1 Kayıt Bulundu.
Bize Nadr b. Şumeyl, ona Behz b. Hakîm, ona babası (Hakim b. Muaviye), ona da dedesi (Muaviye b. Hayde) rivayet ettiğine göre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın kullarından biri vardı ve o Allah için hiçbir ibadet yapmazdı. Adam ömrünün bir kısmını geçirip geriye az bir kısmı kalınca anladı ki, Allah için hiçbir iyilik biriktirmemiş. Hemen çocuklarını çağırdı ve onlara 'Beni nasıl bir baba biliyorsunuz?' diye sordu. Onlar da 'Ey babamız, seni babaların hayırlısı olarak biliyoruz' dediler. Adam onlara 'Öyleyse, ya benim dediğimi yaparsınız, ya da bana ait ne malım varsa tamamını hepinizden çekip alırım' dedi. Böylece adam onlardan söz aldı ve Allah adına yemin ederek onlara 'İyi dinleyin. Öldüğüm zaman beni alıp ateşte yakın. Kömür haline geldiğimde beni kemiklerimi ufalayın, sonra da rüzgâra savurun' dedi. Muhammed'in Rabbine yemin olsun ki, adam ölünce çocukları, babalarının vasiyetini yerine getirdiler. Sonra adam, eskisinden daha güzel hâle getirilip Rabbinin huzuruna çıkarıldı. Cenâb-ı Hak ona 'Kendini ateşte yaktırmaya sevk eden sebep ne idi?' diye sordu. Adam 'Senin korkun, ya Rabbi' dedi. Yüce Allah da 'Ben de senin, Allah korkusundan onları söylediğini anladım' buyurdu ve adamın tövbesini kabul etti."
Ebu Muhammed (ed-Dârimî) der ki: Metinde geçen " يَبْتَئِرُ” kelimesi, "biriktiriyor, saklıyor" anlamına gelmektedir.