11724 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerîr, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah b. Mesud'un söylediğine göre Rasulullah'a (sav) bir adam geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Bir topluluğu sevdiği halde henüz onlara kavuşamamış bir adam hakkında ne dersiniz?' diye sordu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kişi sevdiği ile beraberdir."
Bu hadisi Ameş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah, ona Rasulullah'dan (sav) rivayet etmekte Cerîr b. Hâzım, Süleyman b. Karn ve Ebu Avâne mutabaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Cerîr b. Hâzim arasında inkıta vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerîr, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah b. Mesud'un söylediğine göre Rasulullah'a (sav) bir adam geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Bir topluluğu sevdiği halde henüz onlara kavuşamamış bir adam hakkında ne dersiniz?' diye sordu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kişi sevdiği ile beraberdir."
Bu hadisi Ameş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah, ona Rasulullah'dan (sav) rivayet etmekte Cerîr b. Hâzım, Süleyman b. Karn ve Ebu Avâne mutabaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Karm arasında inkıta vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerîr, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah b. Mesud'un söylediğine göre Rasulullah'a (sav) bir adam geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Bir topluluğu sevdiği halde henüz onlara kavuşamamış bir adam hakkında ne dersiniz?' diye sordu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kişi sevdiği ile beraberdir."
Bu hadisi Ameş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah, ona Rasulullah'dan (sav) rivayet etmekte Cerîr b. Hâzım, Süleyman b. Karn ve Ebu Avâne mutabaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona Ameş, ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa'nın söylediğine göre Rasulullah'a (sav) bir adam henüz kavuşamadığı bir topluluğu seviyor (bu konuda ne dersiniz) denilince, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kişi sevdiği ile beraberdir."
Ebu Muaviye ve Muhammed b. Ubeyd bu hadise mutabaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Ubeyd arasında inkıta vardır.
Bize Abdan, ona Abdullah, ona ez-Zührî, ona Ebu Ümame ona da babasının (Sehl b. Huneyf) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sakın sizden biriniz 'nefsim habis oldu' demesin. Bunun yerine 'nefsim kötüleşti' desin."
(Buhârî:) Ukayl da (bu hadisi ez-Zührî'den rivayet ederek) Yunus ibn Yezîd'e mütabaat etmiştir.
Açıklama: Hadiste geçen "habise" ve "lakise" kelimeleri "kirlenme" açısından aynı anlama gelse de Hz. Peygamber (sav) müslümanın nefsine habislik izafe etmesini hoş görmediği için aynı anlama gelen başka bir kelime kullanılmasını tavsiye etmiştir. Bir bakıma "habis" kelimesini çağrışımları açısından kullanmayı uygun görmemiştir. Hadis Hz. Peygamber'in (sav) hassasiyetleri hakkında bize bilgi vermesi açısından önemlidir. Kötü çağrışımları olan kelimeleri benzer çağrışımları olmayan eş anlamlı diğer kelimelerle değiştirmek Hz. Peygamber'in âdetleri arasındadır (bk. Aynî, Umdetü'l-kārî, [Beyrut, ts], 22/201-2).
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona Ameş, ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa'nın söylediğine göre Rasulullah'a (sav) bir adam henüz kavuşamadığı bir topluluğu seviyor (bu konuda ne dersiniz) denilince, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kişi sevdiği ile beraberdir."
Ebu Muaviye ve Muhammed b. Ubeyd bu hadise mutabaat etmişlerdir.
Bize İshak b. Nasr, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona da babası (Müseyyeb b. Hazn) şöyle rivayet etti:
Said'in dedesi Hazn, (Bir gün) Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldi. Rasulullah (sav) ona "Adını sordu. O da, isminin Hazn olduğunu söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Senin adın Sehl olsun." buyurdu. O da, ben babamın bana verdiği ismi değiştiremem dedi.
Said b. Müseyyeb, "O günden sonra ailemizde sürekli bir karamsarlık/kasavet vardı" demiştir.
Bize Ali b. Abdullah ve Mahmud, bu ikisine Abdurrazzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona babası (Müseyyeb b. Hazn) ona da dedesi (Hazn b. Ebu Vehb) bu geçen hadisi rivayet etti.
Bize İshak b. Nasr, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona da babası (Müseyyeb b. Hazn) şöyle rivayet etti:
Said'in dedesi Hazn, (Bir gün) Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldi. Rasulullah (sav) ona "Adını sordu. O da, isminin Hazn olduğunu söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Senin adın Sehl olsun." buyurdu. O da, ben babamın bana verdiği ismi değiştiremem dedi.
Said b. Müseyyeb, "O günden sonra ailemizde sürekli bir karamsarlık/kasavet vardı" demiştir.
Bize Ali b. Abdullah ve Mahmud, bu ikisine Abdurrazzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona babası (Müseyyeb b. Hazn) ona da dedesi (Hazn b. Ebu Vehb) bu geçen hadisi rivayet etti.
Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Halid b. Haris, ona Şube, ona Vâkıd b. Muhammed b. Zeyd, ona babası (Muhammed b. Zeyd) ona da İbn Ömer'in (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurdu:
"Vay halinize veya size yazık 'Şube, ravinin bu iki kelimede şüpheye düştüğünü belirtmiştir'. Benden sonra birbirinizin boynunu vuran kâfirlere dönmeyin."
Nadr, Şube'nin "size yazık (vayhake)" lafzıyla; Ömer b. Muhammed ise babasının (Muhammed b. Zeyd) "vay halinize (veyleküm)" veya "size yazık (veyhaküm)" lafızlarıyla rivayet ettiğini söylemişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ömer b. Muhammed arasında inkıta vardır.
Bize Amr b. Asım, ona Hemmâm, ona Katâde, ona da Enes şöyle söylemiştir: Bedevilerden bir kişi Rasulullah'a (sav) geldi ve şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Rasulü! Kıyamet ne zaman kopacaktır?' Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Yazık sana! Kıyamet için ne hazırladın?" O kimse de: 'Kıyamet için (çok) bir şey hazırlamadım. Fakat ben Allah'ı ve Rasulünü seviyorum' dedi.' Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Sen sevdiklerinle beraber olacaksın." Enes dedi ki: Biz de olacak mıyız? diye sorduk. Rasulullah da (sav) "Evet" buyurunca, o gün biz de çok mutlu olduk. Bir gün Muğire'nin benim yaşlarımda olan çocuğu (yanımızdan) geçti de Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şayet bu çocuğun eceli ertelenirse, bu çocuk ihtiyarlamadan kıyamet kopar." Bu hadisi Şube, ihtisar ederek Katâde'den o da Enes'ten o da Rasulullah'dan (sav) nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şube b. Haccâc arasında inkıta vardır.