11735 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona Abdülvehhab, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın (r.anhüma) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah (cc) Mekke'yi haram kılmıştır. Mekke, ne benden evvel ne de benden sonra hiçbir kimse için helal değildir. Mekke bana sadece gündüzün bir saatinde helal kılındı. Mekke'nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, av hayvanı korkutulmaz, kayıp eşyaları kimse tarafından alınamaz. Sadece onu (sahibini bulmak için) tanıtan alabilir."
Hz. Peygamber'in (sav) bu sözleri üzerine Abbas: 'Ey Allah'ın Rasulü! Kuyumcular ve kabirlerimiz için ızhır otu müstesna olsun' dedi. Hz. Peygamber de (sav): "Izhır otu müstesnadır" buyurdu.
Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadiste "Kabirlerimiz ve evlerimiz için (ızhır müstesna olsun)" dediğini söyledi.
Ebân b. Salih, Hasen b. Müslim'den; o da Safiyye bt. Şeybe'den şöyle nakletmiştir: Kendisi: 'Ben Hz. Peygamber'den (sav) işittim, deyip bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Mucahid de Tavus'tan; o da İbn Abbas'tan şöyle nakletti: 'Izhır; Mekkeliler'in demircileri, dökümcüleri ve evleri için (ihtiyaçtır).
Açıklama: Ebu Hureyre tariki 112&arama=a'>B000112, B002434, B006880 numaralı rivayetlerde mevsul olarak serdedilmiştir.
Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Muhammed b. Hâzim, ona el-A'meş, ona Mücâhid, ona Tavus, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Onlara azap ediliyor. Hem de büyük bir (günah) sebebiyle değil. Bunlardan biri (küçük abdestini bozarken) idrarından örtünmezdi (sakınmazdı), diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı.". Sonra yaş bir hurma dalı alıp iki parçaya ayırdı ve her iki mezara birer tane dikti. Orada bulunanlar, 'Ey Allah'ın rasûlü, neden böyle yaptınız?' diye sordular. Hz. Peygamber de "umulur ki, bu dallar yaş kaldığı sürece (onların /zikri sayesinde) bunların azabı hafifletilir" buyurdu.
İbnü'l-Müsennâ şöyle demiştir: Bize Vekî ona el-A'meş, Mücâhid'i benzer bir şekilde "يَسْتَتِرُ مِنْ بَوْلِهِ." derken işittim, demiştir.