Giriş

Bize Hişam b. Ammar, ona İbrahim b. A’yen, ona İsmail b. Yahya eş-Şeybanî, ona Abdullah b. Ömer b. Hafs, ona da Nafi, (Abdullah) İbn Ömer şöyle demiştir:

"Savaşlarının birisinde Rasululah (sav) ile birlikte bulunuyorduk. Hz. Peygamber (sav) bir topluluğa rastladı ve 'Sizler kimsiniz?' diye sordu. Onlar da 'Biz Müslümanız' dediler. Bir kadın da tandırına yakacak atmakla meşguldü ve beraberinde bir oğlu vardı. Tandır iyice kızınca, kadın çocuğunu uzaklaştırdı. Sonra Peygamber’in (sav) yanına geldi ve 'Sen Allah'ın Resulü (mü)sün?' dedi. O da 'Evet' cevabını verdi. Bunun üzerine kadın 'Babam, anam sana feda olsun! Allah merhametli olanların en merhametlisi değil midir?' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Evet' cevabını verdi. Kadın 'Allah, kullarına, annenin çocuğuna şefkatinden daha merhametli değil midir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Evet' buyurdu. Kadın 'Anne çocuğunu ateşe kesinlikle atmaz' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ağlayarak başını eğip uzun zaman yere baktı. Sonra başını kadına doğru kaldırarak şöyle buyurdu: Şüphesiz Allah, O'na itaat etmeye tenezzül etmeyen ve 'lâ ilâhe illallah' demekten kaçınan, inat ve haddi aşmakta ileri giden azgın kulundan başkasına azap etmeyecektir."


    Öneri Formu
32401 İM004297 İbn Mâce, Zühd, 35