Giriş

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Süfyan, ona Amr, ona Atâ, ona da Câbir şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) döneminde Medine'ye dönerken hedy kurbanlarının etlerini azık yapardık.
Muhammed (b. Selâm el-Bikendî), mutabaât yoluyla İbn Uyeyne'den bu rivayet ile aynı içerikte başka bir rivayette bulunmuştur.
İbn Cüreyc şöyle demiştir: Atâ'ya, Câbir; 'Tâ ki (bu azıkla) Medine'ye geldik.' ifadesini kullandı mı? diye sordum, 'Hayır.' diye cevap verdi.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile İbn Cüreyc arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282280 B005424-3 Buhari, Et'ıme, 27

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona, Seleme (b. Küheyl), ona da Ebu Cuhayfe, Bera (b. Azib)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir:

"Ebu Bürde kurban bayramı namazından önce kurbanını kesti. Hz. Peygamber (sav) 'Onun yerine başka bir (hayvanı) kurban et' buyurdu. Ebu Bürde de 'Ey Allah'ın Rasulü! Benim küçük bir hayvan dışında bir hayvanım yoktur' dedi. -Şu'be der ki: Zannederim şunu da söyledi:- 'Ama o yaşlı olandan daha hayırlıdır.' Rasulullah da (sav) 'Bunu onun yerine koy, fakat senden başkası için bu caiz değildir' buyurdu.

Hatim b. Verdân, ona Eyyub, ona Muhammed b. Sirin, ona da Enes, o da Peygamber'den (sav) bu hadisi rivayet etmiş ve rivayetinde "Anâkun (Keçi oğlağı)", "Cezatun (Çebiş) süt oğlağı" ifadelerini kullanmıştır.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Hatim b. Verdan arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282301 B005557-2 Buhari, Edâhî, 8

Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:

"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyur­du."

Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şek­linde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiş­tir.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Ubeyde b. Muattib arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282308 B005556-2 Buhari, Edâhî, 8

Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:

"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyur­du."

Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şek­linde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiş­tir.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Ubeyde b. Muattib arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282309 B005556-3 Buhari, Edâhî, 8

Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:

"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyur­du."

Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şek­linde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiş­tir.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Veki' arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282310 B005556-4 Buhari, Edâhî, 8

Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:

"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyur­du."

Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şek­linde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiş­tir.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Asım el-Ahvel arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
282311 B005556-5 Buhari, Edâhî, 8

Bize Müsedded, ona Süfyan, ona Amr, ona Ata ve Tavus, o ikisine de İbn Abbas şöyle demiştir:

"Hz. Peygamber (sav) ihramlı iken hacamat yaptırmıştır."


    Öneri Formu
282107 B005695-2 Buhari, Tıp, 12

Bize Ömer b. Hafs, ona babası, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zerr Rebeze denilen yerde yemin ederek şöyle söylemiştir: Ben bir yatsı vaktinde Nebi (sav) ile beraber Medine'nin dışındaki Harre denilen yerde yürüyordum. Karşımıza Uhud dağı çıkınca Rasul-i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
"Ey Ebu Zerr! Ben Uhud dağının benim için altın olmasını ve borç ödemek için hazırladığım bir dinar hariç yanımda bu altınların olduğu halde bir veya üç gece geçmesini asla arzu etmezdim. Muhakkak bu altınları Allah'ın kullarına şöyle, şöyle, şöyle harcar infak ederdim."
Ravi dedi ki Ebu Zerr "Şöyle, şöyle, şöyle" sözleriyle Hz. Peygamber'in ne kastettiğini eliyle bize gösterdi. Sonra Rasulullah (sav) yine "Ey Ebu Zerr!" diye seslendi. Ben de 'Buyur Ey Allah'ın Rasulü!' dedim. O da (sav) "Mallarını şöyle, şöyle (hayırda) harcayanlar hariç malı çok olanların sevapları azdır." buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) bana "Ey Ebu Zerr! Ben dönünceye kadar yerinde kal, hiçbir yere ayrılma!" dedi. Yanımdan ayrıldı ve gözden kayboldu. Bu sırada ben bir ses işittim de Rasulullah'ın (sav) bir tehlikeye maruz kalmasından endişe ederek O'nun yanına doğru gitmek istedim. Sonra Rasulullah'ın (sav) sözünü hatırladım ve yerimde bekledim. Rasulullah (sav) gelince 'Ey Allah'ın Rasulü! Ben bir ses işittim
ve senin bir tehlikeye maruz kalmandan korktum. Yanına da gelmek istedim ancak bana söylediğin sözü hatırlayarak yerimde bekledim.' dedim. Bunun üzerine Nebi (sav) bana;
"Bu, Cibril idi. Bana geldi ve ümmetimden Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ölen kimsenin cennete gireceğini haber verdi." buyurdu. Ben 'Ey Allah'ın Rasulü! O kul zina etse ve hırsızlık yapsa da mı' dedim. Hz. Peygamber (sav) "Zina etmiş olsa da, hırsızlık yapmış olsa da!" buyurdu.
Ravi A'meş, Zeyd b. Vehb'e 'Bana bu hadisin ravisinin Ebu'd-Derdâ olduğu haberi ulaştı' dedi. Bunun üzerine Zeyd 'Şehadetle yemin ederim ki, bu hadisi bana Rebeze köyünde muhakkak Ebu Zerr rivayet etti' dedi. A'meş 'Ebu Salih de bana Ebu'd-Derdâ'dan bunun benzerini rivayet etti' dedi.
Ebu Şihâb'ın A'meş'ten rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) "O altının yanımda üç günden fazla kalmasını istemezdim" demiştim.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Şihâb arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
282170 B006268-3 Buhari, İsti'zan, 30

