11735 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona Yunusi ona ez-Zühri, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
Müslümanlar Pazartesi günü sabah namazında bulunurken Ebu Bekir (ra) de onlara namaz kıldırdığı sırada ansızın Nebi (sav), Aişe'nin (r.anha) hücresinin perdesini açıp onlara baktığını fark ettiler. (Rasulullah) onların (namaz için) saf olmuş hallerine baktı. Gülercesine tebessüm etti. Ebu Bekir (ra) topukları üzerine gerisin geri gitti ve Rasulullah'ın (sav) namaza çıkmak istediğini sandı. Müslümanlar da Nebi'yi (sav) gördükleri zaman onun bu haline sevindikleri için az kalsın namazlarını bozacaklardı. (Rasulullah) Eliyle tamamlayın diye işaret buyurdu, sonra hücreye girip perdeyi indirdi ve o gün de vefat etti.
Bize Mahmud, ona Şebâbe, ona Şu'be, ona Muhammed b. Ziyâd, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Namaz kılarken, şeytan bana musallat oldu. Namazımı bozmak için üzerime üzerime geldi. Sonra Allah (cc) bana ona karşı bir güç ve imkân verdi ve onun boğazını sıktım. Sabahleyin uyanıp onu görmeniz için de bir direğe bağlamak istedim. Ancak Hz. Süleyman'ın (as) (Rabbim, bana benden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ver) (Sâd 38/35) dediğini hatırladım. Neticede Allah (cc) onu köpek gibi sinmiş vaziyette geri çevirdi."
Nadr b. Şumeyl şöyle demiştir: 'Fezeattuhû' fiili zel harfi ile okunursa, onu boğdum anlamına gelir. Bu kelime Yüce Allah'ın kitabındaki gibi 'Yevme yuda‘ûne: o gün onlar itilip, kakılırlar' (Tûr 52/13) şeklinde (dâl harfi ile) de okunabilir, ki doğru olan bence bu okunuş şeklidir. (Şu'be) bu kelimedeki ayn ve te harflerini şeddeli olarak söylemiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkita vardır.