11694 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ezan okunduğunda, şeytan ezanı işitmemek için geri dönüp yellenerek oradan kaçar. Ezan bittiğinde geri gelir. Namaz için kamet getirildiğinde tekrar kaçar. Kamet bittiğinde tekrar geri gelir ve insan ile nefsi arasına girer vesvese verir; 'şunu hatırla', 'şunu düşün' diyerek insanın aklında olmayan şeyleri aklına getirir. Öyle ki, insan kaç rekat namaz kıldığını bilemez."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Sa'sa' el-Mâzinî, ona babası (Abdullah b. Abdurrahman), ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etmiştir:
"Görüyorum ki sen davarı (koyun sürüsü) ve kırları seviyorsun. Sen kırlarda veya davarınla birlikteyken namaz için ezan okuduğunda sesini yükselt. Çünkü müezzin, sesinin ulaştığı yerdeki insan, cin hatta herhangi bir şey onun sesini duyduğunda kıyamet günü kendisine (güzel) şahitlik yapar."
Ebu Said, ben bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) işittim, demiştir.
Açıklama: Ateş yakmayı ve çan çalmayı zikredenlere karşı bir grup da bunların Yahudi ve Hristiyanlar'a ait olduğunu ifade ettiler ve bunlardan vazgeçtiler.
Bize Mahmud b. Gaylan, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Müslümanlar, Medine'ye geldiklerinde kendileri (ezan ile) çağrılmadan toplanırlar ve namaz vaktini beklerlerdi. Bir gün aralarında konuştular ve bazıları; 'Hristiyanlar'ın çanları gibi çan edinelim' dediler. Bazıları da; 'Yahudiler'in nefirleri gibi nefir edinelim' dediler. Ömer de; 'Neden namaz vakitlerini duyuracak bir adam göndermiyorsunuz?' dedi. Hz. Peygamber (sav) de bu görüşü onayladı ve şöyle buyurdu:
"Ey Bilal! Kalk ve namaza çağır."
Açıklama: Nefir: Boynuzdan yapılan boru türü bir çalgıdır.