Bize Amr b. Zürâre, ona Abdülvâhid b. Vâsıl Ebu Ubeyde el-Haddâd, ona Abdülaziz’in kardeşi Osman b. Ebu Ravvâd, ona da Zührî şöyle demiştir:

"Şam'da Enes b. Malik’in yanına girdim, o sırada ağlıyordu. Ben 'neden ağlıyorsun?' dedim. O da 'Ben artık yetişip gördüğüm şeylerden şu namaz haricinde, hiçbir şeyi tanıyamaz oldum. Bu namaz da zayi olmuş durumda' dedi."

Bekir der ki: Bize Muhammed b. Bekir el-Bursânî, ona da Osman b. Ebu Ravvâd, bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
282143 B000530-2 Buhari, Mevakıtu's-Salat, 7

Bize Ömer b. Hafs, ona babası, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zerr Rebeze denilen yerde yemin ederek şöyle söylemiştir: Ben bir yatsı vaktinde Nebi (sav) ile beraber Medine'nin dışındaki Harre denilen yerde yürüyordum. Karşımıza Uhud dağı çıkınca Rasul-i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
"Ey Ebu Zerr! Ben Uhud dağının benim için altın olmasını ve borç ödemek için hazırladığım bir dinar hariç yanımda bu altınların olduğu halde bir veya üç gece geçmesini asla arzu etmezdim. Muhakkak bu altınları Allah'ın kullarına şöyle, şöyle, şöyle harcar infak ederdim."
Ravi dedi ki Ebu Zerr "Şöyle, şöyle, şöyle" sözleriyle Hz. Peygamber'in ne kastettiğini eliyle bize gösterdi. Sonra Rasulullah (sav) yine "Ey Ebu Zerr!" diye seslendi. Ben de 'Buyur Ey Allah'ın Rasulü!' dedim. O da (sav) "Mallarını şöyle, şöyle (hayırda) harcayanlar hariç malı çok olanların sevapları azdır." buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) bana "Ey Ebu Zerr! Ben dönünceye kadar yerinde kal, hiçbir yere ayrılma!" dedi. Yanımdan ayrıldı ve gözden kayboldu. Bu sırada ben bir ses işittim de Rasulullah'ın (sav) bir tehlikeye maruz kalmasından endişe ederek O'nun yanına doğru gitmek istedim. Sonra Rasulullah'ın (sav) sözünü hatırladım ve yerimde bekledim. Rasulullah (sav) gelince 'Ey Allah'ın Rasulü! Ben bir ses işittim
ve senin bir tehlikeye maruz kalmandan korktum. Yanına da gelmek istedim ancak bana söylediğin sözü hatırlayarak yerimde bekledim.' dedim. Bunun üzerine Nebi (sav) bana;
"Bu, Cibril idi. Bana geldi ve ümmetimden Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ölen kimsenin cennete gireceğini haber verdi." buyurdu. Ben 'Ey Allah'ın Rasulü! O kul zina etse ve hırsızlık yapsa da mı' dedim. Hz. Peygamber (sav) "Zina etmiş olsa da, hırsızlık yapmış olsa da!" buyurdu.
Ravi A'meş, Zeyd b. Vehb'e 'Bana bu hadisin ravisinin Ebu'd-Derdâ olduğu haberi ulaştı' dedi. Bunun üzerine Zeyd 'Şehadetle yemin ederim ki, bu hadisi bana Rebeze köyünde muhakkak Ebu Zerr rivayet etti' dedi. A'meş 'Ebu Salih de bana Ebu'd-Derdâ'dan bunun benzerini rivayet etti' dedi.
Ebu Şihâb'ın A'meş'ten rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) "O altının yanımda üç günden fazla kalmasını istemezdim" demiştim.


    Öneri Formu
282169 B006268-2 Buhari, İsti'zan, 30