1 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî, ona Ebu Usame, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Aişe şöyle haber verdi:
"Berîre yanıma girerek 'sahiplerim, her sene bir ukıyye vermek şartıyla, toplam dokuz okıyye karşılığında benimle mükatebe (azatlık sözleşmesi) yaptılar, (borcumu ödemede) bana yardım et' dedi. Ben de ona 'Eğer sahiplerin, velayetin bende kalması koşuluyla, bu miktarı kendilerine bir defada vererek seni azat etmeme rıza gösterirlerse (dediğini) yaparım' dedim. Berîre bunu sahiplerine söylemiş, ancak onlar velayetin kendilerine ait olmasında ısrar etmişler. Berîre bana gelerek bunu anlattı. Ben kendisine olumsuz konuştum, o da 'Allah'a yemin olsun ki o zaman bu iş olmaz' cevabını verdi. Bu sırada Rasulullah (sav) bizi işitti ve bana sordu. Ben de kendisine haber verdim. Bunun üzerine 'sen onu satın al da azat et, velayetin onlarda olma şartını da kabul et, çünkü velayet azat edene aittir' buyurdu. Ben de öyle yaptım. Sonra Rasulullah (sav) yatsı zamanı hutbe okudu. Evvelâ Allah'a layık olduğu şekilde hamd ve senada bulundu ardından 'bundan sonra, bazı kimselere ne oluyor ki, Allah'ın kitabında olmayan birtakım şeyleri şart koşuyorlar? Aziz ve Celil Allah'ın kitabında olmayan herhangi her şart batıldır. İsterse yüz defa şart koşulsun. Allah'ın kitabı uyulmaya daha layık, Allah'ın şartı da daha sağlamdır. Sizden bazı adamlara ne oluyor da içlerinden biri 'sen filânı azat et ama velayet bana ait olsun' diyor. Velayet ancak azat edene aittir' buyurdu."