11724 Kayıt Bulundu.
Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir."
Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Ebu Kesir arasında inkita vardır.
Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir."
Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süheyl b. Ebu Salih arasında inkita vardır.
Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir."
Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Malik b. Enes arasında inkita vardır.
Bize Hüseyin, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Hafs b. Ubeydullah b. Enes, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir:
"Hz. Peygamber (sav) yolculukta akşam ile yatsı namazlarını bir arada (cem ederek) kılardı."
Hz. Peygamber'in (sav) iki namazı cem ederek (birleştirerek) kıldığı hususunda Hüseyin'e Ali b. Mübarek ve Harb, onlara Yahya, ona Hafs, ona da Enes tarikiyle mütâbaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ali b. Mübarek arasında inkita vardır.
Bize Hüseyin, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Hafs b. Ubeydullah b. Enes, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir:
"Hz. Peygamber (sav) yolculukta akşam ile yatsı namazlarını bir arada (cem ederek) kılardı."
Hz. Peygamber'in (sav) iki namazı cem ederek (birleştirerek) kıldığı hususunda Hüseyin'e Ali b. Mübarek ve Harb, onlara Yahya, ona Hafs, ona da Enes tarikiyle mütâbaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Harb b. Şeddad arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Abdullah b. Yezid ve Ömer b. Ubeydullah'ın azatlısı Ebu Nadr, onlara Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da müminlerin annesi Aişe'nin (r.anha) söylediğine göre, Rasulullah (sav) oturarak namaz kılar, oturduğu halde de Kur'an okurdu. Okumak istediği miktarı tamamlamaya yaklaşık otuz ya da kırk ayet kaldı mı ayağa kalkar, ayakta olduğu halde o miktarı okur, sonra rükû sonra secde yapardı. İkinci rekatta da böyle yapardı. Namazını bitirince bakar, eğer uyanık isem benimle konuşur uyuyor isem o da yan üstü uzanırdı.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Süleyman, ona Ebu Müslim, ona Tavus, ona da İbn Abbas (ra) “Peygamber (sav) gece teheccüd namazı kılmak için kalktığı zaman şöyle dua ederdi” demiştir:
"Allahumme leke'l-hamdu ente kayyimu's-semâvâti vel-ardı ve menfîhinne. Ve leke'l-hamdu leke mülkü's-semâvâti ve'l-ardi ve men fîhinne. Ve leke'l-hamdu nuru's-semâvâti ve'l-ardi. Ve leke'l-hamdu ente hakku ve va'dukel-hakku ve likâuke hakkun, ve kavluke hakkun ve'l-cennetü hakkun ve'n-nâru hakkun. Ve'n-nebiyyûne hakkun ve Muhammedun hakkun ve's-sâatu hakkun. Allâhumme leke eslemtu ve bike âmentu ve aleyke tevekkeltu. Ve ileyke enebtu ve bike hâsamtu ve ileyke hâkemtu. Fağfir lîmâ kad demtü ve mâ ahhartü ve mâ esrartü ve mâ a'lentü entel-mukaddimu ve ente'l-muahhiru. Lâ ilahe illâ ente ev lâ ilahe gayruke."
"Allah'ım! Her hamd Sana mahsustur. Sen göklerin, yerin ve arasındaki her şeyin müdebbirisin. Yine her hamd Sana mahsustur; göklerin, yerin ve arasındaki her şeyin sahibi Sen'sin. Her hamd Sana mahsustur, Sen göklerin, yerin ve bunlardaki her şeyin nurusun. Yine her hamd yalnız Sen'indir. Sen haksın; Sen'in vaadin de haktır, Sana kavuşmak da haktır, Sen'in sözün de haktır. Cennet de haktır, ateş de haktır, Peygamberler de haktır, Muhammed de haktır. Kıyamet günü de haktır. Allah'ım! Yalnız Sana teslim oldum, yalnız Sana iman ettim, yalnız Sana güvendim, yalnız Sana döndüm. Yalnız Sana dayandım. Sadece Sen'i hakem kıldım. Allah'ım! Önce işlediğim, sonra işlerim sandığım, gizli yaptığım ve açıktan işlediğim bütün günahlarımı bağışla. Öne geçiren de geriye bırakan ancak Sen'sin. Sen'den başka tanrı yoktur, veya Sen'in dışında ilah yoktur."
Süfyan der ki: Abdülkerim Ebu Ümeyye: "Velâ havle velâ kuvvete illâ billahi" ifadesini eklemiştir. Yine Süfyan der ki: Süleyman b. Ebu Müslim, bu hadisi Tavus'tan; o da İbn Abbas'tan; o da Peygamber'den (sav) duymuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İbrahim b. Tahman arasında inkıta vardır.