) hangi konuda çekişiyor?' buyurdu. 'Bilmiyorum, ey Rabbim' dedim. Bunu iki veya üç kez sordu. Sonra avuçlarını iki omzumun arasına koydu; serinliğini göğsümde hissettim. Bunun üzerine göklerde ve yerde ne varsa bana ayan oldu. Sonra Hz. Peygamber (sav) 'İşte böylece, kesin iman edenlerden olsun diye, İbrahim’e göklerin ve yerin melekûtunu gösterdik.' En'âm, 6/75 ayetini okudu. Ardından şöyle buyurdu: Rabbim bana 'Ey Muhammed,Mele-i a'lâ (Yüce Melekler Topluluğu) hangi konuda çekişiyor?' buyurdu. Ben 'Kefaretler konusunda' dedim. 'Kefaretler nedir?' buyurdu. Ben 'Cemaatle namaza yürüyerek gitmek, Namazlardan sonra mescitte oturmak, zorluklara rağmen abdesti tam almak. Kim bunları yaparsa hayır üzere yaşar, hayır üzere ölür ve günahlarından annesinin kendisini doğurduğu gün gibi arınmış olur. Dereceler ise şunlardır: Güzel söz söylemek, selamı yaymak, yemek yedirmek, insanlar uykuda iken gece namazı kılmak' dedim. Rabbim bana 'Ey Muhammed! Namaz kıldığında şöyle dua et' buyurdu: Allah’ım! Senden iyi şeyleri yapmayı, kötü şeyleri terk etmeyi, miskinleri sevmeyi ve tevbemi kabul etmeni dilerim. Eğer kulların arasında bir fitne dilersen, beni fitneye düşürmeden yanına al."


Açıklama: Izdıraptan dolayı isnadı zayıftır. Bu daha önce İbn Abbas'ın 3484. numaralı rivayetinde açıklanmıştır.

    Öneri Formu
65724 HM016738 İbn Hanbel, IV, 66

Bize Ali b. Abdullah, ona Velîd b. Müslim, ona Abdurrahman b. Yezîd b. Câbir, ona Rabîa b. Yezîd, ona Ebu Kebşe es-Selûlî, ona da Ensar'dan bir sahabi olan Sehl b. el-Hanzaliyye şöyle demiştir:

"Uyeyne ve Akra, Rasulullah’tan (sav) bir şey talep ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav), Muaviye’ye bu konuda bir yazı yazmasını emretti. Muaviye yazıyı yazdı, Rasulullah da onu (kapatıp) mühürledi, sonra da yazının o ikisine verilmesini emretti. Uyeyne yazıya bakıp 'Bunda ne var?' diye sordu. Hz. peygamber (sav) 'Sana emrettiğim şey var' buyurdu. Bunun üzerine Uyeyne yazıyı aldı, öptü ve sarığının içine yerleştirdi. O, iki kişiden daha olgun, daha basiretli olanıydı. Akra ise 'içinde ne olduğunu bilmediğim bir kâğıt mı taşıyayım? Sanki bu, Mutalammis’in mektubu gibi!' dedi. Muaviye bu sözlerini Hz. Peygamber'e aktardı."

"Sonra Rasulullah (sav) bir ihtiyacı için dışarı çıktı. Sabah erken bir vakitte mescidin kapısında çökmüş bir deveye rastladı. Akşam vakti yine oradan geçtiğinde devenin hâlâ orada aynı şekilde durduğunu gördü ve 'bu devenin sahibi nerede?' diye sordu. Arandı ama bulunamadı. Bunun üzerine Rasulullah 'Şu hayvanlar konusunda Allah’tan korkun! Onlara sağlıklıyken binin, semizken binin!' dedi, sonra biraz kızgın bir şekilde 'Kim, geçimini sağlayacak kadar malı varken yine de (fakirmiş gibi) istemeye devam ederse, cehennem ateşinden kor ateşleri toplamış olur. buyurdu. Ashab 'ey Allah’ın Rasulü, kişiyi geçindiren nedir?' diye sordu. Hz. Peygamber 'de 'Kendisini sabah doyuran ya da akşam doyuran şey' buyurdu.”"


