11724 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Muhammed b. Abdurrahman, ona Urve, ona Zeyneb, ona da Ümmü Seleme (r.anha) şöyle söylemiştir: Rasulullah'a (sav) rahatsızlığımı arzettim. (T)Bana Muhammed b. Harb, ona Ebu Mervan Yahya b. Ebu Zekeriyya el-Ğassânî, ona Hişâm, ona babası Urve, ona da Hz. Peygamber'in zevcesi Ümmü Seleme (r.anha) şöyle söyledi:
Rasulullah (sav) Mekke'de iken Ümmü Seleme de (rahatsızlığı sebebiyle) henüz tavaf etmemişken, Rasulullah ve Ümmü Seleme (Mekke'den) çıkmak istediklerinde, Rasulullah Ümmü Seleme'ye:
"Sabah namazı için kamet getirilip insanlar namaz kılarlarken, sen devenin üzerinde tavaf et!" buyurdu.
Ümmü Seleme böyle yaptı ve tavaf namazı kılmadan dışarı çıktı.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Amr, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, ona da babası (Cübeyr b. Muti'm) şöyle söylemiştir: 'Devemi arıyordum.' (T) Bize Müsedded, ona Süfyân, ona Amr, ona Muhammed b. Cübeyr, ona da babası Cübeyr b. Mut'im şöyle söylemiştir: Bir devemi kaybetmiştim, Arefe gününde onu aramaya gittim. Nebi'yi (sav) Arafat'ta vakfe yaparken gördüm. Vallahi Hz. Peygamber (sav) 'Hums' denilen kimselerdendir. Onun burada işi ne, dedim.
Bize Züheyr b. Harb, ona Vehb b. Cerîr, ona babası, ona Yunus el-Eylî, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas şöyle söylemiştir:Üsame b. Zeyd, Arafat'tan Mina'ya kadar Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasına binmişti. Sonra Müzdelife'den Mina'ya gelinceye kadar da Hz. Peygamber, Fadl b. Abbas'ı arkasına bindirdi. Abdullah b. Abbas'ın naklettiğine göre Fadl ve Üsame şöyle söylemişlerdir:
"Hz. Peygamber (sav) Akabe cemresini taşlayıncaya kadar telbiye getirmeye devam etti."
Bize Züheyr b. Harb, ona Vehb b. Cerîr, ona babası, ona Yunus el-Eylî, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas şöyle söylemiştir:Üsame b. Zeyd, Arafat'tan Mina'ya kadar Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasına binmişti. Sonra Müzdelife'den Mina'ya gelinceye kadar da Hz. Peygamber, Fadl b. Abbas'ı arkasına bindirdi. Abdullah b. Abbas'ın naklettiğine göre Fadl ve Üsame şöyle söylemişlerdir:
"Hz. Peygamber (sav) Akabe cemresini taşlayıncaya kadar telbiye getirmeye devam etti."
Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Zübeyr arasında inkita vardır.
Bize Ahmed b. Salih ve Yahya b. Süleyman, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir:
"Hz. Peygamber (sav) Veda Haccı'nda Hacerülesved'in bulunduğu köşeyi elindeki asa ile selamlayarak deve üzerinde tavaf etmiştir."
Derâverdî, ona Zührî'nin kardeşinin oğlu, ona da amcası (İbn Şihâb ez-Zührî) tarikiyle rivayeti naklederek Yunus'a mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdülaziz b. Muhammed arasında inkita vardır.
Bize Ahmed b. Salih ve Yahya b. Süleyman, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir:
"Hz. Peygamber (sav) Veda Haccı'nda Hacerülesved'in bulunduğu köşeyi elindeki asa ile selamlayarak deve üzerinde tavaf etmiştir."
Derâverdî, ona Zührî'nin kardeşinin oğlu, ona da amcası (İbn Şihâb ez-Zührî) tarikiyle rivayeti naklederek Yunus'a mütâbaat etmiştir.
Bize Ali, ona Ebu Bekr b. Ayyâş, ona Abdülaziz şöyle söylemiştir: Enes ile karşılaştım; (T) Bana İsmail b. Ebân, ona Ebu Bekr, ona Abdülaziz şöyle söylemiştir: Terviye (Zülhicce'nin sekizinci) günü Mina'ya gittim ve Enes'in (ra) bir eşek sırtında ilerlemekte olduğunu gördüm. Ona 'Terviye gününde Nebi (sav) öğle namazını nerede kıldı?' diye sordum. O bana şöyle cevap verdi: 'Emirlerinin (hac emiri) kılacağı yere bak, sen de orada kıl.'
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdülvehhab; (T) Bana Halife, ona Abdülvehhab, ona Habib el-Muallim, ona Atâ, ona da Câbir b. Abdullah şöyle söylemiştir:
Nebi (sav) ve ashabı hac niyetiyle ihrama girdi. İçlerinden Nebi'nin (sav) ve Talha'nın dışında hiç kimsenin yanında bir kurbanlık yoktu. Hz. Ali de yanında bir kurbanlık ile birlikte Yemen'den geldi ve Nebi (sav) hangi niyetle ihrama girdiyse ben de o niyetle ihrama girdim, dedi. Nebi (sav) ashabından beraberinde kurbanlık bulunmayanlara niyetlerini umre niyetine çevirmelerini, tavaf etmelerini, sonra da saçlarını kısaltıp ihramdan çıkmalarını emretti. Bu sefer onlar, herhangi birimizin erkeklik organından (meni) damlamakta iken Mina'ya mı gideceğiz? dediler. Bu söylenenler Nebi'ye (sav) ulaşınca O, şöyle buyurdu:
"Yaşadığımız aynı durumlarla gelecekte karşılaşsam ben hedy kurbanı getirmem. Yanımda kurbanlık bulunmasaydı ihramdan da kesinlikle çıkardım."
(Bu sırada) Hz. Aişe hayız oldu. Beyt'i tavaf etmenin dışında hac ibadetlerinin hepsini yerine getirdi. Ay halinden temizlendikten sonra Beyt'i tavaf etti. Ey Allah'ın Rasulü, sizler bir hac ve bir umre yapmış olarak döneceksiniz. Ben ise sadece bir hac yapmış olarak döneceğim deyince, Allah Rasulü "Abdurrahman b. Ebu Bekir'e Âişe ile beraber Tenim'e gitmelerini emretti." Böylece o da hacdan sonra bir umre yapmış oldu.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İbrahim b. Tahman arasında inkita vardır.