11724 Kayıt Bulundu.
Bize Esbağ b. Ferec, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Katâde, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir:
"Hz. Peygamber (sav) Muhassab'da öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kıldı. Sonra burada bir süre uyudu. Daha sonra bineğine binip Kabe'ye doğru hareket etti ve veda tavafı yaptı."
Leys hadisi nakletmede Amr b. Haris'e mütâbaat etti ve şöyle dedi: Bana Halid, ona Said, ona Katâde, ona da Enes b. Malik Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkita vardır.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona da İkrime şöyle söylemiştir:
Medineliler İbn Abbas'a, ifada tavafını yapmış sonra da adet olmuş bir kadının durumunu sordular. İbn Abbas da onlara; 'İfada tavafını yaptıktan sonra adet olan kadın, Mekke'den memleketine döner.' dedi.
Onlar İbn Abbas'a 'Biz senin sözünü kabul etmeyiz. Zeyd b. Sabit'in sözünü de terk etmeyiz' dediler.
İbn Abbas onlara 'Medine'ye vardığınızda bu olayı yaşayan kimselere sorun.' dedi. Medine'ye geldiklerinde bu olayı sordular. Sordukları kimseler arasında Ümmü Süleym de vardı. Ümmü Süleym onlara Safiyye'nin hadisini zikretti.
Bu hadisi Halid ile Katâde, İkrime'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Katade b. Diame arasında inkita vardır.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona da İkrime şöyle söylemiştir:
Medineliler İbn Abbas'a, ifada tavafını yapmış sonra da adet olmuş bir kadının durumunu sordular. İbn Abbas da onlara; 'İfada tavafını yaptıktan sonra adet olan kadın, Mekke'den memleketine döner.' dedi.
Onlar İbn Abbas'a 'Biz senin sözünü kabul etmeyiz. Zeyd b. Sabit'in sözünü de terk etmeyiz' dediler.
İbn Abbas onlara 'Medine'ye vardığınızda bu olayı yaşayan kimselere sorun.' dedi. Medine'ye geldiklerinde bu olayı sordular. Sordukları kimseler arasında Ümmü Süleym de vardı. Ümmü Süleym onlara Safiyye'nin hadisini zikretti.
Bu hadisi Halid ile Katâde, İkrime'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Halid el-Hazza arasında inkita vardır.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona da İkrime şöyle söylemiştir:
Medineliler İbn Abbas'a, ifada tavafını yapmış sonra da adet olmuş bir kadının durumunu sordular. İbn Abbas da onlara; 'İfada tavafını yaptıktan sonra adet olan kadın, Mekke'den memleketine döner.' dedi.
Onlar İbn Abbas'a 'Biz senin sözünü kabul etmeyiz. Zeyd b. Sabit'in sözünü de terk etmeyiz' dediler.
İbn Abbas onlara 'Medine'ye vardığınızda bu olayı yaşayan kimselere sorun.' dedi. Medine'ye geldiklerinde bu olayı sordular. Sordukları kimseler arasında Ümmü Süleym de vardı. Ümmü Süleym onlara Safiyye'nin hadisini zikretti.
Bu hadisi Halid ile Katâde, İkrime'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Katade b. Diame arasında inkita vardır.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona da İkrime şöyle söylemiştir:
Medineliler İbn Abbas'a, ifada tavafını yapmış sonra da adet olmuş bir kadının durumunu sordular. İbn Abbas da onlara; 'İfada tavafını yaptıktan sonra adet olan kadın, Mekke'den memleketine döner.' dedi.
Onlar İbn Abbas'a 'Biz senin sözünü kabul etmeyiz. Zeyd b. Sabit'in sözünü de terk etmeyiz' dediler.
İbn Abbas onlara 'Medine'ye vardığınızda bu olayı yaşayan kimselere sorun.' dedi. Medine'ye geldiklerinde bu olayı sordular. Sordukları kimseler arasında Ümmü Süleym de vardı. Ümmü Süleym onlara Safiyye'nin hadisini zikretti.
Bu hadisi Halid ile Katâde, İkrime'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Halid el-Hazza arasında inkita vardır.
Bize Ebu Numan, ona Ebu Avâne, ona Mansur, ona İbrahim, ona Esved'in naklettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle söylemiştir:
Nebi (sav) ile birlikte sadece hac etme düşüncesiyle yola çıktık. Kabe'ye gelince Nebi (sav) Beyt'i tavaf etti, Safa ile Merve arasında sa'y yaptı. Ama kurbanlıkla geldiği için ihramdan çıkmadı. Hanımlarından ve ashabından beraberinde kurbanlık bulunan kimseler de tavaf etti ancak yanlarında kurbanlık bulunmayanlar ihramdan çıktı. Bu sırada kendisi (Hz. Aişe) hayız oldu. Biz haccımızın yerine getirmemiz gereken bütün ibadetlerini yerine getirdik. Hasbe (Muhassab gecesi olan) ayırılıp dağılma gecesi olunca Aişe: Ey Allah'ın Rasulü, benden başka bütün ashabın bir hac ve bir umre yapmış olarak geri dönecek, dedi. Allah Rasulü: "Bizim Mekke'ye geldiğimiz gecelerde Beyt'i tavaf etmemiş miydin?" buyurdu. Ben: Hayır dedim. O: "O halde kardeşin ile beraber Tenim'e çık git ve bir umre yapmak üzere ihrama gir. Seninle de şurada buluşalım" buyurdu. Ben de (kardeşim) Abdurrahman ile birlikte Tenim'e çıktım ve bir umre niyetiyle ihrama girdim. Huyey kızı Safiye de ay hali oldu. Nebi (sav): "Akrâ, halkâ (Allah iyiliğini versin), bizi alıkoyacaksın. Kurban bayramının birinci günü tavaf etmemiş miydin?" buyurdu. Safiye etmiştim deyince, Allah Rasulü: "O halde bir sakınca yok, sen de haydi yola çık" buyurdu. Allah Rasulü ile Mekke'ye yukarı doğru çıkarken ben de aşağı doğru inerken karşılaştım yahut ben yukarı doğru çıkarken, o aşağı doğru inerken onunla karşılaştım.
