حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنِى قَيْسٌ قَالَ قَالَ لِى الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ مَا سَأَلَ أَحَدٌ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنِ الدَّجَّالِ مَا سَأَلْتُهُ وَإِنَّهُ قَالَ لِى « مَا يَضُرُّكَ مِنْهُ » . قُلْتُ لأَنَّهُمْ يَقُولُونَ إِنَّ مَعَهُ جَبَلَ خُبْزٍ وَنَهَرَ مَاءٍ . قَالَ « هُوَ أَهْوَنُ عَلَى اللَّهِ مِنْ ذَلِكَ » .

Bize Müsedded, ona Yahya, ona İsmail, ona Kays, ona da Mugîre b. Şu'be şöyle demiştir:

Hiçbir kimse, Deccâl konusunda, benim kadar Peygamber'e (sav) soru sormamıştır. Peygamber (sav) bana "Deccâl sana zarar vermeyecektir" buyurdu. Ben “insanlar, onun beraberinde ekmek dağı ve su nehri olduğunu söylüyorlar” dedim. Rasulullah (sav) "(Kalbini ferah tut) Deccal'in yaptığını yapmak (insanları etkileyecek mucizeler göstermek) Allah'a daha kolaydır" buyurdu.

---

• Buhârî Sahîh-i Buhârî Fiten 26, 2/694