11724 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Halid, ona Muhammed b. Musa b. A'yen, ona babası, ona Amr b. Haris, ona Ubeydullah b. Ebu Cafer, ona Muhammed b. Cafer, ona Urve, ona da Hz. Aişe'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Üzerinde oruç borcu olduğu halde ölen kişinin yerine velisi oruç tutar."
İbn Vehb, Musa b. A'yen'e mütâbaatta bulunup hadisi Amr'dan nakletmiştir. Bu hadisi Yahya b. Eyyub da İbn Ebu Cafer tarikiyle nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Vehb arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Halid, ona Muhammed b. Musa b. A'yen, ona babası, ona Amr b. Haris, ona Ubeydullah b. Ebu Cafer, ona Muhammed b. Cafer, ona Urve, ona da Hz. Aişe'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Üzerinde oruç borcu olduğu halde ölen kişinin yerine velisi oruç tutar."
İbn Vehb, Musa b. A'yen'e mütâbaatta bulunup hadisi Amr'dan nakletmiştir. Bu hadisi Yahya b. Eyyub da İbn Ebu Cafer tarikiyle nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Eyyub arasında inkita vardır.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Ebu İshak eş-Şeybânî, ona da İbn Ebu Evfâ (ra) şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) ile beraber bir yolculuktaydık: Hz. Peygamber (sav) bir adama "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam inip onun için içecek hazırladı. Nebi de (sav) onu) içti. Ardından eli ile şu tarafı (doğuyu) gösterdi. Sonra da "Geceyi (karanlığı) şuradan gelirken gördüğünüzde oruçlu iftar yapabilir" buyurdu.
Cerir ve Ebu Bekir b. Ayyâş, Süfyân'a mütâbaatta bulunup hadisi eş-Şeybânî'den, o da İbn Ebu Evfâ'dan 'Hz. Peygamber (sav) ile beraber bir seferdeydim' şeklinde nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Cerir b. Abdülhamid arasında inkita vardır.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Ebu İshak eş-Şeybânî, ona da İbn Ebu Evfâ (ra) şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) ile beraber bir yolculuktaydık: Hz. Peygamber (sav) bir adama "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam, 'Ya Rasulallah! Güneş (henüz batmadı)' dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Bineğinden in de bana karışımından (içecek) hazırla" buyurdu. Adam inip onun için içecek hazırladı. Nebi de (sav) onu) içti. Ardından eli ile şu tarafı (doğuyu) gösterdi. Sonra da "Geceyi (karanlığı) şuradan gelirken gördüğünüzde oruçlu iftar yapabilir" buyurdu.
Cerir ve Ebu Bekir b. Ayyâş, Süfyân'a mütâbaatta bulunup hadisi eş-Şeybânî'den, o da İbn Ebu Evfâ'dan 'Hz. Peygamber (sav) ile beraber bir seferdeydim' şeklinde nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Bekir b. Ayyaş arasında inkita vardır.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Muhammed b. Cafer, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle söylemiştir:
"Hz. Peygamber (sav) her hangi bir ay oruç tutmazdı. Biz de O'nu o ayın hiçbir gününde artık oruç tutmayacak zannederdik. Hz. Peygamber (sav) herhangi bir ay o kadar oruç tutardı ki, biz O'nun o ayın tamamını oruçlu geçireceğini zannederdik. Yine Hz. Peygamber'i (sav)gece namazı kılarken görmek istemezsin ama onu muhakkak namaz kılarken görürsün. Uyurken görmek istemezsin fakat onun uyuduğunu görürsün."
Süleyman, Humeyd'den onun Enes'e (ra) oruç hakkında soru sorduğunu nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Hayyan arasında inkita vardır.
Bize Salt b. Muhammed, ona Mehdi, ona Ğaylân; (T) Bize Ebu Numan, ona Mehdi b. Meymûn, ona Ğaylân b. Cerîr, ona Mutarrif, ona da İmran b. Husayn'in (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav), İmran'a -ya da bir adama sordu, İmran da dinliyordu.- "Ey falancanın babası! Bu ayın (Şaban ayı) sonunda oruç tuttun mu?" Hadisin ravilerinden (Ebu Numan), 'Ramazanı kastettiğini sanıyorum' demiştir. O adam, 'Hayır! Ey Allah'ın Rasulü' dedi. Hz. Peygamber (sav), "(Ramazan ayındaki orucu tuttuktan sonra) iki gün daha oruç tut." buyurdu.
