Öneri Formu
Hadis Id, No:
8643, M002937
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ جَمِيعًا عَنِ اللَّيْثِ بْنِ سَعْدٍ - قَالَ قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا لَيْثٌ - عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ - رضى الله عنه - أَنَّهُ قَالَ أَقْبَلْنَا مُهِلِّينَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِحَجٍّ مُفْرَدٍ وَأَقْبَلَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - بِعُمْرَةٍ حَتَّى إِذَا كُنَّا بِسَرِفَ عَرَكَتْ حَتَّى إِذَا قَدِمْنَا طُفْنَا بِالْكَعْبَةِ وَالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَأَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَحِلَّ مِنَّا مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ - قَالَ - فَقُلْنَا حِلُّ مَاذَا قَالَ "الْحِلُّ كُلُّهُ." فَوَاقَعْنَا النِّسَاءَ وَتَطَيَّبْنَا بِالطِّيبِ وَلَبِسْنَا ثِيَابَنَا وَلَيْسَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ عَرَفَةَ إِلاَّ أَرْبَعُ لَيَالٍ ثُمَّ أَهْلَلْنَا يَوْمَ التَّرْوِيَةِ ثُمَّ دَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى عَائِشَةَ - رضى الله عنها - فَوَجَدَهَا تَبْكِى فَقَالَ "مَا شَانُكِ." قَالَتْ شَانِى أَنِّى قَدْ حِضْتُ وَقَدْ حَلَّ النَّاسُ وَلَمْ أَحْلِلْ وَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ وَالنَّاسُ يَذْهَبُونَ إِلَى الْحَجِّ الآنَ. فَقَالَ "إِنَّ هَذَا أَمْرٌ كَتَبَهُ اللَّهُ عَلَى بَنَاتِ آدَمَ فَاغْتَسِلِى ثُمَّ أَهِلِّى بِالْحَجِّ." فَفَعَلَتْ وَوَقَفَتِ الْمَوَاقِفَ حَتَّى إِذَا طَهَرَتْ طَافَتْ بِالْكَعْبَةِ وَالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ قَالَ "قَدْ حَلَلْتِ مِنْ حَجِّكِ وَعُمْرَتِكِ جَمِيعًا." فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَجِدُ فِى نَفْسِى أَنِّى لَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ حَتَّى حَجَجْتُ. قَالَ "فَاذْهَبْ بِهَا يَا عَبْدَ الرَّحْمَنِ فَأَعْمِرْهَا مِنَ التَّنْعِيمِ." وَذَلِكَ لَيْلَةَ الْحَصْبَةِ.
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Rumh, o ikisine Ley s b. Sa'd, ona Kuteybe, ona Leys, ona Ebu Zübeyir, ona da Cabir şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) ile biz hacc-ı ifrâda; Aişe (r.anha) ise umreye niyet ederek (Mekke'ye) geldik. Şerife vardığımızda Aişe hayzını gördü. Mekke'ye gelince biz Kâbe'yi ve Safa ile Merve arasını tavaf ettik. Rasulullah (sav), yanında Hedy bulunmayanlarımıza ihramdan çıkmamızı emir buyurdu. Bize ne helâl olacak? dedik. Rasulullah (sav); "ihramlıya haram olan her şey" buyurdu. Bunun üzerine kadınlarla cima ettik, güzel kokular süründük ve elbisemizi giydik. Arafe günüyle aramızda ancak dört gece vardı. Senra terviye günü tekrar hacca niyet ettik. Bundan sonra Rasulullah (sav), Aişe'nin (r.anha) yanına girdi. Aişe ağlıyordu. Ona; "halin nedir?" diye sordu. Aişe; halim hayız görmüş olmamdır. Başkaları ihramdan çıktı, ben çıkamadım; beyti de tavaf edemedim. Âlem şimdi hacca gidiyorlar dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "bu, Allah'ın Âdem kızlarına takdir buyurduğu bir şeydir. Yıkan sonra hacca niyet et!" buyurdular. Aişe de öyle yaptı. Ve bütün vakfe yerlerinde durdu. Temizlendiği vakit Kâbe'yi ve Safa ile Merve'yi tavaf etti. Sonra Peygamber (sav); "haccınla umrenin ikisinden beraberce hille çıktın" buyurdu. Aişe; ya Rasulullah! Ben, içimden hacca gidip, beyti tavaf etmediğimi hissediyorum dedi. Peygamber (sav); "öyle ise ya Abdurrahman! Bunu götür de Tenîmden umre yaptır!" buyurdu. Bu vak'a Hasbe gecesi olmuştu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2937, /486
Senetler:
()
Konular:
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hz. Peygamber, veda haccı