Açıklama: Mutalammis, Câhiliye döneminde içinde ölüm fermanı olan bir mektubu taşıyarak kandırılmış meşhur bir kişidir.

    Öneri Formu
66069 HM017775 İbn Hanbel, IV, 180

Bize Yahya b. Said, ona Hişâm, ona Katâde, ona Mutarrif, ona İyaz b. Hımâr'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) bir gün hutbede şöyle hitap etti:
"Muhakkak ki Rabbim (cc) bana öğrettiklerinden bilmediklerinizi bugün size öğretmemi emretti. Kullarıma verdiğim her mal helaldir. Ben kullarımın hepsini Hanif/Müslüman olarak yarattım. Ancak şeytanlar onlara gelip onları dinlerinden saptırarak hakkında delil indirmediğim ve benim helal kıldığım şeyi haram kıldılar ve bana ortak koşmalarını onlara emrettiler. Sonra Allah (cc) yeryüzü ehline baktı, onların Arabına ve Acemine şiddetle buğzetti. Yalnız Ehl-i kitaptan bir takım kişiler hariç! (Allah buyurdu:) Ben seni ancak imtihan edeyim ve seninle başkalarını imtihan edeyim diye gönderdim. Sana suyun silip yıkayamayacağı bir kitap indirdim. Onu uyurken, uyanıkken okursun. Gerçekten Allah bana Kureyş'i yakmamı emretti. Ben: Ya Rabbi! O zaman benim başımı ezip onu bir ekmeğe çevirirler, dedim. Onlar seni nasıl çıkardılarsa sen de onları yurtlarından çıkar. Onlara savaş aç ki, savaşta senle savaşarak sana yardım edelim. Onlara karşı harcama yap ki, biz de sana lütuf ve ihsanda bulunalım! Sen bir ordu gönder ki, biz de onun beş katını gönderelim! Sana itaat edenlerle birlikte isyan edenlere karşı savaş, buyurdu. Cennetlikler üç kısımdır :
1- Güç ve kuvvet sahibi, adaletli, insanlara iyilikte bulunan ve başarılı olanlar,
2- Tüm Müslümanlara ve akrabalara karşı ince kalpli, merhametli kişi,
3- İffetli, infakı seven fakir kişi.
Cehennemlikler ise beş kısımdır :
1- Mal ve aile edinmeyen, size tabi olarak içinizde bulunan, haram işlemeye zaafı olan kişiler,
2- Tamahkarlığı gizli olmayan, kapısını çalana hainlik eden kişi,
3- Akşam-sabah ailen ve malın hakkında seni aldatmaya çalışan kişi,
4- Cimri ve yalancı kişi,
5- Çok ahlaksız kişi."


    Öneri Formu
65638 HM017623 İbn Hanbel, IV, 162


Açıklama: وَيَدْعُو رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَى الصَّلَاةِ قَالَ فَجَاءَهُ فَدَعَاهُ ذَاتَ غَدَاةٍ إِلَى الْفَجْرِ فَقِيلَ لَهُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَائِمٌ قَالَ فَصَرَخَ بِلَالٌ بِأَعْلَى صَوْتِهِ الصَّلَاةُ خَيْرٌ مِنْ النَّوْمِ bu kısım hariç hadisin metni hasendir. Bu kısım İbn İshâk'ın bu rivayette tek kaldığı münker bir ziyadedir. İbn İshâk müdellestir. O bu hadisi Zührî'den işitmemiştir.

    Öneri Formu
65401 HM016591 İbn Hanbel, IV, 43


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ أَجِرْنِى مِنَ النَّارِ

    Öneri Formu
65606 HM018218 İbn Hanbel, IV, 234


    Öneri Formu
65616 HM017615 İbn Hanbel, IV, 162