1 Kayıt Bulundu.
Bize Zekeriya b. Yahya, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir:
Hendek günü Sa'd b. Muâz Kureyş'ten Hıbbân b. Arıka denilen bir adamın attığı okla kol damarından vurulmuştu. Hz. Peygamber (sav), hasta ziyareti için, mescitte, yakın bir yerde ona bir çadır kurdurdu. Rasulullah (sav) Hendek harbinden döndüğünde tam silahını çıkarıp yıkanmıştı ki Cebrail (as) başındaki tozlerı silkeleyerek geldi ve "sen silâhım çıkarmışsın, ama vallahi ben henüz daha silâhımı çıkarmadım. Haydi onlar üzerine yürü" dedi. Hz. Peygamber de ona "Nereye?" diye sordu. Cebrail Kurayza oğullarını işaret etti. Bunun üzerine Rasûlullah (sav), Kurayza oğulları yurduna vardı ve Kurayza oğulları Rasûlullah'ın hükmüne boyun büktü. Ounlar hakkında hüküm verme işini Sa'd'a bıraktı. Sa'd da "harp edenlerin öldürülmesine, kadınların ve çocukların esir edilmesine, malların da paylaşılmasına hükmediyorum" dedi.
Hişâm der ki: Bana babam (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe'nin haber verdiğine göre Sa'd b. Muâz "Allah'ım! Sen bilirsin ki, senin uğruna en çok savaşmak istediğim topluluk Rasulü'nü (sav) yalanlayan ve O'nu yurdundan çıkaran kavimdir. Allah'ım! Öyle zannediyorum ki, Sen bizimle onların arasında harbi bitirdin. Şayet Kureyş ile başka bir harbimiz daha kaldı ise, Sen'in yolunda onlarla cihat etmek üzere beni yaşat, eğer aramızda harp kalmamış ise, bu yaramı deş de bu yüzden bana şehitlik nasip et" diye dua etmiştir. Bunun ardından boyun damarına kadar gelen şişlik deşildi. Mescitte Gıfâr oğullarından birilerine ait bir çadır daha vardı. İşte bu Gıfârîler kendi hallerinde oturup dururlarken kendilerine doğru kan akıp geldiğini gördüler ve "ey çadır ahalisi! Sizin tarafınızdan bize doğru gelen bu kan nedir?" dediler. Bir de gördüler ki Sa'd'ın yarası kanayıp duruyor. Sa'd (ra) bu yaradan dolayı öldü.