3 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abbâd, ona Hâtim b. İsmail, ona Musa b. Ukbe, ona Salim b. Abdullah b. Ömer ile Abdullah'ın azadlısı Nafi' ve Hamza b. Abdullah, onlara da Abdullah b. Ömer'den (ra) şunu anlatmıştır: Rasulullah (sav) Zülhuleyfe mescidinin yanında hayvanı kendisini kaldırarak doğrulttuğu vakit telbiye yaptı ve "tekrar tekrar icabet sana Allahım, tekrar icabet sana! Senin hiçbir ortağın yoktur. Hiç şüphe yoktur ki hamd, nimet ve mülk sana mahsustur. Senin hiçbir ortağın yoktur" buyurdu.
Onlar, Abdullah b. Ömer'in (ra) "Rasulullah'ın (sav) telbiyesi işte budur." dediğini söylemişlerdir.
Nafi' demiş ki: Abdullah (ra) bu telbiye ile beraber şunu da ziyade ederdi: "Tekrar tekrar icabet sana, tekrar icabet sana! Hayır senin iki (kudret) elindedir. Rağbet de amel de ancak sanadır."
Bize Muhammed b. Abbâd, ona Hâtim b. İsmail, ona Musa b. Ukbe, ona Salim b. Abdullah b. Ömer, Abdullah'ın azadlısı Nafi ve Hamza b. Abdullah, onlara da Abdullah b. Ömer (ra) rivayet ettiğine göre, Rasululullah (sav) Zülhuleyfe mescidinin yanında bineği kendisini kaldırarak doğrulttuğu vakit telbiye yapar ve şöyle derdi:
"Tekrar tekrar icabet sana Allahım, tekrar icabet sana! Senin hiçbir ortağın yoktur. Hiç şüphe yoktur ki hamd ve nimet ile mülk sana mahsustur. Senin hiçbir ortağın yoktur."
Onlar, "Abdullah b. Ömer (ra); 'Rasulullah'ın (sav) telbiyesi işte budur.' diyordu." demişlerdir.
Ayrıca Nafi': "Abdullah (ra) bu telbiye ile beraber şunu da ilave ederdi: 'Tekrar tekrar icabet sana, tekrar icabet sana! Hayır senin iki (kudret) elindedir. Tekrar icabet sana! Rağbet de sana, amel de sanadır.'" demiştir.