Giriş

Bize Humeydî, ona Süfyan, ona Zührî, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut’im, ona da babası (Cübeyr b. Mut’im) (ra) şöyle dedi:

"Nebi’yi (sav) akşam namazında Tûr suresini okurken dinledim, “Acaba onlar bir yaratan olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendilerini bizzat kendileri mi yaratıyorlar? Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır! Aslında onlar, Allah’ın varlığına gerçek anlamda inanmıyorlar. Yahut Rabbinin hazineleri onların yanında mı? Yoksa kâinatı yöneten onlar mı?” Tûr, 52/35-37 ayetlerine varınca kalbim neredeyse uçacaktı."

Süfyan der ki: Bana Zührî, ona da Muhammed b. Cübeyr b. Mut’im'in aktardığı rivayette babasının “Ben Nebi’yi (sav) akşam namazında Tûr suresini okurken dinledim” dediğini işittim, ama onların bana dedikleri diğer eklemeleri duymadım.


    Öneri Formu
287329 B004854-2 Buhârî, Tefsir, (Tûr) 1

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Zührî, ona Ebu İdris, ona da Ubâde b. Sâmit (ra) şöyle demiştir:

Hz. Peygamber'in (sav)'in yanında idik, bize "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamanız, zina etme­meniz, hırsızlık yapmamanız... üzerine bana biat eder misiniz?" buyurdu ve Kadınlar ayetini (Mümtehine, 12) okudu. -Süfyân'ın çoğu rivayetinde lafız 'ayeti okudu' şeklindedir.- ondan sonra "içinizden her kim sözünde durursa, onun ecri ve mükâfatı Allah üzerindedir. Kim bu saydığım (günahlardan) birini yapıp sonra da cezasını dünyada çekerse, bu ceza ona bir kefarettir. Kim de bu suçlardan birini yapar ve yaptığı fiili Allah örterse, işi Allah'a kalır. İsterse ona azap eder, dilerse onu mağfiret eyler."


Ma'mer "ayet" ile ilgili Abdurrezzak'tan yaptığı rivayetle, hadise mutâbaat etmiştir.


    Öneri Formu
287339 B004894-2 Buhari, Tefsir, (Mümtehine) 3

Bize Âdem, ona Şu‘be, ona Hakem, ona Muhammed b. Ka‘b el-Kurazî, ona da Zeyd b. Erkam (ra) şöyle demiştir:

Abdullah b. Ubey “Rasulullah’ın (sav) yanındakilere infak etmeyin” ve “And olsun Medine’ye dönersek (göreceksiniz aziz olan, zelil olanı oradan dışarı atacaktır)” dediği zaman, ben bunları Nebi’ye (sav) ulaştırıp haber verdim. Ensâr bundan dolayı beni kınadı ve Abdullah b. Ubeyy bu sözleri söylemediğine yemin etti. Ben de evime dönüp uyudum. Sonra Rasulullah (sav) beni huzuruna çağırttı, huzuruna varınca "şüphesiz Allah senin söylediğini doğruladı" buyurdu ve "Onlar, Rasulullah'ın yanında bulunanlara hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir." (Münâfikun, 7) ayeti indi.

İbn Ebu Zâide der ki: Yine bu hadisi bize A‘meş, ona Amr, ona İbn Ebu Leylâ, ona da Zeyd, Nebi’den (sav) rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
287340 B004902-2 Buhari, Tefsir, (Münâfikûn) 3

Bize Saîd b. Hafs, ona Şeybân, ona Yahya, ona da Ebu Seleme şöyle demiştir:

Ebu Hureyre, İbn Abbas'ın yanında iken bir adam gelip İbn Abbas'a “kocasının vefatından, kırk gün sonra doğum yapan bir kadın hakkında ba­na fetva ver” dedi. İbn Abbas “bu kadının iddeti iki müddetten en uzun olanıdır” dedi. Bunun üzerine ben "Hamilenin iddeti ise doğum yapana kadardır" ayetini söyledim. Ebu Hureyre de “Ben kardeşimin oğluyla, yani Ebu Seleme ile aynı görüşteyim” dedi. Bunun üzerine İbn Abbâs, hizmetlisi Kureyb'i, Ümmü Seleme'ye gönderip meseleyi ona sordurdu. Ümmü Seleme de şöyle dedi: Subey'a el-Eslemiye gebe iken kocası öldürüldü. Sonra Subey'a, kocasının ölümünün ardından kırkıncı gecede doğurdu. Ar­dından kendisine, evlenmek üzere talip çıktı. Rasulullah (sav) da onun nikahlanmasına izin verdi. Ebu Senâbil de ona talip olanlar arasındaydı.


