11735 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyurdu."
Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şeklinde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Ubeyde b. Muattib arasında inkıta' vardır.
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyurdu."
Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şeklinde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Veki' arasında inkıta' vardır.
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyurdu."
Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şeklinde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Asım el-Ahvel arasında inkıta' vardır.
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyurdu."
Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şeklinde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Davud b. Ebu Hind arasında inkıta' vardır.
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyurdu."
Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şeklinde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Zübeyde b. Haris arasında inkıta' vardır.
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyurdu."
Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şeklinde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Firas b. Yahya arasında inkıta' vardır.
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyurdu."
Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şeklinde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Ebu Ahvas arasında inkıta' vardır.
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif (b. Tarif), ona da (Amir) eş-Şa'bî, Bera b. Azib’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesmişti. Rasulullah (sav) (o haliyle) 'Senin bu koyunun (ibadet maksadıyla kurban edilen bir koyun değil, sadece etinden istifade edebileceğin) bir et koyunudur' buyurdu. Dayım da 'Ey Allah'ın Rasulü bende bir yaşını doldurmuş bir keçi yavrusu vardır' (onu kurban edebilir miyim?) diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan evvel kurbanını keserse, onu ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurban kesme ibadeti tam olarak yerine gelmiş olur ve Müslümanların sünnetini yerine getirmiş olur' buyurdu."
Bu hadisi eş-Şa'bî'den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıfa ve İbrahim en-Nahaî'ye mutâbaat etti. Yine bu hadisi Hureys, ona Şa'bî'den senediyle rivayet etmekte Vekî', Ubeyde'ye mutâbaat etti. Asım b. Süleyman ile Davud b. Ebu Hind, Şa'bî'den: "Yanımda bir süt oğlağı var" şeklinde aktarmışlardır. Zubeyd ile Firâs da Şa'bî'den: "Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi keçi yavrusu var" şeklinde rivayet etmişlerdir. Ebu Ahvas da der ki: Bize Mansur: "Dişi bir yavru oğlak" diye aktardı. İbn Avn da "Dişi bir yavru oğlak" ve "süt oğlak" şeklinde söylemiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Ebu Avn arasında inkıta' vardır.
Bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
"Ümmü Süleym Hz. Peygamber'e (sav) ‘Ey Allah'ın Rasulü! Enes senin hizmetçindir. Onun için Allah'a dua etsen!’ deyince Rasululah (sav) 'Ey Allah'ım! Onun malını ve evladını artır! Kendisine verdiklerini de bereketlendir!' diye dua etti."
Hişâm b. Zeyd de ‘Enes b. Mâlik’ten aynısını işittim’ demiştir.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Zühri, ona Urve ve Said b. Müseyyeb, onlara da Hakim b. Hızâm şöyle demiştir:
Hz. Peygamber'den (sav) bir şeyler istedim, bana istediğimi verdi. Sonra tekrar istedim, yine verdi. Sonra tekrar istedim yine verdi. Sonrasında şöyle buyurdu: "Bu mal var ya" -Süfyan'ın rivayetine göre Hakîm, Hz. Peygamber bana "ey Hakîm" diye hitap etti, demiştir. "Bu mal tazedir, tatlıdır. Kim bunu gönül rahatlığıyla alırsa onun için bereketli olur. Kim de açgözlülükle alırsa ona bereketi olmaz. O yiyip yiyip de doymayan kimse gibi olur. Veren el de alan elden üstündür."