Öneri Formu
Hadis Id, No:
35864, HM002390
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ حَدَّثَنَا أَبِي عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنِي الْحَارِثُ بْنُ فُضَيْلٍ الْأَنْصَارِيُّ عَنْ مَحْمُودِ بْنِ لَبِيدٍ الْأَنْصَارِيِّ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الشُّهَدَاءُ عَلَى بَارِقِ نَهَرٍ بِبَابِ الْجَنَّةِ فِي قُبَّةٍ خَضْرَاءَ يَخْرُجُ عَلَيْهِمْ رِزْقُهُمْ مِنْ الْجَنَّةِ بُكْرَةً وَعَشِيًّا
Tercemesi:
Bize Yakub, ona babası, ona İbn İshak, ona Hâris b. Fudayl el-Ensârî, ona Mahmud b. Lebid el-Ensârî, ona da ilk ravi İbn Abbas Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Şehitler, cennetin kapısında yer alan Bârik بارق isimli bir nehrin kıyısında, yeşil bir çadırdadırlar. Rızıkları kendilerine sabah akşam cennetten iner."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2390, 1/694
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Nuaym Mahmud b. Lebid el-Eşheli (Mahmud b. Lebid b. Ukbe b. Rafi b. İmruülkays)
3. Ebu Abdullah Haris b. Fudayl el-Hatmî (Haris b. Fudayl b. Haris b. Umeyr b. Adî)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
Konular:
Şehit, mükafatı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36096, MU000880
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ سَالِمٍ وَعُبَيْدِ اللَّهِ ابْنَىْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ أَبَاهُمَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يُقَدِّمُ أَهْلَهُ وَصِبْيَانَهُ مِنَ الْمُزْدَلِفَةِ إِلَى مِنًى حَتَّى يُصَلُّوا الصُّبْحَ بِمِنًى وَيَرْمُوا قَبْلَ أَنْ يَأْتِىَ النَّاسُ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Nâfi, ona Abdullah b. Ömer’in oğulları Sâlim ve Ubeydullah’ın rivayet ettiklerine göre, babaları Abdullah b. Ömer ailesini ve çocuklarını Müzdelife’den Minâ’ya, sabah namazını Minâ’da kılıp diğer insanlar henüz gelmeden önce (Akabe Cemresine) taş atabilsinler diye erkenden gönderirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 880, 1/142
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
Konular:
Hac, çocuğun
Hac, Mina
Hac, Şeytan taşlama
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36039, MU000823
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ الْمَكِّىِّ أَنَّهُ قَالَ لَقَدْ رَأَيْتُ الْبَيْتَ يَخْلُو بَعْدَ صَلاَةِ الصُّبْحِ وَبَعْدَ صَلاَةِ الْعَصْرِ مَا يَطُوفُ بِهِ أَحَدٌ . قَالَ مَالِكٌ وَمَنْ طَافَ بِالْبَيْتِ بَعْضَ أُسْبُوعِهِ ثُمَّ أُقِيمَتْ صَلاَةُ الصُّبْحِ أَوْ صَلاَةُ الْعَصْرِ فَإِنَّهُ يُصَلِّى مَعَ الإِمَامِ ثُمَّ يَبْنِى عَلَى مَا طَافَ حَتَّى يُكْمِلَ سُبْعًا ثُمَّ لاَ يُصَلِّى حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ أَوْ تَغْرُبَ . قَالَ وَإِنْ أَخَّرَهُمَا حَتَّى يُصَلِّىَ الْمَغْرِبَ فَلاَ بَأْسَ بِذَلِكَ . قَالَ مَالِكٌ وَلاَ بَأْسَ أَنْ يَطُوفَ الرَّجُلُ طَوَافًا وَاحِدًا بَعْدَ الصُّبْحِ وَبَعْدَ الْعَصْرِ لاَ يَزِيدُ عَلَى سُبْعٍ وَاحِدٍ وَيُؤَخِّرُ الرَّكْعَتَيْنِ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ كَمَا صَنَعَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ وَيُؤَخِّرُهُمَا بَعْدَ الْعَصْرِ حَتَّى تَغْرُبَ الشَّمْسُ فَإِذَا غَرَبَتِ الشَّمْسُ صَلاَّهُمَا إِنْ شَاءَ وَإِنْ شَاءَ أَخَّرَهُمَا حَتَّى يُصَلِّىَ الْمَغْرِبَ لاَ بَأْسَ بِذَلِكَ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Ebu’z-Zübeyr el-Mekkî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Beyt’in sabah namazından ve ikindi namazından sonra tenhalaştığını, hiç kimsenin etrafında tavaf etmediğini görmüşümdür.
