1 Kayıt Bulundu.
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
Peygamber (sav) benim odamda, benim nöbetimde, kucağımda vefat etti. Hastalığı sürecinde bizden biri ona Allah'a sığınma duasını hatırlatırdı. Ben de gidip O'na Allah'a sığınma üzere hatırlatma yapacağım sırada başını yukarı kaldırıp da iki defa "fî'r-Refîki'l-a'lâ", "fî'r-Refîki'l-a'lâ" dedi. Bu sırada Abdurrahman b. Ebu Bekir, elinde yaş bir çubukla bize uğradı. Peygamber (sav) ona doğru baktı. Ben bu bakışından, Peygamber'in o çubuğa ihtiyacı var diye düşündüm de, çubuğu Abdurrahman'dan aldım, ucunu ağzımda yumuşattım ve bir kısmını kestikten sonra bunu Peygamber'e verdim. Peygamber (sav) de bununla en güzel şekilde dişlerini misvaklayıp, çubuğu bana uzattı, sonra da eli düştü yahut çubuk elinden düştü. Böylece Allah, Hz. Peygamber'in dünyadaki son, ahiretteki ilk gününde benim tükürüğüm ile O'nun tükürüğünü bu misvak çubuğu vasıtasıyla birleştirdi.