11724 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara Vekî, ona Azra b. Sabit el-Ensârî, ona Sümâme b. Abdullah b. Enes, ona da Enes şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) bir kaptan su içerken arada nefes alarak üç defada içerdi.
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) suyu tek yudumda değil de iki ya da üç defa da ara da nefes alarak içmiş ve böyle içmeyi tavsiye etmiştir. Ancak nefes alırken ağzımızı bardaktan uzak tutarak nefes alma esnasında ağzımızdan tükürük ya da bakteri tarzında bir zararın bardağa bulaşmasına engel olmamızı da salık vermiştir. (Buhâri, Eşribe, 25)
Bize Yahya b. Yahya, ona Abdülvâris b. Said; (T) Bize Şeybân b. Ferrûh, ona Abdülvâris (b. Said), ona Ebu İsâm (Sümâme el-Basrî), ona da Enes (b. Malik) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) içeceğini üç defada, arada nefes alarak içer ve "Bu susuzluğu daha giderici, daha iyileştirici ve daha afiyet vericidir" buyururdu. Enes dedi ki: Ben de içeceği üç defada, arada nefes alarak içerim.
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) suyu tek yudumda değil de iki ya da üç defa da ara da nefes alarak içmiş ve böyle içmeyi tavsiye etmiştir. Ancak nefes alırken ağzımızı bardaktan uzak tutarak nefes alma esnasında ağzımızdan tükürük ya da bakteri tarzında bir zararın bardağa bulaşmasına engel olmamızı da salık vermiştir. (Buhâri, Eşribe, 25)
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir:
'Yaşadığım süre içerisinde gündüzleri oruç tutacağım, geceleri namaz kılacağım' dediğim Hz. Peygamber'e (sav) haber verilmiş. Hz. Peygamber bunu sorduğunda, 'Anam babam sana feda olsun! bunu ben söyledim' dedim. Bunun üzerine "buna gücün yetmez. Bazen oruç tut, bazen tutma. Her ay üç gün oruç tut, her iyilik on misliyle karşılık bulduğu için ömrün boyunca oruç tutmuş gibi olursun" dedi. Ben de 'bundan daha fazlasına gücüm yeter' deyince, bir gün oruç tut, iki gün tutma buyurdu. 'Bundan da daha fazlasına gücüm yeter' deyince, o zaman "bir gün tut, bir gün tutma, bu Davud'un (as) orucudur ve en faziletli oruçtur" dedi. 'Bundan daha fazlasına gücüm yeter' deyince Hz. Peygamber (sav) de "bundan daha faziletlisi olmaz" buyurdu.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyân, ona Mansûr ile Süleyman, onlara Ebu Vâil, ona Ebu Meysere ona da Abdullah (ra) şöyle anlattı: Ben,
"Yâ RasûlalIah! Hangi günah en büyüktür?" diye sordum.
"Seni Allah yarattığı halde O'na ortak uydurmandır" buyurdu.
"Sonra hangisidir?" diye sordum.
"Sofrana ortak olacak diye korktuğun için çocuğunu öldürmendir" buyurdu.
"Sonra hangisidir?" dedim.
"Komşunun helâli ile zina etmendir" buyurdu.
Yahya bin Saîd şöyle dedi: Bize Süfyân, ona Vâsıl, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah'ın rivâyet ettiğine göre, Abdullah b. Mes'ûd, "Ey Allah'ın Rasûlü diye ben sordum" diyerek bu hadîsin aynısını rivâyet etti.
Amr b. Ali şöyle dedi: Ben bu hadîsi Abdurrahman b. Mehdî'ye zikrettim. O da bu hadîsi bize Süfyân'dan, o el-A'meş'ten, o Mansur'dan, o da Vâsıl'dan; bu üçü de Ebû Vâil'den, o da Ebu Meysere'den diye tahdîs ediyordu. Abdurrahman b. Mehdî, "(İçinde Ebu Vâil ile Abdullah b. Mes'ûd arasında Ebu Meysere'nin zikredilmediği) isnadı terket, bu isnadı terket!" dedi.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyân, ona Mansur ile Süleyman, onlara Ebu Vâil, ona Ebu Meysere ona da Abdullah (ra) şöyle söylemiştir: Ben, 'Ya RasulalIah! Hangi günah en büyüktür?" diye sordum.
