11724 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. Mansur, ona Nadr, ona Şu'be, ona da Ebu Cemre şöyle söylemiştir: İbn Abbas'a temettü haccını sordum. Bana, temettü haccını yapmamı tavsiye etti. Hedy kurbanını sordum. Hedy kurbanı olarak deve, sığır, koyun kesilebilir veya bir kurbana ortak olunabilir, dedi. Ebu Cemre akabinde şöyle devam etti: Sanki bazı insanlar temettü haccını mekruh görüyorlar! Bilahare uyudum ve uykuda bir rüya gördüm. Bir kişi, makbul bir hac ve kabul edilmiş bir temettü! diye sesleniyordu. Uyanınca hemen İbn Abbas'ın yanına geldim ve rüyamı kendisine anlattım. Bunun üzerine; Allahu ekber! İşte bu, Hz. Peygamber'in (sav) sünneti!' dedi.
Buhârî, Adem, ona Vehb b. Cerîr ve Ğunder, onlara da Şu'be tarikiyle naklettiği rivayet 'Kabul edilmiş bir umre, makbul bir hac!' şeklindedir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Adem b. Ebu İyas arasında inkita vardır.
BBize İshak b. Mansur, ona Nadr, ona Şu'be, ona da Ebu Cemre şöyle söylemiştir: İbn Abbas'a temettü haccını sordum. Bana, temettü haccını yapmamı tavsiye etti. Hedy kurbanını sordum. Hedy kurbanı olarak deve, sığır, koyun kesilebilir veya bir kurbana ortak olunabilir, dedi. Ebu Cemre akabinde şöyle devam etti: Sanki bazı insanlar temettü haccını mekruh görüyorlar! Bilahare uyudum ve uykuda bir rüya gördüm. Bir kişi, makbul bir hac ve kabul edilmiş bir temettü! diye sesleniyordu. Uyanınca hemen İbn Abbas'ın yanına geldim ve rüyamı kendisine anlattım. Bunun üzerine; Allahu ekber! İşte bu, Hz. Peygamber'in (sav) sünneti!' dedi.
Buhârî, Adem, ona Vehb b. Cerîr ve Ğunder, onlara da Şu'be tarikiyle naklettiği rivayet 'Kabul edilmiş bir umre, makbul bir hac!' şeklindedir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Vehb b. Cerir arasında inkita vardır.
Bize İshak b. Mansur, ona Nadr, ona Şu'be, ona da Ebu Cemre şöyle söylemiştir: İbn Abbas'a temettü haccını sordum. Bana, temettü haccını yapmamı tavsiye etti. Hedy kurbanını sordum. Hedy kurbanı olarak deve, sığır, koyun kesilebilir veya bir kurbana ortak olunabilir, dedi. Ebu Cemre akabinde şöyle devam etti: Sanki bazı insanlar temettü haccını mekruh görüyorlar! Bilahare uyudum ve uykuda bir rüya gördüm. Bir kişi, makbul bir hac ve kabul edilmiş bir temettü! diye sesleniyordu. Uyanınca hemen İbn Abbas'ın yanına geldim ve rüyamı kendisine anlattım. Bunun üzerine; Allahu ekber! İşte bu, Hz. Peygamber'in (sav) sünneti!' dedi.
Buhârî, Adem, ona Vehb b. Cerîr ve Ğunder, onlara da Şu'be tarikiyle naklettiği rivayet 'Kabul edilmiş bir umre, makbul bir hac!' şeklindedir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Cafer arasında inkita vardır.
Bize Muhammed, ona Abdüla'la b. Abdüla'la, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona İkrime, ona da Ebu Hureyre'nin söylediğine göre; Allah'ın Peygamberi (sav) kurbanlık bir deve götüren bir adam gördü. Ona: "Bu deveye bin!" buyurdu.
O adam da: 'Bu deve kurbanlık bir devedir.' dedi. Hz. Peygamber (sav): "Bu deveye bin!" buyurdu.
Ebu Hüreyre dedi ki, 'Yemin ederim ki ben onu devesine bindiğini ve Hz. Peygamber'le yürürken O'nunla yarışmaya çalıştığını gördüm. Devenin boynunda da nal(kurbanlık olduğunu gösteren bir işaret) vardı.