Müsedded dedi ki: (Allah Rasulü'nün Aişe'ye: Sen, Mekke'ye geldiğimiz gecelerde Beyt'i tavaf etmemiş miydin sorusuna) 'Hayır dedim', rivayetinde Cerîr de Mansur'dan naklettiği 'hayır' sözünde ona mütabaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Müsedded b. Müserhed arasında inkita vardır.
Bize Ebu Numan, ona Ebu Avâne, ona Mansur, ona İbrahim, ona Esved'in naklettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle söylemiştir:
Nebi (sav) ile birlikte sadece hac etme düşüncesiyle yola çıktık. Kabe'ye gelince Nebi (sav) Beyt'i tavaf etti, Safa ile Merve arasında sa'y yaptı. Ama kurbanlıkla geldiği için ihramdan çıkmadı. Hanımlarından ve ashabından beraberinde kurbanlık bulunan kimseler de tavaf etti ancak yanlarında kurbanlık bulunmayanlar ihramdan çıktı. Bu sırada kendisi (Hz. Aişe) hayız oldu. Biz haccımızın yerine getirmemiz gereken bütün ibadetlerini yerine getirdik. Hasbe (Muhassab gecesi olan) ayırılıp dağılma gecesi olunca Aişe: Ey Allah'ın Rasulü, benden başka bütün ashabın bir hac ve bir umre yapmış olarak geri dönecek, dedi. Allah Rasulü: "Bizim Mekke'ye geldiğimiz gecelerde Beyt'i tavaf etmemiş miydin?" buyurdu. Ben: Hayır dedim. O: "O halde kardeşin ile beraber Tenim'e çık git ve bir umre yapmak üzere ihrama gir. Seninle de şurada buluşalım" buyurdu. Ben de (kardeşim) Abdurrahman ile birlikte Tenim'e çıktım ve bir umre niyetiyle ihrama girdim. Huyey kızı Safiye de ay hali oldu. Nebi (sav): "Akrâ, halkâ (Allah iyiliğini versin), bizi alıkoyacaksın. Kurban bayramının birinci günü tavaf etmemiş miydin?" buyurdu. Safiye etmiştim deyince, Allah Rasulü: "O halde bir sakınca yok, sen de haydi yola çık" buyurdu. Allah Rasulü ile Mekke'ye yukarı doğru çıkarken ben de aşağı doğru inerken karşılaştım yahut ben yukarı doğru çıkarken, o aşağı doğru inerken onunla karşılaştım.
Müsedded dedi ki: (Allah Rasulü'nün Aişe'ye: Sen, Mekke'ye geldiğimiz gecelerde Beyt'i tavaf etmemiş miydin sorusuna) 'Hayır dedim', rivayetinde Cerîr de Mansur'dan naklettiği 'hayır' sözünde ona mütabaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Cerir b. Abdülhamid arasında inkita vardır.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abde, ona Hişâm, ona babası şöyle rivayet söylemiştir: Hz. Aişe'nin yanında Hassan b. Sabit'e sövmeye başlamıştım. Hz. Aişe 'Ona sövme. O, Hz. Peygamber'i (sav) savunmuştur" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: O, Hz. Peygamber'den (sav) müşrikleri hicvetmek için izin istemişti. Hz. Peygamber (sav) ona "Ben de onların soyundan iken onları nasıl hicvedeceksin?" buyurdu.
Hassan 'Ben, senin soyunu onların soyları arasından hamurdan kıl çeker gibi çeker ayırırım' dedi.
Muhammed'in naklettiğine göre; ona Osman b. Ferkad, ona Hişâm, ona babası şöyle söylemiştir: Ben Hz. Aişe hakkında (ifk hadisesinden dolayı) ileri geri konuştuğu için Hassan'a sövmüştüm.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişâm b. Yusuf ezberinden yazdırmış, ona Ma'mer, ona Zührî şöyle söylemiştir: Velid b. Abdülmelik bana 'Ali b. Ebu Talib'in Aişe'ye iftira atanlar arasında olduğuna dair bir bilgi sana ulaştı mı?' diye sordu. Ben de ona 'Hayır! Ancak senin kavminden Ebu Seleme b. Abdurrahman ve Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris, Hz. Aişe'nin 'Hz. Ali'nin kendisi hakkında konuşmadığı' bilgisini kendilerine anlattığını bana haber verdiler' diyerek cevap verdim.
Açıklama: Muhammed b. İsmail ile Muhammed b. Velid arasında inkita vardır.