(Ravi) Salt, 'Onun Ramazan'ı kastettiğini zannediyorum' sözünü rivayet etmemiştir.
Ebu Abdullah (el-Buhârî) şöyle demiştir: Sabit, Mutarrif'ten, o da İmran vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) 'Şaban'ın sonunda' şeklinde nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Sabit b. Eslem arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Sümey mevlâ Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm b. Muğîra, ona da Ebu Bekir b. Abdurrahman, “ben ve babam, Aişe ile Ümmü Seleme'nin yanına girdik...” dedi; (T)
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm, ona babası Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir:
Abdurrahman, Mervân'a, Aişe ve Ümmü Seleme'nin kendisine Rasulullah'ın hanımları ile münasebetten dolayı cünüp olarak sabahladığını, ardından gusül abdesti alıp oruç tuttuğunu haber verdiklerini bildirdi. O zamanlar Medine valisi olan Mervân da Abdurrahman b. Hâris'e “Allah'a yemin ederim ki, bu rivayetle sen (cünüp olarak sabahlayanın orucu sahih olmaz diyen) Ebu Hureyre'yi uyaracaksın” dedi. Râvi Ebubekir der ki: Abdurrahman bu durumu hoş karşılamadı. Daha sonra Zülhuleyfe'de bir araya gelme imkanımız oldu. Ebu Hureyre'nin orada arazisi vardı. Abdurrahman, Ebu Hureyre'ye “sana bir şey söyleyeceğim, ama eğer Mervan bana yemin ettirmeseydi bunu sana söylemezdim” dedi ve Aişe ile Ümmü Seleme'nin haberini aktardı. Bunun üzerine Ebu Hureyre “bana bu şekilde Fadl b. Abbas rivayet etti, ama bu durumu Rasulullah'ın (sav) hanımları daha iyi bilirler” dedi.
Hemmâm ve İbn Abdullah b. Ömer, Ebu Hureyre'den naklen Hz. Peygamber'in (sav), (böyle bir durumda) oruç bozmayı emrettiğini aktarmıştır. (Ancak) ilk (hadis isnad bakımından daha) muttasıldır.
Açıklama: ''...فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ'' kısmı, bilerek tercümeye yansıtılmamıştır. Anlaşılan o ki Mervân, Ebu Hureyre'nin rivayetini benimsemediğinden ''Ebu Hureyre'yi sıkıntıya sokacaksın!'' demiştir.
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Muhammed, onlara Abde, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav), Müslümanlara olan merhametinden dolayı onlara peş peşe oruç (visal orucu) tutmayı yasakladı. İnsanlar 'Sen peş peşe orucu tutuyorsun' dediler. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ben sizler gibi değilim! Rabbim beni yedirir ve içirir."
Ebu Abdullah (Buhârî) şöyle demiştir: (Hocam) Osman b. Ebu Şeybe 'Müslümanlara merhametinden dolayı' ifadesini zikretmedi.
Bize Salt b. Muhammed, ona Mehdi, ona Ğaylân; (T) Bize Ebu Numan, ona Mehdi b. Meymûn, ona Ğaylân b. Cerîr, ona Mutarrif, ona da İmran b. Husayn'in (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav), İmran'a -ya da bir adama sordu, İmran da dinliyordu.- "Ey falancanın babası! Bu ayın (Şaban ayı) sonunda oruç tuttun mu?" Hadisin ravilerinden (Ebu Numan), 'Ramazanı kastettiğini sanıyorum' demiştir. O adam, 'Hayır! Ey Allah'ın Rasulü' dedi. Hz. Peygamber (sav), "(Ramazan ayındaki orucu tuttuktan sonra) iki gün daha oruç tut." buyurdu.
(Ravi) Salt, 'Onun Ramazan'ı kastettiğini zannediyorum' sözünü rivayet etmemiştir.
Ebu Abdullah (el-Buhârî) şöyle demiştir: Sabit, Mutarrif'ten, o da İmran vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) 'Şaban'ın sonunda' şeklinde nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şebabe b. Sevvar arasında inkita vardır.