Mâlik dedi ki: Bir kimse Beyt’in etrafında yedi şavtın bir kaçını dolaştıktan sonra, sabah ya da ikindi namazı için kamet getirilirse, o kişi imamla birlikte namazını kılar sonra da tavafa kaldığı yerden yedi şavtını tamamlayıncaya kadar devam eder. Bundan sonra da güneş (sabah ise) doğuncaya, (ikindi ise) batıncaya kadar da (tavaf) namaz(ını) kılmaz. (Mâlik) dedi ki: Bu iki rekâtı akşam namazını kılıncaya kadar geciktirmesinde bir sakınca yoktur.
Mâlik dedi ki: Bir kimsenin sabah namazından sonra bir, ikindi namazından sonra bir tavaf yaparak, bundan fazla yapmamasında ve iki rekâtı (tavaf namazını) güneş doğuncaya kadar –Ömer b. el-Hattâb’ın yaptığı gibi- geciktirmesinde bir sakınca yoktur. İkindiden sonra (yapmış olduğu tavafın) iki rekâtını güneş batıncaya kadar erteler. Güneş battıktan sonra, isterse bu iki rekâtı kılar, dilerse bu iki rekâtı akşam namazını kıldıktan sonraya bırakır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 823, 1/133
Senetler:
()
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35788, HM003806
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ قَالَ
أَكْثَرْنَا الْحَدِيثَ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ذَاتَ لَيْلَةٍ ثُمَّ غَدَوْنَا إِلَيْهِ فَقَالَ عُرِضَتْ عَلَيَّ الْأَنْبِيَاءُ اللَّيْلَةَ بِأُمَمِهَا فَجَعَلَ النَّبِيُّ يَمُرُّ وَمَعَهُ الثَّلَاثَةُ وَالنَّبِيُّ وَمَعَهُ الْعِصَابَةُ وَالنَّبِيُّ وَمَعَهُ النَّفَرُ وَالنَّبِيُّ لَيْسَ مَعَهُ أَحَدٌ حَتَّى مَرَّ عَلَيَّ مُوسَى مَعَهُ كَبْكَبَةٌ مِنْ بَنِي إِسْرَائِيلَ فَأَعْجَبُونِي فَقُلْتُ مَنْ هَؤُلَاءِ فَقِيلَ لِي هَذَا أَخُوكَ مُوسَى مَعَهُ بَنُو إِسْرَائِيلَ قَالَ قُلْتُ فَأَيْنَ أُمَّتِي فَقِيلَ لِيَ انْظُرْ عَنْ يَمِينِكَ فَنَظَرْتُ فَإِذَا الظِّرَابُ قَدْ سُدَّ بِوُجُوهِ الرِّجَالِ ثُمَّ قِيلَ لِيَ انْظُرْ عَنْ يَسَارِكَ فَنَظَرْتُ فَإِذَا الْأُفُقُ قَدْ سُدَّ بِوُجُوهِ الرِّجَالِ فَقِيلَ لِي أَرَضِيتَ فَقُلْتُ رَضِيتُ يَا رَبِّ رَضِيتُ يَا رَبِّ قَالَ فَقِيلَ لِي إِنَّ مَعَ هَؤُلَاءِ سَبْعِينَ أَلْفًا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ بِغَيْرِ حِسَابٍ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِدًا لَكُمْ أَبِي وَأُمِّي إِنْ اسْتَطَعْتُمْ أَنْ تَكُونُوا مِنْ السَّبْعِينَ الْأَلْفِ فَافْعَلُوا فَإِنْ قَصَّرْتُمْ فَكُونُوا مِنْ أَهْلِ الظِّرَابِ فَإِنْ قَصَّرْتُمْ فَكُونُوا مِنْ أَهْلِ الْأُفُقِ فَإِنِّي قَدْ رَأَيْتُ ثَمَّ نَاسًا يَتَهَاوَشُونَ فَقَامَ عُكَّاشَةُ بْنُ مِحْصَنٍ فَقَالَ ادْعُ اللَّهَ لِي يَا رَسُولَ اللَّهِ أَنْ يَجْعَلَنِي مِنْ السَّبْعِينَ فَدَعَا لَهُ فَقَامَ رَجُلٌ آخَرُ فَقَالَ ادْعُ اللَّهَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَنْ يَجْعَلَنِي مِنْهُمْ فَقَالَ قَدْ سَبَقَكَ بِهَا عُكَّاشَةُ قَالَ ثُمَّ تَحَدَّثْنَا فَقُلْنَا مَنْ تَرَوْنَ هَؤُلَاءِ السَّبْعُونَ الْأَلْفُ قَوْمٌ وُلِدُوا فِي الْإِسْلَامِ لَمْ يُشْرِكُوا بِاللَّهِ شَيْئًا حَتَّى مَاتُوا فَبَلَغَ ذَلِكَ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ هُمْ الَّذِينَ لَا يَكْتَوُونَ وَلَا يَسْتَرْقُونَ وَلَا يَتَطَيَّرُونَ وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Katade, ona Hasan, ona İmran b. Husayn, ona da İbn Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Bir gece Hz. Peygamber'in (sav) yanında çokça konuşmuştuk. Sonra sabah erkenden onun yanına gittik. