Giriş

Bana Mahmud, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona İbn Tâvûs, ona Babası (Tâvûs b. Keysân) ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir:
Ben, günaha benzeyecek en küçük kusuru, Ebu Hureyre'nin Hz. Peygamber'den (sav)'den rivayet ettiği şu hadiste gördüm. "Allah, Ademoğlunun zinadan payına düşeni yazmıştır. Bu yazı onun başına mutlaka gelecektir. Gözün zinası (şehvetle) bakmak, dilin zi­nası da (şehvetle) konuşmaktır. Nefis zinayı temenni eder ve buna arzu duyar. Cinsel organ da bu arzuyu ya onaylar (zina eder), ya da reddeder (zinadan uzak durur)."

Şebâbe der ki: Bize Verkâ, ona İbn Tâvûs, ona Babası (Tâvûs b. Keysân) ona da Ebu Hureyre aynı hadisi Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şebabe b. Sevvar arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
287473 B006612-2 Buhari, Kader, 9

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Hâlid şöyle haber ver­mişlerdir:

İki adam davalarını Rasulullah'a (sav) arz ettiler. Biri “aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet“ dedi. daha anlayışlı olan diğeri de “evet ey Allah'ın Rasulü, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve anlatmam için bana izin ver” dedi. Rasulullah (sav) ona "konuş" buyurdu. O da “benim oğlum bu adamın yanında ücretli ücretle çalışan biriydi, bunun karısı ile zina etmiş. Bana oğlum üzerine recim cezası oldu­ğunu haber verdiler. Ben de oğlumun yüz koyununu ve benim bir cariyemi fidye verip, oğlumu kurtardım. Sonra ben bunu ilim ehline sordum. Onlar da bana oğlum üzerine yüz değnek ile bir yıl sürgün, bu adamın karısına da recim aranızda Allah'ın Kitabı ile hüküm vereceğim. Koyunlar ve cariyen sana geri verilir" bu­yurdu ve onun oğlunu, yüz değnek vurup bir yıl sürgüne gönderdi. Sonra da Üneys'e o kadına gitmesini emrederek "eğer kadın suçunu itiraf ederse onu recmet" buyurdu. Kadın zina suçunu itiraf etti, o da kadını recmetti


    Öneri Formu
287470 B006843-2 Buhari, Hudûd, 38

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Zührî, ona Übeydullah, ona Ebu Hureyre ve Zeyd ibn Hâlid el-Cuhenî şöyle demişlerdir:

Bizler Pey­gamber'in (sav) yanında iken bir adam ayağa kalktı ve “Allah aşkına aramızda sadece Allah'ın Kitabı ile hüküm ver” dedi. Ondan daha anlayışlı olan hasmı da ayağa kalktı ve “aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve anlatmam için bana izin ver” dedi. Rasulullah ona "konuş" buyurdu. O da “benin oğlum bu adamın yanında ücretli işçiydi, onun ka­rısı ile zina etmiş. Ben de bu adama yüz koyun ve bir de hizmetçi fidye verip oğlumu kur­tardım. Sonra ilim sahibi olan adamlara sordum. On­lar oğluma yüz değnek ve bir yıl sürgün, bunun karısına da recim cezası lâzım geldiğini haber verdiler” dedi. Rasulullah "canım elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, aranızda, şanı yüce olan Allah'ın Kitabı ile hüküm verece­ğim. Yüz koyunla hizmetçi sana geri verilir, senin oğluna da yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası lazım gelir. Ey Üneys, Bu adamın karısına git, eğer zina suçunu itiraf ederse, onu recmet" buyurdu. Üneys, kadına gitti. O da zina ettiğini itiraf edince onu recmetti.

