11735 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu‘be, ona Hakem, ona İbrahim, ona da Abdurrahman b. Yezid şöyle rivayet etmiştir:
"Abdullah (b. Mesud) (ra) büyük cemreye vardı, Kâbe’yi sol tarafına, Mina’yı da sağ tarafına alarak yedi taş attı ve 'Üzerine Bakara suresinin nazil olduğu o Zat (sav) böylece taş atmıştı' dedi."
Bize Adem, ona Şu'be, ona Hakem, ona da İbrahim şöyle demiştir:
"Abdurrahman b. Yezid, İbn Mesud ile birlikte hac yapmış ve onu, Kabe'yi soluna, Mina'yı sağına alıp, Büyük Cemre'ye yedi tane çakıl taşı atarken görmüştür. İbn Mesud taşları böyle attıktan sonra 'İşte bu taş attığım yer, üzerine Bakara suresi indirilmiş olan kimsenin (Peygamber'in) durduğu yerdir' demiştir."
Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona da el-A'meş şöyle demiştir:
Haccac b. Yusuf minberde, içinde Bakara zikredilen sure, içinde Âli İmran zikredilen sure, içinde Nisâ zikredilen sure diyordu. A'meş der ki: Ben Haccac'ın bu ifadelerini, İbrahim'e zikrettim. İbrahim de şöyle dedi: Bana Abdurrahman b. Yezid şöyle dedi: Kendisi, İbn Mesud ile birlikte hac yaptığında; İbn Mesud'un Akabe cemresini taşladığı zaman vadinin içine girmiş, orada bulunan ağacın hizasına gelmiş onu yanına almış ve orada yedi tane çakıl taşının her birini tekbir getirerek atmıştır. Sonra da “kendisinden başka hak ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki, üzerine Bakara Suresi indirilmiş olan Zât, işte tam burada dikilip taş atmıştır” dedi.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Talha b. Yahya, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona da Salim, şöyle rivayet etmiştir:
"İbn Ömer (r.anhuma), birinci (yakın) cemreye yedi çakıl taşı atar, her atışının ardından 'Allahu Ekber' diyerek tekbir getirirdi. Sonra İbn Ömer ileriye geçip, vadinin ortasındaki düzlüğe girer ve orada kıbleye yönelip (Cemreyi arkasına alarak) uzunca bir süre ayakta bekler ve ellerini semaya kaldırarak dua eder. Sonra da orta cemreye taş atar. Ardından vadinin kuzey tarafına doğru yürür ve vadinin içindeki düzlüğe girer, burada kıbleye doğru yönelir uzunca bir süre ayakta bekler ellerini kaldırarak dua ederdi. Sonra devam edip Akabe cemresine gelir ve vadinin içinden ona da yedi taş atardı, fakat onun yanında (dua etmek için) durmazdı. Atıştan sonra oradan döner ve 'Peygamber'i (sav) hac uygulamalarını işte böyle yaparken gördüm' derdi."
Bize Esbağ b. Ferec, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Katâde, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir:
"Hz. Peygamber (sav) Muhassab'da öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kıldı. Sonra burada bir süre uyudu. Daha sonra bineğine binip Kabe'ye doğru hareket etti ve veda tavafı yaptı."
Leys hadisi nakletmede Amr b. Haris'e mütâbaat etti ve şöyle dedi: Bana Halid, ona Said, ona Katâde, ona da Enes b. Malik Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Bize İsmail b. Abdullah, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona Süleyman, ona Yunus, b. Yezid, ona İbn Şihab, ona da Salim b. Abdullah şöyle demiştir:
"Abdullah b. Ömer (r.anhüma) birinci cemrede yedi çakıl taşı atar ve her atışından sonra 'Allâhu Ekber' diyerek tekbir getirirdi. Sonra ilerleyip, vadinin ortasındaki düzlüğe girer, orada kıbleye yönelerek uzunca bir süre ayakta bekler, ellerini kaldırıp dua eder, sonra da orta cemreye yine aynı şekilde taş atıp ardından vadinin kuzey tarafına doğru düzlüğe inerek yine kıbleye yönelir ve uzunca bekleyip dua ederdi. En sonunda Akabe cemresine gelip, vadinin içinden ona da taş atar, ancak orada beklemez ve 'Ben, Peygamber'i (sav) işte böyle yaparken gördüm' derdi."
Bize Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona ez-Zührî şöyle rivayet etmiştir:
"Peygamber (sav) Minâ Mescidi'ne yakın olan cemreye taş atacağı zaman oraya gelir çakıl taşı atar ve her atışında da 'Allâhu Ekber' diyerek tekbir getirirdi. Sonra ilerler de kıbleye yönelip ellerini semaya kaldırır uzunca ayakta kalır ve dua ederdi. Sonra ikinci cemreye gelir, ona da yedi çakıl taşı atar ve her bir atışında 'Allâhu Ekber' diyerek tekbir getirirdi. Sonra vadinin sol tarafına doğru iner, orada da kıbleye dönüp ellerini kaldırır uzunca bekler ve dua ederdi. Sonra Akabe yanındaki cemreye gelir, ona da her bir atışında tekbir getirerek yedi tane çakıl taşı atar, sonra onun yanında durmadan oradan ayrılırdı."
Zuhrî der ki: Salim b. Abdullah'tan işittim, bu hadisin benzerini babası Abdullah b. Ömer'den, o da Peygamber'den (sav) rivayet ediyordu. Zaten İbn Ömer de böyle yapardı.