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: Bu gece bana ümmetleri ile birlikte peygamberler gösterildi. Bir peygamber yanında üç kişi ile, diğer bir peygamber yanında beş on kişi ile, bir başkası yanında bir grup ile, bir diğer peygamber yanında kimse olmadan geçti. Sonunda Musa (as) yanında İsrailoğullarından bir cemaat ile bana uğradı ve onların durumu beni sevindirdi. Ben de bunlar kimdir diye sorunca bana o yanında israiloğulları ile birlikte kardeşin Musa'dır diye cevap verildi. Bunu üzerine benim ümmetim nerede diye sordum. Bana sağ tarafa bak denildi. Bir de baktım ki insanlarla dolu küçük bir tepe. Sonra sol tarafa bak denildi. Baktım ki ufuk insanlarla dolu. Bana razı oldun mu diye soruldu. Ben de razı oldum Ya Rabbi, razı oldum Ya Rabbi, diye karşılık verdim. Ayrıca bana, bunlarla birlikte yetmiş bin kişi hesapsız bir şekilde cennete girer denildi. Peygamber (sav), anam babam size feda olsun, güç yetirebilirseniz yetmiş bin kişi içinde yer almaya çalışın, eğer başaramazsanız küçük tepedeki topluluk içinde yer alın, onu da yapamazsanız ufuktaki insanlar içinde yer alın. Ben orada iç içe girmiş insanlar gördüm. Bunun üzerine Ukkâşe b. Mıhsan ayağa kalktı ve "Beni yetmiş binden kılması için Allah'a dua et!" dedi. Rasûlullah (sav) da, "Allah'ım, Ukkaşe'yi onlardan kıl!" diye dua etti. Sonra başka bir adam kalktı ve o da, "Beni de onlardan kılması için Allah'a dua et!" dedi. Hz. Peygamber (sav), "Bu hususta Ukkâşe seni geçti" buyurdu. İbn Mesud sonra biz kendi aramızda bu yetmiş bin kişi kimdir diye konuştuk. Onların Müslüman olarak doğmuş ve şirk koşmadan ölen kimseler olduğunu söyledik. Bizim bu sözümüz Peygamber'e (sav) ulaşınca o da şöyle buyurdu: "Onlar, ateşle dağlama yapmayan, rukye yapmayan ve uğursuzluk telakkisine inanmayan, onlar ancak rablerine tevekkül edenlerdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Mes'ud 3806, 2/69
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Önceki Ümmetler, Peygamberleri
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Ümmet, yetmiş bininin hesapsız cennete girmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36099, MU000883
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ فَاطِمَةَ بِنْتِ الْمُنْذِرِ أَخْبَرَتْهُ أَنَّهَا كَانَتْ تَرَى أَسْمَاءَ بِنْتَ أَبِى بَكْرٍ بِالْمُزْدَلِفَةِ تَأْمُرُ الَّذِى يُصَلِّى لَهَا وَلأَصْحَابِهَا الصُّبْحَ يُصَلِّى لَهُمُ الصُّبْحَ حِينَ يَطْلُعُ الْفَجْرُ ثُمَّ تَرْكَبُ فَتَسِيرُ إِلَى مِنًى وَلاَ تَقِفُ .
