Giriş

Bize Ebu Nu‘aym, ona Muhammed b. Talha, ona Zübeyd, ona Şa’bî, ona da Berâ şöyle rivayet etmiştir:

"Nebi (sav) kurban bayramı günü Bakî‘e çıktı. İki rekât namaz kıldırdıktan sonra yüzünü bize doğru çevirdi ve “Bugünde bizim yapacağımız ilk ibadetimiz namazla başlamak olacaktır, sonra döner kurbanımızı keseriz. Kim böyle yaparsa sünnetimize uygun hareket etmiş olur. Kim de bundan önce kurban keserse, o ancak aile halkına acele davranarak ikram ettiği bir şey olur. Onun kurban ile hiçbir alakası olmaz” buyurdu. Bir adam kalkarak “Ey Allah’ın Rasulü, ben kesmiş bulundum, yanımda ise bir yaşındakinden daha iyi bir oğlak var” dedi. Rasulullah (sav) “Onu kurban kes, ancak o, senden sonra hiçbir kimse için (kurban olarak) yeterli olmayacaktır” buyurdu."


    Öneri Formu
6447 B000976 Buhari, Iydeyn, 17

Bize Müsedded, ona Ebu Ahves, ona Mansur b. Mu'temir, ona eş-Şa'bî, ona da Berâ b. Âzib şöyle rivayet etmiştir:
"Rasûlullah (sav) Kurban Bayramı günü, namazdan sonra bize hutbe okudu ve şöyle buyurdu:
"Her kim bizim bu namazımızı kılar ve (sonra) bizim kurbanımızı keserse, kurban ibadetini doğru şekilde ifa etmiş olur. Namazdan önce kurbanı kesen kişiye gelince, o sadece et yemek için kesilmiş demektir."
Bunun üzerine Ebû Burde b. Dinar kalktı ve sordu:
"- Ey Allah'ın rasûlü! Vallahi ben, namaza gelmeden önce kurbanı kestim. Ben bu günü yeme içme günü olarak bildiğim için acele ettim, hem kendim yedim hem ailemi ve komşularımı doyurdum."
Bunun üzerine Rasûlullah (sav), "O, eti yenmek için kesilmiş hayvan sayılır" buyurdu. (Ebû Burde b. Dinar) dedi ki:
"- Bende yaşına girmemiş dişi bir keçi yavrusu var, ki o bana göre iki koyun etinden daha iyidir. Onu kessem, benim için kurban yerine geçer mi?" Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki:
"- Evet, (bu seferlik geçerli olacak) ancak senden başkası için bir daha (yaşına girmemiş dişi bir keçi yavrusu) kurban yerine geçmeyecektir."


    Öneri Formu
6470 B000983 Buhari, Iydeyn, 23


    Öneri Formu
6444 B000974 Buhari, Iydeyn, 15


    Öneri Formu
6466 B000982 Buhari, Iydeyn, 22

Bana İshak b. İbrahim b. Nasr, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Ata’nın, Cabir b. Abdullah’ı şöyle derken dinlediğini haber vermiştir: Nebi (sav) bir ramazan bayramı günü kalktı, namaz kıldı. Önce namazla başladı, sonra hutbe verdi. Hutbesini bitirince indi, kadınların bulunduğu tarafa gitti. Onlara öğütler verdi. Bu sırada Bilal’in eline dayanıyordu. Bilal de elbisesini açmıştı. Kadınlar ona sadakalarını atıyorlardı.
(İbn Cüreyc) dedi ki: Ben Ata’ya, onlar fıtr günü zekâtını (fıtr sadakasını) mı veriyorlardı, dedim. O: Hayır, ama o vakit verdikleri bir sadakadan ibaretti. Bir kadın, halkalarını (bileziklerini), yüzüklerini atıyor, diğerleri de atıyorlardı. Dedim ki: Bunun ve onlara öğüt vermenin, imamın (halifenin) bir vazifesi olduğu görüşünde misin? O: Şüphesiz ki, bu onların bir vazifesidir. Hem bu işi neden yapmasınlar ki, dedi.


    Öneri Formu
6457 B000978 Buhari, Iydeyn, 19


Açıklama: Rivayetin muallak olmayıp mevsûl olduğu bildirilmektedir (Fethü'l-bârî, Dârü'l-Marife, II, 467).

    Öneri Formu
6461 B000979 Buhari, Iydeyn, 19


    Öneri Formu
6446 B000975 Buhari, Iydeyn, 16


    Öneri Formu
6451 B000977 Buhari, Iydeyn, 18


    Öneri Formu
6465 B000981 Buhari, Iydeyn, 21


    Öneri Formu
6462 B000980 Buhari, Iydeyn, 20