Öneri Formu
Hadis Id, No:
12369, T000480
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى الْمَوَالِى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُعَلِّمُنَا الاِسْتِخَارَةَ فِى الأُمُورِ كُلِّهَا كَمَا يُعَلِّمُنَا السُّورَةَ مِنَ الْقُرْآنِ يَقُولُ « إِذَا هَمَّ أَحَدُكُمْ بِالأَمْرِ فَلْيَرْكَعْ رَكْعَتَيْنِ مِنْ غَيْرِ الْفَرِيضَةِ ثُمَّ لْيَقُلِ اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْتَخِيرُكَ بِعِلْمِكَ وَأَسْتَقْدِرُكَ بِقُدْرَتِكَ وَأَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ الْعَظِيمِ فَإِنَّكَ تَقْدِرُ وَلاَ أَقْدِرُ وَتَعْلَمُ وَلاَ أَعْلَمُ وَأَنْتَ عَلاَّمُ الْغُيُوبِ اللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا الأَمْرَ خَيْرٌ لِى فِى دِينِى وَمَعِيشَتِى وَعَاقِبَةِ أَمْرِى أَوْ قَالَ فِى عَاجِلِ أَمْرِى وَآجِلِهِ فَيَسِّرْهُ لِى ثُمَّ بَارِكْ لِى فِيهِ وَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا الأَمْرَ شَرٌّ لِى فِى دِينِى وَمَعِيشَتِى وَعَاقِبَةِ أَمْرِى أَوْ قَالَ فِى عَاجِلِ أَمْرِى وَآجِلِهِ فَاصْرِفْهُ عَنِّى وَاصْرِفْنِى عَنْهُ وَاقْدُرْ لِىَ الْخَيْرَ حَيْثُ كَانَ ثُمَّ أَرْضِنِى بِهِ قَالَ وَيُسَمِّى حَاجَتَهُ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ وَأَبِى أَيُّوبَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ جَابِرٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى الْمَوَالِى . وَهُوَ شَيْخٌ مَدِينِىٌّ ثِقَةٌ رَوَى عَنْهُ سُفْيَانُ حَدِيثًا وَقَدْ رَوَى عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ غَيْرُ وَاحِدٍ مِنَ الأَئِمَّةِ وَهُوَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَبِى الْمَوَالِى .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Abdurrahman b. Ebu Mevâlî, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Sizden biri bir işe girişeceğinde farz namazdan başka iki rekat namaz kılsın. Ardından, ''Allah'ım! Senin ilminle senden hayırlı olanı diliyorum. Senin kudretinle kudretini istiyorum. Senin sonsuz fazl ve kereminden istiyorum. Zira sen, benim güç yetiremeyeceğime güç yetirir, benim bilemeyeceğimi bilirsin. Sen, gaybı bilensin. Allah'ım! Bu işin dinim, yaşamım ve durumum hususunda hayırlı olduğunu biliyorsan, -râvi şüpheye düşüp ''işimin, dünya ve ahiret hususunda benim için hayırlı olduğunu biliyorsan'' şeklinde rivayet etmiştir- onu bana müyesser eyle! Akabinde benim için onu mübarek kıl! Eğer bu işin dinim, hayatım ve durumum -râvi, şüpheye düşüp ''dünyam ve ahiretim hususunda'' dedi- hakkında şer (getireceğini) biliyorsan, onu benden uzak tut. Hayrı, her nerede ise bana bahşet! Sonra, onunla benden razı ol!'' deyip ihtiyacını dile getirsin.
Bu konuda Abdullah b. Mesud ve Ebu Eyyûb'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Câbir hadisi, hasen-sahih-garîb bir hadis olup onu, sadece Abdurrahman b. Ebu Mevâli'nin rivayeti ile bilmekteyiz ki o, Medine'li sika bir râvidir (şeyh). Ondan Süfyân bir hadis rivayet etmiştir. Abdurrahman'dan, önde gelen imamlardan (eimme) pek çok kimse rivayette bulunmuştur. Onun ismi, Abdurrahman b. Zeyd b. Ebu Mevâlî'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 18, 2/345
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Ebu Mevali el-Medeni (Abdurrahman b. Ebu Meval)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, İstihare, namazı ve duası