Tercemesi:
O (Yahya), bana, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona el-Munzir kızı Fatıma’nın haber verdiğine göre o, Ebu Bekir kızı Esmâ’yı Müzdelife’de kendisine ve arkadaşlarına sabah namazını kıldıran kimseye, sabah namazını fecir doğunca kıldırmasını emreder, sonra da bineğine binerek durmaksızın Minâ’ya giderdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 883, 1/143
Senetler:
()
Konular:
Hac, Mina
Namaz, namaz vakitleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35812, HM000990
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْد اللَّهِ حَدَّثَنِي أَبُو إِسْحَاقَ التِّرْمِذِيُّ حَدَّثَنَا الْأَشْجَعِيُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ زِرِّ بْنِ حُبَيْشٍ عَنْ عَبِيدَةَ السَّلْمَانِيِّ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ كُنَّا نُرَاهَا الْفَجْرَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ هِيَ صَلَاةُ الْعَصْرِ يَعْنِي صَلَاةَ الْوُسْطَى
Tercemesi:
Hz. Ali' den (Radıyallahu anh):
Biz orta namazın sabah namazı olduğu görüşündeydik, (ancak) Rasûlullah
(Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi: "O, ikindi namazıdır," yani orta namazı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 990, 1/350
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abide b. Amr el-A'ver (Abide b. Amr)
3. Ebu Meryem Zir b. Hubeyş el-Esedi (Zir b. Hubeyş b. Hubabe b. Evs b. Bilal b. Sa'd)
4. Asım b. Ebu Necûd el-Esedî (Âsım b. Behdele)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Abdurrahman Ubeydullah b. Ubeydurrahman el-Eşcei (Ubeydullah b. Ubeydurrahman)
7. ibn Ebu Leys Ebu İshak İbrahim b. Nasr et-Tirmizi (İbrahim b. Nasr)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Namaz, ikindi namazı
Namaz, Orta namazı, ikindi namazı mı, öğlen namazı mı ?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35821, HM002377
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ حَدَّثَنَا أَبِي عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ عَطَاءِ بْنِ عَيَّاشِ بْنِ عَلْقَمَةَ أَخُو بَنِي عَامِرِ بْنِ لُؤَيٍّ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى ابْنِ عَبَّاسٍ بَيْتَ مَيْمُونَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِغَدِ يَوْمِ الْجُمُعَةِ قَالَ وَكَانَتْ مَيْمُونَةُ قَدْ أَوْصَتْ لَهُ بِهِ فَكَانَ إِذَا صَلَّى الْجُمُعَةَ بُسِطَ لَهُ فِيهِ ثُمَّ انْصَرَفَ إِلَيْهِ فَجَلَسَ فِيهِ لِلنَّاسِ قَالَ فَسَأَلَهُ رَجُلٌ وَأَنَا أَسْمَعُ عَنْ الْوُضُوءِ مِمَّا مَسَّتْ النَّارُ مِنْ الطَّعَامِ قَالَ فَرَفَعَ ابْنُ عَبَّاسٍ يَدَهُ إِلَى عَيْنَيْهِ وَقَدْ كُفَّ بَصَرُهُ فَقَالَ بَصُرَ عَيْنَايَ هَاتَانِ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تَوَضَّأَ لِصَلَاةِ الظُّهْرِ فِي بَعْضِ حُجَرِهِ ثُمَّ دَعَا بِلَالٌ إِلَى الصَّلَاةِ فَنَهَضَ خَارِجًا فَلَمَّا وَقَفَ عَلَى بَابِ الْحُجْرَةِ لَقِيَتْهُ هَدِيَّةٌ مِنْ خُبْزٍ وَلَحْمٍ بَعَثَ بِهَا إِلَيْهِ بَعْضُ أَصْحَابِهِ قَالَ فَرَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَنْ مَعَهُ وَوُضِعَتْ لَهُمْ فِي الْحُجْرَةِ قَالَ فَأَكَلَ وَأَكَلُوا مَعَهُ قَالَ ثُمَّ نَهَضَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَنْ مَعَهُ إِلَى الصَّلَاةِ وَمَا مَسَّ وَلَا أَحَدٌ مِمَّنْ كَانَ مَعَهُ مَاءً قَالَ ثُمَّ صَلَّى بِهِمْ وَكَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ إِنَّمَا عَقَلَ مِنْ أَمْرِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ آخِرَهُ
Tercemesi:
Amir b. Lüeyy oğullannın kardeşi Muhammed b. Amr b. Ata' b. Ayyaş b. Alkame'den (Radıyallahüanhüm):
Cuma günü sabah, Hz. Peygamber'in eşi Meymüne annemizin evinde bulunan İbn Abbas'ın (Radıyallahü anhüm) yanına girdim. (Ravi) dedi ki: Meymüne annemiz ona kalmasını söylemişti, (zira) cuma namazı kıldığında (İbn Abbas'ın) kendisine oturması için bir sergi serilir, oraya yönelir ve insanlarla sohbet etmek için otururdu. Biri ona, ateşin pişirdiği şeyi yemekten dolayı abdest almanın (hükmünü) sordu, ben de kendilerini dinliyordum.