"Seni Allah yarattığı halde O'na ortak uydurmandır." buyurdu.
'Sonra hangisidir?' diye sordum.
"Sofrana ortak olacak diye korktuğun için çocuğunu öldürmendir." buyurdu.
'Sonra hangisidir?' dedim.
"Komşunun eşi ile zina etmendir." buyurdu.
Yahya bin Said şöyle dedi: Bize Süfyân, ona Vâsıl, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre, Abdullah b. Mesud, 'Ey Allah'ın Rasulü diye ben sordum' diyerek bu hadisin aynısını rivayet etti.
Amr b. Ali şöyle dedi: Ben bu hadisi Abdurrahman b. Mehdî'ye zikrettim. O da bu hadisi bize Süfyân'dan, o el-A'meş'ten, o Mansur'dan, o da Vâsıl'dan; bu üçü de Ebû Vâil'den, o da Ebu Meysere'den nakletti. Abdurrahman b. Mehdî, '(İçinde Ebu Vâil ile Abdullah b. Mesud arasında Ebu Meysere'nin zikredilmediği) isnadı terket, bu isnadı terket!' dedi.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Gunder, ona Şu'be, ona Ebu Hasîn ve Eş'as b. Süleym, onlara Esved b. Hilal, ona da Muaz b. Cebel'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ey Muaz! Allah'ın kullar üzerindeki hakkı nedir, bilir misin?" Bunun üzerine Muaz, 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allah'a kulluk etmeleri ve ona hiç bir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu ve "Peki, (bunu yaptıkları zaman) onların Allah üzerindeki hakkı nedir?" dedi. O da "Allah ve Rasulü daha iyi bilir" diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Onlara azap etmemesi" buyurdu.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyân, ona Mansûr ile Süleyman, onlara Ebu Vâil, ona Ebu Meysere ona da Abdullah (ra) şöyle anlattı: Ben,
"Yâ RasûlalIah! Hangi günah en büyüktür?" diye sordum.
"Seni Allah yarattığı halde O'na ortak uydurmandır" buyurdu.
"Sonra hangisidir?" diye sordum.
"Sofrana ortak olacak diye korktuğun için çocuğunu öldürmendir" buyurdu.
"Sonra hangisidir?" dedim.
"Komşunun helâli ile zina etmendir" buyurdu.
Yahya bin Saîd şöyle dedi: Bize Süfyân, ona Vâsıl, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah'ın rivâyet ettiğine göre, Abdullah b. Mes'ûd, "Ey Allah'ın Rasûlü diye ben sordum" diyerek bu hadîsin aynısını rivâyet etti.
Amr b. Ali şöyle dedi: Ben bu hadîsi Abdurrahman b. Mehdî'ye zikrettim. O da bu hadîsi bize Süfyân'dan, o el-A'meş'ten, o Mansur'dan, o da Vâsıl'dan; bu üçü de Ebû Vâil'den, o da Ebu Meysere'den diye tahdîs ediyordu. Abdurrahman b. Mehdî, "(İçinde Ebu Vâil ile Abdullah b. Mes'ûd arasında Ebu Meysere'nin zikredilmediği) isnadı terket, bu isnadı terket!" dedi.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyân, ona Mansûr ile Süleyman, onlara Ebu Vâil, ona Ebu Meysere ona da Abdullah (ra) şöyle anlattı: Ben,
"Yâ RasûlalIah! Hangi günah en büyüktür?" diye sordum.
"Seni Allah yarattığı halde O'na ortak uydurmandır" buyurdu.
"Sonra hangisidir?" diye sordum.
