Öneri Formu
Hadis Id, No:
7331, M006223
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ - يَعْنِى ابْنَ أَبِى حَازِمٍ - عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلٍ ح
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ - وَاللَّفْظُ هَذَا - حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - عَنْ أَبِى حَازِمٍ أَخْبَرَنِى سَهْلُ بْنُ سَعْدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ يَوْمَ خَيْبَرَ "لأُعْطِيَنَّ هَذِهِ الرَّايَةَ رَجُلاً يَفْتَحُ اللَّهُ عَلَى يَدَيْهِ يُحِبُّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيُحِبُّهُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ." قَالَ فَبَاتَ النَّاسُ يَدُوكُونَ لَيْلَتَهُمْ أَيُّهُمْ يُعْطَاهَا - قَالَ - فَلَمَّا أَصْبَحَ النَّاسُ غَدَوْا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كُلُّهُمْ يَرْجُونَ أَنْ يُعْطَاهَا فَقَالَ: "أَيْنَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ." فَقَالُوا هُوَ يَا رَسُولَ اللَّهِ يَشْتَكِى عَيْنَيْهِ - قَالَ - فَأَرْسَلُوا إِلَيْهِ فَأُتِىَ بِهِ فَبَصَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى عَيْنَيْهِ وَدَعَا لَهُ فَبَرَأَ حَتَّى كَأَنْ لَمْ يَكُنْ بِهِ وَجَعٌ فَأَعْطَاهُ الرَّايَةَ فَقَالَ عَلِىٌّ يَا رَسُولَ اللَّهِ أُقَاتِلُهُمْ حَتَّى يَكُونُوا مِثْلَنَا. فَقَالَ: "انْفُذْ عَلَى رِسْلِكَ حَتَّى تَنْزِلَ بِسَاحَتِهِمْ ثُمَّ ادْعُهُمْ إِلَى الإِسْلاَمِ وَأَخْبِرْهُمْ بِمَا يَجِبُ عَلَيْهِمْ مِنْ حَقِّ اللَّهِ فِيهِ فَوَاللَّهِ لأَنْ يَهْدِىَ اللَّهُ بِكَ رَجُلاً وَاحِدًا خَيْرٌ لَكَ مِنْ أَنْ يَكُونَ لَكَ حُمْرُ النَّعَمِ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülaziz (yani İbn Ebu Hazim), ona Ebu Hazim, ona Sehl; (T)
Bize Kuteybe b. Said, ona Yakub (yani İbn Abdurrahman), ona Ebu Hazim, ona da Sehl b. Sa'd şöyle haber verdi: Hayber günü Rasulullah (sav); "bu sancağı Öyle bir adama vereceğim ki, Allah onun elinde fethi müyesser kılacak. Allah'ı ve Rasulünü sever, Allah ve Rasulü de onu sever." buyurdu. Sehl demiş ki: Artık insanlar o gece sancağı kime verecek diye konuşarak gecelediler. Sabahlayınca erken erken Rasulullah'ın (sav) yanma vardılar. Her biri sancağın kendine verilmesini umuyordu. Derken Rasulullah (sav); "Ali b. Ebu Talib nerede" diye sordu. Ashab; ya Rasulullah! O gözlerinden rahatsızdır dediler. "Hemen ona haber gönderin" buyurdu. Arka çığından Ali'yi getirdiler. Rasulullah (sav) onun gözlerine tükürdü ve kendisine dua etti. Ali derhal düzeldi. Hatta hiç ağrısı yokmuş gibi oldu. Rasulullah (sav) sancağı ona yerdi. Ali; ya Rasulullah! Onlarla ta bizim gibi oluncaya kadar mı harp edeceğim diye sordu. Şöyle buyurdu: "Yavaşça gir. Ta onların sahasına İn, sonra kendilerini İslam'a davet et! İslam'da kendilerine vacip olan Allah hakkını onlara haber ver. Vallahi senin sayende Allah'ın bir adama hidayet vermesi, senin için kırmızı develerin senin olmasından daha hayırlıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâilü's-sahâbe 6223, /1007
Senetler:
()
Konular:
Cihad, fazileti
Hidayet, Hidayete vesile olmanın mükafaatı
Tebliğ, dine davet ve tebliğde metot
Tebliğ, İslam'a Davet