Giriş

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adî, ona da Humeyd Tavîl, Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Nebî (sav), ramazan ayının son on günü itikâfa girerdi. Ancak, bir yıl itikâfa girmemişti. Ertesi sene olduğunda yirmi gün boyunca itikâfta kaldı."
Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Enes b. Mâlik'ten naklen gelen bu rivayet, hasen-sahih-garîb bir hadistir.
İlim ehli, niyet ederek itikâfa giren ve onu tamamlayamadan itikâftan çıkan kimse hakkında ihtilaf etmiştir. Bazısı, itikâfını bozan kimseye onu kazâ etmesi gerekir demiş ve bu konuda Nebî'nin (sav) (bir sene) ramazan ayındaki itikâfından çıktığında şevvâl ayında on gün itikâfa girdiğine dair hadisi delil olarak kullanmıştır ki bu, Mâlik (b. Enes)'in de görüşüdür. Bazısı da 'Eğer kişinin itikâfa gireceğine dair bir adağı yoksa veya kendi kendine o itikâfı (bir şekilde) kendine vacib kılmadıysa, yani nafile olarak itikâfa girip çıkmışsa, itikâfı kazâ etmesi gerekmez. Ancak kendisi kazâ etmek isterse eder. Ne var ki bu ona vacib değildir' demiştir. Bu da Şâfiî'nin görüşüdür. Şâfiî ayrıca 'Hac ve umre dışındaki herhangi bir amele niyetlenip koyulur, ardından da bırakacak olursan, kaza etmen gerekmez' demiştir.
Bu konuda Ebu Hureyre'den de hadis nakledilmiştir.


    Öneri Formu
14430 T000803 Tirmizi, Savm, 79