İbn Abbas ellerini gözlerine götürdü, halbuki gözleri görmüyordu ve dedi ki:
'Şu iki gözüm görürken Rasülullah'ı (Sallallahü aleyhi ve sellem) görmüştüm; odalarının birinde öğle namazı için abdest aldı, sonra Bilal kendisini namaz (kılmaya) çağırdı, o da çıkmaya davrandı ve odasının kapısındayken kendisine, ashabından birisinin gönderdiği ekmek ve et hediyesi ulaştı. Bunun üzerine Rasülullah yanındakileri geri döndürdü ve odasında onlara bu hediye ikram edildi. Hz. Peygamber ve yanındakiler birlikte bu yemeği yediler. Sonra Rasulullah onları namaza kaldırdı, (ama) ne kendisi ve ne de yanındakiler suya dokundu (abdest almadılar), sonra Rası1lullah onlara namaz kıldırdı.'
İbn Abbas, Hz. Peygamber'in işlerinden sonuncusunu ezberlemiş, unutmanııştı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2377, 1/690
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Amiri (Muhammed b. Amr b. Ata b. Ayyaş b. Alkame)
3. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
Konular:
Abdest, ateşte pişen yiyecek abdest gerektirir mi?
İlim, Abdullah b. Abbas'ın sahip olduğu ilim
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35874, HM001008
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْد اللَّهِ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مُسْهِرُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ سَلْعٍ حَدَّثَنَا أَبِي عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ سَلْعٍ قَالَ كَانَ عَبْدُ خَيْرٍ يَؤُمُّنَا فِي الْفَجْرِ فَقَالَ صَلَّيْنَا يَوْمًا الْفَجْرَ خَلْفَ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ فَلَمَّا سَلَّمَ قَامَ وَقُمْنَا مَعَهُ فَجَاءَ يَمْشِي حَتَّى انْتَهَى إِلَى الرَّحَبَةِ فَجَلَسَلَ كَفَّهُ ثَلَاثًا وَأَ وَأَسْنَدَ ظَهْرَهُ إِلَى الْحَائِطِ ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ فَقَالَ يَا قَنْبَرُ ائْتِنِي بِالرَّكْوَةِ وَالطَّسْتِ ثُمَّ قَالَ لَهُ صُبَّ فَصَبَّ عَلَيْهِ فَغَسَدْخَلَ كَفَّهُ الْيُمْنَى فَمَضْمَضَ وَاسْتَنْشَقَ ثَلَاثًا ثُمَّ أَدْخَلَ كَفَّيْهِ فَغَسَلَ وَجْهَهُ ثَلَاثًا ثُمَّ أَدْخَلَ كَفَّهُ الْيُمْنَى فَغَسَلَ ذِرَاعَهُ الْأَيْمَنَ ثَلَاثًا ثُمَّ غَسَلَ ذِرَاعَهُ الْأَيْسَرَ ثَلَاثًا فَقَالَ هَذَا وُضُوءُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
Tercemesi:
(z.) Abdülmelik b. Sel''den:
Abdulhayr sabah namazında bize imam oldu sonra şöyle anlattı:
'Bir sabah namazını Hz. Ali'nin (Radıyallahu anh) arkasında (imamlığında) kılmıştım. Selam verince kalktı, biz de kendisiyle beraber kalktık. Geniş bir alana kadar yürüdü, geldi ve oraya oturdu, sırtını bir bahçeye dayadı, sonra başını kaldırdı ve (hizmet eden kişiye) dedi ki:
'Ey Kanber, bana bir su kabı ve leğen getir!'
Kanber bunları getirince, 'bana dök!' dedi ve avuçlarını üç kere yıkadı, (önceki hadisin benzerini ya da son kısmını zikretti)... sonra dedi ki:
'İşte bu, Rasulullah 'ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) abdest alma şeklidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 1008, 1/354
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Umare Abdu Hayr b. Yezid el-Hemdani (Abdu Hayr b. Yezid b. Havli b. Abdu Amr)
3. Abdülmelik b. Sel' el-Hemdani (Abdülmelik b. Sel')
4. Müshir b. Abdülmelik el-Hemdani (Müshir b. Abdülmelik b. Sel')
5. İshak b. İsmail el-Yetim (İshak b. İsmail)
Konular:
Abdest, alınış şekli
Abdest, Hz. Peygamber'in
Abdest, uzuvların kaç kere yıkanacağı
Ehl-i Beyt, Hz. Ali