11724 Kayıt Bulundu.
Bize Kabîsa, ona Süfyân, ona Mansur, ona Talha, ona Enes'in söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) yerde düşmüş bir hurma tanesi buldu ve şöyle dedi:
"Zekat malı olma ihtimali olmasaydı bunu mutlaka yerdim."
Hemmâm'ın Ebu Hüreyre'den onun da Hz. Peygamber'den (sav) naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bazen yatağımın üstüne düşmüş bir hurma tanesi buluyorum." (Fakat zekat malı olma ihtimaline karşı yemiyorum.)
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hemmam b. Münebbih arasında inkita vardır.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Mansur, ona Rib'î b. Hirâş, ona da Huzeyfe'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Melekler, sizden önceki milletlerden bir adamın ruhunu karşıladı ve '(Dünya'dayken) hayır türü bir şey işledin mi?' diye sordular. Adam 'Hizmetçilerime eli darda olan borçlularıma süre vermelerini, ödeme imkanı olan borçlularıma da müsamahakâr davranmalarını emrederdim.' dedi. Bunun üzerine melekler de ona karşı müsamahakâr davrandılar."
Ebu Malik'in söylediğine göre Rib'î'nin nakli şöyledir: "Ödeme imkanı olanlara esnek davranır, eli darda olanlara ise süre verirdim."
Şu'be, ona Abdülmelik, ona da Rib'î bu rivayet ile aynı içerikte başka bir rivayette bulunmuştur.
Ebu Avâne'nin rivayet ettiğine göre de Rib'î şöyle demiştir: "Ödeme imkanı olanlara esnek davranıyor, eli darda olanlara ise süre veriyorum."
Nuaym b. Ebu Hind'in rivayet ettiğine göre de Rib'î şöyle demiştir: "Ödeme imkanı olandan kabul ediyor, ödeme imkanı olmayana ise esnek davranıyorum."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Sa'd b. Târık arasında inkıta vardır.
Bize Müslim, ona Hişâm, ona Katâde, ona Enes (T) Bana Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona Esbât Ebü'l-Yesa el-Basrî, ona Hişâm ed-Düsterî, ona Katâde, ona Enes'in söylediğine göre o, (bir gün) Hz. Peygamber'e (sav) arpadan yapılmış bir ekmek ve bir miktar bayat yağ götürdü. O sırada Hz. Peygamber (sav) zırhını Medine'de bir Yahudiye rehin bırakmış ve ondan ailesi için bir miktar arpa almıştı. Bu halde iken Hz. Peygamber'in (sav) şöyle söylediğini işitti:
"Muhammed'in (sav) ailesinin yanında ne bir ölçek buğday ne de bir ölçek arpa akşamlamamıştır." O sırada Hz. Peygamber'in (sav) yanında dokuz eşi vardı.
Bize Muhammed b. Selam, ona Mahled b. Yezid, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Ubeyd b. Umeyr şöyle rivayet etti:
"Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer b. Hattab'ın (ra) huzuruna girmek için izin istedi. Ancak kendisine izin verilmedi. Ömer meşgul olsa gerekti. Bu nedenle Ebu Musa geri döndü. Ömer meşguliyeti bitince; 'Sanki Abdullah b. Kays'ın sesini duydum? Ona izin verin.' dedi. Buna karşılık; 'O, gitti.' denildi. Ardından Ömer, Ebu Musa'yı çağırdı. Ebu Musa dedi ki; 'Bizlere bu şekilde davranmamız emredilirdi.' Bunun üzerine Ömer; 'Bu konuya dair bana bir delil getireceksin.' dedi. Ebu Musa hemen ensarın bulunduğu meclise gitti ve onlardan buna şahitlik etmelerini istedi. Onlar da dediler ki; 'Bu meselede sana ancak en küçüğümüz Ebu Said el-Hudrî tanıklık edecektir.' Ebu Said, Ebu Musa'yla birlikte Ömer'in yanına şahitlik yapmak üzere gitti. Bunun üzerine Ömer; 'Rasulullah'ın (sav) buyruklarından biri bana kapalı mı kalmış? Öyle ya! Demek çarşı pazarda alış veriş, beni oyalamış!" Bu sözüyle Ömer, ticaret için çıkıp dolaşmayı kast etmektedir.
