1 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Seleme, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyir, ona da Aişe şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) hayatta iken Güneş tutulmuştu. Rasulullah (sav) kalktı ve tekbir aldı, cemaat de arkasına saf tuttular. Rasulullah (sav) uzunca bir sure okudu sonra tekbir alıp uzunca bir rükû yaptı sonra başını rükûdan kaldırıp “Semiallahü limen hamideh”, “Rabbena lekel hamd” dedi ve bu ayakta duruşunda yine uzunca bir sure okudu fakat bu okuduğu birinci okuduğundan kısaydı sonra tekbir alıp tekrar rükûa gitti yine rükû' yaptı. Bu rükûu öncekinden biraz kısaydı sonra “Semiallahü limen hamideh” “Rabbena lekel hamd”, dedi ve secdeye vardı, diğer rekâtta da aynısını yaptı, böylece rükû ve secdelerin sayısını dörde çıkardı. Rasulullah (sav) namazdan ayrılmadan Güneş açıldı. Sonra kalktı ve cemaate hitap etmek üzere Allah'ı gerektiği şekilde övdükten sonra şöyle buyurdu:
"Güneş ve Ay Allah’ın varlığı ve birliğini gösteren alametlerdendir. Hiçbir kimsenin doğumu ve vefatı için tutulmazlar. Onların tutulduklarını görünce açılıncaya kadar namaz kılınız." Rasulullah (sav) şöyle devam etti: "Şu bulunduğum yerde size vâd edilen her şeyi gördüm. Kendimi Cennetten bir salkım üzüm koparırken gördüm. Biraz ilerledim Cehennemin birbirine çarpan ateş dalgalarını gördüm ve biraz geriledim orada Kâbe'ye adanan develere binilmemesi ve yük yüklenmemesi adetini getiren İbn Luhay'ı gördüm."