    Öneri Formu
287341 B004909-2 Buhari, Tefsir, (Talâk) 2

Bize Saîd b. Hafs, ona Şeybân, ona Yahya, ona da Ebu Seleme şöyle demiştir:

Ebu Hureyre, İbn Abbas'ın yanında iken bir adam gelip İbn Abbas'a “kocasının vefatından, kırk gün sonra doğum yapan bir kadın hakkında ba­na fetva ver” dedi. İbn Abbas “bu kadının iddeti iki müddetten en uzun olanıdır” dedi. Bunun üzerine ben "Hamilenin iddeti ise doğum yapana kadardır" ayetini söyledim. Ebu Hureyre de “Ben kardeşimin oğluyla, yani Ebu Seleme ile aynı görüşteyim” dedi. Bunun üzerine İbn Abbâs, hizmetlisi Kureyb'i, Ümmü Seleme'ye gönderip meseleyi ona sordurdu. Ümmü Seleme de şöyle dedi: Subey'a el-Eslemiye gebe iken kocası öldürüldü. Sonra Subey'a, kocasının ölümünün ardından kırkıncı gecede doğurdu. Ar­dından kendisine, evlenmek üzere talip çıktı. Rasulullah (sav) da onun nikahlanmasına izin verdi. Ebu Senâbil de ona talip olanlar arasındaydı.


    Öneri Formu
287342 B004909-3 Buhari, Tefsir, (Talâk) 2

Süleyman b. Harb ve Ebu Numan der ki: Bi­ze Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona da Muhammed şöyle demiştir:

Ben, Abdurrahman b. Ebu Leylâ'nın içinde bulunduğu ve öğrencilerinin kendisine çok hürmet ettikleri bir ders halkasındaydım. İbn Ebu Leylâ, ko­cası ölen kadının iddet müddeti hakkında “iki müddetin en uzun olanıdır” dedi. Ben Sübey'a bt. Hâris'in hadisini, Abdullah b. Utbe senediyle rivayet ettim, bunun üzerine öğrencilerinden bazısı susmam için bana işarette bulundu. Muhammed der ki: Ben onun bu görüşü inkâr ettiğini anladım ve “eğer ben Abdullah b. Utbe, Kûfe'de bir yerde iken, ben hala onun adına yalan söyleye biliyorsam, demek ki gerçekten çok cesur biriyim” dedim. Bunun üzerine o bana karşı tutumundan utandı ve “ama amcası (abdullah b. Mesud) bunu söylemedi” dedi. İbn Şîrîn der ki: Ben Ebu Atıyye Mâlik b. Âmir'e varıp bu hadisi sordum, Mâlik de Subey'a hadisini bana rivayet etti. Bunun üzerine “Sen Abdullah ibn Mesud'dan bu konuda bir şey işittin mi?” diye sordum, o da şu cevabı verdi: Biz Abdullah b. Mesud'un yanında idik bize “Siz kadınlar hakkında ruhsatı değil de ağır hükmü mü uyguluyorsunuz? Kısa Nisa Sûresi'ndeki (yani Talak Suresi) "hamile kadınların iddeti, doğumla sona erer" (Talâk, 4) ayeti, uzun Sureden (Bakara'dan) sonra inmiştir” dedi.


    Öneri Formu
287343 B004910-2 Buhari, Tefsir, (Talâk) 2

Süleyman b. Harb ve Ebu Numan der ki: Bi­ze Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona da Muhammed şöyle demiştir:

Ben, Abdurrahman b. Ebu Leylâ'nın içinde bulunduğu ve öğrencilerinin kendisine çok hürmet ettikleri bir ders halkasındaydım. İbn Ebu Leylâ, ko­cası ölen kadının iddet müddeti hakkında “iki müddetin en uzun olanıdır” dedi. Ben Sübey'a bt. Hâris'in hadisini, Abdullah b. Utbe senediyle rivayet ettim, bunun üzerine öğrencilerinden bazısı susmam için bana işarette bulundu. Muhammed der ki: Ben onun bu görüşü inkâr ettiğini anladım ve “eğer ben Abdullah b. Utbe, Kûfe'de bir yerde iken, ben hala onun adına yalan söyleye biliyorsam, demek ki gerçekten çok cesur biriyim” dedim. Bunun üzerine o bana karşı tutumundan utandı ve “ama amcası (abdullah b. Mesud) bunu söylemedi” dedi. İbn Şîrîn der ki: Ben Ebu Atıyye Mâlik b. Âmir'e varıp bu hadisi sordum, Mâlik de Subey'a hadisini bana rivayet etti. Bunun üzerine “Sen Abdullah ibn Mesud'dan bu konuda bir şey işittin mi?” diye sordum, o da şu cevabı verdi: Biz Abdullah b. Mesud'un yanında idik bize “Siz kadınlar hakkında ruhsatı değil de ağır hükmü mü uyguluyorsunuz? Kısa Nisa Sûresi'ndeki (yani Talak Suresi) "hamile kadınların iddeti, doğumla sona erer" (Talâk, 4) ayeti, uzun Sureden (Bakara'dan) sonra inmiştir” dedi.