Râvî der ki: Ben Sufyân'a “'benim oğlum bu adamın yanında ücretli idi' diyen adam 'bana, oğlumun üzerine recim cezası olduğunu haber verdiler' sö­zünü söylememiştir, dedim. Sufyân “ben o hususta ez-Zuhrî'den bunu işitip işitmediğimde şüphe etmekteyim. Onun için bazen bu cümleyi söyledim, bazen de sükût ettim” diye cevap verdi


    Öneri Formu
287471 B006828-2 Buhari, Hudûd, 30

Bize İsmail, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Hâlid şöyle haber ver­mişlerdir:

İki adam davalarını Rasulullah'a (sav) arz ettiler. Biri “aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet“ dedi. daha anlayışlı olan diğeri de “evet ey Allah'ın Rasulü, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve anlatmam için bana izin ver” dedi. Rasulullah (sav) ona "konuş" buyurdu. O da “benim oğlum bu adamın yanında ücretli ücretle çalışan biriydi, bunun karısı ile zina etmiş. Bana oğlum üzerine recim cezası oldu­ğunu haber verdiler. Ben de oğlumun yüz koyununu ve benim bir cariyemi fidye verip, oğlumu kurtardım. Sonra ben bunu ilim ehline sordum. Onlar da bana oğlum üzerine yüz değnek ile bir yıl sürgün, bu adamın karısına da recim aranızda Allah'ın Kitabı ile hüküm vereceğim. Koyunlar ve cariyen sana geri verilir" bu­yurdu ve onun oğlunu, yüz değnek vurup bir yıl sürgüne gönderdi. Sonra da Üneys'e o kadına gitmesini emrederek "eğer kadın suçunu itiraf ederse onu recmet" buyurdu. Kadın zina suçunu itiraf etti, o da kadını recmetti.


    Öneri Formu
287472 B006634 Buhari, Eymân ve'n-Nuzûr, 3

Bize Malik b. İsmail, ona Züheyr, ona Humeyd, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) Adbâ ismi verilen bir dişi devesi vardı. Koşuda onun önüne geçilmezdi. Bir ara genç bir yük devesi üstünde bir bedevi gel­di. Yapılan koşuda bu deve Adbâ'yı geçti. Bu durum, Müslümanlara ağır geldi ve 'Adbâ'nın önüne geçildi' dediler.
Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Dünyada, yükseltilen her bir şeyin tersine döndürülmesi Allah'ın kanunudur."


    Öneri Formu
287476 B006501-2 Buhari, Rikâk, 38

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Urve b. Zübeyr'in bir grup ilim adamının içinde anlattığına göre Hz. Peygamber'in (sav) eşi Aişe (ra) şöyle söylemiştir:

"Rasulullah (sav) sağlığı yerinde iken “Hiçbir peygamberin ruhu cennetteki makamını gör­medikçe asla alınmaz. Sonra (dünya ya da ahireti seçme konusunda) serbest bırakılır” derdi. Hastalanıp vefat anı geldiğinde, başı benim dizimin üzerinde iken bir müddet baygınlık geçirdi. Sonra ayıldı ve gözünü evin tavanına dikti. Daha sonra “Allah'ım, beni Refîk-i Alâya (en yüce dosta) ulaştır” diye dua etti. Bunun üzerine ben kendi kendime “demek ki artık Rasulullah (sav) bizi tercih etmiyor” dedim ve Rasulullah'ın bu temennisinin, sağlıklı zama­nında, bize söylediği söz oldu­ğunu anladım. Aişe der ki: Rasulullah'ın (sav) söylediği son söz “Allah'ım, beni Refîk-i Alâya (en yüce dosta) ulaştır” oldu."


    Öneri Formu
287475 B006509-2 Buhari, Rikâk, 41

Bize Mâlik b. İsmail, ona Züheyr, ona Humeyd, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Rasûlullah'ın (sav) Adbâ ismi verilen bir dişi devesi vardı. Koşuda onun önüne geçilmezdi. Bir ara genç bir yük devesi üstünde bir bedevî gel­di. Yapılan koşuda bu deve Adbâ'yı geçti. Bu durum, müslümânlara ağır geldi ve 'Adbâ'nm önüne geçildi' dediler.
Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"Dünyada, yükseltilen herbir şeyin tersine döndürülmesi Allah'ın kanunudur."