Bize Ebu Nuaym, ona İbn Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Abbad b. Temim , ona da amcası (Abdullah b. Zeyd) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber'e (sav) yellenme vehmine kapılan birisinin namazı bozup bozmayacağı soruldu. O'da (sav): 'Ses işitmedikçe veya koku almadıkça namazdan ayrılmasın' buyurdu."
Bize İbn Ebu Hafs, ona da ez-Zührî şöyle dedi: "yellenmenin kokusunu duymadıkça ya da sesini işitmedikçe abdest alman gerekmez."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Ebu Hafsa arasında inkita vardır.
Bana Muhammed, ona Abdullah b. Yezid, ona Said, ona Ebu Esved, ona Urve, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber'in (sav) ashabı kendi işlerinde çalışırdı. Bundan dolayı kokarlardı da kendilerine banyo yapmaları tavsiye edilirdi.
Hadisi Hemmâm, Hişâm'dan, o babasından, o da Hz. Aişe'den nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hemmâm b. Yahya arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinâr, ona Ebu Minhâl şöyle dedi: Ben sarraf olarak ticaret yapardım. Zeyd b. Erkam'a (ra) sordum. O, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu... dedi. (T) Bize Fadl b. Yakup, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinar ve Amir b. Musab, onlara Ebu Minhâl'i şöyle söylemiştir: Ben Berâ b. Âzib'e ve Zeyd b. Erkam'a sarf (paranın parayla değişimi) konusunu sordum. İkisi de şöyle dediler: Biz Rasulullah zamanında iki tacir idik. Rasulullah'a sarraflıktan sorduk. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Peşin olarak verilir alınırsa sakınca yoktur. Eğer vadeli olursa uygun olmaz."
Bize Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinâr, ona Ebu Minhâl şöyle dedi: Ben sarraf olarak ticaret yapardım. Zeyd b. Erkam'a (ra) sordum. O, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu... dedi. (T) Bize Fadl b. Yakup, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinar ve Amir b. Musab, onlara Ebu Minhâl'i şöyle söylemiştir: Ben Berâ b. Âzib'e ve Zeyd b. Erkam'a sarf (paranın parayla değişimi) konusunu sordum. İkisi de şöyle dediler: Biz Rasulullah zamanında iki tacir idik. Rasulullah'a sarraflıktan sorduk. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Peşin olarak verilir alınırsa sakınca yoktur. Eğer vadeli olursa uygun olmaz."
Bize Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinâr, ona Ebu Minhâl şöyle dedi: Ben sarraf olarak ticaret yapardım. Zeyd b. Erkam'a (ra) sordum. O, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu... dedi. (T) Bize Fadl b. Yakup, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinar ve Amir b. Musab, onlara Ebu Minhâl'i şöyle söylemiştir: Ben Berâ b. Âzib'e ve Zeyd b. Erkam'a sarf (paranın parayla değişimi) konusunu sordum. İkisi de şöyle dediler: Biz Rasulullah zamanında iki tacir idik. Rasulullah'a sarraflıktan sorduk. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Peşin olarak verilir alınırsa sakınca yoktur. Eğer vadeli olursa uygun olmaz."
Bize Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinâr, ona Ebu Minhâl şöyle dedi: Ben sarraf olarak ticaret yapardım. Zeyd b. Erkam'a (ra) sordum. O, Peygamber (sav) şöyle buyurdu... dedi. (T) Bize Fadl b. Yakup, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinar ve Amir b. Musab, onlara Ebu Minhâl'i şöyle söylemiştir: Ben Berâ b. Âzib'e ve Zeyd b. Erkam'a sarf (paranın parayla değişimi) konusunu sordum. İkisi de şöyle dediler: Biz Rasulullah zamanında iki tacir idik. Rasulullah'a sarraflıktan sorduk. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Peşin olarak verilir alınırsa sakınca yoktur. Eğer vadeli olursa uygun olmaz."