    Öneri Formu
287344 B004910-3 Buhari, Tefsir, (Talâk) 2

Süleyman b. Harb ve Ebu Numan der ki: Bi­ze Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona da Muhammed şöyle demiştir:

Ben, Abdurrahman b. Ebu Leylâ'nın içinde bulunduğu ve öğrencilerinin kendisine çok hürmet ettikleri bir ders halkasındaydım. İbn Ebu Leylâ, ko­cası ölen kadının iddet müddeti hakkında “iki müddetin en uzun olanıdır” dedi. Ben Sübey'a bt. Hâris'in hadisini, Abdullah b. Utbe senediyle rivayet ettim, bunun üzerine öğrencilerinden bazısı susmam için bana işarette bulundu. Muhammed der ki: Ben onun bu görüşü inkâr ettiğini anladım ve “eğer ben Abdullah b. Utbe, Kûfe'de bir yerde iken, ben hala onun adına yalan söyleye biliyorsam, demek ki gerçekten çok cesur biriyim” dedim. Bunun üzerine o bana karşı tutumundan utandı ve “ama amcası (abdullah b. Mesud) bunu söylemedi” dedi. İbn Şîrîn der ki: Ben Ebu Atıyye Mâlik b. Âmir'e varıp bu hadisi sordum, Mâlik de Subey'a hadisini bana rivayet etti. Bunun üzerine “Sen Abdullah ibn Mesud'dan bu konuda bir şey işittin mi?” diye sordum, o da şu cevabı verdi: Biz Abdullah b. Mesud'un yanında idik bize “Siz kadınlar hakkında ruhsatı değil de ağır hükmü mü uyguluyorsunuz? Kısa Nisa Sûresi'ndeki (yani Talak Suresi) "hamile kadınların iddeti, doğumla sona erer" (Talâk, 4) ayeti, uzun Sureden (Bakara'dan) sonra inmiştir” dedi.


    Öneri Formu
287345 B004910-4 Buhari, Tefsir, (Talâk) 2

Süleyman b. Harb ve Ebu Numan der ki: Bi­ze Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona da Muhammed şöyle demiştir:

Ben, Abdurrahman b. Ebu Leylâ'nın içinde bulunduğu ve öğrencilerinin kendisine çok hürmet ettikleri bir ders halkasındaydım. İbn Ebu Leylâ, ko­cası ölen kadının iddet müddeti hakkında “iki müddetin en uzun olanıdır” dedi. Ben Sübey'a bt. Hâris'in hadisini, Abdullah b. Utbe senediyle rivayet ettim, bunun üzerine öğrencilerinden bazısı susmam için bana işarette bulundu. Muhammed der ki: Ben onun bu görüşü inkâr ettiğini anladım ve “eğer ben Abdullah b. Utbe, Kûfe'de bir yerde iken, ben hala onun adına yalan söyleye biliyorsam, demek ki gerçekten çok cesur biriyim” dedim. Bunun üzerine o bana karşı tutumundan utandı ve “ama amcası (abdullah b. Mesud) bunu söylemedi” dedi. İbn Şîrîn der ki: Ben Ebu Atıyye Mâlik b. Âmir'e varıp bu hadisi sordum, Mâlik de Subey'a hadisini bana rivayet etti. Bunun üzerine “Sen Abdullah ibn Mesud'dan bu konuda bir şey işittin mi?” diye sordum, o da şu cevabı verdi: Biz Abdullah b. Mesud'un yanında idik bize “Siz kadınlar hakkında ruhsatı değil de ağır hükmü mü uyguluyorsunuz? Kısa Nisa Sûresi'ndeki (yani Talak Suresi) "hamile kadınların iddeti, doğumla sona erer" (Talâk, 4) ayeti, uzun Sureden (Bakara'dan) sonra inmiştir” dedi.


    Öneri Formu
287346 B004910-5 Buhari, Tefsir, (Talâk) 2

Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Osman b . Esved, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Âişe (r.anha); (T) Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Kasım, ona da Âişe (r.anha); (T) Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ebu Yunus Hâtim b. Ebu Sağîra, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir:

Rasuullah (sav) "hesaba çe­kilen bir kimse, mutlaka helak olur (azap görür)" buyurdu. Bunun üzerine ben “ey Allah'ın Rasulü, Allah canımı Sana feda kılsın, Azîz ve Celîl Allah "Kitabı sağ eline verilen kimseye gelince; Onun hesâbı kolay bir şekilde görülecek" (İnşikâk, 8) buyurmuyor mu?” dedim. Rasulullah (sav) "O (ayette bahsedilen) amellerin arzıdır. Ameller arz olunur ve sonrasında kim hesâb hesaba çekilirse helak olur (azap görür)" buyurdu.


    Öneri Formu
287349 B004939-3 Buhari, Tefsir, (İnşikâk) 1