    Öneri Formu
287477 B006501-3 Buhari, Rikâk, 38

Bize Yahya b. Cafer, ona Yezîd; (T) Bize Ebu Velîd ona Şu'be, ona Muğîre, ona da İbrahim şöyle demiştir:

Alkame Şam'a gitti, mescide girip iki rekat namaz kıldı ve “Allah'ım bana iyi bir arkadaş nasip et” diye dua etti. Ardından Ebu Derdâ'nın yanına oturdu. Ebu Derdâ ona “sen kimlerdensin?” diye sordu. Alkame “Kûfe ahalisindenim” dedi. Ebu Derdâ “kendisinden başka kimsenin bilmediği sırlara sahip olan, yani Ebu Huzeyfe, sizin içinizde -sizden- değil mi? Peygamber'in (sav) dili (duası) sayesinde Allah'ın, (şeytandan) kur­tardığı kimse, yani Ammâr, sizin içi­nizde -sizden- değil mi? Peygamber'in (sav) misvakının ve yastığının sahibi, yani İbn Mes'ud, sizin içinizde -sizden- değil mi? Abdullah "ve'l-leyli izâ yağşâ" ayetinin (devamını) nasıl okuyordu?” dedi. Alkame “"ve'z-zekeri ve'l-ünsâ" diye okuyor” dedi. Ebu Derdâ “şu Şamlılar bana o kadar ısrarlı oldular ki neredeyse beni Rasulullah'tan (sav) işittiğim kıraatten şüphe ettireceklerdi” dedi .


    Öneri Formu
287478 B006278-2 Buhari, İsti'zan, 38

Bize İshak, ona Halid; (T) Bana Abdullah b. Muhammed, ona Amr b. Avn, ona Halid, ona Halid, ona da Ebu Kılâbe şöyle söylemiştir:

Ebu Melih bana şöyle dedi: Baban Zeyd ile birlikte Abdullah b. Amr'ın yanına girdim, bize, şöyle anlattı: Rasulullah'a (sav) benim orucumdan bahsedilmiş, O da benim yanıma girdi, kendisine, dışı lifli deriden bir yastık sundum, ama O yere oturdu ve yastık benimle onun arasında kalıverdi. Hz. Peygamber (sav) "her aydan üç gün (oruç tutmak) sana yetmiyor mu" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. "beş gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Hz. Peygamber (sav) "yedi gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. O "dokuz gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Hz. Peygamber (sav) "on bir gün" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Davud orucunun üzerinde oruç yoktur. Öyleyse sen bir gün oruç tutup bir gün iftar ederek senenin yarısını oruçlu geçir" buyurdu.


    Öneri Formu
287479 B006277-2 Buhari, İsti'zan, 38

Bize Kuteybe, ona Leys, ona Bukeyr, ona Busr b. Saîd, ona Zeyd b. Hâlid, ona da Rasulullah'ın sahâbîsi Ebu Talha şöyle demiştir:

Rasulullah (sav) "Melekler, içinde suret bulunan bir eve girmez­" buyurdu. Busr der ki: Sonra (bu hadisi bana rivayet eden) Zeyd hastalandı, biz de ziyaretine gittik. Eve girdiğimde kapısında, üzerinde suret bulunan bir perde asılı ol­duğunu gördüm. Hz. Peygamber'in eşi Meymune'nin elinde büyüyen Ubeydullah'a “İslâm'ın ilk günlerinde suretin yasak olduğunu bize söyleyen Zeyd değil miydi?” dedim. Ubeydullah bana “Zeyd'in rivayetinde 'elbisedeki nakış hariç' dediğini duymadın mı” diye cevap verdi.

İbn Vehb der ki: Bu hadisi bize Amr b. Hâris, Bukeyr, ona Busr, ona Zeyd, ona da Ebu Talha, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
287481 B005958-3 Buhari, Libâs, 92