Muhammed b. Beşşâr bu hadisi Osman b. Ömer, ona Ali b. Mübarek, ona Yahya, ona İkrime, ona Ebu Hüreyre, ona da Hz. Peygamber tarikiyle naklederek Ma'mer'e mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Beşşar arasında inkita vardır.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur
"İbrahim (as) ile Sâre yola çıkıp bir şehre girdiler. Orada meliklerden bir melik, yahut zorbalardan bir zorba hükümdar vardı. Ona 'İbrahim en güzelinden bir kadınla bu şehre girdi' denildi. Hükümdar, 'Ey İbrahim, yanındaki kadın kimdir?' diye haber gönderdi. İbrahim, 'kardeşimdir' cevabını verdi ve ardından Sâre'nin yanına gelip 'sakın beni yalancı çıkarma. Ben onlara, senin kız kardeşim olduğunu söyledim. Allah'a yemin ederim ki, yeryüzünde benden ve senden başka iman eden hiçbir kimse yoktur. dedi. Sonra İbrahim, Sâre'yi hükümdara gönderdi. Sâre varınca, hükümdar ona doğru yeltendi. Sâre de hemen abdest alıp namaza durdu, ardından 'Allah'ım, ben Sana ve Senin Rasûlü'ne iman ettimse ve ben iffetimi eşimden başkasına karşı daima koruduysam, şu kâfiri benim üzerime musallat etme' diye dua etti. adamın nefesi tıkandı ve ayağı ile yere vurup debelenmeye başladı."
Hadisin râvîsi A'rec der ki: Ebu Seleme b. Abdurrahman, Ebu Hureyre'nin şöyle devam ettiğini aktardı:
Sâre "Allah'ım, eğer bu herif ölürse, bunu bu kadın öldürdü derler" dedi. Bunun üzerine o zalimin debelenmesi sona erdi. Sonra tekrar Sâre'ye doğru yeltendi. O da derhâl kalkıp abdest alarak namaza durdu ve "Allah'ım, ben Sana ve Senin Rasûlü'ne iman ettimse ve ben iffetimi eşimden başkasına karşı daima koruduysam, şu kâfiri benim üzerime musallat etme" diye dua etti. Adamın tekrar nefesi tıkandı ve ayağı ile yere vurup debelenmeye başladı.
Abdurrahman der ki: Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin şöyle devam ettiğini aktardı:
Sâre:"Allah'ım, eğer bu herif ölürse, bunu bu kadın öldürdü derler" dedi. Bunun üzerine o zalimin debelenmesi ikinci defa yahut üçünü defa sona erdi. Bunun üzerine hükümdar adamlarına "Vallahi siz bana kesinlikle bir şeytan göndermişsiniz. Siz bu kadını İbrahim'e geri gönderin. Hacer'i de ona hediye edin" dedi. Sâre, geri dönüp İbrahim'in (as) yanına geldi ve ona "gördün mü, Allah kâfiri zelil etti ve bir cariyeyi de bana hizmetçi verdi" dedi.
Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişâm ve Şu'be, onlara Katâde, ona da Enes'in (ra) söylediğine göre; Hz. Peygamber (sav) kurbanlık bir deve götüren bir kimseyi gördü ve ona "Bu deveye bin." buyurdu. O da, 'Bu deve kurbanlıktır.' dedi. Rasulullah (sav), "Bu deveye bin!" buyurdu. O yine 'Bu deve kurbanlıktır.' dedi. Rasulullah üçüncü defa "Bu deveye bin!" buyurdu.
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Urve b. Zübeyr ona da Misver b. Mahreme ve Mervân şöyle söylemiştir:
Hz. Peygamber (sav) Hudeybiye zamanında Medine'den yüzer kişilik on küsur grup sahabiyle yola çıktı. Zü'l-Huleyfe'ye geldiklerinde Hz. Peygamber (sav), kurbanlıklarına boyunluk taktı, onları işaretledi ve umre niyetiyle ihrama girdi.
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Muhammed b. Yahya b. Hibbân ve Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) Mülâmese ve Münâbeze alışverişini yasaklamıştır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şube b. Haccac arasında inkita vardır.