"Sofrana ortak olacak diye korktuğun için çocuğunu öldürmendir" buyurdu.
"Sonra hangisidir?" dedim.
"Komşunun helâli ile zina etmendir" buyurdu.
Yahya bin Saîd şöyle dedi: Bize Süfyân, ona Vâsıl, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah'ın rivâyet ettiğine göre, Abdullah b. Mes'ûd, "Ey Allah'ın Rasûlü diye ben sordum" diyerek bu hadîsin aynısını rivâyet etti.
Amr b. Ali şöyle dedi: Ben bu hadîsi Abdurrahman b. Mehdî'ye zikrettim. O da bu hadîsi bize Süfyân'dan, o el-A'meş'ten, o Mansur'dan, o da Vâsıl'dan; bu üçü de Ebû Vâil'den, o da Ebu Meysere'den diye tahdîs ediyordu. Abdurrahman b. Mehdî, "(İçinde Ebu Vâil ile Abdullah b. Mes'ûd arasında Ebu Meysere'nin zikredilmediği) isnadı terket, bu isnadı terket!" dedi.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyân, ona Mansûr ile Süleyman, onlara Ebu Vâil, ona Ebu Meysere ona da Abdullah (ra) şöyle anlattı: Ben,
"Yâ RasûlalIah! Hangi günah en büyüktür?" diye sordum.
"Seni Allah yarattığı halde O'na ortak uydurmandır" buyurdu.
"Sonra hangisidir?" diye sordum.
"Sofrana ortak olacak diye korktuğun için çocuğunu öldürmendir" buyurdu.
"Sonra hangisidir?" dedim.
"Komşunun helâli ile zina etmendir" buyurdu.
Yahya bin Saîd şöyle dedi: Bize Süfyân, ona Vâsıl, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah'ın rivâyet ettiğine göre, Abdullah b. Mes'ûd, "Ey Allah'ın Rasûlü diye ben sordum" diyerek bu hadîsin aynısını rivâyet etti.
Amr b. Ali şöyle dedi: Ben bu hadîsi Abdurrahman b. Mehdî'ye zikrettim. O da bu hadîsi bize Süfyân'dan, o el-A'meş'ten, o Mansur'dan, o da Vâsıl'dan; bu üçü de Ebû Vâil'den, o da Ebu Meysere'den diye tahdîs ediyordu. Abdurrahman b. Mehdî, "(İçinde Ebu Vâil ile Abdullah b. Mes'ûd arasında Ebu Meysere'nin zikredilmediği) isnadı terket, bu isnadı terket!" dedi.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Hâlid b. Hâris, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), Ümmü Süleym'in yanına girmişti. Ümmü Süleym, Ona (sav) hurma ve yağ getirip ikram etti. "Yağınızı tuluma, hurmanızı da kabına geri koyun, ben oruçluyum" buyurdu. Sonra evin bir tarafına gitti ve (iki rekat) nafile namaz kıldı. Ümmü Süleym ve aile fertleri için dua etti. Ümmü Süleym, "Ey Allah’ın Rasulü! Benim küçük bir hizmetçim var (ona da dua buyur)" dedi. Hz. Peygamber (sav), "O da nedir?" diye sorunca "Senin hizmetçin Enes!" diye cevap verdi. (Enes dedi ki) "Hz. Peygamber (sav), dünya ve ahiretteki her türlü hayır ve iyilik için bana dua etti. 'Allah'ım! Ona mal ve evlat ver. Ona onları mübarek kıl' buyurdu. Ben, Ensâr'ın en zengin olanlarındanım."
(Enes şöyle dedi: 'Kızım Ümeyne, bana Haccâc'ın Basra'ya geldiği sene (hicri 75 senesi) o güne kadar benim soyumdan gelen yüz yirmi küsür kişinin gömüldüğünü söyledi.)
(Buhârî dedi ki; Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya, ona Humeyd, ona Enes (ra), Hz. Peygamber'den (sav) böyle rivayet etmiştir.)