4 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; T
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Ebu Bekir “Ya Rasulallah! Bana namazda okuyabileceğim bir dua öğretebilir misiniz?” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Şöyle dua et" buyurdu:
"Allah'ım! Kendime büyük haksızlık ettim. Günahları sadece sen bağışlarsın. O halde lütfunla beni de bağışla! Bana merhamet et! Şüphesiz sen, çok bağışlayan ve çok merhamet edensin."
Kuteybe, rivayetinde "كَبِيرًا" ifadesi yerine "كَثِيرًا" ifadesini kullanmıştır.
Açıklama: İlgili duanın Arapçası: Allahümme! İnnî zalemtü nefsî zulmen kebîran (veya kesîran); ve lâ yeğfiru'z-zünûbe illâ ente, fe'ğfirlî! Verhamnî! İnneke ente'l-ğafûru'r-rahîm."
Bize Ahmed b. Amr , ona Abdullah b. Vehb, ona ismini verdiği bir adam; T
Bize Amr b. Haris, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr “Ebu Bekir 'Ya Rasulallah! Bana namazımda ve evimde okuyabileceğim bir dua öğretebilir misiniz?' dedi” demiş, ardından da Leys'in hadisinin aynısını rivayet etmiş. Fakat Leys ("ظُلْمًا كَبِيرًا" ifadesi yerine), " ظُلْمًا كَثِيرًا " ifadesini kullanmıştır.
Açıklama: Bahsi geçen rivayet için bkz. M006869 numaralı hadis.
Bize Ahmed b. Amr , ona Abdullah b. Vehb, ona ismini verdiği bir adam; T
Bize Amr b. Haris, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr “Ebu Bekir 'Ya Rasulallah! Bana namazımda ve evimde okuyabileceğim bir dua öğretebilir misiniz?' dedi” demiş, ardından da Leys'in hadisinin aynısını rivayet etmiş. Fakat Leys ("ظُلْمًا كَبِيرًا" ifadesi yerine), " ظُلْمًا كَثِيرًا " ifadesini kullanmıştır.
Açıklama: Hadisin tam metni için M006869 numaralı hadise bakınız.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; T
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Ebu Bekir “Ya Rasulallah! Bana namazda okuyabileceğim bir dua öğretebilir misiniz?” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) “Şöyle dua et: Allah'ım! Kendime büyük haksızlık ettim. Günahları sadece sen bağışlarsın. O halde lütfunla beni de bağışla! Bana merhamet et! Şüphesiz sen, çok bağışlayan ve çok merhamet edensin” buyurdu."
Kuteybe, rivayetinde "كَبِيرًا" ifadesi yerine "كَثِيرًا" ifadesini kullanmıştır.