11694 Kayıt Bulundu.
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şu'be, ona Muhârib b. Disâr, ona da Câbir b. Abdullah el-Ensârî şöyle söylemiştir:
Bir adam gece karanlığı bastığında iki sulama devesi ile geldi. Adam, Muaz'ın yatsı namazını kıldırmasına denk geldi. Hemen devesini bıraktı ve Muaz'a uydu. Muaz namazda Bakara veya Nisâ suresini okumaya başlayınca, adam bırakıp gitti. Daha sonra Muaz bu kişi hakkında kötü bir söz söyledi ve bu durum bu şahsa ulaştı. Bunun üzerine o kimse Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve O'na Muaz'ı şikayet etti. Hz. Peygamber (sav) üç defa: "Ey Muaz! Sen bir fitneci misin? dedi ve Sebbih isme Rabbike'l-al'lâ, Ve'ş-şemsi ve duhâhâ, Ve'l-leyli izâ yağşa surelerini okuyup namaz kıldıramaz mıydın? Muhakkak ki arkandaki cemaatin içinde yaşlı, zayıf ve ihtiyaç sahibi kimseler vardır." buyurdu. Şu'be 'Muhakkak ki arkanda...' cümlelerinin de hadis olduğunu zannediyorum, dedi.
Buhari dedi ki, Şu'be'ye bu hadisi rivayet etmede Said b. Mesrûk, Mis'ar ve Şeybânî mutâbaat etmiştir.
Amr ve Ubeydullah b. Miksem ve Ebu Zübeyr'in Cabir'den naklettiklerine göre Muaz yatsı namazında Bakara Suresini okudu.
Şu'be'ye, Muhârib'den rivayetinde A'meş mutâbaat etmiştir.
Bize İbrahim b. Musa, ona Velîd, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Abdullah b. Katâde, ona da babası Ebu Katade'nin söylediğine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ben uzun tutmak arzusuyla namaza dururum. Ancak bir çocuğun ağlama sesini işitince annesine zahmet vermemek için namazımı kısa keserim."
Bu hadisi Evzâî'den rivayet etmede, Velid'e Bişr b. Bekr, İbn Mübarek ve Bakıyye mutâbaat etmiştir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Said, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik'in söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ben uzun tutmak arzusuyla namaza başlarım. Ancak bir çocuğun ağlama sesini işitince annesinin hissedeceği endişenin şiddetini bildiğim için namazımı kısa keserim."
Bize Musa, ona Ebân, ona Katâde, ona da Enes Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav), vefat ettiği hastalığa yakalandığında, Bilâl O'na gelir, namaz vaktini bildirirdi. Peygamber: "Ebu Bekir'e emredin de namazı kıldırsın" buyurdu. Ben “Ebu Bekir ince kalpli bir insandır. Eğer senin makamına geçerse ağlar ve okuyamaz” dedim. Peygamber(sav) yine "Ebu Bekir'e emredin, namazı kıldırsın" buyurdu. Ben de söylediklerime benzer şeyler söyledim. Peygamber (sav) üçüncü veya dördüncü defasında: "Sizler Yusuf Peygamber'in etrafındaki kadınlardansınız. Ebu Bekir'e emredin de namazı o kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekir namazı kıldırmaya başladı. Peygamber de iki kişiye dayanarak çıktı. Peygamber'in ayakları ile yerde çizgi çizerek gelmesi hâlâ gözümün önündedir. Ebu Bekir, Peygamber'i görünce geri çekilmeye çalıştı. Peygamber "namazı kıldır" diye işaret etti. Fakat Ebu Bekir imamlık makamından geriye çekildi. Peygamber Ebu Bekir'in yanı başına oturdu. Ebu Bekir, tekbirleri insanlara duyuruyordu.
Bu hadisi A'meş b. Süleyman'dan rivayet etmede Muhâdır, Abdullah b. Davud'a mutâbaat etmiştir.
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Esved, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığı zaman Bilal namaz vaktini bildirmek üzere geldi. Rasulullah "Ebu Bekir'e söyleyin de insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ben de “ey Allah'ın Rasulü! Ebu Bekir yumuşak kalpli bir insandır. Muhakkak ki o senin makamında durduğu zaman insanlara sesini duyuramaz. Bu işi Ömer'e emretsen” dedim. Rasulullah "Ebu Bekir'e emrediniz, o insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ben Hafsa'ya da: “Şübhesiz Ebu Bekr hüzünlü bir kimsedir. Muhakkak ki o senin makamında durduğu zaman kıraati insanlara duyuramaz. Ömer'e emir buyursan” deyiver, dedim. Rasulullah "siz, Yusuf Peygamber'in etrafındaki kadınlarsınız. Ebu Bekir'e söyleyin insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ebu Bekir namaza başlayınca, Rasulullah kendinde bir hafiflik hissetti de kalktı ve iki adama dayanarak, iki ayağı yerde sürüne sürüne götürüldü. Nihayet mescide girdi. Ebu Bekir, O'nun gelişteki hafif sesini işitince, gerilemeye çalıştı. Rasulullah ona işaret etti. Akabinde Rasulullah geldi, nihayet Ebu Bekir'in soluna oturdu. Ebu Bekir ayakta namaz kılıyordu. Rasulullah ise oturarak namaz kılıyordu. Ebu Bekir, Rasulullah'ın namazına uyuyordu, insanlar da Ebu Bekir'in (ra) namazına uyuyorlardı.