1690 Kayıt Bulundu.
Bize el-Hasan b. Ali el-Hulvânî, ona el-Hüseyin b. Ali el-Cu'fi, ona Zâide, ona Halid b. Alkame el-Hemdani, ona Abdu Hayr şöyle demiştir:
"Hz. Ali (ra) sabah namazını kıldıktan sonra Kûfe'deki Rahbe denilen yere gelip abdest suyu istedi. Sonra bir çocuk, içinde su bulunan bir kapla bir tas getirdi. Hz. Ali kabı sağ eline alıp sol eline su döktü ve ellerini üçer defa yıkadı. Sonra sağ elini kaba daldırıp üç defa ağzına, üç defa de burnuna su verdi."
Zâide, bir önceki Ebu Avane hadisine benzeyen sözlerle rivayetine şöyle devam etti: Sonra Hz. Ali, başının ön ve arka tarafını bir defa meshetti. Daha sonra Zâide, Ebu Avane hadisinin benzerini nakletti.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer; (T)
Bize Ebu Küreyb ve İshak b. İbrahim, ona Ebu Muaviye, her ikisine el-A'meş, ona Ebu Zabyan, ona Üsame b. Zeyd rivayet etmiştir. Bu İbn Ebu Şeybe'nin hadisidir. Üsame şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bizi bir seriyye ile göndermişti. Cüheyne kabilesinin Hurakat boyuna sabah baskını yaptık. Bir adam yakaladım. Allah'tan başka ilah yoktur dedi. Ama ben onu öldürdüm. Ama gönlüme bir şüphe düşmüştü. Bunu Hz. Peygamber'e (sav) anlattım. Rasulullah (sav) bana; "o kişi Allah'tan başka ilah yoktur dedi ve sen onu öldürdün mü?" diye sordu. Ben ey Allah'ın Rasulü! Bunu silahtan korktuğu için söyledi dedim. Hz. Peygamber (sav); "kalbini yarıp baktın mı da böyle söylediğini biliyorsun?!" buyurdu. Bu sözü bana o kadar çok söyledi ki, keşke o gün Müslüman olsaydım dedim. Sa'd, vallahi Zü'l-butayn (şiş karınlı) (Üsame) bir müslümanı öldürmeden ben de asla öldüremem dedi. Başka bir adam; Yüce Allah "fitne ortadan kalkana ve din tamamen Allah'a ait olana kadar onlarla savaşın" (Enfâl, 8/39) buyurmadı mı?! diye sordu. Sa'd şöyle karşılık verdi: Biz fitne ortadan kalkana kadar savaştık, sen ve arkadaşların ise fitne çıkana kadar savaştınız.
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehbi, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihab, ona Abbad b. Ziyad, ona Urve b. Muğira b. Şube, ona babası Muğîra b. Şube şöyle demiştir:
Tebük gazvesinde, Rasulullah (sav) ile beraberken sabah namazından önce yolunu değiştirdi. Bunun üzerine ben de ona uydum. Devesini çöktürdü, tuvalet ihtiyacını gidermeye gitti Döndüğünde mataradan eline su döktüm. Önce ellerini, sonra yüzünü yıkadı ve kollarını sıvadı. Cübbenin yenleri dar gelince ellerini içine çekip cübbenin altından çıkardı ve dirseklerine kadar yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra mestleri üzerine meshetti. Daha sonra hayvanına bindi ve yola devam ettik. İnsanları namaz kılarken gördük. Namaz vakti girdiğinden Abdurrahman b. Avf'ı öne geçirmişler, o da onlara namaz kıldırıyordu. Abdurrahman, onlara sabah namazının bir rekatını kıldırmıştı. Rasulullah (sav), müminlerle namaza durdu. Abdurrahman b. Avf'ın arkasında ikinci rekâtı kıldı. Abdurrahman b. Avf selam verince Hz. Peygamber (sav) kalkıp namazına devam etti. Müslümanlar telaşlanıp sübhanallah deyip durmaya başladılar. Çünkü namaza Rasulullah'tan evvel başlamışlardı. Rasulullah selam verince "Doğru hareket ettiniz" veya "Ne iyi ettiniz!" dedi.
Bize Hüdbe b. Halid, ona Hemmâm, ona Katade, ona Hasan ve Zürâre b. Evfâ, onlara Muğîra b. Şube şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) bizden biraz geri kaldı diye söze başlayıp şu olayı anlatmıştır: Cemaatle namaz kılmak için geldiğimizde Abdurrahman b. Avf, sabah namazı için imamlık yapıyordu. Abdurrahman b. Avf, Hz. Peygamber'i görünce geri çekilmek istedi ancak Rasulullah, ona devam etmesi için işaret etti. Ben ve Rasulullah, onun arkasından bir rekât namaz kıldık. Abdurrahman selam verdikten sonra, Rasulullah ayağa kalktı ve yetişemediği rekâtı hiçbir şey ilave etmeden kıldı."
Ebû Davud şöyle dedi: Ebu Said el-Hudrî, İbn Zübeyr ve İbn Ömer, namazın tek rekatına yetişen kişi ile ilgili, sehv secdesinin gerektiğini ifade etmişlerdir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: شَرُّ الأُمُورِ مُحْدَثَاتُهَا