11724 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkita vardır.
Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Üsame, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe'nin (r.anha) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Eğer senin kavminin küfürden ayrılışı yeni olmasaydı, ben elbette Kabe'yi yıkar, sonra onu İbrahim Peygamber'in inşa ettiği temeli üzerine yeniden inşa ederdim. Çünkü Kureyş, Kabe'nin binasını kısaltmıştır. Ben, ona (yere yakın) bir kapı yapardım."
Ebu Muaviye'nin söylediğine göre Hişam, 'halfen' yani bir kapı şeklinde rivayet etti.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Hâzim arasında inkita vardır.
Bize Ahmed, ona babası, ona İbrahim, ona Haccâc b. Haccâc, ona Katâde, ona Abdullah b. Ebu Utbe, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ye'cûc ve Me'cûc'un çıkmasından sonra da Kabe'de hac ve umre yapılacaktır."
Bu hadisi Katâde'den rivayet etmede Abdullah b. Ebu Utbe'ye, Ebân ve İmran mütâbaat etmişlerdir.
Abdurrahman, Şu'be tarikiyle şu hadisi nakletmiştir:
"Kabe hac edilmeyinceye kadar kıyamet kopmaz."
Birinci rivayet daha çoktur. Katâde Abdullah b. Ebu Utbe'den nakletmiştir, Abdullah b. Ebu Utbe de Ebu Saîd'den nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eban b. Yezid arasında inkita vardır.
Bize Humeydî, ona Velid, ona Evzâî, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) Mina'da kurban kesme gününün ertesi gününde şöyle buyurdu:
"Bizler yarın Kinâne oğulları yurduna ineceğiz. Orada Kureyş ile Kinâne oğulları küfür üzerine yeminleşip anlaşmışlardı."
ez-Zührî dedi ki: Peygamber bununla Muhassab bölgesini kastetmiştir. Bu anlaşma, Kureyş ile Kinâne oğulları arasında, Haşim oğulları ile Abdulmüttalib oğulları -veya Müttalib oğulları- aleyhine, Peygamber'i kendilerine teslim edinceye kadar onlarla kız alıp vermemek, alışveriş yapmamak üzere yapılmıştı.
Selâme, Ukayl ve Yahya b. Dahhâk'tan, onlar da Evzâî'den naklettiğine göre kendisi şöyle dedi: Bana, Şihâb şöyle demiştir: Selâme ve Yahya, Hâşim oğulları ve Müttalib oğulları şeklinde rivayet ettiler.
Ebu Abdullah (el-Buhârî), Müttalib oğulları tabiri daha doğrudur, dedi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Selâme b. Ravh arasında inkita vardır.
Bize Ahmed, ona babası, ona İbrahim, ona Haccâc b. Haccâc, ona Katâde, ona Abdullah b. Ebu Utbe, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ye'cûc ve Me'cûc'un çıkmasından sonra da Kabe'de hac ve umre yapılacaktır."
Bu hadisi Katâde'den rivayet etmede Abdullah b. Ebu Utbe'ye, Ebân ve İmran mütâbaat etmişlerdir.
Abdurrahman, Şu'be tarikiyle şu hadisi nakletmiştir:
"Kabe hac edilmeyinceye kadar kıyamet kopmaz."
Birinci rivayet daha çoktur. Katâde Abdullah b. Ebu Utbe'den nakletmiştir, Abdullah b. Ebu Utbe de Ebu Saîd'den nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İmran b. Dâver arasında inkita vardır.
Bize Humeydî, ona Velid, ona Evzâî, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) Mina'da kurban kesme gününün ertesi gününde şöyle buyurdu:
"Bizler yarın Kinâne oğulları yurduna ineceğiz. Orada Kureyş ile Kinâne oğulları küfür üzerine yeminleşip anlaşmışlardı."
ez-Zührî dedi ki: Peygamber bununla Muhassab bölgesini kastetmiştir. Bu anlaşma, Kureyş ile Kinâne oğulları arasında, Haşim oğulları ile Abdulmüttalib oğulları -veya Müttalib oğulları- aleyhine, Peygamber'i kendilerine teslim edinceye kadar onlarla kız alıp vermemek, alışveriş yapmamak üzere yapılmıştı.
Selâme, Ukayl ve Yahya b. Dahhâk'tan, onlar da Evzâî'den naklettiğine göre kendisi şöyle dedi: Bana, Şihâb şöyle demiştir: Selâme ve Yahya, Hâşim oğulları ve Müttalib oğulları şeklinde rivayet ettiler.
Ebu Abdullah (el-Buhârî), Müttalib oğulları tabiri daha doğrudur, dedi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Abdullah arasında inkita vardır.
Bize Ahmed, ona babası, ona İbrahim, ona Haccâc b. Haccâc, ona Katâde, ona Abdullah b. Ebu Utbe, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ye'cûc ve Me'cûc'un çıkmasından sonra da Kabe'de hac ve umre yapılacaktır."
Bu hadisi Katâde'den rivayet etmede Abdullah b. Ebu Utbe'ye, Ebân ve İmran mütâbaat etmişlerdir.
Abdurrahman, Şu'be tarikiyle şu hadisi nakletmiştir:
"Kabe hac edilmeyinceye kadar kıyamet kopmaz."
Birinci rivayet daha çoktur. Katâde Abdullah b. Ebu Utbe'den nakletmiştir, Abdullah b. Ebu Utbe de Ebu Saîd'den nakilde bulunmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdurrahman b. Mehdi arasında inkita vardır.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Aişe (r.anha); (T)
Bana Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah b. Mübarek, ona Muhammed b. Ebu Hafsa, ona Zührî, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
"Ramazan orucu farz olmadan önce Müslümanlar, Âşûrâ (Muharremin onuncu günü) oruç tutarlardı. O gün Kâbe'ye örtü örtüldüğü bir gündü. Allah (cc) ramazan orucunu farz kılınca, Rasülüllah şöyle buyurdular: 'Âşûrâ gününde oruç tutmak isteyen tutsun; tutmak istemeyen de tutmasın.' "
Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Halid b. Haris, ona Süfyân, ona Vâsıl el-Ahdeb, ona da Ebu Vail şöyle söylemiştir: Ben, Şeybe'ye geldim (T); Bize Kabîsa, ona Süfyân, ona Vâsıl, ona da Ebu Vail şöyle söylemiştir:
Kabe'nin içinde bir sedir üzerinde Şeybe ile birlikte oturmuştum. Şeybe bana dedi ki, şu kürsüye Ömer b. Hattab (ra) da oturmuştu. Konuşma arasında bana, 'Kabe içinde altın, gümüş, ne kadar kıymetli eşya varsa bunların hiçbirini bırakmayıp, hepsini fakirlere taksim edeyim diye düşünmüşümdür' demişti. Ben de,
'Ey Müminlerin Emiri! Senin iki arkadaşın Rasulullah ile Ebu Bekir bu işi yapmadılar' dedim. Bunun üzerine Ömer şöyle dedi: 'Onlar mürüvvet sahibi iki kamil insandı. Ben de onlara uyarım.'